Arman Özdemir- 5 Haziran 2023 Aşağıda kısaca önemli gördüğüm iki meseleye değineceğim. İkisinin de kahramanı futbol yöneten yapılardır.

Finale Doğru

Her gün başkanı ya da kendisi hakkında yeni bir skandal haberi çıkan TFF’nin City-Inter finaline hazır olup olmadığı her ortalama zeka sahibinin sorgusundadır muhakkak umarız değildir. Çünkü karıştıkları her olay berbat oluyor. Bu noktada belki de gözlerden kaçmış bağımsız bir UEFA raporuna belki ilgililer okur ümidiyle değinmemiz gereklidir.

28 Mayıs 2022 Şampiyonlar Ligi finali bilindiği üzere Covid-19 Pandemisinin ardından gerçekleştirilen en önemli spor organizasyonlarından bir tanesiydi. Real Madrid ve Liverpool arasında çıkan olaylarda toplu olası ölümlerin eşiğinden dönülmüştür. Olayda taraflardan bir tanesinin 1989 yılında Hilsbrough faciasını yaşayan ve 97 Liverpool taraftarının hayatını kaybettiği facianın destekçisi olduğu düşünülürse bir trajedinin eşiğinden dönüldüğü muhakkaktır. Devlet tanımlanırken güç kullanma yetkisine haiz olarak dar biçimde tanımlandığı için polis tabiri caizse gaz bombası ve biber gazını kapalı alanlara yaşlı çocuk ayırt etmeden atmıştır. Tabii ki güç kullanma yetkisi toplum sözleşmeleri etrafında devlettedir. Anahtar kelime toplum sözleşmesi olup hukuka aykırı güç kullanma yetkisinden bahsedilmemektedir.

Bütün bu olayların ardından zeka küplerinden oluşan UEFA Tiago Brandão Rodrigues’in başını çektiği bağımsız gözlemci raporunu Şubat 2023’de yayınlamıştır[1]. Bizi ilgilendiren kısmı olayların nasıl cereyan ettiğinden öte UEFA’nın konuya yaklaşımını belirleyerek yol haritası çizdiği öneriler kısmıdır.

Hayatında iyi kötü maça gitmiş arkadaş yahut aile çevresi tribünlerden ibaret olan herkesin bildiği üzere kişinin maçın oynanacağı yere gitmesi biletli olması ile tahdit edilebilecek bir durum değildir. Ayrıca serbest dolaşım mevzuatı olan Avrupa ülkeleri açısından söz konusu durum zaten kabul edilebilir değildir.

Olası bir felakete yol açabilecek sebeplerin başında kötü planlama, ilgililerin arasındaki iletişim eksikliği, yapılan planların denetlenmemesi ve öngörü eksikliği gelmektedir.

Pek alışık olmadığımız biçimde UEFA oyunu düzenleyen olarak kendini gördüğünden asıl sorumluluğun, yeterli bilgi paylaşımında bulunmadığı ve tarafları Saint Denis Konvansiyonuyla ilgili bilgilendirmediği için kendisinde olduğunu kabul etmektedir.

Söz konusu müsabakada bir festival havasında geçmesi gereken müsabakada polisin Liverpool taraftarını tehdit olarak görmesi de olayların bu raddeye gelmesine sebep olduğu da ayrıca belirtilmektedir.

Bütün bu nedenlerle UEFA öncelikle kendi içerisinde bir uyum süreci sağlamak durumundadır.

UEFA şeffaflığın sağlanması amacıyla 8 Mayıs 2023 kadar önerilerinin özetini kendi web sitesine koyacaktır.

Bileti bulunması dahi maça gelen taraftarlara kamu düzeni problemi olarak yaklaşılmayacak turist olarak değerlendirilecektirler.

UEFA müsabakaların güvenliğine ilişkin planların gözden geçirilmesi noktasında öncelikle sorumluluk almalıdır. Bu nedenle stat güvenliği görevli kişilerin sadece ulusal değil UEFA düzeyinde de eğitilmesi gereklidir.

Eğitimin mutlak biçimde küçük, yaşlı ve engellilerin öncelikle korunması noktasını öne çıkarması gerekmektedir.

Olası acil durumlarda tüm birimlerin kordinasyonu için UEFA harekete geçmek durumundadır. Bunun yanısıra polis ve hükümetlerle ilişki UEFA tarafından kurulacaktır.

UEFA tahsis sürecinden başlamak üzere, yapılan sözleşmelerde ve garantilerde ister kamusal ister özel olsun her zaman tüm ilgili tarafların, taraftarlar için hizmet ve kolaylaştırmayı içeren Konvansiyon hükümlerine uymasını talep edecektir.

Bu açıdan UEFA proaktif ve eylemsel olarak ilgili kişi ve kurumların taraftarların Şampiyonlar Ligi Finaline ev sahipliği yapacak olan ülkeye katılımını sağlar. Ezcümle olmak üzere maçların yapılacağı stada biletleri olmadığı için giremeyecek olan taraftarlara da kamusal otoriteler tarafından kamu düzenini bozucu unsurlar muamelesi yapılmayacaktır.

Kısacası uluslararası bir örgüt olmaktan öte merkezi İsviçre’de bulunup dernek statüsünde olmasına rağmen UEFA ulusal üstü bir örgüt niteliği göstermektedir. Umarız ki maçın oynanacağı yer de göz önüne alındığında polis yan yana gelen üç Beşiktaş taraftarına yaptığı gibi 6222’yi uygulayabileceğini düşünüp gazı basıp jopu vurmaz.

Federasyon Meselesi

Öncelikle gözünüzün önüne çürük çarık bir minibüsü, sonra herkesin belirli ölçülerde alkollü olduğunu ve araçta sadece bir kişinin araç sürmeyi bildiğini ve son olarakta İstanbul’dan, mesela Hatay deplasmanına doğru gitmeye başladığınızı düşünün. Bu sorgulanacak, tartışılacak yahut medeni iki insan gibi konuşulacak bir konu değildir. Bir takım sadece sahadaki 11 kişi değildir. Taraftarı, malzemecisi, masözü, futbolcusu bir bütündür. 1140 kilometre yola bir tanesi gidip orada maç verirken diğeri gitmeyerek 3 puan aldığı gibi 3 de averaj almaktadır. Aynı durum Antep içinde uygulanmaktadır. TFF’nin başında kendisine göre kurallar keşfeden ve bunları uygulayan kişinin üç büyükler arasında hangi takımın kongre üyesi olduğunu zaten kendisinin söylemesini geçtik CAS’ın her yerde aradığı oyunun algısal olarak dahi sonuç belirsizliği ilkesini zedeleyemeceğini prensibini bile çiğnemesi orada oturmamasını gerektirmektedir.

Umarız kendisi sporun bilim kısmına hakim olan Sebahattin Devecioğlu önümüzdeki dönem seçilir. Şu memlekette kahvecinin doktor, fırıncının avukat, müteaahhitin inşaat mühendisi olduğu dönemler sona erer ve herkes kendi işini yapar.

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş