Recep Cengiz-17 Şubat 2021 Ligin sonu yaklaşırken, hakem eleştirilerinin sayısı ve dozu giderek artıyor…

Maç öncesinde hakem atamaları ile başlayan tartışmalar maç sonrasında verilen/verilmeyen penaltılar, gösterilen/gösterilmeyen kartlar ve VAR kararları başta olmak üzere bir sonraki maç öncesine kadar hiç durmaksızın sürüyor. Futbolumuzda değişmeyen ve istikrarını koruyan tek şey hakem tartışmalarının güncelliğini koruyor olması.

Sosyal medya yayınlarına bakılırsa, Türkiye’de hakem yönetiminden memnun olan bir futbol insanı yok… TV yorumları, köşe yazıları ve maç sonu demeçlerde yapılan saptamalarda hemen herkes hakemlerin müsabakanın önüne geçecek kadar "çok hata yaptıkları" kanısında... Yani hakem oyunu dar sınırlar içinde bitiyor ama tartışması bitmiyor.

Öyle ya da böyle, sorunları ortaya çıkarmak; sorunun bir problem olarak ortada kalmaması ve çözüm için düzeltme, yenileme ve değişimi, yani sorumluluk almayı gerektirir. Yani, doğruları söylemek kadar uygulama kabiliyeti de önemlidir.

Kökü ‘tart’maktan türetilmiş tartışma da fikirler veri, gerekçe ve olayların üzerinden yerinde, zamanında, doğru argümanlarla yapıcı bir şekilde yapılırsa iyi bir şeydir. Türk futbolunun ve hakemlerinin gelişimine katkı sağlar. Futbolun aktörleri (yönetici, hakem, futbolcu, antrenör ve taraftar) ve paydaşlarını (Federasyon, Kulüpler, Spor örgütleri ve Medya) doğru karar almaya teşvik, dürüst olmaya motive eder.

Bu anlamda; eğer:

• Hakem kalitesi hakkında fikir ayrılığına düşüyorsak, bunu tartışalım.

• Hakemlerin adil maç yönettikleri konusunda farklı düşünüyorsak, bunu tartışalım.

• Hakem seçimlerinin daha objektif ve bilimsel olacağını konusunda projeniz varsa, bunu tartışalım.

• VAR sisteminin fayda ve zararlarından emin değilsek ,bunu tartışalım.

• Hakem kararlarının standart olup olmadığı konusunda kuşkularımız varsa, bunu tartışalım.

• ‘Bekle ve gör’ ve ‘elle oynama’ gibi oyun kurallarına karşıt görüş oluşmuşsa, bunu tartışalım.

• Hakemlerin oyunun önüne geçtiği algısı oluşmuşsa, bunu tartışalım.

• Bazı hakemlerin oyunu bilmediklerini kural bilgisiyle maç yönettiklerini düşünüyorsak, bunu tartışalım.

• Hakemlerin iletişim becerilerinin eksik olduğu görünüyorsa, bunu tartışalım.

• Eleştirilerin psikolojik şiddete dönüşme şüphesi varsa, bunu tartışalım.

• Hakemlerin kişiliklerini değil hatalı ve yanlış kararların farkını konu alacaksak, bunu tartışalım.

• Futbolun gelişiminde hakemlerin ne rol üstleneceği konusunda hemfikir değilsek, bunu tartışalım.

• Federasyon ve MHK kararlarını gereksiz, yersiz, zamansız, yanlış veya eksik buluyorsak, karşılıklı hoşgörü ve anlayış içinde ayrıntılı olarak bunu tartışalım.

Özetle, hakemleri geliştirmek, marka değerini yükseltmek, geleceğin futboluna hazırlamak, eksik yönlerini gidermek, bozuk sistemimizi onarmak konularında fikir ayrılığına düşünüyorsak, bunu tartışalım.

Ama haklı çıkmak için hakemleri hedef gösterici, aşağılayıcı ve incitici söylem ve davranışlarla tartışmayalım... Sorumluluklarımızı hakemlerin üzerine atıp, başarısızlıklarımızı onlara mal etmeyelim... Sesimizi yükselterek, görüşlerimizi dayatmayalım… Eleştiri adına hakaret etmeyelim... Kuralları çiğnemeyelim... Hakemleri bir tehdit olarak görüp/göstermeyelim… Yaşımıza, statümüze ve camiamıza yakışır bir dil kullanalım ki sonrasında ‘bunu kastetmek istememiştim’, ‘sözlerim yanlış anlaşıldı’ veya ‘sözlerim bağlamı dışında yorumlandı’ demek zorunda kalmayalım!

Eğitimli, kültürlü ve sağduyulu (yani aklı başında) insanlar için tartışmanın amacı, tıpkı sahadaki gibi rakibini mağlup etmek, kazananlar ve kaybedenler olarak ikiye ayırmak, biz iyiyiz onlar kötü mesajı vermek, üstünlük sağlamaya çalışmak değildir. Düşünce ve yaklaşımları farklı olan kişilere hoşgörülü olmak, empati kurmak, dürüstçe konuşarak faydalı olabilmektir.

Önemli olan tartışmadan haklı çıkmak değil, haklı kalmaktır.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş