Başarı İle Var Olanlar
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Ahmet TALİMCİLER Başarı İle Var Olanlar

Başarı İle Var Olanlar

s-de8925f3289fa0b0c9f1010181a5ae70fa45629c

Ahmet Talimciler- 20 Eylül 2015 Başarı kelimesinin bu topraklarda inanılmaz bir sihre sahip olduğunu ve kültürel yapımızın bu kelime etrafında nasıl dönmeye başladığını başınızı döndürdüğünüz hemen hemen her alanda görebilirsiniz. Bu alanlardan bir tanesi ve belki de en fazla ses getireni ise hiç kuşkusuz futboldur.

Futbol üzerinden kendimizi yedi düvele gösterme hamlemiz, 1980’li yılların sonunda başladı ve halen devam ediyor. Sonucun net bir biçimde belirleniyor olması ve yılların biriktirdiği duygusallığın yansımaları ile birlikte futbol sahaları bir anda gücümüzün gösterildiği mekanlar haline dönüşmesini sağladı. Futbol üzerinden değerler transferinin mümkün haline getirilmesinin ardından futboldan çok daha fazla futbol dolayımı ile olup bitenleri konuşmaya başladık. İşte tam bu noktada başarı açlığımızı doyuran sonuçlar ardı ardına gelmeye ve bir anda ‘Çanakkale Geçilmez’ anlayışından ‘Biz Büyük Takımız/Ülkeyiz’ anlayışına geliverdik. Önce Galatasaray’ın ardından milli takımın elde ettiği sonuçların ardından bir anda kendimizi bir futbol ekolü ve bir futbol ülkesi olarak görmeye başladık. Ülkemizin yaşadığı toplumsal ve ekonomik dönüşümlerin futbol sahalarına ve kulüplerimize yansıması ile birlikte asıl üzerinde durulması gerekenleri değil işin medyatik yanı ile ilgilenmeyi tercih ettik. Üretmeden, emek vermeden, çalışmadan kısaca kolay yoldan istediklerimizi elde edebileceğimizi ve başarıları kazanabileceğimizi zannettik. Yanılsamalar içerisinde oradan oraya savrulurken kulüpler düzeyinde daha fazla yabancı oyuncu, daha fazla para harcama ile her şeyin üstesinden gelebilecek bir futbol iklimini el birliği ile inşa ettik. Yeni ve yönetilebilir bir futbol ülkesi olma yolunda büyük adımlar attık ancak attığımız adımların sonucunda ilerleme kaydedemediğimizi hafta arasında Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa kupası karşılaşmaları bir kez daha yüzümüze çarptı. 

Ülkenin Batıya açılan kapısı olarak kendisini görmeyi sürdüren ve bir geleneğin takımı olmakla övünen Galatasaray’ın yaşadıklarına şöyle bir bakalım. Son dört sezonda üç kez süper lig şampiyonu olan ve ezeli rakibinden önce dördüncü yıldızı takma başarısını gösteren kulübün son iki ay içinde yaşadıkları akıl alır gibi değil. Rakibinin transferlerinin altında ezilen ve kendi kulübü bunu başaramadığı için üzülen taraftarlara sahip olan bir kulüpten söz ediyoruz.

 

Geçen yıl kimsenin beklemediği şekilde üç kupa almasına rağmen taraftarların istifaya davet ettiği bir teknik adamın bundan sonraki ilk başarısızlıkla gönderileceğini söylemek için kahin olmak gerekmiyor. Her şeyi başarıya endeksleyen ve başarı uğruna değerlerini yok sayanların kazançları da kısa vadelidir. Şartlar değiştiğinde ilk gözden çıkartılacakların kendilerinin olacağını göremeyen küçük olsun benim olsuncularhem taraftarlığa hem de futbola zarar vermektedirler.

 

Futbolun değişen tüm yönlerine karşın bir gönül işi ve değer yaratıcı yanları olan bir oyun olduğunun farkında değildirler. Aynı zamanda bu insanlar maddiyat üzerinden kendi hayatlarında olup bitenleri futbol dünyasında takımları aracılığı ile halledebileceklerini ve her alanı idare edebileceklerini düşünmektedirler. Halbuki işin bir de maneviyat boyutu vardır ki bir kimlik göstereni olarak futbol taraftarlığının en önemli yanı da tam burasıdır. Futbolcuları, teknik adamları, yönetimleri gönderme gücünün ellerinde olduğunu görenleri ne oyun ne de başarı kesebilir! Artık her şeye muktedir olduklarını ve isterlerse her şeyi yapabileceklerini zannederek yaşamaya ve kendilerini aşan kararların altına imza atabileceklerini düşünmeye başlarlar. Bu noktada artık işin içinde ne futbol kalır ne de toplumsal bir varlık olarak insan! Geriye kalan hırslarının kurbanı olmuş ve vicdanları kararmış insanlardır. Başarı ile var olanların bir noktadan sonra hayatta kalabilmeleri ve bulundukları yeri koruyabilmeleri için çok daha fazla/farklı şeylere ihtiyaçları olacaktır. Böylesi kişiler için başarısızlık sadece bir kavram değil hayatın sonu demektir ve bunu yaşamamak için de ne gerekiyorsa yapmaya hazırdırlar.{jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2930  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Prof. Dr. Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 2375 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 53475757

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1