Tuğrul Akşar
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Hukuk Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Verginin Futbolla Mücadelesi

1679314314875

Tuğrul AKŞAR- 21 Ekim 2024  Hazine ve Maliye Bakanlığı, yüksek gelir elde eden ancak gelirini beyan dışı bırakan sporcuları yakın takibe alırken farklı spor dallarında 1900 kişinin ücretini inceledi ve son 3 yılda yaklaşık 5 milyar liralık kayıt dışı gelir saptadı.

Devamını oku...
 
CAS Kararları

1543-2022-03-18 m

Arman Özdemir- 22 Mart 2023 Sell-on klozlarında en önemli problemler doğal olarak hesap ve ödeme dönemlerinde söz konusu olmaktadır. Konunun CAS tarafından en ayrıntılı incelendiği kararlardan birine yer veriyoruz[1].

Devamını oku...
 
Spor Yasası’na Hukuksal Eleştiriler

 632x314-spor-yasasi-teklifi-milli-egitim-kultur-genclik-ve-spor-komisyonunda-kabul-edildi-1648667796180

Tuğrul Akşar- 3 Mayıs 2022 Spor yasasına ilişkin yapısal eleştirilerimden sonra hukuksal eleştirilerimi de paylaşmak istiyorum.

Devamını oku...
 
Spor Yasası Ne Getiriyor? Türk Sporunun ve Futbolunun Sorunlarını Çözebilir mi? (I)

300320222236551863382

Tuğrul AKŞAR- 14 Nisan 2022 Spor kulüpleri yasası komisyondan geçti. Büyük bir olasılıkla da yasalaşacak. Aslında adı Spor Kulüpleri yasası ancak, içeriğe bakıldığında, Profesyonel Futbol yasası demek daha doğru olur. Bu kapsamda hazırlanan yeni yasada kulüpler ile başkan ve yöneticiler hakkında önemli yaptırımlar ve cezai müeyyideler söz konusu.

Devamını oku...
 
Yapısal Sorunları Çözmeden Yasal Düzenleme İle Türk Futbolu Kurtulmaz!

123a06 

Tuğrul Akşar- 27 Ocak 2021 Öncelikle Spor Kulüplerine yönelik böylesi bir düzenlemeyi gerekli ve önemli bulduğumu iletmek isterim. Zira, bugün adı spor kulüpleri, kendisi futbol kulübü olan takımlarımızın içinde bulundukları ekonomik, finansal ve yönetsel sorunlar artık yönetilemez boyutlara ulaşmış durumda.

Devamını oku...
 
Döviz Sözleşmelerinden TL Sözleşmelere Geçmek Kolay mı?

5a66fbbaae784903e4be4d90

Tuğrul Akşar- 16 Eylül 2018 İçinde yaşadığımız sosyo-ekonomik olumsuzluklar, sıradışı önlemleri de beraberinde getirmeye başladı.

Devamını oku...
 
Kulüpler neden sermaye artırımına giderler

futbol-kulupleri-para-basiyor-4274845_o

Tuğrul Akşar- 4 Şubat 2013 Ülkemizde önce Galatasaray, daha sonra da Beşiktaş ile gündeme gelen nakit (bedelli) sermaye artırımına ilişkin bu hafta görüşlerimizi sizlerle paylaşacağız.


Anımsanacağı üzere, Galatasaray Sportif A.Ş. geçen yıl ilk bedelli sermaye artırımını 18 Haziran'da gerçekleştirmiş ve sermayesini 2.788.084 TL' den yüzde 400 bedelli artırarak 13.940.422 TL'ye yükseltmişti. Hisse başına rüçhan hakkını 1 TL yerine 25 TL'den kullandıran Galatasaray Sportif A.Ş. bu sermaye artırımı ile toplam 278.8 milyon TL kaynak toplamıştı.

Galatasaray ikinci sermaye artışını gerçekleştirmek için Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar AŞ, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) gönderdiği açıklamaya göre, şirket yönetim kurulu, ödenmiş sermayesinin 13 milyon 940 bin liradan, yüzde 300 oranında artırılarak 55 milyon 761 bin 687,60 liraya yükseltilmesine karar vermiş; bu kapsamda bedelli sermaye artırımında 1,00 lira olan beher hisse için rüçhan hakkı kullanım bedelinin 10,00 lira olarak belirlenmesi kararlaştırılmış ve bu amaçla izin alabilmek için Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) başvurulmuştu. Ama bu başvuru SPK tarafından uygun bulunmayarak ret edildi.

Beşiktaş da artırıma gitme kararı aldı

Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş. de geçen hafta bedelli sermaye artırım kararı aldı. Beşiktaş, İMKB'de işlem gören Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin çıkarılmış sermayesinin 500.000.000 TL'lik kayıtlı sermaye tavanı içerisinde, tamamı nakden karşılanmak üzere 40.000.000 TL'den 240.000.000 TL'ye yükseltilmesine, rüçhan haklarının nominal değeri üzerinden kullandırılmasına, rüçhan haklarının kullanımından sonra kalan payların İMKB Birincil Piyasası'nda halka arz edilmesine karar verdi.

 

Kulüpler neden sermaye artırımına gitmek Zorunda

Şirketleşen kulüplerde bilançonun pasifinde sermaye kalemini görürüz. Sermaye içinde şirket tarafından kuruluş aşamasında konulan nakit para veya benzeri olmak üzere ayni sermaye olabilir. Ya da şirketin zaman içinde elde ettiği karlar veya şirketin ihtiyari amaçla tuttuğu fonlardan oluşan parasal fonlar, şirketin sahip olduğu menkul ya da gayri menkullerin değerlerindeki artıştan kaynaklanan fonlar, çok genel anlamda şirketin Öz kaynaklarını/Öz sermayesini oluşturur.

Futbol veya Sportif A.Ş.'lerin öz kaynakları zamanla, o şirketin faaliyetlerindeki karlılık ya da zarara göre artar ya da azalır. Kulüp/şirket faaliyetlerinden kar elde ediyorsa, elde olunan bu kar bir süre sonra kulübün öz kaynak yapısını güçlendirmek için sermayeye eklenir. Zarar durumunda da bu sermaye erimeye/azalmaya başlar. Zararın büyüklüğü ya da sürekliliği zamanla sermayenin negatife dönmesine yol açar. Bu da "Sermaye Yetersizliği" olarak değerlendirilir.

Gelir gideri karşılamıyorsa sermaye yetersizliği oluşur

Bizim burada ele alacağımız konu: Kulüplerin sermaye yetersizliklerinin neden kaynaklandığıdır. Temelde faaliyetlerin, yani gelirler ve giderler arasındaki aleyhteki fark zarar olarak ifade edilir. Bu bağlamda, bir kulübün gelirleri, giderlerini karşılamıyorsa, bu durumda faaliyetlerin aksamaması için kulübün aradaki bu farkı gidermesi gerekir. Çünkü, gelir-gider dengesi bozulan kulüpler öz kaynak açığı verir.

Kulüplerin gelirleri temel olarak;

1. Naklen yayın gelirlerinden,

2. Reklam, medya ve sponsorluk gelirlerinden,

3. Maç günü gelirleri,

4. Logolu ürün satışı ve diğer ticari gelirlerden oluşur.

Özkaynak açığına sebep olan giderler ise genelde;

- Toplam oyuncu, teknik adam ve kulüp çalışan maliyetinden,

- Net Transfer giderleri-harcamalarından,

Operasyonel harcamalardan,

- Faaliyet dışı giderlerden, (zarar finansmanı)

- Tesis yatırımı, renovasyonu ve altyapıya yatırımına yapılan harcamalarından oluşmaktadır.

Bu giderlerin/harcamaların giderilmesi finansman gereksinimini ortaya çıkartır. Bu da, temelde dört şekilde karşılanır.

  1. Banka kredisi kullanırlar.
  2. Kısa vadeli bono ya da orta veya uzun vadeli tahvil ihraç ederler.
  3. Kulüp yönetiminden ya da üçüncü kişilerden borçlanırlar.
  4. Şirket hisselerini halka arz ederek gelir elde ederler.

Kulüpler sermaye artışına gitmek zorunda, çünkü;

Şirketleşen kulüpler temel olarak üç nedenle sermaye artışına yönelmek durumundadır. Bunlar;

1 - Yukarıda da belirttiğimiz üzere gelirlerin giderleri karşılamaması nedeniyle, zaman içinde oluşan zararları karşılayabilmek amacıyla. Sermaye artırımına gidilir. Bu anlamda, eski TTK 324, yeni TTK md 376 kapsamında mevcut şirket zararının şirket sermayesini aşması ve/veya şirket sermayesinin üçte ikisinin oluşan zararlar nedeniyle karşılıksız kalması halinde şirketin iflası gündeme geleceğinden, aradaki farkı sermaye olarak koymak gerekecektir.[1]

2 - Kulübün faaliyetlerinin devamını sağlayabilmek için nakit paraya/sermayeye gereksinim duyulması nedeniyle ilave sermayeye gereksinim vardır.

3 - Finansal Fair Play kapsamında öz kaynak yapısını güçlendirmek ve zarar yapan kulüplerde "kabul edilebilir zarar"ı aşan kısmın ilgili kulüplerce giderilmesi zorunluluğundan dolayı sermaye artışı yapmak zorundadırlar. (Nitekim Finansal Fair Play Kapsamında kulüpler 2014-15'e kadar maksimum yıllık 45 milyon Euro, 2015-16 ile 2018-19 arası da maksimum 30 milyon zarar yapabilirler. 2018-19'dan itibaren ise yıllık zarar 30 milyon zararın altına düşmek zorundadır.)

 

Nitekim, bu söylediklerimiz kapsamında, Beşiktaş'ın neden sermaye artışına gittiğini Mali İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Berk Hacıgüzeller'in, Beşiktaş resmi internet sitesine yaptığı değerlendirmeden de görebiliriz.

 

Berk Hacıgüzeller'e göre; "Hedeflenen Beşiktaş; denk bütçeli, gelir-gider dengesinde gelir fazlası veren ve devamlı yatırım yapan bir Beşiktaş'tır. Kulüp bu anlamda sermaye artışına nakit anlamda katılacaktır. Sermaye artışı, Futbol A.Ş.'nin yüksek faizli borçlarının kapatılması ve bunların temliklerinin temizlenmesi ile bazı borçların yapılandırılması için kullanılacaktır. Birinci hedefimiz, karlı olmak ve bu karlılığı sürekli kılmaktır." Galatasaray'ın bedelli artışına gitmesi de, yine mevcut borç tutarının azaltılması ve transfere ilave kaynak sağlanmasını amaçlamaktadır.{jcomments on}

 



[1] Konu ile ilgili olan Yeni TTK 376. Maddesini de aşağıya alıyorum:

   3. Sermayenin kaybı, borca batık

olma durumu

a) Çağrı ve bildirim yükümü

MADDE 376- (1) Son yıllık

bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığıanlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2)

Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığıanlaşıldığıtakdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.

(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığıesasına göre hem de muhtemel satışfiyatlarıüzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarınıkarşılamaya yetmediğinin anlaşılmasıhâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasınıister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığınıkarşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasınıyazılıolarak kabul etmişve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmışolsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmışbaşvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.

 

 
Futbolda Kayıtdışılık Sorunu

Tuğrul Akşar/ 23 Ocak 2012

Kayıt dışı ekonomi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonominin en önemli sorunlarının başında geliyor. Kayıt dışılığın çok yaygın olduğu ekonomilerde kamusal gelirin sağlıklı bir şekilde büyümesi söz konusu olamadığından, toplumsal genel refah seviyesinde de haksız ve dengesiz dağılımlar ortaya çıkıyor.

