Futbol Ekonomi- Yönetim Haber &Makaleleri
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Yönetim Diğer Yazarlar
Glasgow'u Celtic Kurtaracak mı?

21 Haziran 2012- İskoçya’da iflas eden ve yeni sezonda lige alınıp alınmayacağı henüz belli olmayan Glasgow Rangers’ın kaderi, ezeli rakibi Celtic’e bağlı.

Devamını oku...
 
Taraftar tatmini: Man City yine şampiyon
BBC- 15 Haziran 2012 İngiltere'de Manchester City şampiyonluğu sadece yeşil sahada değil taraftarın gözünde de kazandı.

Türkiye'de de şubeleri olan ING'n

Devamını oku...
 
Siyaset topa bu kez sert mi girdi?

BBC- 15 Mayıs 2012 Cumartesi gecesi Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki Galatasaray-Fenerbahçe şampiyonluk maçı sonrasında yaşananlar Türkiye'de futbolun son dönemde her zamankinden daha fazla politize olduğu yönündeki kamuoyu algısını güçlendirdi.


 

Bu algının oluşması şike davasıyla birlikte başladı.

Duruşmalar sırasında Fenerbahçe taraftarları ile güvenlik güçleri arasında adliye binalarının dışında gerilim yaşandı.

1 Mayıs kutlamalarına bu sene her yıl olduğundan daha fazla taraftar grubunun katılması ve Fethullah Gülen Cemaati ile hükümeti eleştiren pankart ve sloganlar dikkat çekti.

Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan ettiği maç sonunda çıkan olaylar, taraftarlarla polis arasındaki çatışma, şampiyon takıma kupanın Stadyum'da ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla verilebilmesi siyasetin aslında özerk bir alan olması gereken futbolun içinde daha açık bir rol üstlendiği savlarını güçlendirdi.

Maç sonrasında Kadıköy'de yaşanan olaylarla ilgili olarak Fenerbahçe taraftarlarının bir bölümü Gülen Cemaati'ne yakın olmakla itham ettikleri güvenlik güçlerini suçlarken bazı yazarlarsa "Olayları Ergenekon çıkardı" yorumunu yaptı.

Başbakan Erdoğan yaşanan olayları sert bir şekilde kınadı.

'Erdoğan toplumun her alanına dizayn vermek istiyor'

Peki bu yaşananlar futbol-siyaset ilişkisi bağlamında ne anlama geliyor?

Konunun uzmanlarına göre futbol ve siyaset her zaman içiçeydi ancak bu dönem yeni gelişmeler yaşanıyor.

Radikal gazetesi yazarı Uğur Vardan Türkiye'de futbol ve siyasetin içiçeliğini bazı örneklerle hatırlatıyor: "Tarihsel kökleri açısından İttihad ve Terakki'ye kadar uzanan bir öyküdür bu. Ama Cumhuriyet dönemine göz atarsak, şu örneklerle karşılaşabiliriz: 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren'in ilk icraatlarından biri Ankaragücü'nü Birinci Lig'e çıkarmak oldu. Turgut Özal'ın, Fenerbahçeli olmasına karşın Galatasaray'ın cezası nedeniyle Almanya'da Monaco'yla oynadığı Şampiyon Kulüpler Kupası çeyrek final rövanş maçına apar topar gitmesi akıllardadır. '12 Mart Muhtırası'nın ana figürlerinden Fenerbahçeli Muhsin Batur Paşa'nın Sarı-Lacivertli takımın o dönemdeki yeni bir transferinin (Cemil Turan) için Hava Kuvvetleri'ne ait bir uçağı kaldırması da hatıralardadır."

Vardan yeni dönemin farkını ise şu sözlerle anlatıyor: "Son zamanlarda olanın farkı ise 'Tek adam' hüviyetindeki (ki en büyük özleminin 'Başkanlık sistemi olduğu da bence aşikârdır) Recep Tayyip Erdoğan'ın daha çok 'top'a girmesidir. Bunu da bazıları, Başbakan'ın eski bir futbolcu olduğunu gerçeğine bağlar. Bence bunun nedeni, Başbakan'ın toplumun her alanına dizayn verme kültürüne sahip olmasıdır."

'Taraftar politize oldu'

Şike davasının her duruşması Fenerbahçe taraftarlarının eylemlerine sahne oluyor.

Hürriyet gazetesi yazarı Kanat Atkaya da yeni dönemin tarifini şu cümlelerle yapıyor: "Türkiye'de son dönemde futbol saha içinde oynanan alanların dışında konuşulur hale geldi. Adliye muhabirleriyle spor muhabirlerinin görevlerinin kesiştiği bir süreç yaşadık. Türkiye normal bir süreçten geçmiyor!"

Milliyet gazetesinden Uğur Meleke ise özel olarak son maçta yaşananlarla ilgili Başbakan'ı eleştiriyor: "Türkiye Futbol Federasyonu özerkse ve hükümet, öyle kalmasını istiyorsa bu kadar damardan müdahil olmamalıydı. Orada Galatasaray yöneticisi Başbakan'ın telefonunu aradıysa Başbakan da ona 'Abdürrahim (Albayrak) Bey saatin farkında mısınız, biz bir taraftan da bir memleket yönetiyoruz' demesi gerekirdi."

Eurosport Türkiye TV'nin Yayın Yönetmeni Bağış Erten'e göreyse yeni olan futbolun ilk kez siyasete cevap vermesi.

Erten taraftarlardaki zihni değişime vurgu yapıyor: "Bugüne kadar depolitizasyonun aracı olarak kullanılan futbol taraftarlığı politize oldu. Son olaylarda söz konusu suçlamalar ciddi bir zihniyet yarılması yarattı."

Vardan farklı taraftar grupları için de bir dönüşüm olduğunu belirtiyor: "Başta Çarşı olmak üzere Sol Açık, Tek Yumruk gibi 'Üç İstanbullu büyüğe' ait taraftar grupları içinde, sola ve demokrasiye yakın topluluklar var, önemli olan bu topluluklara gönül veren taraftar sayılarının artması."

Özellikle Fenerbahçe taraftarlarındaki değişime vurgu yapan Erten ekliyor: "Fenerbahçe taraftarlarına adil yargılanma hakkı, uzun tutukluluk süresi, toplumsal eylemliliğe karşı polisin tavrı, toplumsal eyleme katılımla ilgili sorular bir yıl önce ve bugün sorulsaydı ciddi farklılıklar ortaya çıkardı. Bu iş böyle bir duyarlılık geliştirdi."

'Siyasetin doğru müdahalesi gerek'

Zaman gazetesi spor yazarı, eski FİFA kokartlı hakem Ali Aydın ise siyaset ve futbolun hep içiçe olduğunu belirttikten sonra politikanın futbola müdahalesini de savunuyor: "Politika doğru yerde, doğru zamanda, anlamlı bir şekilde işe girdiği zaman daha güzel şeylere neden olabilir. Bazı korktuğunuz kararları devlet desteğini arkanızda gördüğünüz zaman alabilirsiniz. Gayet de doğaldır bunlar."

Peki uzmanlar Gülen Cemaati'nin futbol alanına yönelik hamlelerinin olduğu iddialarıyla ilgili ne düşünüyor?

Vardan "Elimizde bu konuya ilişkin tabii ki kesin bir veri yok. Ama cemaatin ve AKP'nin genel olarak toplumu ele geçirme hamleleri, böyle bir refleksin futbol alanında da olabileceğini gösteriyor" diyor.

Erten'se olaylarla ilgili filler ve çimen benzetmesi yapıyor: "Paranoyak olmamız takip edilmediğimiz anlamına gelmez. Yargı süreci nedeniyle bu konuda herkes gibi benim de şüphelerim var. Ortada fillerin savaşı var normal futbolseverler de çimen gibi gözüküyor."

Aydın'a göreyse bu iddia somut değil: "Eğer öyle bir şey olsa bir takım son maça kadar kendi sahasında oynayacak duruma gelir mi? Türkiye kupası finalini de Fenerbahçe oynuyor. Bir art niyet olsa bu takım nasıl iki yerde de final oynayabiliyor?"

Yorumculara göre futbol alanındaki gerilimin önümüzdeki dönemde sürmesi büyük bir olasılık.

Yaşananlar nedeniyle bir süre için futbol topu bile görmek istemediğini belirten Atkaya gerilimin giderilmesinin şike davasının karara bağlanmasıyla gerçekleşebileceğinin savunuyor ve ekliyor: "Umarım gelecek sezon daha normal bir sene yaşarız."{jcomments on}

Mahmut Hamsici

 
No sentiment in next chapter of Roberto Di Matteo's Chelsea story
  • Devamını oku...
     
    Premier Lig'de Parayla Saadet

    21 Mayıs 2012- Petrol kralı Abramovich, Chelsea'nin Şampi-yonlar Ligi şampiyonu olması için 1.2 milyar dolar harcadı.


    M.City'nin petrol şeyhi patronu Mansur, Roman'dan 60 kat daha zengin

    Şampiyonlar Ligi şampiyonu Chelsea'nin petrolcü patronu Roman Abramovich, 12.1 milyar dolarlık servetiyle Rusya'nın 9., dünyanın 68. en zengini. Rus petrol şirketi Sibernet'i 100 milyon dolarla değerinden 25 kat düşük bir fiyata satın alan Abramovich, 2003'ten itibaren Chelsea'ye 1.2 milyar dolar harcadı.

    Şeyh Mansur

     

    PARAYLA SAADET BAL GİBİ OLUYOR
    BİR hafta önce de bir başka mavi İngiliz takımı Manchester City, yine petrolcü olan patronu Şeyh Mansur sayesinde şampiyon oldu. Birleşik Arap Emirlikleri'nin petrol yataklarını elinde bulunduran Mansur'un ailesinin servetinin 1 trilyon dolar (yanlış okumadınız) olduğu tahmin ediliyor. Mansur'un kişisel serveti ise Abramovich'in 60 katı.

     
    MANSUR, City'yi satın aldığı 2008'den itibaren 500 milyon pound yatırım yaptı. Petrol mavisi M.City, İngiltere'nin şu an en zengin 5. kulübü. Yıllık karı da 150 milyon euroya yaklaştı.

     

    Chelsea Football Club ;

    Batı Londra merkezli İngiliz futbol kulübü. 1905'te kurulan kulüp İngiltere Premier Ligi'nde oynamaktadır ve tarihi boyunca İngiliz liglerinde üst sıralarda yer almıştır. Dört kez İngiltere şampiyonu olan Chelsea, altı kez FA Kupası, dört kez Lig Kupası'nı müzesine götürmüştür. Kulüp, iki kere de UEFA Kupa Galiplerı Kupası'nı kazanarak Avrupa'da başarılı bir tablo sergilemiştir.

    Chelsea ilk önemli başarısını 1955'te lig şampiyonu olarak gösterdi. 1960 ve 1970'lerde bir çok kupa kazanan kulüp, 1997'ye kadar başka önemli bir başarı gösteremedi. Son on yıl, kulüp tarihinin en başarılı dönemi oldu. 2005 ve 2006 yılında lig şampiyonluğunu elde eden kulüp en son 2010 yılında hem lig şampiyonluğunu hem de lig kupasını kazanarak çifte zafer yaşadı.

    Adında Chelsea geçmesine rağmen Chelsea FC'nin merkezi aslında Chelsea değil, komşusu Fulham'dır. Kulüp, kuruluşundan itibaren iç saha karşılaşmalarını Fulham'da bulunan 42.449 seyirci kapasiteli Stamford Bridge'de oynar. 2003 yılından beri Rus milyarder Roman Abramoviç takımın sahibidir.

    Chelsea'nin klasik forması 1960'tan bu yana kullanılan kraliyet mavisi üst ve şort ile beyaz çoraptır. Kulübün arması modernleştirme ve yeniden markalaştırma çabaları için birkaç kez değiştirilmiştir. Günümüzde asa taşıyan bir aslan şeklinde olan arma, 1950'lerdeki armanın düzenlenmiş bir versiyonudur. Kulüp, İngiliz futbolun en yüksek beşinci seyirci katılımı ortalamasını yakalamıştır. 2010-11 sezonunda maç başına ortalama 41.435 bilet satarak bu alanda altıncı sırada yer almıştır.

     

    Kulübün Tarihi 

    Chelsea FC, 10 Mart 1905'te Fulham Road'un karşısındaki The Rising Sun (şimdiki The Butcher's Hook) adlı bir barda kuruldu ve kısa süre sonra da lige girmeyi başardı. 1915'e kadar çok bir başarı gösteremediyse de, 1915 yılında FA Cup Finali'ne kaldı; ancak Sheffield United'a elenerek çok yaklaştığı bu kupayı alamadı. Kulüp büyük oyuncuları getirerek adından söz ettirmeyi başarsa da iki savaş arası dönemde pek etkili olamadı.

    1952 yılında Arsenal'lı eski forvet Ted Drake Chelsea FC'nin başına getirildi. Ted Drake, Chelsea'nin modernleşmesinde büyük rol oynadı. Teknik adam Chelsea'nin armasını, genç kadroyu ve antrenman düzenini değiştirdi ve takımı yeniden kurdu. Bunun sonucunda Chelsea FC ilk kupasını 1954-1955 sezonunda ligi kazanarak aldı. Ertesi sezon UEFA Şampiyonlar Ligi'ni düzenlemeye başlarken, The Football League ve FA'in itirazları sonucu Chelsea turnuva başlamadan katılmaktan vazgeçti.

     

    Kulüp 1960'lar boyunca kupa mücadelesine devam etti ve birkaç kez kıl payı hüsrana uğradı. 1964-65 sezonun sonlarına doğru; lig, FA Cup ve lig kupasında yoluna devam eden kulüp lig kupasını elde ederken diğer iki kupayı sonlara doğru kaybetti. 1970 yılında Chelsea ilk karşılaşmada 2-2 berbere kaldığı Leeds United'ı tekrar maçında 2-1 yenerek 1970 FA Cup'ı müzesine götürdü. Ertesi sezon yine 1-1 biten ilk karşılaşmanın ardından oynanan tekrar maçında Chelsea, Atina'da Real Madrid'i 2-1 yenerek ilk UEFA Kupa Galipleri Kupası zaferini elde etti.

     

    1970'lerin sonlarından 1980'lere dek Chelsea sarsıntılı bir süreç geçirdi. Stamford Bridge'in yeniden imarı kulübün finansal bütçesine zarar verdi. Bu gelişmelerden sonra yıldız oyuncular satıldı ve kulüp küme düştü. Azılı bir taraftar grubu da bu on yıllık süreçte kulübün başına bela oldu. Kulüp her şeyini yitirmişken 1982 yılında Ken Bates tarafından göstermelik olarak 1 sterline satın alındı. Günümüzde Stamford Bridge'in mülki haklarını gayrimenkul şirketlerine satan kulüp, evini kaybetmeyle karşı karşıya kaldı.

     

    Chelsea'nin ilk amblemi

     

     

    Kuruluşundan bu yana Chelsea, 4 farklı amblem kullanmıştır. 1905 yılında oluşturulan ilk amblem, bir memurdan ve kulübün isminden ibaretti. Kulübün eski lakabı olan The Pensioners (Memurlar), bu amblem sebebiyle takılmıştı. 1953 yılına kadar kullanılan bu ilk amblem, Chelsea formasında bulunmamaktaydı. Ted Drake'nin 1952 yılında kulübü modernleştirmek için attığı adımlardan biri de amblemi değiştirmek oldu. Bir yıl süresince amblem, sadece kulübün isminin baş harflerini belirten C.FC oldu. 1953 yılında amblem, arkasına bakan ve elinde bir değnek tutan mavi aslan olarak değiştirildi. Amblem ayrıca üç kırmızı gül, İngiltere'yi sembolize etmesi için, ve iki futbol topu içeriyordu. 1960'ların başında bu amblem, kulübün formalarında kullanılmaya başladı.

    1986 yılında, kulübün yeni sahiplerinin isteğiyle, amblem tekrar değişti. Bu amblemde kullanılan aslan, daha doğal görünümlü ve sarı renkteydi. Amblemde, kulübün baş harfleri olan C.FC bulunuyordu. 3. amblem 19 yıl boyunca, küçük renk değişiklikleri haricinde, değiştirilmeden kullanıldı. 2005 yılında kulübün, 100. yılını kutlaması, yönetim değişikliği ve taraftarların istekleri doğrultusunda yeni bir amblem oluşturuldu. Bu amblem, 2. amblemde bulunan arkasına bakan ve elinde bir değnek tutan mavi aslan biraz değiştirilip, altın rengi ve beyaz tonları eklenerek elde edilmiştir.

