Fenerbahçe Nereye? Ali Koç Fenerbahçe’de Başarılı Olabilecek mi?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Yönetim Tuğrul AKŞAR Fenerbahçe Nereye? Ali Koç Fenerbahçe’de Başarılı Olabilecek mi?

Fenerbahçe Nereye? Ali Koç Fenerbahçe’de Başarılı Olabilecek mi?

AKOC

Tuğrul AKŞAR-28 Temmuz 2018 Fenerbahçe’de bir dönem kapandı, yeni bir dönem açılıyor. 14 Şubat 1988’den 5 Haziran 2018’e kadar geçen 20 yıllık sürede sarı lacivertlileri yöneten Aziz Yıldırım, Ali Koç’a başkanlığı genel kurulda devretmek zorunda kaldı.

Şüphesiz ki, Aziz Yıldırım’dan kulüp yönetimini devir alan Ali Koç’u çok önemli sorunlar bekliyor. Tam anlamıyla finansal ve ekonomik anlamda bir enkaz devir alan Ali Koç, bu süreçte Fenerbahçe’de neler yapabilecek? Ne kadar başarılı olabilecek? Bu sorulara yanıt bulmaya çalışacağız.

 

Ali Koç Fenerbahçe’nin Dertlerine Merhem Olabilecek mi?

 

Fenerbahçe, Türk Futbol ve spor yapılanması içinde yer alan önemli bir aktör. Her ne kadar, son yıllarda futbolda beklenen başarıya ulaşamamış  olsa da, futbolun ve sporun endüstriyel dönüşüm dinamiklerini yakalama başarısı göstermiş farklı bir kulüp. Sahip olduğu yaygın taraftar tabanı ve bu taraftarın sosyal-ekonomik desteği, kulübün en zor zamanlarda bile kendisini güvende hissetmesine olanak sağlıyor.

 

Ne var ki, Fenerbahçe sahip olduğu potansiyelini ve dinamiklerini son yıllarda bir türlü sportif alana yansıtamadı, mali başarıya taşıyamadı. Aksine, mevcut yapı her geçen gün yönetsel, ekonomik, mali ve sportif anlamda darboğaza sürüklendi. Bu olumsuz gidişat en sonunda zorunlu bir yönetsel değişimi de beraberinde getirdi. Yani, Fenerbahçe içinde bulunduğu olumsuzluklardan kurtulabilmek ve başarılı bir geleceğe ulaşabilmek için, taban hareketiyle yirmi yıllık yönetime son verdi.

 

Kulüp içinde bulunduğu finansal ve yönetsel sıkıntıların yakıcı etkisiyle, futbolda rekabetçi yeteneğini yitirmeye başlamıştı. Geçmişin ağır mali yükleri kulübü bir darboğaza sürüklemiş, sarı lacivertliler rekabette geriye düşmeye başlamıştı. Bu olumsuzluklar Fenerbahçe’nin sportif başarıya ulaşmada önünü kesiyordu.

İşte tam da bu kapsamda, sportif başarıyı engelleyen, Fenerbahçe'nin ayağındaki finansal ve ekonomik prangaya bakmakta yarar var. Ali Koç’un açıklamalarından hareketle Fenerbahçe’nin genel mali ve ekonomik durumuna bir göz atalım.

 

Ali Koç’un Kulübün Genel Mali Durumuna ilişkin Açıklama ve Saptamaları

   

Toplam Borç 621 Milyon Euro!

   

24 Temmuz 2018’de Fenerbahçe TV’de konuşan başkan Ali Koç, Fenerbahçe'nin ekonomik olarak sıkıntılı günler geçirdiğini ve sıkıntılı bir mali tablo devraldıklarını belirterek, Sarı-Lacivertli kulübün borcunun 31 Mayıs 2018 itibarıyla 621 milyon Euro’ya ulaştığını, (Yaklaşık 3.2 milyar TL). Borcun 2,2 milyar TL'lık kısmının kısa vadeli olduğunu, yani bu borcun bir yıl içinde ödenmesi gerektiğini dile getirerek, kulübe kasa kolaylığı anlamında da sıcak para olarak 50 milyon Dolar hibede bulunduğunu;  kulübün gelirlerinin 1 Milyar 360 Milyon TL’lık bölümünün 2023 yılına kadar temlikli, kulübün tüm gayrimenkullerinin de ipotekli olduğunu, finans kurumlarına verilen ipoteklerin toplam tutarının ise 1.4 Milyar TL’na ulaştığını ifade etti.