Devamını oku...
 
Yayıncıları Bekleyen Büyük Tehlike

Tuğrul Akşar/8 Ekim 2011

Geleceğe yönelik doğuracağı sonuçlar bakımından geçen haftanın en önemli gelişmelerinden birisi Premier League maçlarının uydu üzerinden mekanlarda izletilmesi konusunda açılan davada, Avrupa Adalet Divanı’nın, Premier Lig maçlarının  işletmeler tarafından uydu üzerinden izletilebileceğine ilişkin hüküm vermesiydi. 


Aslında bu gelişmeyi Hüseyin Özkök’ün tabiriyle “naklen yayın haklarının Bosman davası” olarak nitelendirmek en doğrusu olacak.

Konunun gelişimi çok sıradan bir olayla başladı aslında. Çoğu ülkede olduğu gibi İngilizlerde publarda biralarını yudumlayarak Premier Lig maçların izlemekteyken,  Premier Lig maçlarının resmi yayıncısı BskyB yetkilileri kırk iki yaşındaki Karen Murphy’nin Portsmouth şehrinde Fratton Park Stadı yakınındaki barına yaptıkları baskınla Premier Lig maçlarının Yunanistan üzerinden yayın yapan bir digital platform üzerinden decoder aracılığıyla bar sakinlerine izlettirildiğini bir tutanakla saptayıp konuyu mahkemeye taşımaları, böylesi bir karar ortaya çıkmasına yol açtı.

Pub sahibi Karen Murphy, yıllık aidatı o zaman 9800 Euro olan BSkyB decoderi yerine, yalnızca yıllık 930 Euro ödediği Yunanistan’ın dijital platformu olan o dönem Premier Lig yayın haklarına sahip Nova decoderi satın alarak işletmesine koymuştu.

Ancak bunu öğrenen Premier Lig ve Sky yönetimleri Karen Murphy’i mahkemeye verdi. Çünkü lokal yasalar ve uygulamalara göre İngiltere’de yayıncı kuruluşun digital platformu dışında başka bir platformun uydusu aracılığıyla Premier Lig maçlarının yayınlanması ve izletilmesine yasak getirilmişti. Bu nedenle İngiltere’de Premier Lig’i uydu vasıtasıyla yayınlayan pub sahiplerine, yayıncı kuruluş tarafından daha önceden açılmış ve pub sahipleri aleyhine sonuçlanmış davalar bulunmaktaydı.

 

Yayıncı kuruluş da doğal olarak Premier League yayın haklarının sadece kendisine ait olduğunu söyleyerek, ticari amaçlı maçların yayınlanmasının sadece kendileri üzerinden gerçekleşebileceğini iddia ediyordu. 

 

Pub Sahipleri Kazandı

 

Ancak,  Murphy Bosman yasasından esinlenerek, Avrupa Birliği hukuk normları kapsamında serbest piyasa ekonomisinde böyle bir yasağın olmaması gerektiğini iddia ederek, AB yasalarının tüm ülkelerde eşit uygulanması konusunda yetkili olan Avrupa Adalet Divanı’na başvurdu. Murphy tek başına da olsa BskyB ve Premier Lig yönetimiyle mücadele etmeye karar vermişti ve bu mücadele tam dört yıl sürdü. 2006-07 sezonunda açılan dava dördüncü yılını bitirmek üzereyken Mahkeme, AB ülkelerinden satın alınan decoderlerin AB sistemine dahil olan başka bir ülkede yasaklanamayacağına karar verdi.

 

Mahkemenin  vermiş olduğu bu kararla, İngiltere'de futbol yayınları konusunda pub sahipleri ve yayıncı kuruluş arasında ortaya çıkan anlaşmazlığı, şimdilik pub sahipleri kazanmış oldu. 

 

Adalet Divanı’nın Kararları Kesin

 

İlk kez böylesi bir davaya tanıklık eden Avrupa Adalet Divanı'nın açıklaması ise şöyle:  "İthalat, satış veya yabancı dekoderlerin kullanımı ile ilgili yerel hukuk, servis sağlama özgürlüğüne aykırı. Bu kısıtlama, fikri mülkiyet haklarının korunması için kullanılamaz. Sadece yayıncı kuruluşa ait özel programlar, Premier League klipleri ve grafikleri yayıncı kuruluş tarafından korunabilir…fikri hakların korunması  ya da stadyumlara daha fazla izleyicinin gitmesini özendirmek, yabancı dekoderlerin yasaklanmasına gerekçe olamaz.”

 

Avrupa Adalet Divanı’nın vermiş olduğu karar kesin hüküm niteliğinde olduğu için itiraz hakkı bulunmuyor. Bununla birlikte, bu kararın yetkili İngiliz mahkemesince de kararı onaylaması gerekiyor. Avrupa Birliği Hukuk Normları çerçevesinde buna da kesin gözüyle bakılıyor. 

 

Kim Haklı?

Premier League maçlarını yayıncı kuruluştan almak yerine, daha az para ödeyerek Yunanistan'da Premier League'i yayınlayan kuruluş üzerinden müşterilerine sunan Karen Murphy, kendisini "Yunanistan'dan aldığımız yayın için zaten belirli bir ücret ödüyoruz. Bu ödediğimiz paradan İngiltere'deki yayıncı kuruluş da belli bir pay alıyor. Dolayısıyla İngiltere'deki yayıncı kuruluşun bize dayattığı pahalı yayını alma mecburiyetimiz yok" şeklindeki savunması tüketici taraftar açısından rasyonel bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir.

Ancak bir de madalyonun diğer yüzüne bakmak gerekiyor. Premier Lig maçlarını 2010-13 sezonları için yayınlama hakkına sahip Bskytv+ESPN yukarıda belirtilen üç sezon için PL yönetimine 1.996 milyon Euro yayın bedeli ödemeyi taahhüt ve garanti etmişti. Yayıncı kuruluş bu parayı kazanabilmek için PL maçlarını İngiltere içinde ve dışında satıyor. Haftalık 174 farklı ülkede yayınlanan maçlardan elde olunan gelir toplam gelirin yüzde onunu oluştururken, yayıncı kuruluşun esas gelirini ülke içindeki 4 milyona yakın abone ve 44 bin Pub ve Bardan elde olunan naklen yayın geliri oluşturuyor. Bar ve publardan elde olunan 1.3 milyar Euro gelir, toplam yayın gelirinin yüzde altmış dördüne karşılık geliyor. Hal böyle olunca, yayıncı kuruluşun bu konu üzerinde neden bu kadar titiz davranmak zorunda kaldığı da kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Bu karar üzerine, İngiltere Alkollü İşletmeler Derneği yönetim kurulu başkanı Brigid Simmonds, "En azından belirsizlik sona erdi. Artık İngiliz yetkililer de kanunu yeniden düzenlenmeli ve pub sahipleri de ne yapacaklarını bilmeliler" şeklinde konuşarak, yetkili mahkemenin Avrupa Adalet Divanı’nın verdiği karara uygun bir karar vermesini beklediklerini ifade etti.

Şimdi diğer Pub sahipleri de Karen Murphy gibi hareket ederlerse, yayıncı kuruluş parasal anlamda çok büyük bir darbe yemiş olacak. Avrupa Adalet Divanı’nın kararı Premier Lig'in yayım haklarıyla ilgili olarak kurulmuş olan mali modelin sarsılmasına yol açabilecek nitelikte görünüyor.

 

Bu Karar Diğer Ligleri ve Ülkemizi de Etkileyebilir

Geçen haftaki Futbol Ruhunu Televizyona mı Sattı ?” başlıklı yazımızda da belirtildiği  üzere, (http://www.futbolekonomi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=1795) halen Avrupa liglerinde en önemli gelir kalemlerinden birisini naklen yayın gelirleri oluşturuyor.  Bu anlamda naklen yayın gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı oldukça yüksek. Nitekim, Premier Lig’de toplam gelirlerin %49’u, İtalyan Serie-A’da %60’ı, Fransız Lig 1’de %55’i ve İspanyol La Liga’da %41’i yayın gelirlerinden oluşuyor.

 

Durum böyle olunca, bu karar ister istemez bu liglerdeki yayıncı kuruluşları  önemli parasal bir sıkıntıya sokacak gibi görünüyor. Hüseyin Özkök’e göre, “Bu durumda yayıncı kuruluşlar fiyatlarını indirmek zorunda kalacak. Yeni ihalede ise büyük ihtimalle uğrayacağı zararın karşılığı olan rakamı düşerek teklifini verecek. Ancak diğer yandan da yurt dışı satışları da artacak, fiyatlar öncekine göre yükselecek. Yine de ortaya çıkacak zararın karşılık bulması zor. Bu karar bundan sonra yapılacak olan yayın ihalelerini de oldukça etkileyecek gibi gözüküyor. Özellikle FIFA ve UEFA organizasyonları da bundan nasibini alabilir. Bu durum ayrıca her ülkede ayrı ayrı satılan liglerin AB ülkelerinde toplu ihale ile satılma durumunu da ortaya çıkabilir. Premier League için alınan bu karar,  Şampiyonlar Ligi'nin yayın hakları konusunda da emsal oluşturabilir.”

Bu durumun sadece Publarda değil de, aynı zamanda konutlarda da geçerli olabileceği düşünülürse, yayıncı kuruluşları gerçekten zor günler bekliyor. Bu konuda lokal hukuk ne yapabilecek ya da nasıl bir orta yolcu çözüme gidecek bunu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Bu durumdan Süper Lig yayıncı kuruluşunun da etkilenmemesi çok mümkün görünmüyor. Aslında konunun bir de internet boyutu var.  Aynı mantıkla bakıldığında internet üzerinden dağıtımı yapılan canlı yayınların televizyonlara aktarılarak ticari amaçlı kullanımı gündeme gelirse bu da bir başka hukuki sorunu beraberinde getirmiş olacak.{jcomments on}

 
Futbolcuların Mülkiyet Sorunu

Tuğrul Akşar- 27 Haziran 2011

Geçen haftaki yazımızda özetle, futbolun giderek endüstriyel bir karaktere bürünmesi  ve çok önemli parasal gelirler yaratmasının, futboldan para kazanma anlayışında yeni değişikliklere yol açtığını ve bunun sonucunda bazı yatırım fonlarının ellerindeki finansal olanakları da kullanarak futbola para plase etmeye başladıklarını ifade etmiştik.

Devamını oku...
 
<< Başlangıç < Önceki 1 2 Sonraki > Son >>

Sayfa 1 / 2

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43879663

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 13 11 2  0 35 13 22 35
2 Fenerbahçe 13  10   2 1 36  12   24

32

3 Samsunspor 14 9 2  3

29

14 15

29

4 Eyüpspor 14  6   5  3 21 15 6 23
5 Beşiktaş 13 6 4  3  22  15 7 22
6 Göztepe 13 6 3 4 24  19 

  5

 21 
7

Başakşehir

13 5  4  4 21 18 3 19
8 Ç.Rizspor 13 6 1

6

15 20 -5 19
9 Sivasspor 14 5 3 6 18    22  -4 18
10 Konyaspor 14 5 3 6 16 21 -5 18
11 Antalyaspor 13 5 2 6

17

25   -8 17
12 Trabzonspor 13 3 6 4 18  16 2 15
13 G.Antep FK 13 4 3

6

19  21  -2  15
14 Kasımpaşa 13 3 6 4 16 19 -3 15
15 Alanyaspor 13 3 5 5 12 16 -4 14
16

Kayserispor

13

2

6 5 13 25 -12 12
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 13 5 7 12 20  -22 8

19

A.Demirspor 13 0 2 11 9 31 -22

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.