Deniz Gökçe- 16 Haziran 2011

Avrupa futbolu gelir bazında yüzde 4 büyüdü. Fakat gelir kar demek değil. Birçok kulüp UEFA kriterlerine uyma konsuunda baskı altında...

Her parti işbaşına yeni geldiğinde enkaz devraldığını beyan eder. Her yeni kulüp yönetimi de büyük borç devir aldığını söyler. Geçtiğimiz günlerde Galatasaray Kulübü'nün yeni başkanı 300 milyon dolar banka borcu olduğunu açık seçik beyan etti. Fenerbahçe, Beşiktaş yani tüm diğer 'büyük' kulüplerin delikleri de aynı büyüklüktedir. Ama vatandaşla konuşulmaya kalkıldı mı artan gelirden bahsedilir. Gider ve kar ve borç konuşulmaz. Yıllık Futbol Finansmanı Araştırması 2011'i yayınlayan Deloitte, Avrupa futbol piyasasının gelir bakımından %4 (0,6 milyar euro) büyüyerek 16,3 milyar euroya ulaştığını ortaya koydu. Avrupa'nın 'beş büyük' liginin hepsinde gelir artışı kaydedildi, bu liglerin gelirinin toplamı da  (2008/09 yılına göre %5 artarak) 8,4 milyar euroya çıktı. 2009 - 2010 sezonunda Avrupa'nın 'beş büyük' liginin hepsinde gelir artışı var ama 'Tarzan zor durumda'.  Gelir demek kar demek değil. Kar gelirden maliyetler düştükten sonra ortaya çıkar. Kaldı ki kulüplerin gelir gider dengesi dışında bir de bilanço içindeki borç sorunları var. Birçok kulübün net özvarlıkları eksi! Gelir bazında ilk üçe İngiltere, Almanya, İspanya girdi. İngiltere Premier Ligi en yüksek gelir üreten lig olmayı sürdürürdü, bu ligdeki kulüplerin gelirleri 2,5 milyar euroya ulaştı.
Ücretlere bakıldığında 'beş büyük' ligdeki ücretler 400 milyon euronun (%8) üzerinde artışla 2009 - 2010 sezonunda 5,5 milyar euroyu aştı. 'Beş büyük' ligin hepsinde de ücret enflasyonu kaydedildi.
Karlılığa dönülürse de Alman Bundesliga, işletme karlarının 172 milyon eurodan 138 milyon euroya düşmesine rağmen Avrupa'nın en karlı ligi olmayı sürdürdü. İngiltere Premier Lig'de ise, işletme karlarının 101 milyon euroya yükselmesiyle aradaki fark daraldı. İtalya'daki ve Fransa'daki ligler zarar etmeyi sürdürdü. İspanya'da, Barselona ve Real Madrid çok büyük işletme karları elde ederken, diğer kulüpler ise çok büyük işletme zararları açıkladı. 'Beş büyük' lig arasında La Liga, en yüksek gelir ile en düşük geliri elde eden takımları arasındaki 23 kat farkla gelir dağılımında eşitsizliğin en fazla görüldüğü kulüp olurken, Premier Lig'de ise bu oran sadece 6,6 katta kaldı. 'Beş büyük' ülkenin dışında Hollanda (420 milyon euro), Türkiye (378 milyon euro) ve Rusya (368 milyon euro) en büyük gelir üreten ligler arasında yer alırken, İngiltere'deki İkinci Lig yani Football League Championship ise, 2009/10 yılında gelir bakımından 497 milyon euro ile aslında Avrupa'nın en büyük altıncı ligi oldu.

MALİ KRİTERLER ZORLUYOR
YAYIN gelirine bakılırsa  'Beş büyük' ligde yayın gelirleri yaklaşık 300 milyon euro (yüzde 7) artarak ilk kez 2009/10 sezonunda 4 milyar euro seviyesini aştı ve 'beş büyük' lig gelirinin yüzde 48'ini oluşturdu. 'Beş büyük' ligin üçünde (İngiltere, İtalya ve Fransa) gelirlerin yarısından fazlası yayıncılıktan elde edildi. Bilet geliri incelendiğinde de 2009 - 2010 sezonunda bilet gelirleri 1,8 milyar €'ya ulaşarak 'beş büyük' ligin gelirlerinin %22'sini oluşturdu. UEFA mali fair play kavramı çerçevesinde uyulması zorunlu olan düzenlemeler 2010 yılının mayıs ayından itibaren yayınlandı. Kulüpler yeni kurallara uygunluğun sağlanması için 2011 - 2012 döneminde baskı altındalar.

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş