Tuğrul AKŞAR-21 Mayıs 2025 Alex Ferguson’u futbol dünyasında tanımayan yoktur. Futbol tarihin en başarılı kupa toplayıcılarından birisi. Asla pes etmeyen karakteriyle hem saha içinde hem de saha dışında kişisel öyküleriyle bir fenomen.

 İnatçı ve Asla Pes Etmeyen Bir Karakter

Sıradışı karakteri ve usta gözlemciliğiyle, İngiliz İşçi partisi üyeliğiyle, sahip olduğu yarış atlarıyla sadece Manchester United’ın değil, futbol dünyasının bir ikonu Alex Ferguson.

Emekli olup Manchester United’ı bıraktığı 2014’ten bu yana Manchester United belini doğrultamadı.

6 Kasım 1986'dan 8 Mayıs 2013'e kadar Premier lig ekibi Manchester United’da görev yapan ve kulübü tarihinin en başarılı dönemine taşıyan; maç esnasında sürekli ağzında sakız çiğnerken gördüğümüz bir teknik direktör.

1986’dan beri başında bulunduğu Manchester United'a kazandırdığı birçok kupa dışında, Roy Keane, David Beckham, Ryan Giggs, Paul Scholes, Cristiano Ronaldo, Wayne Rooney gibi yıldızları genç yaşta takıma kazandırarak gelişimlerinde büyük rol oynayan, bir yetenek avcısı…

Kırmızı Şeytanlar ile 13 kez Premier League ve 2 kez Şampiyonlar Ligi kupalarını kazandıran bir kupa koleksiyoncusu…

Manchester United'i 27 yıl çalıştıran, sıra dışı yetenekleri olan teknik direktör.

Takımı bırakmadan bir yıl önce 2012'de yıllık 9,4 milyon İngiliz Sterlini maaşıyla José Mourinho, Carlo Ancelotti ve Marcello Lippi'den sonra dünyanın en yüksek maaşlı dördüncü teknik adam.

Manchester Macerası Başlıyor!

Peki Alex Ferguson bu başarılara nasıl ulaştı? Buna bir bakalım isterseniz.

Öncelikle şunu belirtmekte yarar görüyorum. Alex Ferguson Manchester United’ın başına geçtiği 1986’dan 1990’a kadar sıfır çekti.

Nasıl mı?

Gelin kısaca Alex Ferguson ve Manchester United birlikteliğinin krononolojisine bir göz at alım.

Ferguson, Manchester United'in başına 6 Kasım 1986 tarihinde geçti.

Manchester United’daki ilk sezonunda (1986-87) Manchester United ligi 11.sırada bitirdi.

1987-88’de (İkinci sezonda) Premier Lig’de ikinci oldu.

Üçüncü sezon tam bir felaketti. 1988-89 sezonunda FA Cup’tan elenirken, o sezon ligi 11. Sırada tamamladı.

İlk kupasını 1989-90 sezonunda FA Cup Şampiyonu olarak kazandı. Ancak, o sene Premier Ligi 15.sırada tamamladı. 1989-90 sezonu ise kendi ifadesiyle tam bir “karabasan” idi. Bu sezonda kulübe önemli miktarda para harcatıp Neil Webb, Mike Phelpan ve Paul Ince'i transfer etti. Ne var ki, talihsizlikler devam etti. Taraftarlar bugünkü ismi verilen tribünde onu istifaya davet ettiler.

Gazeteciler onun kovulması için yazılar yazdılar. Alex Ferguson bu sezonu kariyerindeki en karanlık dönem olarak nitelendiriyor. Kendisi de biliyordu ki, bu sezon da eğer bir kupa kazanamaz ise kovulacaktı. Artık, yönetim nezdinde kredisi iyice tükenmişti. İşte böylesi bir atmosferde Alex Ferguson, Lig Kupasından elenmesi nedeniyle kovulmanın eşiğine geldi ama FA Cup'ta finale yükselmesi sayesinde ipten döndü. Ancak, yönetim Ferguson'a takımda kalacağını garantisini verdi. Bunun verdiği rahatlık içinde FA Cup finaline çıktı. Nihayet, Alex Ferguson’un United’ı, finalde Crystal Palace’dı  1-0 yenerek FA Cup'ı kazandı. Alex Ferguson, böylece kulübe geldiğinden bu yana geçen dört yılın sonunda Manchester United’da ilk kupasını kazanıp şeytanın bacağını kırmış oldu.

1990-91 sezonunda da oynadıkları istikrasız futbol onları Premier Lig’de 6.sıraya taşıyabildi.

Her ne kadar bir önceki sezon FA Cup'ı kazansa da, Alex Ferguson'un ligde şampiyon olacağına dair ümitler yoktu. Bu olumsuz beklenti içinde Alex Ferguson'un takımı 1990-91 sezonunda gelişim göstermiş olsa da istikrarsız sonuçlar almaya devam etti ve ligi ancak 6.sırada tamamlayabildi. Lig kupası finalinde Sheffield Wednesday'e 1-0 kaybetti. Bu başarısızlıklara rağmen, Alex Ferguson'un takımı Kupa Galipleri Kupası'nın finalinde İspanyol ekip Barcelona'yı 2-1 yenerek kupayı kazandı.

1991-92 Sezonu “Hatalarının Bedelini Acı Olarak Ödediği Bir Sezon” Oldu

1991-92 sezonu Ferguson'un beklentilerini karşılayamadı. Kendi sözleriyle ifade ettiği şekilde: "Hatalarımın bedelini acı şekilde ödediğim konusunda medyadaki birçok kişi de hemfikir.” United, ilk defa Lig Kupasını ve UEFA Süper Kupasını kazansa da ligi Leeds United'in arkasından ikinci sırada bitirdi. Takımın gol yollarında etkisiz kalması nedeniyle yenmesi gereken maçların çoğunda berabere kaldı.

Premier Lig’de İlk Şampiyonluk 1992-93 Sezonunda Geldi

1992-93 sezonuna Manchester United kötü başladı. Ancak, Alex Ferguson belki de United’da iken en kritik ve en önemli kararını vererek, Fransız forvet Eric Cantona’yı transfer etti. Bu transfer ile iyi bir ivme yakalayan kırmızı şimşekler dı. Eric Cantona ile Mark Hughes iyi bir ikili oluşturunca, takım Premier Lig’de liderliğe yükseldi ve bu sezonu şampiyon bitirdi. Böylece 1992-93 sezonunda Premier Lig’e dönüştürülen İngliz futbolunun en üst düzey liginin ilk şampiyonu oldu. Ayrıca Alex Ferguson, senenin teknik direktörü seçildi.

1993-95: Çift Kupa Kazandı

United 1993-94 sezonuna çok başarılı başladı ve sezon boyunca da bunu devam ettirdi. Sezon başından sonuna kadar önde götürdüğü ligi şampiyon olarak bitirdi. Lig Kupası’nı Aston Villa’ya kaybetmesine karşın, FA Cup (Federasyon Kupasını) Chelsea'yi eleyerek kazanıp 1993-94 sezonunu çift kupa ile tamamladı.

1994-95 sezonu şampiyonluk hedefiyle giren United, 1 puan farkla Blackburn Rivers’ın arkasında ikinci olarak tamamladı.  1995 FA Cup’ı da finalde Everton’a kaptırdılar.

1995’te Premier Lig’de tekrar şampiyon oldular. FA Kupası'nda ise Liverpool'u 1-0 yenerek kazandılar. Böylece son 3 senede ikinci kez sezonu çift kupa ile bitirdiler. FA Kupası finalinden 1 hafta sonra Manchester United yönetimi Alex Ferguson ile 4 senelik sözleşme imzaladı.

İlk Şampiyonlar Ligi Kupası Geliyor

1998-99 sezonunda Premier Lig’i şampiyon bitirip, o sezon Bayern Münih ile Şampiyonlar Ligi finalinde karşılaştılar. Manchester United son dakikalarda bulduğu 2 golle Bayern'i 2-1 yenerek Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kazandı.

Premier Lig’de Üst Üste Üçüncü Kez Şampiyonluk

2000-01 sezonunda Manchester United bir daha şampiyon olarak olarak Premier League'i üst üste üçüncü kez birinci bitirmiş oldu.

Bundan sonraki sezonlarda ise Alex Ferguson boş durmadı ve emekli oluncaya kadar kupa toplamaya devam etti.

Alex Ferguson’un Kupa Müzesi aşağıdaki tabloda gösteriliyor.

Manchester United Premier League (13): 1992-93, 1993-94, 1995-96, 1996-97, 1998-99, 1999-2000, 2000-01, 2002-03, 2006-07, 2007-08, 2008-09, 2010-11, 2012-13 FA Cup (5): 1989-90, 1993-94, 1995-96, 1998-99, 2003-04 FA

Community Shield (8): 1990, 1993, 1994, 1996, 1997, 2003, 2007, 2008

UEFA Şampiyonlar Ligi (2): 1998-1999, 2007-2008

UEFA Kupa Galipleri Kupası (1): 1990-1991

Kıtalararası Kupa (2): 1999, 2008

UEFA Süper Kupası (1): 1991

Teknik Direktörlük Ödülleri

UEFA'da Yılın Teknik Direktörü (2): 2007, 2008

Premier League Yılın Teknik Direktörü (9): 1993-1994, 1995-1996, 1996-1997, 1998-1999, 1999-2000, 2002-2003, 2006-2007, 2007-2008, 2008-2009

Manchester United’ın Makus Talihini Kulübün Olağanüstü Tahammül Sınırı ve Alex Ferguson’un Pes Etmeyen Yapısı Değiştirdi

Buraya kadar kronolojiyi özetleyecek olursak, Alex Ferguson göreve başladıktan tam altı sezon sonra Premier Lig’de şampiyonluğa ulaşabildi.

Bu şampiyonluk Alex Ferguson’un inatçı ve asla pes etmeyen karakterini ortaya koyarken, kulüp yönetiminin de Alex Ferguson’a tahammül etme gücünde nirvanaya çıktığı noktayı gösteriyor.

İşte bu iki farklı, sıradışı tutum ve davranışlar, Manchester United’ı bir süre sonra dünyanın en değerli kulübüne dönüştürdü.

Alex Ferguson’un pes etmeyen karakterine, kulüp yönetimi destek ve onay verince, 26 yıllık Ferguson döneminde ortaya  1992-93/2012-13 arası 13 Premier Lig şampiyonluğu, 5 FA Cup Kupası, 8 kez Community Shield Kupası, 2 UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 2 Kıtalar arası Dünya Şampiyonluğu Kupası çıktı.  

Alex Ferguson, Manchester United’ı Premier Lig tarihinin açık ara en başarılı kulübü yaptı.

Alex Ferguson İle Manchester United Dünyanın En Değerli Kulübü Oldu

Manchester United’ın gelirleri 1986-87/2012-13 arasında tam 12.8 kat artarak, 33 Milyon Euro’dan 456 Milyon Euro’ya yükseldi. Manchester United’ın takım değeri tahmini 30 Milyon Euro’dan 12 kat artarak 388.25 Milyon Euro’ya ulaştı. Alex Ferguson’un kulübü bıraktığında da kulübün piyasa değeri ise 1.8 Milyar Euro (yaklaşık 2.2 Milyar dolar) idi. Bu süreçte Alex Ferguson, Manchester United’ın piyasa değerine 385 Milyon dolar (yaklaşık 301 Milyon Euro) katkı sağladı.[1]

Avrupa'nın en zengin 20 kulübü Para Ligi sıralamasında 2000-12 arası oniki sene boyunca ManUtd birinci sırada yer alabilmesinde şüphesiz ki Alex Ferguson'un çok büyük katkısı bulunuyordu.

Futbol tarihinin bu sıra dışı ve en başarılı teknik adamlarından birisi olan Alex Ferguson, çoğu kimseye göre bir teknik adamdan daha öte bir kişilik, bir tarihsel ve sportif figürdür.

O sadece bir takım koçu değil, aynı zamanda kulübünün yüz milyonlarca Sterlinlik kazanca ulaşmasına olanak sağlayacak avantajları stratejik, rasyonel bir şekilde öngörüp sistematik olarak onları değerlendirebilen bir portföy yöneticisiydi.

Kulüpte Yönetim Kurulu Üyesi

31 Aralık 2025'te itibariyle 84 yaşına girecek olan Sir Alex Ferguson teknik direktörlük görevini bıraktığından bu yana kulüpte yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor.

Peki Alex Ferguson Türkiye’ye Gelse Ne Olurdu?

Yukarıda da anlattık. Alex Ferguson ilk 4 yıl hiçbir kupa ve şampiyonluk kazanamadı. 6. yılında ise Premier lig şampiyonluğuna ulaşabildi. Böylesi bir durumda Alex Ferguson Türkiye'de olsa, başarısız olduğu için çoktan kovulmuş olurdu. Neden bu kadar eminim? Çünkü, Türkiye’ye gelen en yüksek kariyerli hocalardan Guus Hiddink, Luis Aragones, Vicente Del Bosque, Frank Rijkaard, Joachim Löw, Roberto Mancini, Cesare Prandelli, Bern Schuster, Hector Cuper olmak üzere bu teknik direktörler maksimum ülkemizde bir yıl çalışabildiler. Bu süre içinde maalesef başarısız oldukları için de işlerine son verildi. Görevinden ayrılmak zorunda kalan teknik direktörlerden Guus Hiddink daha sonra Real Madrid’i Kıtalararası şampiyon yaptı.  Joachim Löw Almanya’yı dünya şampiyonu; Vicente Del Bosque İspanya’yı Avrupa şampiyonu;  Roberto Mancini de İtalya’yı Avrupa şampiyonu yaptı.

Alex Ferguson yaptıklarıyla, kulübe olan katkılarıyla futbol dünyası için bir teknik direktörden daha ötesi bir anlam ifade ediyor. Alex Ferguson'un mentalitesi, oyun anlayışı, taktik ve strateji üretmedeki üstün yetenekleri, hırsı ve üretkenliği şüphesiz ki, onu sıra dışı bir teknik adam yaptı. Ancak, Alex Ferguson'a bu hünerlerini sergileyebilmesi için gerekli olanağı sağlayan ve uygun koşulları oluşturan kulüp te sıradan bir kulüp değil aynı zamanda. Büyük ümitlerle görev başına getirilen bir teknik adamın ilk kupasını tam dört yıl sonra, ilk şampiyonluğunu altı yıl sonra kazanabilmesine tahammül ve sabır gösterebilecek kaç takım vardır ki acaba?

Sir Alex Ferguson Hakkında Merak Edilen Sorular

Yazımızın sonuna gelirken, sir Alex Ferguson hakkında en çok merak edilen sorular ve bunlara ilişkin yanıtları paylaşıyoruz.

Sir Alex Ferguson Hangi Takımları Çalıştırdı?

Ferguson, efsanevi kariyeri boyunca toplam beş takımı çalıştırdı.

Teknik direktörlük kariyerine 1974 yılında İskoç ekibi East Stirlingshire'da başlayan Ferguson, 1974-1978 yılları arasında İskoçya'da St Mirren'i çalıştırdı.

Ferguson, St Mirren'deki başarısının ardından 1978'de Aberdeen'in başına geçti ve 1986'ya kadar İskoç ekibini başarılı bir dönemde yönetti.

İskoçya'da ise Manchester United efsanesi, eski teknik direktör Jock Stein'ın trajik bir şekilde vefat etmesinin ardından 1985-1986 yılları arasında anavatanını çalıştırdı.

Ferguson'un son kulübü United oldu. İskoç teknik adam, 1986'da Old Trafford'a geldikten sonra 2013'te duygusal bir şekilde takımdan ayrıldı.

Ferguson'dan Önce ManUtd'nin Teknik Direktörü Kimdi?

Manchester United'ın eski teknik direktörü Ron Atkinson, 1986 yılında Kırmızı Şeytanlar'dan kovulmadan önce Old Trafford'un başındaydı.

Sir Alex Ferguson, 1986 yılında Aberdeen'den ayrıldı ve Ron Atkinson'ın yerine United'ın teknik direktörü oldu.

Ferguson ne zaman Sir oldu?

Ferguson, 1999 yılında eski Kraliçe II. Elizabeth'in Doğum Günü Onur Listesi'nde yer almasının ardından 'Sir' unvanına layık görüldü.

Ferguson'a Neden Sir Deniyor?

Ferguson , 1999 yılında Manchester United'ı kıtalararası üçlemeye taşıdıktan sonra şövalyelik nişanıyla ödüllendirildi .

United, aynı sezonda Premier Lig şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi kupası ve FA Kupası'nı kazanan ilk İngiliz takımı oldu.

Mevcut teknik direktör Pep Guardiola yönetimindeki Manchester City, 2023 yılında futbolda kıtalararası üçleme yapan tarihteki ikinci İngiliz takımı oldu .

Ferguson'la İlgili Belgesel Var mı?

Eski Manchester United teknik direktörü hakkında hazırlanan belgesellerden biri de Sir Alex Ferguson: Never Give In adlı filmdir ve 2021 yılında İngiltere'de ve tüm dünyada gösterime girmiştir.

Sir Alex Ferguson'un Atlara İlgisi Nedir?

Alex Ferguson, “Hayat Hikayem” isimli kitabında, “futbol dışı meraklarım içinde vazgeçemediğim atlarım başta gelir” diyor.

Sir Alex Ferguson'un Protektorat, Hitman, L'Eau Du Sud, Sonigino, Monmiral ve Il Ridoto adlı altı atı var.

Yukarıda adı geçen altı at, 12-15 Mart tarihleri ​​arasında düzenlenen Cheltenham Festivali 2024'te mücadele etti.

Futbolu bıraktıktan sonra Manchester United'ın eski teknik direktörü at yarışlarıyla aktif olarak ilgilenmeye başladı.

Ferguson Döneminde Kaptanlar Kimlerdi?

Ferguson, Manchester United'daki teknik direktörlük döneminde altı takıma kaptanlık yaptı.

Manchester United'ın en uzun süre kaptanlığını yapan Bryan Robson, Ferguson Old Trafford'a geldiğinde takımın kaptanıydı ve İskoç teknik direktörün yönetiminde kaptanlık görevini sürdürdü.

Ferguson döneminde kaptanlık pazubandını taşıyan diğer beş efsane United oyuncusu ise Steve Bruce , Eric Cantona , Roy Keane , Gary Neville ve Nemanja Vidic oldu .

Sir Alex Ferguson Tribünü Ne Zaman Açıldı?

Sir Alex Ferguson Tribünü, Manchester United'ın efsane eski teknik direktörünün adını almadan önce Kuzey Tribünü olarak biliniyordu.

United, 2011 yılında Kuzey Tribünü'nün adını Sir Alex Ferguson Tribünü olarak değiştirdi.

Sir Alex Ferguson Heykeli Nerede?

2022 yılında eski Manchester United teknik direktörü anısına açılışı yapılan Aberdeen'deki Pittodrie Stadyumu'nda bir Sir Alex Ferguson heykeli bulunuyor.

Ferguson'un bir diğer heykeli ise 2011 yılında Düşler Tiyatrosu'nun önüne yerleştirilen Old Trafford'dadır.

Sir Alex Ferguson'un Dünya Klasmanındaki Dört Oyuncusu Kimler?

Ferguson, Manchester United'daki kariyeri boyunca sadece dört "dünya klasında" oyuncuyu çalıştırdığını ifade etmişti .

Ferguson, 2015 yılında yayınlanan ve 'Liderlik' adını taşıyan otobiyografisinde, dünya klasmanındaki tek oyuncularının Eric Cantona, Ryan Giggs , Paul Scholes ve Cristiano Ronaldo olduğunu belirtmişti.

"United'daki 26 yıllık kariyerim boyunca benim için oynayan büyük veya çok iyi futbolculardan hiçbirini küçümsemek veya eleştirmek istemiyorum, ancak dünya klasında olan sadece dört kişi vardı: Cantona, Giggs, Ronaldo ve Scholes" dedi.

"Ve bu dördünden Cristiano, Noel ağacının tepesindeki süs gibiydi."

Sir Alex Ferguson’un Siyasi Bir Görüşü Var mıydı?

Bu soruya yanıtı “Hayat Hikayem” isimli kitabından, kendi ağzından verelim. “Ben her zaman solda oldum. Hep işçi partisini destekledim. Govan’daki tersanelerde sendika temsilciliğimi yaptığım günlerden beri siyasi görüşüm hep aynı kaldı. Başarı kazanıp servet sahibi olan insanların görüşleri zamanla değişir ama hayata bakış ve değerler bütünü açısından gençliğimde beslendiğim ideolojik görüşlerim değişmedi…”

Alex Ferguson’un Otobiyografisinden Bazı Alıntılar

“Bana verilen en büyük armağan, bir futbol takımından daha çok, bir futbol kulübü yaratmam için verilen süredir.”

“İnsan gençliğinden sonraki yaşamında olması gereken dinginliğe yaşlandıkça ulaşıyor. Yaşlandıkça enerjisini daha iyi kullanıyor.”

“İskoçlar, ülkeyi geçmişten kaçmak için değil, daha iyi şartlara sahip olmak için terk ederler.”

“Manchester United’da maç kaybetmek, insanı kendisine getirir.”

“Bazen yenilgiler en hayırlı sonuçlardır. Zorluklara göğüs gerebilmek önemli bir niteliktir. En sıkıntılı anlarda gücünüzü gösterirsiniz.”

“Bunca yıldır parasının karşılığını alamayan tek bir seyirci bile yoktur. Kimseyi kandırmadık. Maçlarımız asla sıkıcı olomadı.”

“Başkaları oyunu ve dünyayı sizin gördüğünüz şekilde görmez. Bazen bu gerçekliğe alışmanız gerekir. Bu kapsamda her oyuncuyu yeteneklerine göre kullanmak gerekir. Örneğin, tazı gibi koşmasına rağmen tavşan yakalayamayan oyuncularım vardı.”

“Bize gol atmak, bizi kışkırtmak demektir ki, bu müthiş bir misillemeye davetiye çıkartmak anlamına gelir.”

“Çalıştırdığım onca isim arasında hatalarından asla etkilenmeyen tek oyuncu David Beckham’dı. Hayatının en kötü maçını oynasa bile, kötü performans sergilediğine inanmazdı. Söylediklerinize aldırmaz, sizin hatalı olduğunuzu söylerdi. Kendisine olan güvenini taktir ediyordum ama kendi evimizde oynadığımız ve 2-0 Arsenal’e kaybettiğimiz maçta da kötü oynayınca, maç bitiminde soyunma odasında öfkeyle tekmelediğim bir ayakkabı doğrudan yüzüne isabet etmişti. ”  

“Teknik direktör otoritesini kaybettiği anda, kulübü oyuncular yönetmeye başlar. İşte bu anda başınız belada demektir.”

“Kurduğum tüm kadrolarda oynatacağım oyuncularda istikrar ve tutarlılık ararım.”

“Hayatın ikinci yarısı, ilk yarısı kadar heyecanlı değildir. Bu durumda onu tekrar yaratmak gerekir.”

“Ronaldo’ya hep, kaleye doğru koşarken adımlarını daha uzun at derdim. İnsan adımlarını uzun atarak hızını yavaşlatır ve zamanlamayı daha iyi hale getirir. Depar atmaya devam eden oyuncunun vücudunda koordinasyon azalır.”

“Yenilgi sonrası soyunma odasında oyuncular benim kendimi kaybettiğime tanık olurlardı. Bir sonraki maçta aynı şeye tanık olmamak için buna göre performans ortaya koyarlardı.”

“Futboldışı merak ve hobilerim beni, United’ı daha başarılı yönetmeme olanak sağladı. Kitap okumak ve şarap almak gibi, at yarışları da bana farklı alanlarda uğraşmayı öğretti. Duvara tosladığım 1997’den beri bu yanımı bir hayli geliştirdim. Zihnimi başka alanlara kaydırmak, baskı altındayken, United’ı daha iyi yönetmemi sağladı.”

“İşçi partisine ve sosyalist ilkelere inanan ama faal olmayan bir İşçi partisi üyesiydim.”

“Jose Mourinho, sörf tahtası üzerinde herkesten daha uzun kalabilen insanlardandır.”

“Futboldaki üst düzey maçlar. Genellikle sekiz oyuncuyla kazanılır. Diğer üç futbolcu çok çalıştığı halde kötü bir gün geçiriyorsa veya sonucu garantilemek için takım adına taktik bir rol üstlendiyse, diğerleri onların açığını kapatır. Fakat onbir oyuncunun birden iyi oynadığı çok az maç vardır. İnsan kariyeri boyunca en fazla beş-altı kez bu mükemmeliyete erişir.”

“Çok tutumluyumdur. Öyle ki, evde torunlarımın da olduğu yemeklerde, artanları asla attırmam, onları ben yerim.”

“Bazen oyuncular maçın tamamını değil, bazı bölümlerini oynar.”

“Benim işim her oyuncunun üzerinde performans açısından mümkün olan en verimi alacak şekilde etkili olmaktı.”

Alex Ferguson İle İlgili Yazılmış Makalelerim

Bir Teknik Direktörden Daha Ötesi, Alex Ferguson, 19 Kasım 2012.

https://www.futbolekonomi.com/index.php/component/content/article/122-tugrul-aksar

/2464-bir-teknik-direktoerden-daha-oetesi-alex-ferguson.html

Alex Ferguson: Kazanmaya Adanmış Bir Ömür (I), 16 Aralık 2013,

 https://futbolekonomi.com/index.php/in-english/soccer-investor/2876-alex-

ferguson-kazanmaya-adanm-bir-oemuer-i.html

Alex Ferguson: Kazanmaya Adanmış Bir Ömür (II), 23 Aralık 2013

 https://futbolekonomi.com/index.php/vizyon-misyon/2881-alex-ferguson-

kazanmaya-adanm-bir-oemuer-ii.html

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş