Süper Rant Ligi
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Müslüm GÜLHAN Süper Rant Ligi

Süper Rant Ligi

spor-toto 

Müslüm Gülhan- 20 Ocak 2017 Son TV yayın ihalesini beş yıllığına 500 milyon dolar artı KDV’ye Katarlı (!) Digitürk kazanmıştı. Şu an KDV dahil 600 milyon dolar desek 2.256 milyon TL yapıyor. Bunu bir kenara koyalım, çünkü her şeyi tetikleyen bu anlamsız (!) meblağdır.

 

1990 yıllarda başlayan yayın geliri ihalesi ile futbol artık oyun olmaktan çıkıp araçsallaşan bir sektör haline geldi. Buradaki para iştah kabartıcıydı ki; hiçbir zaman futbola böyle bir kaynak aktarılmamıştı. Haliyle bu kadar büyük meblağının da misafirlerinin olması kaçınılmazdı. İllegal örgütlerin futbola çöreklenmesi uzun sürmedi. Özellikle bahis sektörü ve onun illegal yapısı futbolun içine girdi. Ama ne girdi!

Her bakımdan açık pozisyonda olan, hatta bilerek açık pozisyonda bırakılan futbolun kendini koruması imkansızdı.

Zaten ne olduysa bundan sonra oldu…

Futbol artık bir spor oyunu olmaktan çıkarak, bir azınlığın para kazanma alanı haline getirildi. İşin kötü yanı bunun sistematik bir kurgu haline getirilmesiydi.

Tabii para bu kadar kocaman olunca, olaya hemen bir menajerlik kisvesi adı altında giren komisyoncu abiler, paradan komisyon almanın ve bunu yasal statüye sokmanın donanımları ile sürece dahil oldular. “Çantacı” Cin aliler!

Menajerlik ve bahis oyununun futbola girme zamanı ile futbolun bitip rantın başladığı dönem aynıdır.

İşin komik yanı; herkesin son derece mutlu olduğu bir dönemdir. Çünkü alan memnun kazanıyor, satan memnun kazanıyor, kaybeden sonuna kadar futbol oluyor ki; bu kimsenin umurunda da değil zaten.

Sistem yüksek meblağlarda transfer parası ödenmesi üzerine çalışıyor.

Sırf bu kazanç yüzünden tüm alt yapıları bitirdiler. Alt yapıdan A-Takıma çıkan oyuncunun nitelikleri değil, kazandıracağı komisyon ön plandadır.  Üç yüz bin liralık komisyon ile kimse ilgilenmez. Bu zihniyetten dolayı ayak bağı olan alt yapılar kapatılmalı zaten, hiç olmazsa bu konuda dürüst davranılmış olunur.

Ödenen paralara bakın, uçmuş durumda. Neden mi? Komisyonun yüksek olması gerekiyor çünkü… İşlem hacmini belirli bir seviyede tutmak gerekir ki; komisyon kayıpları yaşanmasın ve üst seviyelerde kalsın. Madem 600 milyon dolar gelir var ona göre de gider olmalı!

Türkiye’de şu an milyon avroluk kaç oyuncu var, yetenek olarak belki yok, ama olmak zorunda! Komisyondan para kazanılacak. Yabancı kontenjanın artması ve onlara ödenen paralar sistemin nimetleridir.

Kulüpler zaten dernek statüsünde, ee şirkette derneğin zaten, o zaman gelsin borçlar, gelsin paralar…

Borç derneğin, borç şirketin, şirket derneğin sorumlu bir tek Allah’ın kulu yok… Ama inanılmaz zenginleşen bir azınlık var?

Bir tane sorumlu çıkmaz mı?

Her başkan zaten kongrede ibra ediliyor, yok olmasa da yeni başkanlar diğer başkanları kurtarıyor.

Paranın nasıl döndüğü ile ilgili bir resmi prosedür olmadığı için paralar bir yere gidip, bir yerden gelmesinden de kimse sıkıntı duymuyor.

Hani şeffaf muhasebe, hani finansal fairplay falan bunlar bizi değil UEFA’yı bağlayan prosedürler.

Olcay’a Trabzonspor’un verdiği parayı düşündüğümüzde sorun yok. Türkiye’deki futbol adına ve Trabzonspor Kulübünün misyonu açısından baktığımızda sorun çok…

Ne Olcay bu kadar para verilecek donanımda, ne de Trabzonspor bu kadar para verebilecek durumda.

Türkiye’de futbolun, futbolcunun ve teknik direktörün kaliteleri ortada, kimse kimseyi kandırmasın. İkinci sınıf bir yapının debelendiği bir alandır futbol. Ama ödenen paralar birinci sınıf, aradaki kaçak çok büyük. 

Bu paralar bizim için bedel, onlar için ranttır.

Tabii ki bunun algı oyununu kurgulayan yorumcular ve yazarlar bu sürecin en kaliteli katilleridir. Karşılığı ne olursa olsun, bu kadar açık yetersizlik altında bu yapı savunulamaz. Ama hiçbir bilginin öneminin olmadığı bir alanda, bu kadar eksik yorumcuların ve yazarların olması özellikle (!) bu sisteme yardım etmek içindir. Herkes bereketli yapıdan nemalanmaktadır.

PISA, futbol bilgisi ilgili değerlendirme yapsa, sanırım okuduğunu anlamadaki yetersizlikten daha beter bir sonuç ortaya çıkar. Ne yöneten, ne oynatan, ne oynayan, ne yazan, ne konuşan yüzde onu bile tutturamazlar…

Bakmayın bu kadar kalabalık göründüklerine, hiç birinin sahip olması gereken bilgisi yok, ama hepsinin beklentisi tekdir. Buradaki en kötü şey ise bilginin geçerliliğini yitirmiş olmasıdır. Ayrıca kimsenin böyle bir kaygısı da yok.

Olan sadece ve sadece başkan taraftarına değil, takım taraftarlarına olmaktadır.

Takım taraftarı, özel duygusal bir yüklemeye maruz kalan gruptur. Tuttukları takımın hepsi için önemi çoktur. Çünkü hepsinin tepkisel sorumlulukları aynıdır. Arma ve renkler üzerine kurgulanmış duygu sadakati onları ayrıcalıklı kılmaktadır.

Süreç içinde tek sömürülen kesim sadece takım taraftarlarıdır.

Bu işte her kes kendi payına nemasını alırken, takım taraftarları sürekli takımları için maddi, manevi bedel öderler. Yaşamlarına katacakları anlam; armanın ve renklerin başarılarıyla eş derdedir.

Peki diğerleri?

İşte başkanların durumu…

Aziz Yıldırımın, beraberlik sonucunu taktiksel sorunlar ve kaçırılan gollere değil de, terörle eşdeğer tutarak siyasi makamından yardım istemesi, aslında çok şeyin itirafıdır.

Futbolda iradelerini nasıl kaybettiklerini ve futbolu kaygılarından dolayı siyasetin emrine nasıl verdiklerinin itirafıdır.

Acı olan; arkalarında fedakar 20-25 milyonluk taraftar desteği olan başkanlar bunu yapmaktadır.

Daha çıkış tünelinde tüm maçları kaybediyoruz!{jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3040  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1136 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54145066

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1