Qua Vadis Beşiktaş?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Yönetim Tuğrul AKŞAR Qua Vadis Beşiktaş?

Qua Vadis Beşiktaş?

 alt

Tuğrul AKŞAR/27 Aralık 2010

 

Geçen haftanın şüphesiz ki en flaş haberleri Beşiktaş’tan geldi. Beşiktaş arka arkaya patlattığı transfer bombalarıyla, transfere doymadığını bu sezon bir kez daha gösterdi.

Sezon başında Querezma ve Guti gibi celebrity futbolcuların takım kadrosuna katılması çok konuşulmuştu. Ancak anlaşılan o ki, yapılan Almeyda, Simao ve Fernandes transferleriyle sezonun ikinci yarısında yine Beşiktaş’ı çok konuşacağız.

 

Türk futbol piyasasına da canlılık ve hareket getiren bu transferler taraftarı mest ederken, Beşiktaş nereye gidiyor diye sormaktan da insan kendini alamıyor. Öyle ya daha 20 gün önce Ceylan Intercontinental Oteli'nde düzenlenen Divan Kurulu toplantısında kulübe, daha doğrusu başkan Yıldırım Demirören’e olan borçlar  ve kulübün mali durumuna ilişkin çok ciddi eleştiriler gelmişti. Bu konuya birazdan değineceğiz. Ancak bu transfere ilişkin yapılan harcamalar ve kulüp borçlanmasının ulaştığı son nokta gerçekten insana Qus vadis Beşiktaş? Yani Beşiktaş nereye Gidiyor sorusunu sordurtuyor. Başkana olan borcun neredeyse yüz milyona ulaşması ise Avrupa basınının son günlerde başkan Demirören’e Türk Abramovich lakabını takmasına da neden oldu.

 

Beşiktaş Chelsea’leşiyor mu?

 

Bu sezon arka arkaya yapılan müthiş transferlerle  Beşiktaş  hızla Chelsea olma yolunda ilerliyor. İngiliz ekibin gerçekleştirdiği transferler ve başkan Abromovich’in Chelsea’yi satın aldığı 2003’ten beri kulübe aktardığı yaklaşık 750 milyon Sterlin, Beşiktaş’ın mevcut durumu ve başkan Yıldırım Demirören’in kulübe transfer ettiği 93 milyon TL dikkate alındığında Beşiktaş’ın Chelsea’leşme yolunda olduğunu bize gösteriyor.

 

Transferlerin maliyetleri ve başkanın kulüpten olan alacakları ile Beşiktaş’ın içinde bulunduğu mali durumu birazdan irdeleyeceğiz. Ancak, bu gelişmeler kulüp içinde bazı “çatlak seslerin” de yeniden gündeme geleceğini gösteriyor.

 

Kulübün Borcu 320 Milyon TL

 

Beşiktaş Kulübü'nün Kasım 2010’da Ceylan Intercontinental Oteli'nde düzenlenen Divan Kurulu toplantısında, Denetleme Kurulu Başkanı Feyyaz Tuncel’in açıklamalarına göre,  Kulübün dernek olarak  117 milyon 766 bin 632, anonim şirketin ise 202 milyon 608 bin 103 lira borcu olduğunu, toplam borcun ise 30 Eylül 2010 itibariyle 320 milyon 374 bin 735 liraya ulaştığı;  bu borcun 92 milyon 649 bin 518 lirasının Kulüp Başkanı Yıldırım Demirören'e, 9 milyon 852 bin 052 lirasının da yönetici Serdal Adalı'ya olduğu bildirildi. Böylece toplam borç içinde yönetim kuruluna olan borç 102 milyon 501 bin 570 liraya yükselirken, başkan Demirören’e olan borç toplam borcun yaklaşık yüzde yirmisine karşılık geliyor.

 

Tuncel, yönetim kuruluna olan borçların geçen döneme oranla yüzde 73, diğer borçların ise yüzde 60 arttığını ifade etti.

Türk Abramovic!

Bernd Schuster'i 2009/10 sezonunda takımın başına getirip önemli bir hamle yapan Demirören, kulübün 320 milyon TL'yi bulan borcuna rağmen adeta para saçtı. Avrupa basını, Beşiktaş Başkanı'na, "Türk Abramovic" lakabını taktı

Yaptığı transferlerle son aylarda Türkiye' de spor gündeminin hep manşetlerinde yer alan Beşiktaş, sezon başında Real Madrid'de görev yapmış Bernd Schuster'i göreve getirirken, Ricardo Quaresma ve Guti gibi iki dünya yıldızını da transfer etmişti. Başkan Yıldırım Demirören son olarak da Manuel Fernandes, Simao Sabrosa ve Hugo Almeida'yı alarak tarihi bir rekora da imza attı. Sadace 2010/11 transfer döneminde bu beş futbolcuya ödenen yıllık transfer tutarı daha şimdiden 13 milyon 250 bin Euro’ya ulaştı.  

