UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2020–2025 Dönemi: Erkek ve Kadın Futbolunda Başarı Dinamikleri
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Tolga Genç UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2020–2025 Dönemi: Erkek ve Kadın Futbolunda Başarı Dinamikleri

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2020–2025 Dönemi: Erkek ve Kadın Futbolunda Başarı Dinamikleri

01.08.Champions League

Tolga Genç- 2 Ağustos 2025 Şampiyonlar Ligi 1992’de kurulmasından bu yana Avrupa, hatta Dünya futbolunun en prestijli kulüp organizasyonu haline geldi.

Sonuca odaklı bu turnuva yıllar içinde, her geçen gün daha fazla olarak futbol endüstrisinin sosyal, ekonomik ve kültürel etkilerini göz ardı eder hale geldi. Kadın futboluna stratejik bir şekilde yapılan yatırım, COVID-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan derin krizden toparlanma süreci, yayın gelirlerindeki artış ve küresel yatırımcı ilgisinin yoğunlaşması bu beş yılda meydana gelen gelişmelere katkıda bulundu. Bu süre boyunca, erkek Şampiyonlar Ligi turnuvaları ve kadın Şampiyonlar Ligi turnuvaları arasında benzer ve farklı dinamikler oluştu. Kurumsal entegrasyon, altyapı üretkenliği, finansal sürdürülebilirlik ve modern futbolun teknik-taktik prensiplerinin benimsenmesi ortak noktalar arasında öne çıkarken, farklılıklar özellikle ülkeler arası yatırım politikaları, mali ölçekler ve turnuvaların nasıl oynanacağı ile ilgiliydi. 2020–2025 Şampiyonlar Ligi verilerini kullanarak, bu makalede erkek ve kadın futbolda başarı dağılımlarını, kulüp stratejilerini ve ülkeler arası eğilimleri karşılaştırmalı olarak analiz etmek amaçlanmaktadır.

Hem Kadınlar Hem Erkeklerde Başarılı Olan Kulüpler

Tablo 1, 2020–2025 yılları arasında hem de erkek ve hem de kadın Şampiyonlar Ligi üst turlarına çıkan kulüpleri göstermektedir. Dünyanın en önde gelen kulüpleri olan bu kulüplerde erkek ve kadın takımları aynı tesislerde, performans departmanlarında, sağlık ve beslenme departmanlarında ve pazarlama ağlarında birlikte çalışırlar. Bu sistem, maliyetleri düşürürken kulüp kimliğinin iki takım arasında doğru bir şekilde aktarılmasını sağlar.

 

Tablo 1: Her iki tarafta başarılı olan kulüpler

01.08.1-Tablo 1 1

 

Bayern Munich, hem erkek hem de kadın futbolunda bu beş sezonunun tamamında ilk onaltıda yer aldı ve dokuz kez çeyrek final ve üstünü oynadı. Disiplinli bir altyapıya sahip olan kulüpte kadın futbola yönelik yatırımlardaki genel artış ve erkek takımı için oluşturulmuş olan oyuncu geliştirme stratejisi ve mali istikrar, kadın takımına yardımcı oluyor. Kadınlarda en büyük yerel rakibi Wolfsburg’u son beş sezonda dört kez geride bırakarak şampiyon olmayı başardılar; Avrupa’da erkeklerde olduğu gibi bir kez yarı final gördüler.

 

Paris Saint-Germain'in erkek takımı her sezon, kadın takımı da dört sezonda ilk on altıda yer aldı. Erek futbolunda takımı önemli bir noktaya taşıyan kulüpün kadın futboluna yaptığı yatırımların stratejik önemi, en önemli rakibi ve neredeyse yerel ligin sabit şampiyon olan Olympique Lyon'un kadın futboldaki uzun süreli üstünlüğü kırma çabalarının bir sonucudur. Kulüp erkek ve kadın takımları tesisleri ortak kullanmanın ötesinde veri analitiğine dayalı performans planlaması yaparken bunu en iyi uygulayan kulüplerden birisi de Barcelona’dır.

 

Barcelona'daki La Masia akademisi teknik-taktik metodolojisi erkek ve kadın takımların ortak bir temel sistemi olarak kullanılmaktadır. Her iki takımın da topa sahip olması ve pozisyon oyunu, grubun kimliğini oluşturdu. Kadın takımın beş finali, Aitana Bonmatí ve Patri Guijarro gibi akademi mezunlarının parlamasıyla desteklendi; erkek takımda Pedri ve Gavi gibi genç yetenekler benzer bir performans gösterdi.  Real Madrid, erkek futbolundaki tarihsel üstünlüğünü hızla kadın futboluna dönüştürme noktasında yoğun bir gayret gösteriyor. Hızlı bir gelişm gösteren kadın takımı beş sezonda dört kez ilk on altıda yer aldı. Bu, kulübün "La Fábrica" altyapısında üretkenliğini ve kurumsal yönetim yeteneğini göstermektedir. Özellikle performans ve sağlık departmanlarında, ortak tesislerin kullanılması verimliliği artırmıştır. Erkek takımın uzun süredir var olan deneyimi nedeniyle, kadın takımın başarısı hızlanmıştır.

 

Erkeklerde son beş yılda bir final ve iki çeyrek final gören Chelsea, İngiltere kadın futbolunun yükselen yıldızıdır. Erkek takımın Premier League ve Şampiyonlar Ligi deneyimi ve son yıllarda kadın takımın kazandığı ivme, kulübü çift yönlü hale getirmiştir. Entegrasyon modeline göre tesislerin ve yöntemlerin kadın ve erkek takımlar arasında paylaşılmasıyla Chelsea kadın takımı, Avrupa'nın en rekabetçi takımlarından biri haline gelmiş; buradaki ivme erkek takımının da, geçmiş başarılarını sürdürebilmek için yeniden yapılanma sürecinden geçmesine olanak sağlamıştır. Bu beş kulübün başarısı yalnızca sonuçlarla sınırlı değildir; aynı zamanda sponsorluk anlaşmalarını genişletmiştir. Bu kulüplerin hem erkek hem de kadın futbolunda hızlı yükselişi, çağdaş futbolun teknik-taktik standartları, altyapı performansı ve mali disiplin gibi faktörlerden kaynaklanmıştır.

 

Tablo 2, yalnızca kadın futbolunda başarılı olan kulüpleri göstermektedir. Bu resim, son beş yıl boyunca Avrupa kadın futbolunda rekabetin nasıl geliştiğini gösterirken, özellikle erkek futbolunda çok başarılı olmayan, ancak kadın futbolunda üst sıralarda yer alan kulüplerin yerel ve yapısal özelliklerini de göstermektedir. Olympique Lyon, bu bağlamda en dikkat çekici örnektir. Fransa temsilcisi, beş kez çeyrek final ve üstünde yeralarak ve iki kez de final oynayarak kadın futbolunda tartışmasız lider kulüplerdendir. Erkek takımı son dönemde beklentilerin biraz uzağında olsa da, uzun vadeli altyapı yatırımlarına ve erkek takımıyla paylaşılan tesislere güvenen. Olympique Lyon'un başarısı, Fransa'da kadın futboluna yönelik sosyal kabulün erken gelişmesinden kaynaklanmaktadır.

 

Dört kez çeyrek final ve üstü başarı elde eden Almanya'dan Wolfsburg, kadın futbolunda da önemli bir karakterdir. Wolfsburg, Almanya'nın güçlü altyapı sisteminden ve fiziksel hazırlığa dayalı oyun tarzı, disiplinli savunma sistemi ve genç oyuncu yetiştirme kültürüyle öne çıkıyor. St. Pölten (Avusturya) ve Rosengård (İsveç) gibi küçük futbol şehirleri, kadın futbolunda farklı bir başarı modelini göstermektedir. Her iki kulüp de yerel yetenek geliştirme programlarını temel alan, düşük maliyetli ancak yüksek performanslı bir yapıya sahiptir. Bu kulüpler, bölgesel kontrol stratejileri sayesinde kendi liglerinde istikrar kazanarak Avrupa arenasında üst turlara kalabilmiştir. Bu durum, özellikle İskandinavya ve Orta Avrupa'daki kadın futbol pazarlarının hızla büyüdüğüne işaret etmektedir.

Tablo 2: Sadece kadınlara öncelik verilmiş kulüpler

01.08.2Tablo 2

 

Erkeklerde önemli bir kulüp olan, ancak son dönemde biraz geri planda kalan Roma kadın futboluna görece geç başlamış olsa da Serie A Femminile'de kısa sürede üç üst tur başarısına ulaşarak Avrupa arenasında rekabetçi hale gelmiştir. Bu yükseliş, İtalya'nın geleneksel erkek futbolunu kadın futboluna dönüştürme çabalarının bir parçasıdır ve Serie A'da oynayan daha fazla takım önümüzdeki dönemde benzer bir ivme kazanabilir.

 

Bu resim, kadın futbolunda başarılı olan kulüplerin yalnızca geleneksel futbol liglerinden değil, farklı bölgelerden de yararlanabileceğini göstermektedir. İspanya ve İngiltere dışında Fransa ve Almanya hala kadın futbolunun elit kulüp düzeyindeki merkezleriyken İtalya, Orta Avrupa ve İskandinavya da önemli bir yere sahip olmaya devam ediyor. Bu çeşitlilik, kadın futbolunun Avrupa'da giderek daha fazla ülkeye yayıldığını göstermektedir. Özellikle İskandinav ülkeleri, devlet tarafından finanse edilen altyapılarının yanı sıra kadın futbolunun toplumsal kabulünün bir sonucu olarak Avrupa'da iyi temsil edilmektedir.

 

Tablo 3, yalnızca erkek futbolunda öne çıkan ve kadın futbolunda henüz benzer bir rekabet seviyesine ulaşmamış kulüplerin olduğunu göstermektedir. Bu kulüplerin erkek futbolundaki başarıları, ülkelerinin köklü futbol geleneklerinden ve güçlü lig sistemlerinden beslenirken, kadın futboluna yapılan yatırımlar çok az ya da çok yenidir. Bunun en önemli örneklerinden Inter Milan, erkeklerde son beş yılda İtalya'nın Avrupa futbolundaki en iyi takımlarından biri olmuştur. Dört kez üst turlara ulaşmış ve iki kez finale çıkmıştır. Inter, savunmaya dayalı ancak hızlı hücum geçişlerine dayalı bir oyun anlayışı benimseyerek Serie A'da yeniden şampiyonluk yarışına girdi ve Avrupa kupalarında istikrarlı bir performans gösterdi. Inter, kadın futbolunda Serie A Femminile'de son sezonu Juventus'un arkasında ikinci sırada tamamladı ve önümüzdeki yıllar için umut verici bir potansiyele sahip olduğunu gösterdi.

 

Tablo 3: Sadece erkeklerde ön planda olan kulüpler

01.08.Tablo 3

 

Bu dönemde Borussia Dortmund, Jude Bellingham ve Erling Haaland gibi genç oyuncuları geliştirme konusundaki ününü sürdürdü ve hem sportif hem de ekonomik olarak başarılı oldu. Tabloya göre Dortmund, erkek futbolunda Almanya'nın Bayern Munich'ten sonraki en güçlü temsilcisi ve dört üst turlarda başarılı oldular. Ancak kadın futbolda durum farklı. Borussia Dortmund kadın takımı yalnızca birkaç yıl önce kuruldu ve 2023-24 sezonunda Almanya üçüncü liginde yer aldı. Bu, kulübün kadın futboluna çok geç başladığını gösteriyor, ancak potansiyel olarak Bundesliga seviyesine çıkmasıyla birlikte çift kanatlı başarı modeline evrilebileceğini gösteriyor.

 

Liverpool, Premier League'in yoğun rekabetine rağmen Şampiyonlar Ligi’nde dört kez üst turlara yükseldi. Ancak Liverpool, İngiltere'de Chelsea, Arsenal ve Manchester City gibi kulüplerin kadın futbolunda gerisinde kalmıştır. Women's Super League'de orta sıralarda yer alan kadın takım, kademeli olarak daha fazla para harcamaktadır. Bu, İngiltere'nin kadın futbolundaki genel eğilimi de yansıtıyor: ülkenin önde gelen erkek kulüpleri kadın futboluna daha fazla para ayırmaya başlamış olsa da, Chelsea ve Arsenal gibi erken başlayan kulüpler hala avantajlı durumda.

 

Porto, Portekiz futbol takımının Avrupa'daki en istikrarlı kulüplerinden biri olarak iki kez üst turlara yükselmiştir ve günümüz koşullarında bu, önemli bir başarılı olarak sayılabilir. Porto, oyuncu geliştirme ve yüksek kâr marjlı satış modeliyle başarılı oldu. Ancak Porto'nun kadın futbol takımı henüz UEFA Şampiyonlar Ligi seviyesinde değil; Portekiz’de Benfica'nın kadın takımı öne çıkıyor.

 

Tablodaki RB Leipzig, Napoli, Club Brugge, Lazio ve PSV Eindhoven diğer takımlar, erkek futbolunda belirli düzeylerde olmakla birlikte kadın futbolunda henüz önemli bir yere sahip olmamışlardır. Bu resim, Avrupa'da erkek futbolunun tarihsel olarak baskın olduğu ülkelerde (İtalya, Almanya, İngiltere ve Portekiz) kadın futboluna yönelik girişimlerin son yıllarda artsa da, çok az kulüp çift taraflı başarı modelini uygulamaktadır.

