Maçların oynatılmaya devam edilmesi kararı ile ilgili olarak yapılan yorumlar dikkat çekici. Ayrıca taraftarların kendi takımları ile ilgili saha dışındaki destekleri konusunda da herhalde açık ara Kocaelispor taraftarlarının takım otobüsünü uğurlama görüntüleri gelecektir. Kocaelisporlu Hodri Meydan taraftar grubu üzerlerine tepeden tırnağa beyaz koruyucu elbiseler giyerek ve maskeler takarak, ellerinde meşalelerle takımlarını maça uğurluyorlardı. Sessizliğin futbolu nasıl etkilediğine biraz daha yakından baktığımızda ise öncelikle saha içerisindeki bütün seslerin olduğu gibi evlerimize taşındığı bir durumu hep birlikte yaşamak zorunda kaldığımızla başlayabiliriz. İkinci olarak maçlarda atılan az sayıda gollerin tıpkı seyirciler varmış gibi anons edilmesi gibi bir tuhaflığın sürdüğünü belirtmeliyiz. Üçüncü noktada hakemlerin belki de ilk kez bu hafta seyirci baskısından uzak olduğu için daha az konuşulacağını da not düşebiliriz.

Maçların devam ettirilmesi konusunda üzerinde durulmayan bir noktaya daha temas etmek gerektiği kanaatindeyim. Her ne kadar ülkemizde futbol ekonomisi ile ilgilenenler seyircisiz maç oynamanın büyük bir ekonomik kayıp yaratmayacağı ifadesini kullanıyor olsalar bile bu durumun ekonomik bir karşılığı var. Her şeyden önce maçların oynandığı illerde yarattığı büyük bir ekonomik kayıp söz konusu ve erteleme bu yüzden daha yerinde bir karar olurdu. Bir diğer önemli husus ise kombine kart sahiplerinin durumunun ne olacağına ilişkin olarak karşımıza çıkıyor. Taraftar olarak paranızı ödeyerek kartınızı alıyorsunuz buna karşın maç seyircisiz oynatılıyor ve bu gidişle de oynatılmaya devam edilecek o halde sizler kulübünüzle yapmış olduğunuz sözleşme karşılığında haksız bir duruma düşmüş oluyorsunuz. Eğer bu durum böyle devam edecekse bu konuda da düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Üzerinde düşünülmesi için bir diğer not ise 6222 sayılı yasa ile bilindiği üzere ceza alan taraftarlar maç günü en yakın karakola gidip imza vermek zorundalar. Maçlar seyircisiz oynatılacaksa bu durumda da bir açıklama yapılmalı ve bu insanlar olmayan seyirci yüzünden karakolla giderek imza vermek zorunda bırakılmamalılar. İlgi çeken bir diğer husus ise Trabzonspor ile Başakşehir maçı bitiminde Trabzonspor kulübü başkanı sayın Ahmet Ağaoğlu'nun kameralar önüne maske ile çıkma görüntüsüydü. Sayın başkanın sağlık hassasiyeti ne kadar mühimse orada görev yapan futbolcuların, teknik heyetin, hakemlerin, güvenlik görevlilerinin ve gazetecilerin sağlık hassasiyetinin de o kadar mühim olduğu unutulmamalıdır. Bu açıdan alınmış olan seyircisiz maç oynama kararının en kısa zamanda değiştirilmesinin ve liglerin ertelenmesinin çok daha yerinde olacağı gerçeğini konuşmalıyız. Son bir nokta futbol kitlesel bir uğraştır ve kitlelerin olmadığı noktada futbolun keyfi ve ortaya çıkardığı heyecan da kaçar. Bizim dışımızda futbol oynayan başka lig kalmadığını görmeliyiz, hem futbolda hem diğer bütün branşlarda mücadele eden sporcuların oynamama tercihlerine de saygı duymak zorundayız.

Pazar gününün iki önemli karşılaşması da son derece keyifsiz ve bir o kadar da uyutucu bir şekilde geçti. Önce ilk iki sırayı paylaşan iki takımın mücadelesinde Trabzonspor ile Başakşehir 1-1'lik sonuçla puanları paylaştılar ardından İstanbul derbisinde Galatasaray ile Beşiktaş gol atmayı başaramadan karşılaşmayı tamamladılar. İstanbul'da yağmurun sesinin futbolun sesini bastırdığı ve son derece yavan bir karşılaşmayı izlemek zorunda kaldık ve bu sonuçlar eğer yarın galip gelmeyi başarırsa Sivasspor'un işine yarayabilir. Bunun dışında lig yukarıdakiler açısından kaldığı yerden devam ediyor. Aşağıdakiler için ise işler giderek daha da karmaşıklaşıyor.{jcomments on}