Sonları Beceremeyen ve Bunu Tartışamayanların Ülkesi
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Sonları Beceremeyen ve Bunu Tartışamayanların Ülkesi

Sonları Beceremeyen ve Bunu Tartışamayanların Ülkesi

Ahmet Talimciler- 21 Kasım 2024 İster futbolda ister siyaset dünyasında olsun sorgulanmayan, tartışılmayan ve sistematik bir hale dönüştürülmeyen hiçbir yapının mutluluk getirebilmesi de söz konusu değildir.

 

Salı gecesi Karadağ milli takımı ile oynadığımız karşılaşma ile içinde yaşadığımız ülkenin diğer bütün alanlarında olduğu gibi futbol alanında da bol laf buna karşın icraat üretemediğimiz gerçeğini bir kez daha yaşamış olduk! Tabii mesele yaşananlardan ders alma noktasına geldiğinde ise tıpkı diğer bütün alanlarda olduğu gibi futbol alanında da ders almak yerine bolca laf salatası üreteceğimiz gerçeği üzerine bu yazı yazılıyor. Çünkü yıllar geçmesine karşın aynı hataları yapmayı ısrarla sürdüren ve hiçbir biçimde kendisi ile yüzleşmeyi göze alamayan bir ülkeden söz ediyoruz. Sorunları tartışmaya açmak ve çözüm önerileri üzerinde durmak yerine bahanelerin arkasına sığınmayı ve bunun üzerinden bir gerçeklik inşa etmeyi tercih ediyoruz. Aradan zaman geçiyor ve aynı sorunlar ile yine karşı karşıya kalıyoruz tabii ki sonuç yine değişmiyor. Bunun üzerine de yine bahanelerin arkasına kaçmayı ve sorumluların yaptıklarının bedelini ödemesi gerektiği gerçeğini es geçiveriyoruz. 

Son yılların en kötü milli takımını seyrettiğimizi ve ortaya konulan berbat ötesi performans için konuşulması gereken çok fazla şey olduğunu söylemeye bile gerek yok! Buna karşın son iki maç için de geçerli olan berbat bir milli takım yönetimi ve adeta bu yönetimle yarışırcasına rezil bir yayıncılık anlayışına maruz kaldık. Maçları anlatan spikerin yanlışlarını yanındaki yorumcunun düzelttiği bir yayıncılık karşısında ne söylesek az geleceğini belirtmek istiyorum. Tabii bir de anlattığınız kanalın sahibinin sesi olmak zorunda olmadığınız gerçeğini de hatırlatmak durumundayım çünkü bu şekilde milli takımımızı ve orada oynayan kulüpler üstü futbolcularımızı ayrıştırmaya başlıyorsunuz. 

Teknik, taktik ve oyuncu değişiklikleri meselesinden ziyade zihniyete odaklanmamız gerektiği gerçeğini bir türlü anlamak istemiyoruz. Milli takımımızın bir oyun formatı olması gerektiği gerçeğini ve burada oynamak için mutlaka ülkenin belli başlı takımlarında forma giymeniz gerekmemesi halini bir türlü hayata geçiremiyoruz. 2020 yılındaki Avrupa Şampiyonasında -pandemi nedeniyle 2021 yılında oynandı- final oynayabilecek kapasitede gördüğümüz takımımızın grupta sıfır çekerek üstüne üstlük son anda bir gol atarak turnuvaya veda etmesi sonrasında hiçbir değerlendirme yapılmadan aynı teknik ekiple yola devam etmeye başladık. Ve ardından Hollanda milli takımına karşı aldığımız farklı mağlubiyet sonrasında teknik direktörümüz Şenol Güneşile yollar ayrıldı ve bir anda bu göreve Stefan Kuntz getirildi. Her şey yolunda gidiyor gibi gözükürken bu kez Faroe Adalarına karşı alınan mağlubiyet ile sorgulama başladı ve dünya kupası bileti kaçtıktan sonra Kuntz gönderildi, yerine Montella getirildi. Bu yazıyı yazarken bir kez daha 2000 yılından günümüze kadar kaç teknik direktörün milli takımın başına getirildiğini kontrol ettim. Tam on iki isim göreve getirilmiş olup bunlardan Şenol Güneş ve Fatih Terim ikişer kez görev almışlar ve sırasıyla altı yıl ile dokuz yıl olmak üzere on beş yılında derin izler bırakmışlar. Geri kalan on isim ise dokuz yıl görev almış olup Ünal Karaman, Ersun Yanal, Oğuz Çetin, Abdullah Avcı, Guus Hiddink, Mircea Lucescu, Stefan Kuntz ve Vincenzo Montella şeklinde. 

Kalıcı bir sistem oturtabilmeniz için milli takım teknik direktörünü ve ekibini de her turnuva ve organizasyon sonrasında değiştirmemeniz gerekir. Bizde ise durum tam aksi şekilde cereyan ediyor ve bu dağınıklığın faturasını hiç kimse ödemiyor. Zaten asıl sorun da tam bu noktada başlıyor diyebiliriz. Çünkü siyasette olduğu gibi futbol sahalarında da hamasetin ötesine geçemeyen bir zihniyet ile bahanelerin ön plana çıkartıldığı bir hayatı yaşamak durumunda bırakılıyoruz. Siyasi alanda dış güçler söylemi, futbol alanında zeminin kötülüğü ve hakemin yanlı yönetimi söylemine karşılık geliyor. Bir başka ifadeyle alanlar değişirken hikayeler hiç ama hiç değişmiyor aynen olduğu gibi kalmak suretiyle hamaset edebiyatı şeklinde anlatılmaya devam ediliyor. Karadağ’da oynanan karşılaşmanın zemininin gerçekten son derece kötü olduğu gerçek bununla birlikte aynı sahada Karadağ milli takımının oyuncularının da oynamakta olduğu gerçeğini her nedense es geçiyoruz. Grubun son karşılaşmasına kadar hiç galibiyet alamamış ve sadece bir gol atmış olan bir milli takımın üç gol birden atmasına ve galip gelmek suretiyle maçlarını tamamlamasını, maçı anlatan spikerimiz bile anlamlandıramıyor! İddiası olmayan bir takımın kalesine açıp maçı bize vermesini bekliyoruz gibi bir konuşma dili maç boyunca ekranlardan evlerimize doluveriyor. Kendi oyuncularımızın yaptıklarını görmezden gelip rakibin yaptıkları üzerinden bir başka karşılaşma kurgusu dolaşıma sokuluyor ancak bütün istatistiklere karşın sonuç 3-1 Karadağ takımının lehine sonuçlanmış vaziyette. Üstelik milli takımımız bir üst lige çıkabilmek için play off oynamak zorunda kalmış durumda ve dünya kupası eleme grupları için de avantajımızı yitirmişiz. 

Mücadele kültürünün yanı sıra tartışma ve sorgulama kültürünü de içselleştirmek durumundayız. Aksi bütün uygulamalar sonucunda oynadığımız bütün finallerde sıkıntı yaşıyoruz ve elimiz ayağımıza dolanmaya başlıyor. Bugüne kadar oynadığımız dört Avrupa Uluslar Ligi grubunda da son karşılaşmalarda mağlup olmamız dikkat çekici. Üstelik bu karşılaşmalar içerisinde Faroe Adaları ve Karadağ gibi daha önce hiç mağlup olmadığımız ayrıca son derece kısıtlı nüfus sayıları nedeniyle dar bir futbolcu havuzuna sahip olan ülkeler de yer almakta. Öyleyse köy takımları veya averaj takımları nitelemesinin ötesinde kendi zihniyet yapımızı sorgulamamız gerektiği gerçeğini anlamak zorundayız. Bunu yapmadığımız sürece aynı sonuçlarla karşı karşıya kalmaya devam edeceğimizi söylemek için kâhin olmak gerekmiyor ki zaten sonuçlar da böyle tecelli etmeyi sürdürüyor. 2000 yılında vizyona giren ve Türkiye’de kıymeti ne yazık ki çok bilinmeyen Serdar Akar’ın yönetmenliğini üstlendiği Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filmindeki ‘hayat futbola fena halde benzer’ sözleri içinde yaşadığımız ülkede hem futbol sahasını hem de diğer bütün toplumsal alanlarda yaşadıklarımızı gayet net bir biçimde anlatıyor. Sorgulamadığımız, eleştirmediğimiz, çözüm önerisi getirmediğimiz ve hepsinden önemlisi bizi biz kılan değerlerimizi ön plana çıkartmadığımız hiçbir anlayışın başarıya ulaşabilmesi mümkün değildir. İster futbolda ister siyaset dünyasında olsun sorgulanmayan, tartışılmayan ve sistematik bir hale dönüştürülmeyen hiçbir yapının mutluluk getirebilmesi de söz konusu değildir.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  106  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

13/12/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10125,46

+0,66

 bjk BJKAS

4,33

-0,92

 fb FENER

103,30

-0.58

 gs GSRAY

6,54

-0,91

 trabzon TSPOR

0,90

-1,10

   SPOR ENDEKSİ

3.021,26

-0,87

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 44341990

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 14 12 2  0 38 15 23 38
2 Fenerbahçe 14  10   2 2 36  13   23

32

3 Samsunspor 15 9 2  4

29

17 12

29

4 Eyüpspor 15  7   5  3 24 15 9 26
5 Beşiktaş 14 7 4  3  23  15 8 25
6 Göztepe 14 7 3 4 27  20 

  7

 24 
7

Başakşehir

14 6  4  4 24 18 6 22
8 Konyaspor 15 5 4

6

17 22 -5 19
9 Rizespor 14 6 1 7 15    21  -6 19
10 Gaziantep  14 5 3 6 20 21 -1 18
11 Sivasspor 15 5 2 7

20

25   -5 17
12 Antalyaspor 14 5 3 6 18  26 -8 18
13 Trabzonspor 14 3 7

4

20  18  2  16
14 Kasımpaşa 14 3 7 4 18 21 -3 16
15 Kayserispor 14 3 6 5 15 25 -10 15
16

Alanyaspor

14

3

5 6 12 18 -6 14
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 14 5 8 12 23  -22 8

19

A.Demirspor 14 0 2 12 10 34 -24

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.