Deniz Gökçe- 27 Eylül 2010

Globalleşme, dijital teknoloji ve internetin dünyayı nasıl küçülttüğünün, değiştirdiğinin ve kameralı veya videolu telefon, twitter ve spam maillerin nelere muktedir olduğunun bir örneği de geçtiğimiz günlerde ABD ile İngiltere arasında yaşandı.

Hatırlayalım, İngiltere'de futbol ligi tam şirketleşmeye geçti ve futbol takımları yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından satın alındı.
İngiltere'de zirvede dört takım var. Manchester United, Chelsea, Liverpool ve Arsenal.
Bu takımlardan Manchester United ve Liverpool ABD'li yatırımcıların eline geçti. Liverpool Texas'lı yatırımcı Tom Hicks ve ortaklarının eline geçerken, Manchester United ise Malcolm Glazer ve çocuklarının mülkiyetine girdi.
Dolar milyarderi Hicks Liverpool'u aldığında 2007 yılında futbolda zirvede olan 118 yıllık Liverpool, bugün gırtlağına kadar borç içinde ve sportif başarısızlık da diz boyu. Geçen yıl takım yedinci oldu. Oyuncu alınamıyor ve borçlar yüz milyonlarca sterlin düzeyine gelmiş. Bu durumu hazmedemeyen İngiliz taraftarlar sopayı ellerine aldılar ve zengin yatırımcıyı kaçırmak için organize oldular. Becerebilirler mi?
Financial Times haberine göre galiba becermişler bile.
Geçtiğimiz salı günü saat öğleden sonra 3.40 civarında By Hicks ABD'de New York'ta, Manhattan'da bir sokak kenarı kahvede otururken Liverpool taraftarı  Bay Wilson tarafından görülüyor. Bay Wilson 35 yaşında bir finansçı ve kahvenin Deutsche Bank ile J.P.Morgan'n hemen yanında olmasından şüpheleniyor. Bu arada Bay Hicks ve oğlunun bankalardan finansman bulmak üzere banka ziyaretinde bulunacaklarını tahmin ediyor.
Wilson derhal Blackberry'sini çıkartıyor ve birkaç fotoğraf çektikten sonra resimleri eşi Erin Closkey'ye  gönderiyor. Bayan Closkey de derhal fotoğrafları Twitter'de sergiliyor ve durumu da açıklayarak anlatıyor. Wilson  sonra da Bay Hicks'in peşine takılıyor, Deutsche Bank'ın lobisinden içeri girene kadar takip edebiliyor.
Hicks'in yaydığı haber ve resimler Liverpool'da 40 yaşında bir taksi şoförü olan Alan Kayli'nin eline geçiyor. Kayli en önemli taraftar kitlesinin lideri ve anti Hicks kampanyanın da lideri olan çok fanatik bir taraftar. Kayli derhal Deutsche Bank ve J.P.Morgan'a resmi bir mektup gönderiyor ve Bay Hicks'e Royal Bank of Scotland'a olan 200 milyon sterlin borcunu (333 milyon dolar) finanse etmemelerini taraftarlar adına talep ediyor. 'Hicks'e yardım ederseniz çok yaygın bir düşman kadrosunu da yaratmış olursunuz!' diyor. Mektup Deutsche Bank ve J.P.Morgan'ın her kademedeki yöneticilerine gönderiyor. Arkasından da Liverpool taraftarları bir e-mail bormbardımanı başlatıyorlar.
Manhattan'da  Twitter'deki mesajları gören 18 yaşındaki ve New York Üniversitesi'nde tıp öğrencisi bir Liverpool taraftarı Adam Eljarrah elinde bir poster ile Park Avenue'daki Deutsche Bank binasının önüne dikiliyor ve akşam üzeri 6.30 civarında bankadan çıkan Bay Hicks kırmızı beyaz spor kulüp atkısından başına gelecekleri anlıyor ve polis çağırıyor. Polis tarafından uzaklaştırılan formalı genç, 'Takımı bırak!' diye bağırıyor.
Liverpool'daki taraftarlar da 'Thanks but no Yank$' yazan tişörtler ile sokaklara dökülüyorlar.  
Tabii Liverpool taraftarları ABD'li yatırımcıları portesto eden tek taraftar grubu değil. Manchester United yatırımcısı Malcolm Glazer de benzer taraftar reaksiyonu karşısında. Bir İngiliz yatırımcı grubu da taraftralarla beraber takımı geri almak ve Glazer Ailesi'nin kulübe yüklediği dev borç ve faiz ödemelerinden kurtulmak için bankalara muhatap oluyor.
Bazı taraftarlar da geçmişte finansman sağlamış olan Royal Bank of Scotland'ı protesto yağmuruna tabi tutuyorlar. Şoför Kayli Hicks'i finanse etmiş olan bankaların bir listesini tüm taraftarlara dağıtarak paralarını bankalardan çekmek ile tehdit ediyorlar. Sıkıştırılanlar arasında 15 kadar da hedge fund var. Blackstone adlı ve GSO Capital adlı hedge fonu da finansman sağlamış olanlar arasında ve yeni finansman sağlamayacağını da açıklamış bulunuyor.
Ben neden korkuyorum, bu acı olayları neden aktarıyorum? Aynı olayların ülkemizde de gerçekleşebileceği korktuğum şey!
Taraftarlar kulüplerde para var sanıyor, halbuki 'en büyük' olduğu
düşünülen kulüplerimizde bile borç 200 milyon doların üzerinde! UEFA da ülkemize doğru yola çıkmış bulunuyor! {jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş