Futbolun Beşiği Türkiye'dir
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Müslüm GÜLHAN Futbolun Beşiği Türkiye'dir

Futbolun Beşiği Türkiye'dir

8014ffd05

Müslüm Gülhan- 17 Eylül 2023 Bakmayın siz İngiltere üzerinden yorumlar yapılmasına. 

 

Futbolun ilk olarak M.Ö 3000 yıllarında Mısır başta olmak üzere, M.Ö 2500 yıllarında Çin’de oynandığına dair tarihsel sonuçlar mevcuttur. 

İngilizlerin Hindistan’ı sömürdüğü dönemlerde-ki devam ediyor-bu oyun köyler arası oynanırken, İngiltere’de üniversiteler vasıtasıyla kurallı oyun haline gelmesi ve bunu daha sonra kültür emperyalizminin bir aparatı olarak dünyaya yaymaları sosyolojik, politik ve sportif anlamda değerlendirmek mümkündür.  

Tüm bunlar İngilizleri ve futbolu onların kuralları ile oynayan ve yöneten ülkeleri bağlamaktadır. 

Yani bizi bağlamaz… 

Ülkemizde futbolu masum bir spor oyunu olmadığını farklı kesimler tarafımdan farklı kullanıldığını üzerinden hareket etmek gerekir ki bizim farklılığımız ortaya çıksın. 

Günümüz ekonomik koşullarında futbol sermaye birikimini sağlayabilen-tehlikeleri içinde barındıran-bir kültür endüstrisi ürünü haline gelmiştir. Bu nedenle de siyasetten mafyaya, cemaatlerden tüm çıkar gruplarına kadar her yapıyı içine çeken ve örgütlenmelerin sağlayan bir alandır.  

O futbolu bulduklarını iddia eden İngilizler başta olmak üzere, onlardan farklılığımızın temel dayanağını belirlemek için kültür üzerinden işe başlamak gerek.  

‘Kültür’, insan ve toplumların olay ve olgularla karşı etkileşimlerini ve süreç içerisinde elde ettikleri değişimleri ifade etmek için bir tavır alış şekli olarak açıklayabiliriz. Bu izaha göre kültürün tarihsel, coğrafik ve sosyal dayanağı bulunduğu da açıktır. Yerel-‘yöresel’ olan ‘kültür’, iletişim teknolojisindeki değişme ve gelişimlerle birlikte ‘küresel’ hale gelmiştir ki futbolun tüm açıklamaları bu ‘küresel’ değişim içinde olması gerekirken, bizim bunu reddederek ‘yöresel’ kalmamız bu değişimlere karşı bilinçli olarak tavır almamızdan kaynaklanmaktadır. Bunun dayanağı siyasette olduğu gibi gerçeklikten kopmaktır. 

Kültürel yapıdan söz ederken işin içindeki kişileri değerlendirmek zorundayız. TFF başkanları ki özellikle Yıldırım Demirören ve devamındakiler ile Ahmet Nur Çebi, Azizi Yıldırım ile başlayıp Dursun Özbek ve Anadolu kulüplerindeki tüm başkanların sporun dışından gelen birer ‘yöresel’ figür olduğunu belirlemek gerek. 

Bizi biz yapan en önemli dayanak futbol-siyaset ilişkisidir. Buradaki en belirleyici özellik, siyasi argümanlar futbolun içinde kullanılarak, kitleleri hem sömürü hem de ticari çıkarlar karşısında tavırsız kalmalarını sağlamak için uzun süreli olarak yönetilmeleridir. Bu başarı bizimdir. Ve bu bize ait bir mekanizmadır. Çünkü, ‘küresel’ değerlerden koparılan kitleler alt ‘kültür’ başlıkları içinde ‘yöresel’ birer figür haline getirilerek, tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi kulüp genel kurullarında da kitlelerin topyekûn bir şekilde konsilde edilerek, gerçeklerden uzaklaştırılmaları ve sadece kendi çıkarını düşünen canlılar haline getirilmeleri sağlanmaktadır. 

Türkiye’de futbol ‘politik’ bir oyundur. Ve popülist bir yaklaşıma gerek duymaktadır. Gerçeklikten kopmanın temel dayanağı bu kültürü bir mekanizma olarak bütün şekilde kullanmaktan geçer.  

Popüler ‘kültür’, üretildiği topluluk içinde geniş kitleleri etkileyen inanç ve uygulama içeriğine sahiptir. Popülist kültürün politik dayanağı ise, tahakküm altında alınan kitlelerin kültürü olmasıdır. Bu tanımlama, geleneklerle birlikte oluşan toplumsal inanışları güncelleyerek ‘politik’ ve ‘ticari’ alanlarda uygulama içermektedir. Ama bunu birilerinin yönlendirmesi gerek. İşte burada tetikçiliği medya yapmaktadır. Ve medyanın %95’i bu işe soyunmuştur. 

Türkiye’de futbol yönetimi 80 darbesinden beri kulüp-iktidar ilişkisi biçiminde gözlenmektedir. Kulüplerin yönetim kadroları incelendiğinde politikacılar ya da onların direktifleri doğrultusunda bürokratlar ve bunların desteklediği-özellikle devlet ihaleleri ile servet transferine sahip olan iş adamlarının yönetimi ellerinde bulundurdukları görülür. 

Bildiğiniz gibi TFF başkanlık seçimi-normalde özerk bir federasyon olmasına ve kulüplerin genel kurul delegelerinin %90’nına sahip olmalarına rağmen, atanan kişinin firesiz seçilmesiyle gerçekleşmektedir. Bu ‘itaat’ ve ‘sadakat’ bir alt başlık ‘yöresel’ ‘kültür’ tavrıdır ve popülist bir içeriğe sahiptir. 

 Buradaki siyasi talebin karşılığı iki türlüdür. Birincisi; milyarlarca euroluk bir kaynağa sahip olan futbol endüstrisi ve bu paranın sahibinin kulüpler olması (!) ve maddi ya da manevi olarak bu büyük pastadan pay isteyenlerin oranı her geçen gün artması karşısında sürece müdahil olma isteği. İkincisi; iktidarın kulüp başkanlarını yönetmesi neticesinde statları kendi propaganda alanlarına çevirip örgütlenme alanı olarak hareket etmek istemesidir.  

Bu kadar yeni stat yapılmasının amacı bu örgütlenmenin arenasının talepkâr olmasının sağlanmasıdır. Zeminlerinin bu kadar kötü olması da kaygının futbol olmadığını da net ortaya koymaktadır. 

İşin kötüsü matematikte bu işi yorumlamakta. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'da futbol şirketlerinin toplam borcu 23 milyar 340 milyon liraya ulaşmış. Diğer yandan yaşanan yüksek enflasyon ve devalüasyon ile kötü yönetmek zorunda olan (!) yönetimlerin, futbol kulüplerinin finansal kayıplarına neden oldu. Kulüplerin son beş yılda gelir kayıpları 7,1 milyar TL'ye ulaşmış. Birikimli zararlar 8 milyar TL'ye, özkaynak açıkları da 6. milyar TL'ye yükselmiş. Peki, kimin umurunda? Borç bir sistem haline getirildi ve devlet tarafından denetlenmeyen hatta kamu bankası tarafından sübvanse edilen bir koruyucu hal aldı. 

Milyarlarca euroluk futbol alanındaki para boşta olduğu için-kulübün parası olduğundan-maddi olarak bu büyük pastadan pay isteyenlerin oranı her geçen gün artmaktadır.  

Türkiye’de kumarhanelerin kapanmasından sonra çıkar gruplarının ilgisi futbola yöneldi. Buradaki hukuki boşluklar ve manipülasyona açık bırakılan kurgusu, onlar için futbolu bulunmaz bir alan haline getirmekteydi. İşe başalar başlamaz şikeli maçlar kurgulanarak hayata geçirilmesi, ‘bahis’ oyunları üzerinden manipüle edilerek ciddi bir ‘rant’ elde etmeye başladılar. Türkiye’de son yıllarda milyarlarca dolarlık bir ekonomiye ulaşan ‘bahis’ alanı şikenin kaynağıdır.  

Bu noktada dünya için küçük bizim için büyük bir hamleden bahsetmek gerekir. Hatırlarsınız, TFF başkanı Yıldırım Demirören'in TFF Başkanıyken, görevinden istifa etmeden aynı zamanda bahis şirketi iddia için Demirören-Scientific Games ortaklığı olan Şans Ortak Girişim Grubu ile ihaleye girmesi, ihalede en yüksek teklifi vermesine rağmen görevinden yine istifa etmemesi tartışmalara neden olmuştu. Bunun bir örneğini galakside görmemiz mümkün değil. Bu şans bize ait…   

Futbolun rant popülaritesinin artması, siyasetle birlikte çıkar gruplarının-özellikle menajerlik kisvesi altında-mafya tipi çıkar gruplarının bu alanda örgütlenmeleri ile bizdeki kurgu başka bir boyuta geçti. Sözde futbol endüstrisi her türlü ‘küresel’ kurguyu reddederken içinde yolsuzluk, vergi kaçakçılığı ve kara para aklamayı da barındırmaktadır. 