 

FB BORC1

 

   

Mali ve Hukuksal Denetim ile Durumu Tespit Etmeye Çalışmak

   

“Kulüp yapısındaki olumsuzlukları tespit edebilmek ve önlem alabilmek amacıyla biri mali denetim, diğeri de hukuki denetim olmak üzere iki alanda denetime başladıklarını” belirten Ali Koç, “30 Nisan 2018 tarihiyle ibra edilen rakamlara, bu denetim çalışmalarında ulaşamadıklarını, genel kurulda açıklanan rakamların içinde Futbol A.Ş. ve dernek içinde yer alan 10 şirketin mali tablolarının bulunmadığını” ifade ederek, “ kulübün borç durumunun bir önceki yönetim tarafından 400 milyon Euro olduğu belirtilmesine karşın, kendi tespitlerine göre 31 Mayıs 2018 itibarıyla kulübün toplam borcunun 621 milyon Euro'ya (yaklaşık 3.2 milyar TL) ulaştığını, bu borçların önemli bir kısmının finansal borç olduğunu, 3,2 milyar TL'lik borcun 2,2 milyar TL'lık kısmının ise, bir yıl içinde ödenmesi gereken kısa vadeli borçlardan oluştuğunu” belirtti.

   

Borçlar Gizlenmiş!

   

Açıklamalarına devam eden Koç, “2.2 milyar TL'lik 1 yılda ödenmesi gereken borcun, kendilerinin geldiği dönemde 820 milyon TL'lik kısmının Haziran ile Eylül ayları arasında ödenmesi gerektiğini, hatta bu 820 milyon borcun 270 milyon TL'lik kısmının da vadesinin geçtiğini, tespit olunan 621 milyon Euro’luk borç ile eski yönetimin açıkladığı borç rakamları arasında %54’lük fark bulunduğunu, bu tutarın ürkütücü olduğunu” vurgulayarak, “Sportif faaliyetlere bakıldığında ise, futbol, basketbol ve diğer branşlardan gelen 198 milyon TL'lik, yani 38 milyon Euro'ya ulaşan bir borç bulunduğunu; bu borçlardan 81 milyon TL’nın geçen yıldan A takım futbolcularına kalan borçlardan ibaret olduğunu, 18.8 milyon TL’nin de, menajerler borçları olduğunu, dolayısıyla ‘geçmişten kalan borç olmadığı’ söyleminin gerçeği yansıtmadığını, basketbolda da 48 milyon TL borç bulunduğunu, ayrıca Final Four bilet paralarının da ödenmediğini” açıkladı.

   

Kulüp Gelirinden Daha Fazla Finansman Gideri Yapmak

 

Açıklamalarına devam eden Ali Koç, “kulübün finansal borçlarının ise 340 milyon Euro (1 milyar 770 milyon TL) olarak gerçekleştiğini, bu borcun faizinin yıllık yaklaşık 450 milyon TL civarında olduğunu, bu maliyetin de yıllık kulüp cirosunun %50'sinden fazla olduğunu; bu bağlamda, birikmiş toplam borç tutarı olan 3.2 milyar TL’na, 2018-2019 sezonunda öngörülen faaliyet giderleri de eklendiğinde, kulübün ilave katlanmak zorunda kaldığı finans maliyetinin 900 milyon TL’na, toplam kulübün finansal yükümlülüğünün de bu şekilde 4.1 milyar TL’na ulaştığını" ifade etti.