 

Sonuç

 

2020–2025 dönemi, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin hem erkek hem kadın futbolundaki dönüşümünü ve yeni başarı modellerini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Tabloların sunduğu veriler, her iki tarafta da başarı gösteren kulüplerin (Barcelona, Real Madrid, Bayern Munich, Paris Saint-Germain ve Chelsea) Avrupa futbolunun marka değerini belirgin biçimde artırdığını göstermektedir. Bu kulüpler, ortak tesis kullanımı, altyapı üretkenliği, modern taktik yaklaşımlar ve finansal sürdürülebilirlik ilkeleriyle hem erkek hem kadın futbolunda paralel bir büyüme kaydetmiştir. Özellikle Barcelona ve PSG gibi kulüplerin kadın futboluna yaptıkları yatırımlar, yalnızca sportif başarıyla sınırlı kalmamış; aynı zamanda kulüp kimliklerinin geniş kitlelerce benimsenmesini ve taraftar tabanlarının ikiye katlanmasını sağlamıştır.

 

Bununla birlikte, yalnızca erkek futbolunda öne çıkan Inter Milan, Borussia Dortmund, Liverpool ve Porto gibi kulüpler, Avrupa futbolunun köklü yapısına sahip olmalarına rağmen kadın futboluna yönelik yatırımlarda görece geriden gelmektedir. Bu durum, tarihsel olarak erkek futboluna dayalı kulüp modellerinin dönüşüm sürecinde olduğunu göstermektedir.  Kadın futbolunun hızla yükseldiği İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde, erkek kulüplerinin kadın futboluna geçişleri giderek hızlanmaktadır; ancak bu geçişin tam anlamıyla sonuçlarını görmek önümüzdeki yıllarda mümkün olacaktır.

 

Öte yandan, yalnızca kadın futbolunda öne çıkan Olympique Lyon, özellikle Wolfsburg, St. Pölten ve Rosengård gibi kulüpler, kadın futboluna odaklı stratejik yatırımların da başarılı olabileceğini göstermiştir. Bu kulüpler, erkek futboluna büyük yatırımlar yapmadan da Avrupa kadın futbolunda üst sıralarda yer alabildiler. Bölgesel altyapı, uluslararası yıldız transferleri ve teknik-taktik uyum sayesinde başarılı oldular. Bu grafik, kadın futbolunun Avrupa'da yalnızca önemli ekonomik merkezlerle sınırlı kalmadığını göstermektedir. İskandinavya ve Orta Avrupa gibi daha küçük ülkelerin de Avrupa futbol piyasasında önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir.

 

Genel olarak, bu beş yıl, Avrupa futbolunda cinsiyetler arası entegrasyon ve kurumsal dönüşüm açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Erkek ve kadın futbol kulüpleri, altyapı, tesis kullanımı, performans analizi ve finansal yönetim gibi ortak stratejiler kullanmaktadır. Bununla birlikte, rekabet dengesizliği, ülkeler arası politika çeşitliliği, tarihsel gelişim farklılıkları ve parasal ölçütler tarafından hâlen önemli ölçüde değişmektedir.

 

Erkek ve kadınlarda birlikte başarı modelinin, kadın futboluna gelecekte daha fazla yatırım yapılmasıyla daha fazla kulübe yayılması bekleniyor. İspanya'nın kadın futbolundaki hızlı yükselişi, Fransa ve Almanya'nın liderliği ve son zamanlarda İngiltere ve İtalya'nın ivmesi, Avrupa futbolunda yeni bir denge sağlayacaktır. Bu değişiklik, yalnızca saha içi performansları değil, aynı zamanda futbolun sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarını da etkileyecektir. Kadın ve erkek futbolunun birlikte başarı hikayeleri, Avrupa futbolunun yeni çağını şekillendirecektir.

 

Makale özetle;

 

Makale, 2020-2025 dönemindeki UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki dönüşümü ve yeni başarı modellerini inceliyor. Hem erkek hem de kadın futbolunda başarılı olan kulüpleri (Barcelona, Bayern Münih, Paris Saint-Germain, Chelsea ve Real Madrid) ve onların ortak tesis kullanımı, altyapı verimliliği ve finansal sürdürülebilirlik gibi stratejilerini vurguluyor. Ayrıca, yalnızca kadın futbolunda öne çıkan kulüpleri (Olympique Lyon, Wolfsburg, St. Pölten, Rosengård ve Roma) ve yalnızca erkek futbolunda güçlü olan ancak kadın futboluna yatırımda geride kalanları (Inter Milan, Borussia Dortmund, Liverpool ve Porto) analiz ediyor. Son olarak, makale Avrupa futbolunda cinsiyet entegrasyonunun artan önemini ve bunun sosyal, kültürel ve ekonomik etkilerini ortaya koyuyor.

 

 

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  217  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Dr. Tolga Genç Pazartesi, 07 Ağustos 2023.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1351 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52497006

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1