Bakın! Bu ülkede Cumhuriyet düşmanı bir cemaat (FETÖ) futbol içinde, ilk başta ‘şike’ kisvesi altındaki süreci 8 takım üzerinden yönetirken-büyük bir kesimi ikna etmişti-birden Fenerbahçe kulübü tek bırakılarak operasyona maruz kaldı. Ya bunu herhangi bir ülkede birlerine anlatamazsınız.  

Hatırlasınız, 2010-2011 futbol sezonunda, futbolda var olduğu varsayılan-her zaman olabilir-şike olayı üzerinden yapılan operasyonda siyaset ve bazı çıkar gruplarının etkisi de vardı. Şike operasyonu, liglerin bitmesinden ve sezon şampiyonunun Fenerbahçe olarak tescil edilmesinden sonra 3 Temmuz 2011 tarihinde başlatılması tesadüf değildi. O dönemde Fetullah Gülen cemaati olarak nitelendirilen bu dini yapının-yerine geçenler daha fazla ve daha tehlikeli olmakla-aynı dönemde kamuoyunda ilerici-devrimci kesimlerce suç örgütü olarak tanımladığını da hatırlatmakta yarar var. 

Şimdi, buraya kadar anlattıklarımdan sonra Şenol Güneş, Fatih Terim, Aykut Kocaman, Abdullah Avcı üzerinden teknik ve taktik konuları konuşmanın bir anlamı olmadığının farkındasınızdır.  

Ama, her şeye rağmen 1000 tane PRO-Lisans sahibi antrenörümüz var. Niçin? Ben de bilmiyorum… 

Alt yapıdan bahsetmek ise ‘zül’ geliyor artık. Her alanda üretimden elini-ayağını çekmiş bir iktidarın yönettiği ülkede üretim mekanizmasından bahsetmek abesle iştigaldir. İthal yapı artık bir ‘rant’ sitemi olduğundan sürecin ana mekanizması budur. 

Son olarak; Milli Takımın kötü gidişi-ki olmaması mümkün değildi-bazı yöresel figür antrenörleri hareket geçirdi. Tabii ki işi raconuna göre yapıyorlar. Yani Saray’ın icazeti üzerine iletişim içindeler. Cumhurbaşkanının bir teftişinde onu bekleyip, elini sıkıp kendini hatırlatmak sürecin işleyişini belli etmekte. 

Sonuçta; bu oyunu biz oynarız, başkaları anlamaz. 

Tabeladaki skorlarda kader-alın yazısı… {jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  219  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

30/04/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10.045,75

-0,37

 bjk BJKAS

47,58

-9,97

 fb FENER

87,30

+0,34

 gs GSRAY

8,81

-2,65

 trabzon TSPOR

2,09

-0,95

   SPOR ENDEKSİ

4.368,96

-4,37

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 39865150

TRENDYOL SÜPER LİG 2023-2024 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV
Galatasaray 32 28  3   1  73 20 53  87 
2 Fenerbahçe  32  27    4  1 85  28   57

85

3 Trabzonspor  32  16 4  12 54  42 12 52
4 Beşiktaş  32   14   6  12 42  38  4 48
5 Rizespor 32 14 6  12   43  47 -4 48
6 Başakşehir 32  13 12 42  38 

  4 

 46 
7

Kasımpaşa

32  13  7  12   55 57  -2 46
8 Sivasspor 32 11 11

10 

38  43 -5  44 
9 Antalyaspor 32 10  12  10  36  37  -1 42 
10

Alanyaspor

32 10  12 10 41  46   -5  42
11 AdanaDemir 32 9 13  10

48 

43   5  40
12 Samsunspor 32 10  14 36  42 -6  38  
13 Ankaragücü 32  8 13

11 

40  41   -1  37
14 Kayserispor 32 10  10 12  36  45  -9  37
15 Konyaspor 32  12  12 34  45  -11  36
16 Hatayspor 32

7

12  13 36  44  -8 33
17 Gaziantep 32  7 17  35  50  -15  31 
18 Karagümrük 32  9 16  35 41  -6 30

19

Pendikspor  32 7 9 16 36 64 -28   30  

20

İstanbulspor 32 4 7 21 25 59 -34 16

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.