Balon Patladı
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Balon Patladı

Balon Patladı

Ahmet TALİMCİLER- 28 Ağustos 2024 Avrupa’nın altıncı büyük ligiyiz balonu dün gece Galatasaray ile Young Boys takımı arasında oynanan karşılaşma sonrasında paramparça oldu.

Takımlarımızın Avrupa kupaları macerasında oynadığı karşılaşmalarda yemiş oldukları goller kadar, son derece kötü futbol kurgusu ve beraberinde bir türlü istenileni veremeyişlerinin tesadüf olduğu kanaatinde değilim. Futbolun zaman içerisinde giderek karmaşıklaşan yapısına karşın takım olma hali ve basit oynama yapısını devam ettirmekte olduğu gerçeğini bir türlü anlamak istemiyoruz. Zannediyoruz ki ünlü ve yaşlı futbolculara milyon eurolar verdiğimiz zaman bu takımlar, Avrupa’da oynadıkları karşılaşmalarda harikalar yaratacaklar. Oysa bir zamanlar köy takımı diyerek dalga geçtiğimiz takımlar da dahil olmak üzere son dönemde elendiğimiz veyahut zorlukla elediğimiz takımlarda da var olan anlayışın, bir kurguya sahip olmak ve bunu ısrarla sürdürmek olduğunu bir türlü fark edemiyoruz. Milyon euroluk ayaklar ile fark yaratabileceğimizi ve takımın kadro değerinin sonucu belirleyebileceği anlayışına inatla sarılıp kalıyoruz. Fakat işler hiç de bizim istediğimiz gibi gitmiyor ve karşımızda kadro kalitesi ve ekonomisi olarak bizim çok ama çok aşağılarımızdaki takımlar bile hiç beklemediğimiz şekilde bizi rezil edebiliyorlar, tıpkı dün gece Young Boys takımının ettiği gibi. Eğer rakip takımın ileri ucu biraz daha becerikli ayaklardan kurulmuş olsaydı dün gece tarihi bir fark ile karşı karşıya kalabilirdik.

 

 

Bu yazıda Galatasaray’ın rakibine elenmesini konu olarak ele alıyorum fakat eleştirilerimin sadece Galatasaray’ı değil Fenerbahçe, Trabzonspor, Beşiktaş ve Başakşehir takımlarını da içine aldığını belirtmek durumundayım. Bir başka ifadeyle Fenerbahçe’nin Lille takımına elendiği karşılaşmadaki hataları, Beşiktaş ve Trabzonspor’un geçtiğimiz hafta Lugano ve St. Gallen karşılaşmalarında benzer şekilde sıkıntılar yaşandığını hatırlatmalıyım. Fakat ne yazık ki ülkemizde her oynanan karşılaşma sonrasında asıl problemler masaya yatırılmadığı için erteleme üzerine ve skor odaklı futbol medyamız sayesinde balon şişirilmeye devam ediliyor. Her hafta hakem hatalarının ve yönetici açıklamalarının ön plana geçirildiği süper ligimizde, olup bitenler abartılmak suretiyle ülke futboluna yarar değil zarar veriliyor. Sadece iki örnek üzerinden var olan durumun ne kadar vahim olduğuna yakından bakabilirsiniz. Bunlardan ilki ülkemizde oynanan süper lig karşılaşmalarında topun oyunda kalma süresinin neredeyse bir yarı devre veyahut ondan bir beş dakika daha fazla olduğu bir ligimiz söz konusu. İkinci olarak ligimizde yabancı oyuncu sayısı arttıkça genç oyuncuların oyuna katılabilme süreleri giderek azalmakta. Her yıl değiştirmekten bıkmadığımız yabancı oyuncu sayısına gerçek anlamda bir kriter getiremediğimiz için teknik direktörler mümkün olduğu ölçüde gençlere yer vermemeyi tercih ediyorlar. Bu sistemin içerisinde yeni gençler çıkartabilmemiz öyle pek de mümkün değil. Real Madrid’de geçtiğimiz hafta ilk on bir içerisinde yer alan Arda Güler’in Fenerbahçe takımında Vitor Pereira teknik direktör olmasaydı bugün bambaşka bir kariyer içerisinde göreceğimiz gerçeğini unutmamalıyız. 

 

Büyük paraların döndüğü futbol dünyamızda vitrin organizasyon olan Şampiyonlar Ligi içerisinde bir takımımızın yer almayacak olması gerçeğine biraz daha yakından bakmak durumundayız. Çünkü rakiplerimizin çok daha düşük bütçeler ile daha mücadeleci ve çok daha dirençli takımlar yarattığı gerçeğinin arkasındaki en büyük etmen, bu oyunun sadece para üzerinden değerlendirilemeyeceği gerçeği. Eğer öyle olsaydı on milyon euro verdiğiniz ve ikinci yarı oyuna aldığınız Elias Jelert’e karşılık rakibin sol bekinde oynayan Jaouen Hadjam isimli ve bir milyon euro bonservis bedeli ile takıma kattığı oyuncu arasında fark başka türlü olmalıydı. Geçen yıl Şampiyonlar Ligi eleme turunda Molde takımı karşısında ecel terleri döken Galatasaray’ın bu yılda da benzer bir görüntü sergilemesi, bir şeylerin doğru yönetilmediğini ortaya koymaktadır.

 

Her şeyden önce ülkemizin yönetimlerinin bir taraftan Avrupa hedeflerini koyduklarını öte taraftan ise transfer konusunda geç adım attıklarını gayet iyi biliyoruz. Bu durumu geçen yıl yine Galatasaray örneğinde fazlasıyla yaşamıştık ve bu yıl için de yine aynı filmi izlemeye devam ediyoruz. Bir takım düşünün ki bir sezon boyunca sağ ve sol beklerini devşirme oyunculardan oynatma yoluna gidiyor ve ardından sezon bitiminde oyuncu alması gerekirken yine almak yerine benzer tercihleri yapmayı sürdürüyor. Galatasaray kulübünün geçtiğimiz Şubat ayında Sparta Prag kulübüne elendiği karşılaşmada sol bekinde oynayan kişi Berkan Kutlu’ydu. Dün gece ikinci yarıda sol bek pozisyonunda yine Berkan Kutlu’yu seyretmek durumunda kaldık. Benzer şekilde elinizde bu karşılaşma için aldığınız sağ bek bulunurken Barış Alper Yılmaz’ı bir yarı boyunca sağ bek oynatmayı sürdürdünüz. Bundan sonra sağ ve sol beklere yeni isimleri alsanız da trenin kaçtığını ve yaklaşık otuz milyon euroluk bir gelirden olunduğunu belirtiyor olmamız bile yönetsel anlamda durumun ne kadar içler acısı bir görünüm arz ettiğini ortaya koymaktadır. 

 

 

Yönetsel anlamda son derece kötü bir organizasyona imza atan Galatasaray yönetiminin işinin bundan sonra çok daha sıkıntılı olacağı kanaatindeyim. Çünkü bu takımın bu haliyle ne Avrupa Liginde ne de süper ligde başarı sağlayabilmesi mümkün görünmüyor. Önce yönetime dönecek olan eleştiri okları bir süre sonra oyuncu tercihleri ve her karşılaşmanın ilk yarısını adeta çöpe atan teknik direktör Okan Buruk’u da hedefe koyacaktır. Başarı gelirken yapılan hataların üzerini örtmek ve konuşanların sesini bastırmak kolaydır. Buna karşın başarısızlık sonrasında eleştiriler artar ve başarısızlığın faturasının birilerine kesilmesi gerekliliği ortaya çıkar. Burada liderin, oyuncularını feda etmek yerine sorumluluğu üstüne alması beklenir.

 

Ne yazık ki Okan Buruk bu konuda da son dönemde iyi sınavlar veremedi! Önce Beşiktaş ile oynanan süper kupa karşılaşmasında ardından Young Boys ile oynanan deplasman karşılaşmasında, faturayı oyuncularına çıkarttı. Bu süreç içerisinde Wilfried Zahaile yollar ayrıldı ve takım içerisinde huzursuzluk tavan yaptı. Benzer şekilde Kerem Aktürkoğlu ile yaşanan gerilimin de bir türlü çözülememiş olması da teknik ekibe yazacaktır. Okan hocanın bu sezonu tamamlayabileceği kanaatinde değilim, Fenerbahçe ile oynanacak olan karşılaşmada alınacak olan sonuç sonrasında Galatasaray olağanüstü kongre ve hoca değişikliğine doğru bir gidiş yapabilir. 

 

Bir parantezi de UEFA yönetimine açmamız gerekiyor çünkü her iki karşılaşmada da hakem tercihleri ve hakemlerin oyuna olan müdahalelerinde büyük sıkıntılar söz konusuydu. Hem ilk karşılaşmada hem de dün gece oynanan karşılaşmada hakemlerin tercihlerinin tıpkı Avrupa Şampiyonası sırasında olduğu gibi rakiplerin lehine gerçekleştiğini izliyoruz.

 

Young Boys takımının oyuncularından ikisinin oyundan çıkarken taraftarlara yönelik tahrikleri ve ardından sahanın içerisinden yürüme girişimleri ortalığı birbirine soktu buna karşın hakem kartına başvurmak yerine saatini göstererek ortamın gerilmesine çanak tuttu. Young Boys takımının ofsayt olan golünü yaklaşık bir, bir buçuk dakika beklerken az kalsın golün verileceğini sandık diyebilirim. Buna karşın Galatasaray’ın ofsayt golünde ise oyun hiç beklemeden başlayıverdi. Galatasaraylı taraftarların kale arkasına astığı FREE PALESTİNE pankartı çok dikkat çekiciydi ve bu pankartın da UEFA nezdinde İngiliz ve Fransız lobisinin hiç ama hiç hoşa gitmediğini belirtmeliyiz. Hakem kararlarının yanı sıra verilen cezaların da farklı şekillerde işlediği bir yapı ile karşı karşıyayız.

 

Bu yüzden de bu kirli düzenin karşısında durabilmenin yolu olmayan halimizi şişirmekten değil gerçekten çalışıp, uğraşıp, emek vermek suretiyle bir futbol ülkesi olabilmenin yollarını yaratmaktan geçecektir. Bu haliyle duvara toslayıp, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmak suretiyle sonuç alabileceğimizi zannediyoruz ancak bunun olabilmesi mümkün değil. Başka türlü bir şeyin mümkün olabildiğini önce kavramalı sonra harekete geçmeli ve ardından bunun olabileceğini göstermeliyiz. Bunun için etrafa para saçmamız da gerekmiyor, bir zamanlar Porto’nun ve son on yıl içerisinde Sevilla’nın yaptıklarına biraz daha yakından bakın, orada pek çok dersin bulunduğunu göreceksiniz. Yeter ki isteyin ve uğraşın.

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  186  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43354300

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.