Erdal Batmaz- 12 Nisan 2011

Geçen sene sizi Trabzonspor şampiyon yaptı, bu maçta siz ne yapacaksınız?

Geçtiğimiz günlerde bir üniversitedeki panelde öğrencilerin Bursaspor Teknik direktörü Ertuğrul Sağlam’a sordukları soru bu!

 Öğrencilerin olaylara bakış açısındaki bu sığlığa üzülelim ama aynı zamanda ne cevap verilmiş ona da bakalım.

Ertuğrul Sağlam da yüzeysel bir açıklama ile “ kendi futbollarını oynayacaklarını, başkalarının kendilerini ilgilendirmediğini “ söylemiş. Hâlbuki kendisinden liglerin tarihinde 5. şampiyon olan takımın başındaki kişi olarak ne beklenirdi?

Daha mantıklı, harcadıkları emeği anlatan ve ter akıtan sporcularının hakkını koruyan bir cevap değil mi? Ama hoca öyle yapmamış, yapamamış!

Diyememiş ki; “genç kardeşim biz 34 maç sonunda şampiyon olduk neden o maçlardaki emeğimizi ve o takımları küçümsüyor ve zan altında bırakıyorsun? Şampiyon olduğumuz sene en büyük rakibimiz olan Fenerbahçe’yi kendi sahasında yendik, bu mantıkla bizi Fenerbahçe mi şampiyon yaptı?” sorusunu soramamış.

Emeğe saygısı olmadan “köşe dönme “ zihniyeti ile zehirlenen bir toplumda üretmek ya da çalışmak bir anlam ifade etmiyor kuşkusuz. Zira bir şeyleri hiçbir emek sarf etmeden almak – kazanmak değil – ayıplanmıyor artık bu toplumda! Türkiye’de sadece sporda değil her alanda, özellikle Özal sonrası dönemde, başarı ya da başarısızlık birileri sayesinde, birilerinin desteği ile olur inancı hâkim düşünce biçimi haline geldi! Böyle olduğu içindir ki biran önce “köşe dönme” mantığı her düzeyden insanda akıl tutulmasına yol açıyor.

Bazen öyle bir hal alıyor ki bu akıl tutulması, bir sezon önce son maçta Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna mal olan bir ahlakla mücadele eden Trabzonspor yöneticileri, bu sezon bir yardımcı hakemin nüfus cüzdanından yola çıkarak Fenerbahçe kulübü hakkında hüküm veriyor! Son 20 yıldır Türkiye liglerinde kimse bir diğerinin “hakkı ile “ şampiyon olduğuna inanmak istemiyor. Federasyon, hakemler, siyasi irade suçlu ilan ediliyor! Başta başkan ve yöneticilerin işine geliyor bu! Böylece kendi yetersizliklerini ve kötü yönetimlerini örtüyorlar. Ama diğer yandan taraftarları ve takımları bir diğerine düşman eden bir sürece sokuyorlar. Aynen “terörle mücadele “ yasası gibi ağır hükümler içeren “sporda şiddetin önlenmesine yönelik” yasa bu süreçler sonunda önümüze geldi! Daha birkaç gün önce Kasımpaşa – Beşiktaş maçında 90 dakika boyunca Kasımpaşa taraftarı Beşiktaş takımına ve taraftarına hayatımda duymadığım galiz küfürler etti maçın süresince! Bir tek Kasımpaşa yöneticisi veya Polis yetkilisi müdahale etmedi! Yasanız olsa ne olur, uygulamadıktan sonra?

Hafta sonu Trabzonspor ile Bursaspor arasında oynanacak maçın her iki kulübün şerefli tarihlerine uygun bir atmosferde geçeceğine eminim!

Aynen geçen haftaki Galatasaray maçı gibi!

Kim kazanırsa kazansın, kazananın “ spor ahlakı “ olacağını unutmayalım! Fenerbahçe ile girdiği rekabette Trabzonspor yöneticileri, son maçta şampiyonluğu kaybeden Fenerbahçe kulübü gibi sakin ve makul durabilme cesaret ve kararlılığını gösterebilmelidirler! Taraftarlarının duygusal tepkileri ile akıl tutulmasına uğramış bazılarının ve yerel medyanın esiri olmamalıdırlar!

Kimsenin şüphesi olmasın ki herkes kendi emeği ile başarılı ve şampiyon olabilir.

El atı ile düğün dernek olmaz!{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş