Andy West- 21 Şubat 2014 UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki Manchester City-Barcelona karşılaşması, başarı için aynı stratejiyi benimseyen iki kulübün yarışı olması bakımından dikkat çekiyor.
Zira, Barcelona'nın 2006, 2009 ve 2011'de Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldırmasının ardındaki isimler olarak görülen Ferran Soriano ve Txiki Begiristain, bugün Manchester City takımının yeniden yapılandırılması işini üstlenmiş durumda.
Katalonya kulübünün eski Başkan Yardımcısı Soriano, Manchester City'nin İcra Başkanı olunca ilk işi, Barcelona'nın eski Futbol Direktörü Begiristain'i transfer etmek oldu.
Futbol yazarı Andy West, Barcelona'yı dünya futbolunun zirvesine çıkaran yöntemlerin Manchester City'ye nasıl taşındığını, BBC için kaleme aldı.
Kulüp ahengi
West, İspanya'da yayımlanan Sport gazetesi Editör Yardımcısı Albert Masnou'ndan aktararak, ikilinin Barcelona'da 2003'ten itibaren kurdukları sistemi şöyle tanımlıyor:
"Harika bir şeyin başlangıcıydı ve bence şimdi Manchester City ile aynı aşamadalar. Hiçbir kulüp diğeriyle aynı değildir ve bu bir mucize işi değil süreç işidir; fakat notalara doğru bastıkları kesin."
Soriano ve Beiristain bu notalara basarken, kulüp genelinde bir ahenk oluşturmaya öncelik veriyordu. Antrenman tesislerinden koçluğa, oyuncu transferlerinden A takımının oyun tarzına kadar her şey, kulübün genel felsefesine uygun olmalıydı.
Barcelona'nın başarısının altında yatan en önemli etkenlerden biriyse şüphesiz, genç yeteneklerin geliştirilmesine verdiği önemdi. Lionel Messi, Xavi, Andres Iniesta, Cesc Fabregas, Sergio Busquets, Gerard Pique, Victor Valdes ve daha birçok uluslararası çapta oyuncu, Barca'nın idman tesisi La Masia'da yetişti.
Birleşik Arap Emirlikleri'nden Şeyh Mansur, Manchester City kulübünü 2008 yılında satın aldığında, modern Avrupa futbolunda üst düzeyde yer almanın tek yolunun oyunculara ve altyapıya büyük yatırım yapmak olduğunu biliyordu. Ancak o, milyonlarca dolar akıtmak yerine, kendi yeteneklerini yetiştirme sistemini tercih etti.
Örnek oyuncu: David Silva
Barcelona'da başarıyla uygulanan ve şimdi Soriano-Begiristain ikilisi tarafından İngiltere'ye taşınan bu sistem, futbolcuların ilk gençliklerinden itibaren oyun içinde kendilerinden ne istendiğini içten benimsemesine dayanıyor. 'Kazanma' tutkusu ise geri planda kalıyor; çünkü bu sisteme göre, gerekli teknik edinilir ve doğru şekilde uygulanırsa başarı gelecektir. Üstelik, oyuncular ileri yaşlarında fiziksel avantajlarını yitirseler bile, teknikleri sayesinde başarılarını sürdürebilecektir.
Manchester City, tıpkı Barcelona'nın yaptığı gibi, söylenenleri harfiyen uygulamaya çalışan 'robot' tarzına sahip futbolcular yerine, bağımsız düşünme yeteneğine sahip, oyunun akışı içinde kendi kararlarını verebilen oyuncular yetiştirmeye yöneldi.
Futbol eğitmenlerinin bu alanda örnek gösterdikleri isimlerin başında David Silva geliyor: teknik olarak mükemmel, taktik uyuma sahip, yaratıcı, zeki ve duygusal bakımdan olgun. Her ne kadar David Silva'nın futbola adım attığı kulüp Barcelona değil Valencia olsa da, Katalan ekibinde birlikte başarıya koştukları Messi, Iniesta ve Xavi gibi arkadaşları da aynı özelliklere sahip.
Elbette Manchester City'nin bu çapta oyuncular kuşağı yetiştirmesi için 10 yıl gibi bir süreye ihtiyacı var.
İngiliz kulübü, kendi altyapısından yetenekli oyuncular A takımına yükselene kadar rekabet gücünü yükseltmek için Portekiz'den Marcos Lopes, Hollanda'dan Karim Rekik ve İtalya'dan Luca Scapuzzi gibi isimleri transfer etti.
Yurtdışından genç yaştaki yetenekleri transfer etmek de -Messi örneğindeki gibi- Barcelona'nın sisteminin parçalarından biri.
Manchester City'nin, her yaştan futbolcunun A takımıyla aynı havayı soluyacağı bir futbol akademisi tesisi inşaatını sürdürdüğünü de buna ekleyelim.
İki kulüp arasındaki farklar
Tabi ki Manchester City'nin, Barcelona'nın sistemini aynen kopyaladığını söyleyemeyiz. İki kulüp birbiriden oldukça farklı. Her şeyden önce, İngiliz kulübünün Şeyh Mansur gibi bir sahibi varken, Barcelona'nın yönetimi 150 binden fazla üye içinden seçiliyor.
Manchester City rakibin üzerine Alvaro Negredo ve Edin Dzeko gibi klasik forvetlerle giderken, Barcelona'nın 'sözde 9 numara' oyun düzeninin yıldızı Messi.
Gazeteci Masnou, Manchester City'nin İngiltere Premier Ligi'nde ve Şampiyonlar Ligi'nde iddialı olmasının arkasında yatan isimlerden birinin de, Teknik Direktör Manuel Pellegrini olduğuna dikkat çekiyor.
Masnou, Avrupa'daki elit takımlar grubuna, Manchester City ve Paris St-Germain gibi kulüplerin takımlarının da eklendiğini belirterek, şimdi bu kulüplerin 'kupa kaldırma testine' tabi tutulacağını belirtiyor.
Manchester City için örnek aldığı Barcelona'yı yenmek, dünya futbolunun zirvesine doğru büyük bir adım olabilir.BBC{jcomments on}