 

FB BORC4

   

Gelecekteki Gelirler ve Varlıkların Hepsi Rehinli

 

“Mali kesimden alınan krediler ve diğer kurumlardan yapılan borçlanmalar nedeniyle kulübün tüm menkul, gayrimenkulleri üzerine rehin ve ipotekler konulduğunu, alacakların ise temlik edildiğini” beyan eden Ali Koç, “Gayrimenkullerin tüm borçları ödeyebilecek değerde olduğu ifade edilmesine karşın, alınan borçlar karşılığında kulüp varlıklarının bankalara 1.4 milyar TL değerle ipotek edildiği, buna karşılık olarak alınan 400 milyon TL'lik borcun, daha alındığı ilk sene harcandığını, 2021 yılına kadar 180 milyon TL'yi bulan tüm bilet ve kombine gelirlerinin temlik edildiğini, loca, TFF yayın, Spor Toto gelirleri ile Fenerium alacakları ve muhtelif reklam gelirlerinin de 2023 yılına kadar temlikli bulunduğunu, bu temlikli alacakların  1,36 milyar TL'lik kısmının bu finans kuruluşlarına gideceğini, rehin edilen alacakların 400 milyon TL'lık kısmının 2018/2019 sezonuna ait olması nedeniyle, yeni yönetim olarak bu kadar tutar alacaktan mahrum kalacaklarını, gelecek yıllarda da kulüp alacaklarının 1,36 milyar TL'lik gelire ulaşıncaya kadar temlik edilen bu alacaklardan kulübün yararlanamayacağını” belirtti.

 

FB BORC2

 

Kulüp Borca Batık Durumda

 

“Olayın sadece gelir temlikiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda kulüp hisselerinin de rehnedildiğini, Kulübün Sportif AŞ’de sahip olduğu %67.07 oranındaki hissesinin, %30.83'lük kısmının da bankalara rehnedildiğini, borçların ödenmemesi durumunda, bu şirketteki hakim ortaklığı kaybedeceklerini, ayrıca Ülker Stat isim hakkı geliri olan 175 milyon TL’nın da peşin tahsil olunarak harcandığını, kulübün içinde bulunduğu sıcak para ihtiyacını karşılayabilmek ve UEFA yükümlülüklerini yerine getirmek amaçlı kulübe 50 milyon Dolar hibe ettiğini, kulübün mevcut finansal yapısıyla Türk Ticaret Kanunu'nun 376. maddesine göre 'borca batık' olduğunu, olumsuzlukları gidermeye yönelik mevcut sermaye bedeli olan 28 milyon 280 bin TL’na, ilaveten sermaye artışı sağlanarak sermayenin 353 milyon 500 bin TL’na yükseltmek için Sermaye Piyasası Kurulu’na başvuruda bulunduklarını, bu hamlelerle kulübe nefes aldırmaya çalıştıklarını, ancak yeni ilave kaynaklara ihtiyaç bulunduğunu, bu amaçla yeni sponsorluklar için bağlantılar kurduklarını” ifade etti.

 

FB BORC3

 

Finansal Fair Play Kulübü Ciddi Tehdit Ediyor

 

Diğer taraftan “UEFA ile de sıkıntılar yaşandığını” dile getiren Ali Koç, " Finansal Fair Play (FFP) kapsamında kulübün başa baş noktasında 30 milyon Euro açığı olduğunu, 2018-19 sezonunda şampiyon olunsa bile, FFP tehlikesinin bulunduğunu, Türk spor kulüplerinin bu konuda sıkıntılı durumda olduğunu; sponsorlukların, forma rekorlarının, taraftar fedakarlıkların, yetersiz olabileceğini” belirtti.

 

FB BORC5

 

Hukuksal Davaların Mali Boyutu Yüksek

 

Mali ve ekonomik konuların yanısıra, başta eski futbolcularla olmak üzere kulübün hukuksal olarak da başının sıkıntıda olduğunu, halen devam eden 88 tane hukuk davasının bulunduğunu, bunun 22'sinin Futbol A.Ş.'de, 66'sının FBSK'de olduğunu, bu davaların toplam mali değerinin 64 milyon TL’na ulaşabileceğini” ifade ederek, kulübün içinde bulunduğu ekonomik, mali ve hukusal olarak genel sıkıntılarını tüm camiayla paylaştı.

