Bu rapor, siyasetten uzak bir gerçekçilik ve popülizmden uzak bir iradeyle kabul edilirse, Türk Sporu tümüyle yeniden düzenlenecek ve çağdaş bir sıçrama yapacaktır.
Olur mu, olmaz mı ? Siyasetçiler ve spor adamları sorumlu davranırlarsa, olur! Hayır, spor alanlarında iktidar sahibi olmak, dilediğince at koşturmak isterler ve işi sulandırırlarsa, olmaz!
Spor ekonomisti olarak kendine özel bir uzmanlık alanı daha açan sevgili dostum Tuğrul Akşar, Nazım Hoca’ya özel bir rapor sunmuş... Bu raporun, Komisyon raporunda önemli bir içerik oluşturabileceğini düşünüyorum...
Akşar’ın değerlendirmesine göre;
Dört Büyükler’in toplam borcu 990 milyon TL’nin üzerinde. Siz bu yazıyı okurken 1 milyar TL’yi aşmış olabilir.
Türkiye’de futbol kulüplerinin geliri ile gideri arasındaki fark, yüzde 38 eksi bakiye veriyor. Öte yandan kulüp futbol gelirinin yüzde 33’ü de futbol dışı etkinliklere harcanıyor.
Tuğrul Akşar, sadece tanı koymamış... Bir de reçete yazmış... Kulüplerin finansal sağlığına kavuşması için önerilerini sıralıyor:
- Sportif performanstan bağımsız gelir yapısı oluşturulmalı.
- Oyuncu maaş ve transfer ücretleri, gelirlerin yüzde 70’ini aşmamalı (Dolayısıyla alt yapı eğitimi yeniden ele alınmalı)
- Borçlanma kontrol altına alınmalı, banka kredileri için kulüp genel kurulu karar almalı.
- Kurumsal yönetim ve yönetişim için kulüplerde eğitimli ve yeterli profesyonel kadrolar oluşturulmalı.
- Kulüplerin mali denetimi (seçilmiş değil, atanmış uzmanlardan oluşan) bir üst kurul tarafından yapılmalı.
Akşar’ın önerileri elbette dikkate alınmalı. Ancak başka noksanlar da var... Öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu genel kurulunun bugünkü oluşumu hiç de demokratik değil...
Futbolun en büyük emekçileri futbolcularla antrenörleri, (Milli Takım’da en çok forma giymek ya da en uzun süre Milli Takım Teknik Direktrörlüğü yapmak koşuluyla) sadece beşer kişi ile sınırlarsanız, üniversiteleri, baroların temsilcilerini dışarıda bırakırsanız, spor adamlarını değil, siyasetçileri kabul edecek kolay bir delegasyon oluşturursanız, bu tablo hiç değişmez...
O nedenle, yeni bir yasaya da ihtiyaç olmadan, TFF Statüsü acilen yenilenmeli daha geniş, daha demokratik ve daha dengeli bir delegasyon yapısı için adım atılmalıdır...
Türk Sporu’nda özellikle de Türk Futbolu’nda gerçek demokratik temsil hakkını sağlamaz, bilimin ve hukukun sesine kulak tıkarsanız, tablo bugünkü gibi olur...
Hasta sürekli yatakta kalır!