2010/11 sezonunda transfer ettiği 9 futbolcuya 11,8 milyon Euro bonservis bedeli ödeyen Beşiktaş, bu oyunculara toplam 13 milyon 250 bin yıllık ücret ve maaş ödeyecek…


Q7 İçin Servet Ödenecek

Schuster'le yıllığı 2.6 milyon Euro'dan iki yıllık sözleşme yapan Beşiktaş, Quaresma'nın bonservisi için de Inter'le 7.3 milyon Euro'ya anlaşma sağladı. Kartal, Portekizli yıldıza da 3 yılda tam 10.9 milyon Euro ödeyecek. Beşiktaş'ın Real Madrid'den bonservis bedeli ödemeden aldığı Guti'ye vereceği para ise 2 yılda 5.7 milyon Euro...

5 Ay İçin 2 Milyon Euro

Kartal, Stuttgart'tan bedelsiz olarak transfer ettiği Ricardo Hilbert'e de 5.2 milyon Euro'ya 3 yıllık imza attırdı. Yine Betis'ten bonservis ödenmeden alınan Mehmet Aurelio'nun 2 yıllık maliyeti de 3 milyon Euro'yu bulacak. Beşiktaş devre arasındaki ilk transferi olan Manuel Fernandes'in kiralama bedeli olarak da Valencia'ya 750 bin Euro, Portekizli oyuncuya da 2 milyon Euro ödeyecek. Kulübün 250 milyon TL'yi geçen borcuna rağmen yapılan bu transferlerin takıma neler katacağı merakla bekleniyor.

Simao 8.1 Milyon Euro

 Beşiktaş, A.Madrid'den aldığı Simao için kulübüne 900 bin Euro verecek. Siyah- Beyazlılar, Portekizli yıldıza sezon sonuna kadar 2.2 milyon Euro, ondan sonraki
2 sezon da 5 milyon Euro ödeyecek.

Almaida 11.1 Milyon Euro

Werder Bremen'den büyük uğraşlar sonrası transfer edilen Hugo Almeida'nın bonservisi için Alman kulübüyle 2 milyon Euro'ya anlaşma sağlandı. 3.5 yıllık imza atan Portekizli golcünün alacağı para ise toplam 9.1 milyon Euro'yu bulacak.

Kulüp Ona Borçlu

Beşiktaş Kulübü, 2003'te Serdar Bilgili'yi seçimde devirip başkan seçilen Yıldırım Demirören'e 7 yılda 92 milyon TL borçlandı. UEFA Finansal Fair Play kuralları gereğince bu paranın başkana kulüpçe nasıl ödeneceğini ise herkes merak ediyor.

 

İsterseniz biz önce Beşiktaş’ın bu seneki yapmış olduğu transferlere bir göz atalım…

 

Kimler Geldi, Kimler Gitti?

 

Hürriyet gazetesi spor servisinin 25 Aralık 2010 tarihli nüshasındaki bir araştırmaya göre Beşiktaş Yıldırım Demirören döneminde, yani yedi sezonda 68 futbolcuya toplam 80 milyon Euro bonservis bedeli ödedi.

 

Beşiktaş’ın son beş yılda yaptığı transferler ve bunlara ilişkin harcanan transfer bedelleri aşağıdaki tabloyla dikkatlerinize sunuluyor

 

 

 

2004/2010 Arası Beşiktaş’ın Transfer Durumu

 

 

Transfer Edilen

Ödenen

 

 

Edilen

Toplam

Sezon

Teknik Direktör

Oyuncu sayısı

Tutar (Milyon Euro)

2004/05

Vicente del Bosque

13

10,5

2005/06

Rıza Çalımbay

10

7,8

2006/07

Jean Tigana

12

13,8

2007/08

Ertuğrul Sağlam

10

8,2

2008/09

Ertuğrul Sağlam

5

4,4

2008/09

Mustafa Denizli

9

23,5

2009/10

Bernd Schuster

9

11,8

Toplam

 

68

80

 

Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 25 Aralık 2010

 

Yukarıdaki tabloya göre Beşiktaş son beş yılda, altı değişik teknik direktör aracılığıyla altmış sekiz futbolcuyu toplam 80 milyon Euro harcayarak transfer etmiş durumda. En fazla transfer ise 23,5 milyon Euro ile 2008/09 sezonunda Mustafa Denizli döneminde gerçekleştirilmiş. O seneyi şampiyon bitiren Beşiktaş’ın 2008/09 sonu finansal tablolarında oluşan kümule zararın özkaynakları  aşacak boyuta gelmesi, kulübün mali yapısının TTK.324. madde kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunda yoğun tartışmalara yol açmıştı.

 

Sonuçta, başkan Yıldırım Demirören’in 2004 yılından itibaren başkanlık dönemi boyunca yapmış olduğu transferlerin kulübün yıllık gelirinin neredeyse iki katına ulaşması; yapılan bu transferlerden önemli zararların edilmesi ve sadece 2008/09 sezonunda Lig şampiyonluğuna; 2006, 2007 ve 2008 yıllarında ise Federasyon Kupası’na ulaşılması, sportif performansta istenilen noktaya varılamadığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

 

 Paradigma Değişiyor

Yıldırım Demirören’in 2004 yılında Serdar Bilgili’den sonra oturduğu başkanlık koltuğuyla birlikte Beşiktaş çok farklı bir mecraya da girmiş oldu. Aslında Beşiktaş’ta 1984/2000 yılları arasında görev yapmış efsane başkan Süleyman Seba’nın ayrılıp yerine Serdar Bilgili’nin gelmesiyle Beşiktaş’ta bir dönem de sona eriyordu. Önce Serdar Bilgili, arkasından Yıldırım Demirören ile başlayan bu süreçte Beşiktaş artık bir “kolej takımı” kimliğinden sıyrılıp, ezeli rakiplerinden sportif, iktisadi ve mali anlamda geride kalmamak için hızla parasallaşma sürecine girdi. Girilen bu süreçte  Beşiktaş geleneksel kurumsal yapısının yerine, endüstriyel futbolun getirdiği ticarileşmiş ve parasallaşmış bir yapıyı kulübe hakim kılmaya çalıştı. Bu sayede ezeli rakipleriyle rekabet edebilecek ve futbol pastasından aldığı payı daha da artırabilecekti. Bu bağlamda parasal gelirleri artırabilmek için yeni büyük bütçelere ihtiyaç vardı. Günümüz endüstriyel futbolunun nimetlerinden yararlanabilme olanağı sağlayacak bu hamleler ancak böyle gerçekleştirilebilirdi. Bu değişim ve dönüşümün gerçekleştirilebilmesi kulübün kendi dinamiklerinin harekete geçirilmesine bağlıydı. Ancak bu dönüşüm ve değişimi mümkün kılacak sportif başarı bir türlü gelmeyince, buna bağlı olarak ta mali performansa ulaşılamadı. Oysa hedeflenen başlangıçta kulübe enjekte edilen belirli bir parasal büyüklükle sportif anlamda başarıya ulaşabilmek ve bunu süreç içinde mali başarıya dönüştürebilmekti. Bu süreçte kulübün çok önemli gelirleri ve kaynakları verimli kullanılamayınca bu stratejiyi devam ettirebilmek için yeni kaynaklara gereksinim doğdu. Ne var ki, neredeyse kulübün tüm gelirlerinin bu strateji uğrunda harcanması, hatta gelecek gelirlerinin bile temlik edilmesi, kulübün işlerliğini devam ettirebilmesi için ilave fonları zorunlu kılıyordu. İşte bu dönemde başka bir fonlama stratejisine yönelindi. Artık, “başkan fonlarıyla” yola devam edilecekti ve nitekim böyle oldu. Oysa aynı dönemde rakipler daha farklı bir strateji izlemeye başlamışlardı. Paralı başkanlık modeli yerine finansal borçlanma modeline yönelen ezeli rakipler her ne kadar gelirlerini önemli miktarda artırsalar da giderlerini kontrol altına alamadıkları için borçlanmaya banka kredileriyle devam ettiler.

Doğru Halka Arz, Yanlış Sonuç!

Beşiktaş’ın 2002 yılında halka arza giderken izlediği doğru strateji, doğru şirketleşme ve halka arz ile kulübün orta ve uzun vadede mali anlamda aslında ezeli rakiplerine rakiplerinin yanlış model ve şirketleşmeyle borsaya kote olmalarından dolayı orta ve uzun vadede önemli finansal fark atması beklenirken, halka arzdan gelen paraların efektif kullanılamaması ve daha sonraki dönemlerde yapılan yönetsel yanlışlıklar kulübün eline geçen çok önemli bir fırsatın heba olmasına neden oldu.

Sahip olduğu finansal avantajı kullanamayan Kara Kartal, daha sonraki yıllarda izlediği iktisadi, mali ve yönetsel  politikalarda yaptığı yanlışlarla bir borç helezonuna girmek durumunda kaldı. Nitekim bu kapsamda, Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 1 Haziran 2009- 31 Ağustos 2009 Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun 11. Sayfasında “d- Geçmiş Yıl kar/ Zararları kısmında yer alan bilgilere göre 31 Ağustos 2009 kümule zararı 56.495.361 TL’na ulaşmış durumda.  Yine aynı rapora göre, Beşiktaş her yıl ortalama 5 Milyon TL tutarında faiz, kur farkı ve finansman gideri ödüyor. Kulübün aynı tarihli raporuna göre net döviz pozisyonu ise 90.2 milyon dolar ekside. Yani Döviz varlıkları 20,1 milyon dolar civarındayken, Döviz yükümlülükleri ise 110.3 milyon dolara yükselmiş durumda.

Sonuç

Endüstrileşme dinamiğini Beşiktaş’a göre daha önce harekete geçiren ve bu sayede bütçelerini önemli büyüklüklere ulaştırarak mali anlamda arayı açan ezeli rakiplerin daha fazla gerisinde kalmamak ve “üçüncü büyük” olmaktan kurtulmak için, hızla ticarileşme yolunu seçen Beşiktaş, rekabette arayı açan ezeli rakiplere ulaşmak  için özellikle son zamanlarda yıldız transferlerine yöneldi. Beşiktaş’ın başta transfer politikası olmak üzere çoğu geleneksel  politikalarında köklü değişikliklere gitmesi, beklenen sportif performans gelmeyince borçları ve giderleri, gelirlerin üzerinde artırdı. Bu negatif durum ise zamanda kümule zararın giderek büyümesine, nakit ve bütçe açığının daha da artmasına neden oldu. Kısacası, Beşiktaş’ın seçtiği rekabet stratejisi onu ticarileşme ve endüstrileşmenin girdabına  soktu ve borçlanma çığ gibi büyüdü. Bu durum Beşiktaş’ın mali yapısının acilen daha sağlıklı bir hale getirilmesini zorunlu kılıyor. Bu bağlamda yapılan transferler, taraftar için büyük bir mutluluk kaynağı olsa da, bu transferlerin kulüp üzerinde yaratacağı finansal sıkıntı başkan Demirören’in elini daha da cebine atmasını gerektirebilir.  Oysa, UEFA Finansal Fair Play Kuralları ise başkanların ellerini ceplerine atmamalarını, kulübe aktarılan fonların 2014-15 sezonuna kadar kaynaklarına iade edilmesini öngörüyor. Bu durum sadece Beşiktaş için değil, tüm kulüpler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Kulüplerimiz buna ne kadar hazırlar bunu önümüzdeki yıllarda göreceğiz.

Bugünkü finansal durum sürdürülebilir bir yapıda görünmüyor. O nedenle sormak gerekiyor.

Qua Vadis Beşiktaş?

 

 

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  24725  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

13/12/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10125,46

+0,66

 bjk BJKAS

4,33

-0,92

 fb FENER

103,30

-0.58

 gs GSRAY

6,54

-0,91

 trabzon TSPOR

0,90

-1,10

   SPOR ENDEKSİ

3.021,26

-0,87

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 44159618

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 14 12 2  0 38 15 23 38
2 Fenerbahçe 14  10   2 2 36  13   23

32

3 Samsunspor 15 9 2  4

29

17 12

29

4 Eyüpspor 15  7   5  3 24 15 9 26
5 Beşiktaş 14 7 4  3  23  15 8 25
6 Göztepe 14 7 3 4 27  20 

  7

 24 
7

Başakşehir

14 6  4  4 24 18 6 22
8 Konyaspor 15 5 4

6

17 22 -5 19
9 Rizespor 14 6 1 7 15    21  -6 19
10 Gaziantep  14 5 3 6 20 21 -1 18
11 Sivasspor 15 5 2 7

20

25   -5 17
12 Antalyaspor 14 5 3 6 18  26 -8 18
13 Trabzonspor 14 3 7

4

20  18  2  16
14 Kasımpaşa 14 3 7 4 18 21 -3 16
15 Kayserispor 14 3 6 5 15 25 -10 15
16

Alanyaspor

14

3

5 6 12 18 -6 14
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 14 5 8 12 23  -22 8

19

A.Demirspor 14 0 2 12 10 34 -24

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.