    Başarılar

    Lig

    • 1954/55 - İngiltere 1. Ligi
    • 2004/05 - İngiltere Premier Ligi
    • 2005/06 - İngiltere Premier Ligi
    • 2009/10 - İngiltere Premier Ligi

    Avrupa Kupaları

      • 2011/12 - Şampiyonlar Ligi
      • 2007/08 - Şampiyonlar Ligi Finali
      • 1997/98 - Kupa Galipleri Kupası
      • {jcomments on}
     
    Manchester City 44 Yıl Aradan Sonra Premier Lig'te Şampiyon

    15 Mayıs 2012- Manchester City, QPR'ı uzatma dakikalarında bulduğu gollerle 3-2 yenerek, 44 yıl sonra şampiyonluğa uzandı. 

    Devamını oku...
     
    Galatasaray Şampiyon

    13 Mayıs 2012- Tüm Türkiye’nin merakla beklediği şampiyonluk belli oldu. Şükrü Saraçoğlu stadında Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan süper finalin son maçında Galatasaray ezeli rakibi Fenerbahçe karşısında 0-0 berabere kalarak şampiyon oldu.

    Devamını oku...
     
    Fenerbahçe Cas'a Açtığı 45 Milyon Euro'luk Davayı Geri Çekti

    26 Nisan 2012- Fenerbahçe, borsaya yaptığı bildirimde UEFA ve Türkiye Futbol Federasyonu'na CAS'ta açtığı davadan feragat ettiğini açıkladı.

    Devamını oku...
     
    The Broadcasting Rights in Bundesliga Fly Away

     

    AP-  According to Sı.com  Soccer web site The Broadcasting rights in Bundesliga has flown away.

    Devamını oku...
     
    Beşiktaş'ın Yeni Başkanı Fikret Orman

    26 Mart 2012- Beşiktaş Kulübü, olağanüstü seçimli genel kurul toplantısıyla birlikte 33. başkanını seçti.

    Devamını oku...
     
    << Başlangıç < Önceki 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 Sonraki > Son >>

    Sayfa 53 / 73

    futbolekonomihakkimizdabanner2

    esitsizliktanitim

    aksartbmmraporbanner

    Yazarlarımızın Son Yazıları

    Doç. Dr. Kutlu Merih
    Doç. Dr. Kutlu Merih
    Doç. Dr. Deniz Gökçe
    Doç. Dr. Deniz Gökçe
    Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
    Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
    Murat  Başaran
    Murat Başaran
    Mete İkiz
    Mete İkiz
    Hüseyin Özkök
    Hüseyin Özkök
    Ömer Gürsoy
    Ömer Gürsoy
    Neville Wells
    Neville Wells
    Kenan Başaran
    Kenan Başaran
    Prof. Dr. Ahmet Talimciler
    Prof. Dr. Ahmet Talimciler
    Prof. Dr. Lale Orta
    Prof. Dr. Lale Orta
    Müslüm Gülhan
    Müslüm Gülhan
    Tuğrul Akşar
    Tuğrul Akşar
    Av. Hüseyin Alpay Köse
    Av. Hüseyin Alpay Köse
    Doç. Dr. Recep Cengiz
    Doç. Dr. Recep Cengiz
    Dr. Ahmet Güvener
    Dr. Ahmet Güvener
    Av. Arman Özdemir
    Av. Arman Özdemir
    Dr. Tolga Genç
    Dr. Tolga Genç
    Tayfun Öneş
    Tayfun Öneş
    Dr. Bora Yargıç
    Dr. Bora Yargıç
    Alp Ulagay
    Alp Ulagay
    Dr. Sema Tuğçe Dikici
    Dr. Sema Tuğçe Dikici
    Prof. Dr. Fuat Tanhan
    Prof. Dr. Fuat Tanhan
    Prof. Dr. Turgay Biçer
    Prof. Dr. Turgay Biçer

    Kimler Sitede

    Şu anda 920 konuk çevrimiçi

    İstatistikler

    İçerik Tıklama Görünümü : 54138932

    raporlaranas

    kitaplar aksar

    1

    futbol ekonomi bulten

    fesamlogobanner

    ekosporlogo


    Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

    Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

     

    futbolekonomisosyal2

     

    sosyal1