 

Sarı Lacivertlilere İlişkin Diğer Tespitlerimiz

 

Ali Koç’un genel olarak tespitlerinin dışında saptadığım diğer konuları da sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Genel olarak şunları net olarak belirtmekte yarar görüyorum ki, Fenerbahçe’nin şu anki mali açıdan durumu son derece karanlık ve sıkıntılı görünüyor.

 

1. 2016-17 sezonu itibariyle 466 Milyon TL’lık geliri olan kulübün, toplam varlıkları bilanço değeri olarak 1.090 Milyon TL’na ulaşırken, kısa ve uzun vadeli borçları ve bunlara ilişkin toplam finansal yükümlülükleri Ali Koç’un açıklamalarından hareketle 4.1 Milyar TL’na ulaşıyor. Buna göre, Fenerbahçe’nin toplam borçları, gelirlerinin on katı bir büyüklüğe ulaşmış durumda.

 

2. Kulübün 621 Milyon Euro olan borcu, bugünkü Euro/TL kuru üzerinden 3.5 Milyar TL’na ulaşmış vaziyette.

 

3. Kulübün 2017/3.çeyrek sonu itibariyle KAP’a bildirdiği mali tablolarındaki dönem zararı 104.963.000 TL olarak gerçekleşirken, birikimli zararları toplamı ise 545.846.000 TL’na ulaşıyor. Zararlardaki bu rekor artış, kulübün öz kaynaklarını ise 665.087.000 TL negatife döndürmüş durumda. Yani, kulüp bu özkaynak açığını kapatabilmek ve başa baş noktasına gelebilmek için minimum 1.337.774.000 TL nakdi veya ayni sermaye artışı sağlamak zorunda.

 

4. Kulübün birikimli zararı (545.8 Mio TL), Fenerbahçe’nin toplam gelirlerini aşıyor.

 

5. Kulübün 2 yıl önceki bonservis bedelleri üzerinden takım değeri 170 Milyon Euro iken, bugünkü takım değeri %62 azalarak 64 Milyon Euro’ya geriledi.

 

6. Fenerbahçe’nin 2012-2017 arası borçlanmasına bakıldığında; 2012’de 568.5 Milyon TL olan borç toplamı, %208 aratarak 2017 sonunda 1.754 Milyon TL’na ulaştı.

 

7. Son dört sezonda Fenerbahçe toplamda 439.370.000 TL havuz geliri elde etti. Bu süreçte ligi 3 kez 2., bir kez de 3.sırada tamamladı.

 

8. 2010’da UEFA sıralamasında 34.sırada bulunan kulüp, 2018 sezonunda 63.sıraya gerilemiş durumda.

   

Genel Olarak:

   

Yönetimi devir alan yeni başkan Ali Koç, özetle;

   

1. Toplam varlıklarından daha fazla yükümlülükleri nedeniyle pasif açığı veren,

 

2. Zararların özkaynakları eritmesi nedeniyle özkaynak açığı olan,

 

3. Kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirebilecek, yeterli dönen varlıklara sahip olmadığı için net işletme sermayesi açığı bulunan,

 

4. Yetersiz nakit akışı, yüksek takım maliyeti ve aşırı borçlanma nedeniyle asıl faaliyetlerinden kar yapamayan,

 

5. Gelirlerinin on katı borç yükü altında kalan,

 

6. Birikimli zararları, toplam gelirlerini aşan,

 

7. Faaliyet karlarını aşan finansman giderine katlanmak durumunda kalan,

 

8. Takım değeri iki yılda önemli ölçüde eriyen, kadro olarak küçülen,

 

9. Bu finansal olumsuzluklar nedeniyle UEFA Finansal Fair Play tehditiyle yüz yüze kalan,

 

10. Belirtilen sorunlar nedeniyle zaman içinde rekabetçi yeteneği zayıflayıp son on yılda UEFA takım sıralamasında 30 sıra gerileyen,

 

11.Son on yılda Süper Lig’de sadece 3, son yirmi yılda ise 6 kez şampiyon olabilen,

   

Sürdürülebilir bir mali yapıya sahip olamadığı için sportif rekabette rakiplerinin gerisinde kalan bir Fenerbahçe ile karşı karşıya…

   

Ali Koç Sadece Durum Tespiti mi Yaptı?

 

Fenerbahçe başkanı Ali Koç 24 Temmuz günü kulüp televizyonunda, kulübün yönetsel yapısından sportif başarıya, içinde bulunduğu finansal olumsuzluklardan UEFA yaptırımlarına kadar geniş bir perspektifte çok önemli açıklamalarda bulundu.

 

İzleyenleri gerçekten endişeye sevk edecek, hayret uyandıracak, bugüne kadar bir türlü gündeme gelmemiş/getirilememiş çarpıcı açıklamalardı bunlar. Bu bağlamda, bir kulüp başkanı olarak son derece şeffaf, saygın, sorumlu ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergiledi. Denilebilir ki, halef-selef durumlarında, başlangıçta genellikle halef (eski yöneticinin yerine gelen yeni yönetici) öncelikle bir durum saptaması yapar, genel resmi ortaya koyar. Bunu yaparken de, daha önce hiçbir şekilde genel kurullarda gündeme gelmeyen ya da getirilmeyen bir gerçeklikte veya şeffaflıkta kulübün finansal, ekonomik, idari ve sportif durumu irdeler, kamuoyuyla paylaşır ki, bu gerçekleri taraftar ya da tüketici taraftar görsün ve kendisine (kulübe) destek olsun, kulübüne sahip çıksın, yeni yönetimi sahiplensin… 

Ali Koç Fenerbahçe’de Yaratıcı Yıkımı Gerçekleştirebilecek mi? 

Bu açıklamaları dinleyen, izleyen taraftar da önce gözlerine, sonra duyduklarına inanamaz ama resim gayet netleştikçe, “vay be, kulüp ne hale gelmiş” diyerek, tepkisini ortaya koyar. Burada esas amaç, bu açıklamalarla Fenerbahçe taraftarının uyandırılması, gizlenmiş gerçeklerin su yüzüne çıkartılması ve daha önemlisi kulüp hakkında bir farkındalık yaratılarak, kendi iktidarının da “meşru” temellerinin sağlamlaştırılmasıdır. Yani, bir Fenerbahçe klasiği olan “hep destek, tam destek” taraftar şiarının da yaşama geçirilmesi için bir destek arayışıdır bu aynı zamanda.   

Bu bir geleneksel bir yöntemdir ve istisnasız her alanda, her değişimde çalışır. Çok da yararları vardır. Şüphesiz ki, böylesi büyük organizasyonlardan kısa zamanda çok hızlı dönüşümler beklenemez ama bu yaklaşım yöntemi, kulüpte değişimin başlaması açısından bir ivmelenme yaratabilir. Fenerbahçe bu şekilde yakalayacağı  momentumla, aslında bir tür “yaratıcı yıkım”ı da çalıştırabilir. Aziz Yıldırım’dan kalan anti-demokratik genel kurul yapısı, ‘’söz dinlemez ve ortak akıldan yararlanmaz’’ merkezi örgüt modelini ters yüz ederek, aşağıdan yukarıya yeniden dizayn edebilir, daha geniş katılımcı ve kucaklayıcı bir yapı oluşturabilir. Böylesi bir yapı Fenerbahçe’ye zamanla rekabet üstünlüğü de getirebilir, bu örgütlenme modeli rakipler için rol model de olabilir.

Bu değişim ve dönüşüm diğer taraftan, “gün yüzü görmemiş” ya da “bilinen ama dillendirilmeyen” veya “muhaliflerin konsolide olamadıkları” sorun ve sıkıntıların bu şekilde gündeme getirilmesi, bu sayede kulüpte “kapsayıcı kurumlar”ın oluşturulmasına olanak ve ortam da sağlar. Ancak, bu tek başına yetmez. Başarıya ulaşabilmek için söylemlerin mutlaka yeni eylemlerle desteklenmesini zorunlu kılar. İşte tam da bu noktada Ali Koç, kulübe ilişkin açıkladığı sorunların çözümlere kavuşturulabilmesi ve kulübün düzlüğe çıkabilmesinde, başkan olarak yeni bir tarihsel yükümlülükle karşı karşıyadır. Ali Koç’un bundan sonraki “söylem ve eylem bütünlüğü” aksiyoner kişiliği ile birleşirse, Fenerbahçe her alanda yeni önemli kazanımlara ulaşabilir.

 

Bozulan Finansal Denge, Yönetsel Çürümeye Neden Oldu!

 

Yukarıda dile getirdiğimiz ekonomik ve finansal olumsuzluklar, yönetsel yetersizlikle birleşince ortaya yönetilmesi mümkün olmayan bir kulüp çıktı. Finansal dinamiklerdeki olumsuzluklar,  ekonomik konjonktürün de katkısıyla bu patolojik yapıyı derinden etkileyip kulübün finansal dengesini bozdu, yönetsel çürümeyi hızlandırdı. Zaten finansal olarak rahat olmayan Fenerbahçe, mevcut dengesizliğini devam ettirmek için daha da borçlanıp finansal dengesini yitirince, sportif olarak rekabette rakiplerinin gerisine düştü. Mali yapıdaki bu kötü tablonun sürdürülemez olduğunu artık taraftar da gördü ve arayışa yöneldi. Şunu açıkça söylemek gerekiyor ki, bu mali tablo Fenerbahçe'nin sürdürülebilir bir sportif performansa ulaşmasına izin vermiyor.

Peki, bu koşullar altında Ali Koç ne yapacak? Şunu kabul etmeliyiz ki, her değişim, kendi içinde eskiye karşı yeni bir direnç oluşturur. Diğer taraftan yeniye, geleceğe ve değişime karşı bir iyimserliği de bünyesinde taşır. Önemli olan bu iyimserliği harekete geçirebilmektir. Ali Koç'ta bu potansiyeli Fenerbahçe'de hayata geçirebilme olanağı fazlasıyla var. Görünen o ki Koç, öncelikle kulüp içerisinde tüm camiayı kucaklayacak, ayrışma kültürünü ortadan kaldıracak bir felsefeyi ve sevgi iklimini Fenerbahçe'ye egemen kılmak zorunda. Önceliğini yönetsel, sportif, ekonomik ve finansal olarak sıralayabilir ya da bunlardan bazılarının yerlerini değiştirebilir. Ama kendi yönetimini kurmak için eskinin köhne ve rekabetçi yeteneğini yitirmiş konvansiyonel idare tarzını ve örgütlenmesini değiştirmek zorunda. Zaten, bu değişimle birlikte diğer alanlarda da Ali Koç'un yönetsel anlayış ve felsefesinin yavaş yavaş yol almaya başladığını zamanla görmeye başlayacağız.  

Ali Koç'un kredisi çok. Daha doğrusu 20 yıllık Aziz Yıldırım yönetimi kulübü kredibilite ve moralite anlamında ciddi erozyona uğrattı. Diyalektik burada da çalıştı. Eskinin ve olumsuzun içinden yeni ve olumluya gidişin doğumu gerçekleşti. İşte, bu süreç Ali Koç'a şimdi istediklerini yapma kredisi veriyor. Tabi ki, burada yapılması gereken şeylerin başında kulübün içinde gelişimi sağlayacak değişimi iyi yönetebilmek ve kulübün kaybolan sinerjik yönetsel bütünlüğünü sağlamak geliyor.  

Sportif Başarı Borçlu Kulüpler İçin Bir Paradoks

Fenerbahçe ölçeğinde, misyonunda ve vizyonunda olan bir kulüp için en büyük handikap, içinde bulunduğu yetersiz ekonomik ve mali yapıya rağmen ''her sene şampiyon olmak'' şiarıdır. İşte, Fenerbahçe gibi kulüplerin en büyük sorunu da bu anlayıştır. Bu anlayış, (taraftarın sürekli şampiyonluk beklentisi) Fenerbahçe'yi ''sürekli pedal  çevirmeye'' zorluyor.

Ne olursa olsun, her sezon şampiyonluk şiarıyla rekabeti devam ettirmek, sürdürülebilir ve yönetilebilir bir durum değildir. Bu bağlamda, ''sportif başarı'' ve ''rakiplerinin gerisinde kalmama'' bu değişim sürecinde Ali Koç'u zorlayacak en büyük zorluktur. Her ne kadar basketbolda  Avrupa Şampiyonluğu olsa ve final oynama başarısı  gösterse de, sportif başarı bugün için Fenerbahçe'nin hassas noktasını oluşturuyor.

Sürdürülebilir bir mali yapı ve büyümeye sahip olamayan kulüpten, sürekli başarı, ''şampiyonluk'' beklemek, bir paradokstur ve bu paradoksal yapı bir süre sonra kulübü içinden çıkamayacağı bir kısır döngüye sürükler. Aziz Yıldırım'ın başarısızlığının altında yatan temel faktörlerden birisi de budur. Çünkü, sağlıklı bir mali yapı olmaksızın, kalıcı bir başarıyı yakalamak çok mümkün görünmüyor. Mali sorunlar sportif rekabet yeteneğini zamanla zayıflatır ve kulübü yönetsel olarak tökezletir. Diğer yandan sportif performans yetersizliği de, kulübü süreç içinde mali ve ekonomik olarak vuruyor. Sportif perforfmans olmadan mali başarıyı yakalamak sadece merkez liglerin becerebildiği bir yetkinlik. Sportif performans yetersizliği, ilk etapta maç günü gelirlerini, logolu ürün satışlarını olumsuz etkiliyor. 

Peki, bu paradoksal sorun nasıl çözülebilir? Bu tür zorlu ve karmaşık sorunların çözümü, beklenenin aksine oldukça basittir. Ali Koç, taraftarına ve camiasına kısa vadeli, sürdürülebilir olmayan başarılar vaat etme yerine, geleceği kurtarmak için bugünü feda edecek, ciddi, popülerlikten uzak, acı reçeteyi sunmak zorundadır... Burada dikkat edilecek konu: Gelecek için başarıyı kurmaya çalışırken, bugün katlanılacak maliyet (vazgeçilecek hedefler) ile gelecekteki kazanımların (altyapıdan gelecek futbolcular, daha sağlıklı bir mali yapı, kurumsal yönetişimin tesisi vb.) arasında optimal dengeyi kurabilmektir. Ne, kısa süre içinde gerçekleşmesi zor (gerçekleşse bile, sürdürülebilir olmayan) başarıların peşinden kitleleri koşturmak, ne de geleceği bekliyor olmanın, taraftar ve camia üzerinde zamanla neden olabileceği yılgınlık ve  tahammülsüzlüğe izin vermektir. 

Ali Koç Nereden Başlamalı?

 Ali Koç'a camia gereken krediyi tanıdı. Ona değişim için gerekli zamanı da cömertce verecektir. Bu süreçte, Ali Koç'un iktisadi, mali, yönetsel ve sportif olarak izleyeceği kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler ve bunların taktiksel geçişleri çok önemlidir. Camianın istediği sportif başarı belki hemen gelmeyecektir ama sabredildiğinde, Fenerbahçe beklenen başarıyı kalıcı olarak gerçekleştirebilecektir. Çünkü, bu dönüşüm dinamiğine potansiyel olarak sahip bir kulüp duruyor karşımızda. 

Görüşüm odur ki, Ali Koç öncelikle; Aziz Yıldırım döneminden kalan tamamen içeriye odaklı, dışa kapalı örgütsel yapıyı değiştirmekle işe başlayacaktır. Dünya ve Avrupa'ya entegre olmuş, dünya kulübü  olmayı hedefleyen, rekabetçi bir organizasyon düzeyine kulübü taşıyacağını düşünüyorum. Kulübü yönetsel anlamda demokratikleştirirken, sportif olarak rekabet gücünü arttıracak, iktisadi olarak sürdürülebilir bir büyümeyi sağlayacak, finansal olarak da güçlü ve rekabette kulübü daha yukarıya itecek sağlıklı bir mali yapıyı tesis etmeye çalışacaktır. Özellikle, Finansal Fair Play kriterleri kapsamında gözetim altındaki kulübü bu prangadan kurtarmaya çalışacaktır.

Bu değişim ve dönüşüm sürecinde Ali Koç'u zorlayacak en önemli etmenlerin başında makro ekonomik dengesizlikler gelecektir. Özelikle, makro dengesizlikler kendi içlerinde ekonomik ve mali dengesini oluşturamamış mikro yapıları, işletmeleri, kulüpleri daha fazla etkiler. Zaten, ağır finansal yük altında olan bu yapılar, borçlanma maliyeti daha da arttıkça dengeden iyice uzaklaşırlar ve bir süre sonra da yükümlülüklerini yerine getiremez (default) duruma düşerler. Böylesi makro ekonomik olumsuzlukların yaşandığı bir dönemde yeni gelir kaynakları yaratmak gerçekten zordur. Diğer taraftan finansal maliyetler sürekli artar, kurlardaki yukarı yönlü hareket döviz pozisyon açığı olan kulüpleri çok önemli zararlara iter. Ekonomik sıkıntı içinde olan sponsorlar daha fazla bütçe ayırmazlar, taraftarın satın alma gücü düştüğü için stadı doldurmak, koltuk başına geliri maksimize etmek çok mümkün olmaz. Logolu ürün satışında kalıcı cirolara ulaşılamaz. Buna karşın, maliyetler sürekli artacağı için karlılık iyice erir ve kulüp zarar etmeye başlar, bir süre sonra birikimli zararlar özkaynakları erozyona uğratır ve kulüp özkaynak açığı vermeye başlar. 

Sonuçta, Ali Koç Başarılı Olmak Zorunda

Ali Koç bu süreçte kulübün geleceğini belirli bir disiplin ve plan içinde kısa-orta ve uzun vadeli olarak planlamalıdır. Bu dönemlere ilişkin fonksiyonel bazda iktisadi-mali, yönetsel ve sportif açıdan oluşturacağı stratejiler ve birbirleri arasındaki taktik geçişleri iyi organize etmelidir. Bu süreçte en kritik şey, öncelikler sıralamasının doğru olarak belirlenmesi ve bunların sabırla hayata geçirilmesidir. ''Ne pahasına olursa olsun başarı ve şampiyonluğa ulaşma'' gibi kulübü orta ve uzun vadede darboğaza sokacak popüler uygulamalara ve anlayışa asla izin vermemelidir.

Kulübe mutlaka  kurumsal yönetim ve yönetişimi egemen kılmalı;  yönetimin hesap verme, şeffaflık, paydaşlara karşı sorumluluk ve denetlenebilirlik açılarından bu ilkelerden asla taviz vermeksizin, sıfır tolerans ile kulübü yönetmelidir. 

Altyapıya her zamankinden daha fazla önem vermeli ve bütçe ayırmalıdır.

Rakiplerle yıkıcı değil, yapıcı bir ilişki yönetimi sağlamalı.  Futbol örgütlenmesi içinde daha sempatik bir liderlik, sadece kulüp içinde değil, aynı zamanda rakiplere karşı da daha kucaklayıcı bir yaklaşım, ayrıştırıcı olmaktan uzak, birleştirici bir yaklaşım bugün sadece Fenerbahçe için değil, tüm futbol yapılanmamız için de bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor. Böylesi, bir Fenerbahçe gerçekten de, daha geniş kitlelerde hayranlık ve sempatinin oluşmasına imkan sağlayabilecektir. 

Kısacası, Ali Koç günü kurtarmaya yönelik kısa vadeli çözümlerin yerine, sabır ve tahammülle stratejik öncelikli, uzun vadeli dönüşümleri tesis edecek planlamalara yönelmelidir. Bu süreçte unutmamalıdır ki, onun en büyük düşmanı popülist uygulamaların peşine takılmak olacaktır.  

Ali Koç'a bu dönemde başarı dilemek, Türk sporuna ve futboluna başarı dilemekle eş anlamlıdır. Ali Koç ile birlikte daha yapıcı ve kaliteli bir rekabeti  yakalama şansımız  da olabilir. Bir futbolsever olarak önceliğim ve dileğim, futbolumuzdaki fanatizm ve popülizm illetinden kurtulmuş bir yönetim ve bu yönetimin ektiği sevgi ve dostluk ikliminin yeşerttiği bir rekabet yapısı... {jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  11429  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43391305

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.