Recep Cengiz- 22 Ocak 2019 Başakşehir her maç kazandığında, bir kısım futbol yazar ve yorumcusu, “Cumhurbaşkanı destekliyor, federasyon kolluyor, hakemler ayarlanıyor…” şeklinde başlıyor olumsuz eleştiriler yapmaya…
İlginçtir bu basit suçlama ve tartışmaların yapıldığı kanalların hepsi de hükümete yakın kanallarda yapılan futbol programları, üstelik yorumcuları da, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a methiyeler dizen insanlar.
Peki, televizyon karşısında maç izleyip, oyunu değil futbolun doğasında olan hakem hatalarını ağdalı cümlelerle yorumlamak gazetecilik midir?
Tarafsız, eşit bir değerlendirme yapmak yerine eski şartlanmaları ile algı kirliliği yaratan bu yorumlar bilinçsizce yapılan bir hata değil!
İzleyicilerden ligin en istikrarlı, en iyi pas yapan, en kaliteli futbolunu oynayan, en dengeli ve örnek takımını zevkle izlemesi değil; saha da oynanan futbolu anlamaya önem vermeden, adeta hakemler üzerinden yargılanması isteniyor.
Tartışılmaz biçimde tanınmış bu hak bana ünlü fıkrayı anımsatıyor. Yakaladıkları balığın dişi mi erkek mi olduğunu tartışmaya tutuşmuş birileri. Anlaşamayınca balıkçıya sormuşlar; o da bir şey diyememiş. Karşıki paşa konağının aşçıbaşısını salık vermiş; “Çok balık pişiriyor; bilirse o bilir,” demiş. Gittikleri aşçıbaşı da içinden çıkamayınca, “Paşa Hazretlerine soralım!” demiş. “Paşa balıktan anlar mı?” demişler. “O da ağnamaz emme, onun dedüğü dedüktür,” demiş.
Bilgi ve etik standarttı düşük olan bu insanlara “el insaf” demek, bir yanlış göstermek gerekiyor.
Sayın cumhurbaşkanı ve hükümetin destek vermediği kulüp mü var?
Ülke genelinde 25 stadyum Başakşehir şampiyon olsun diye mi yapıldı?
Hükümet, kulüplerin vergi borçlarını, Başakşehir’in şampiyon olması şartı ile mi yapılandırıldı?
Bankalarla kredi anlaşması, Başakşehir’in borçları için mi yapıldı?
Takımı maçlara Alpay Özalan, İbrahim Kalın ve Hamza Yerli kaya mı hazırlıyor?
Türk futbolu bu kadar kötü yönetilirken, takımların oyun kalitesi bu kadar düşükken, yüz yıllık kulüpler borç batağında çırpınırken, ligimizde örnek alınması gereken borçsuz bir kulüp ve son üç sezon zirve motivasyonu yüksek sürekli gelişen markalaşmış bir takım var. Bu anlayana neyin ne olduğunu göstermiyor mu?
Bu takım başkanından, malzemecisine kadar saygıyı hak etmiyor mu?{jcomments on}