David Skilling-2 Kasım 2025 Spor dünyasında gerçekten skandal sezonu yaşanıyor gibi. Geçtiğimiz hafta, Everton'ın devralınmasını çökerten 777 Partners skandalını ve Spor Kültürü'nde NBA bahis skandalını ele aldım. Ama durun, dahası var.
Türk futbol tarihinin en karanlık haftalarından biri. Beş yıllık bir soruşturma, oyunun bütünlüğünü korumakla görevli yüzlerce hakemin gizlice futbola bahis oynadığını ortaya çıkardı. BBC'nin bildirdiğine göre, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 571 profesyonel hakemden 371'inin bahis hesabı olduğunu ve 152'sinin aktif olarak bahis oynadığını doğruladı. Bu hakemler arasında 42 hakem 1.000'den fazla maça bahis oynarken, biri ise akıl almaz bir şekilde 18.227 bahis oynadı.
Hakemlerine karşı güvensizlikle boğuşan bir ülke için bu açıklama, uzun süredir devam eden bir krizi yeniden alevlendiriyor. TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında skandala değinerek, durumun ciddiyetini kabul ederken bir tasfiye sözü verdi:
"Türk futbolunu hak ettiği yere getirmek istiyorsak, orada ne kadar pislik varsa temizlememiz gerekiyor."
Federasyon, disiplin cezasının uygulanacağını ve ilgili tüm hakemlerin disiplin kuruluna sevk edileceğini doğruladı. TFF yönetmelikleri uyarınca, maç görevlileri bir yıl men cezasıyla karşı karşıya kalırken, FIFA Etik Kuralları 100.000 İsviçre Frangı'na (94.000 £) kadar para cezası ve futbolla ilgili tüm faaliyetlerden üç yıla kadar men cezası öngörmektedir.
Listede Süper Lig ve Birinci Lig'den yedi hakem ve 15 yardımcı hakemin yanı sıra bir alt ligden 36 "gizli" hakem ve 94 yardımcı hakemin yer aldığı bildiriliyor. Bu skandalın boyutu, bunu etik bir ihlalden daha fazlası haline getiriyor; Türk futboluna duyulan kamu güvenine yönelik varoluşsal bir tehdit.
Kulüpler şimdiden öfke ve ihtiyatlı bir iyimserlikle tepki vermeye başladı. Beşiktaş bu anı "temiz futbol için yeni bir başlangıç" olarak nitelendirirken, Trabzonspor bunu "Türk futbolunda adaleti yeniden inşa etmek için tarihi bir fırsat" olarak nitelendirdi. Ancak bu görüş herkes tarafından benimsenmedi. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, bulguları "hem şok edici hem de derinden üzücü" olarak nitelendirirken, ortaya çıkan sonucu "umut verici bir gelişme" olarak nitelendirdi.
BBC Türkçe muhabiri Burak Abatay'a göre bu an, oyun için belirleyici bir dönüm noktası olabilir:
"Bu gün, hakemlerle ilgili tartışmaların ve hatta hakemlere yönelik şiddet olaylarının gölgesinde kalmış Türk futbolu için dönüm noktası olabilir."
Ortaya çıkarılan veriler, yalnızca birkaç kötü niyetli kişiyi suçlamıyor. Sistemsel bir başarısızlığa işaret ediyor: Hakemler hakkında yıllardır dolaşan şüphe, eleştiri ve komplo teorilerinin artık soğuk kanıtlarla doğrulandığı bir futbol ekosistemi. Taraftarlar içinse, birçok kişinin korktuğu şeyi doğruluyor: hakemlik zaman zaman sadece yetersiz değil, aynı zamanda taviz de verilmişti.
Savcılar, resmi soruşturmanın Nisan 2025'te başladığını doğruladı ve bu durum, söz konusu yetkililerin o dönemde hangi maçları denetledikleri konusunda acil sorular ortaya çıkardı. Bahisleri, kontrol ettikleri maçlarla bağlantılı mıydı? Bilgi paylaşımında bulundular mı veya birbirlerinin fikstürlerine bahis oynadılar mı? İşte Türkiye futbolunun karşı karşıya olduğu sorular.
Birçok uzman, mesele tamamen çözülene kadar yerel maçların askıya alınması çağrısında bulunarak, bu gölge altında devam etmenin turnuvanın meşruiyetini zedelediğini savundu. Diğerleri ise bu krizin Türkiye'yi nihayet yabancı hakem ithal etmeye itebileceğine inanıyor; bu fikir yıllardır gündemdeydi ancak bir türlü hayata geçirilemedi.
Şimdi soru, TFF'nin reform yapma iradesine veya yapısına sahip olup olmadığı. Abatay'ın da belirttiği gibi, Türk hakemliğine "bir daha asla aynı gözle bakılmayacak." Avrupa'nın en tutkulu taraftar kitlelerinden birine sahip bir futbol ülkesi için, itibarı yeniden inşa etmek disiplin meselesi değil, nesiller boyu sürecek bir mesele olacak.{jcomments on}