Futbolekonomi- 15 Aralık 2025 Stadyum yenileme maliyetleri ve oyuncu maaşlarının sürekli arttığı bir dönemde, Avrupa kulüpleri ayakta kalabilmek için farklı bir sermaye türüne, yani özel krediye ve yapılandırılmış borca ​​yöneliyor.

Bunun sonuçları, futbolun geleceğinin büyük transferlerden ziyade finansal mühendisliğe, altyapı anlaşmalarına ve uzun vadeli finansman düzenlemelerine bağlı olabileceği anlamına geliyor.

Finans piyasası raporlarına göre, 2025 yılı itibarıyla özel kredi ve kulüp finansmanı yöntemleri, stadyum iyileştirmeleri, işletme sermayesi desteği ve birden fazla kulüp genelinde uzun vadeli genişleme planları için tercih edilen yöntem haline geldi. Kulüp büyümesinin yalnızca yayın anlaşmalarına veya tek bir zengin sahibine bağlı olduğu dönem sona eriyor ve artık kurumsal yatırımcılar kulüpleri varlıklar, teminat potansiyeli ve gelir istikrarı ölçütlerine göre değerlendiriyor.

Üst düzey bir kulübü sürdürmenin maliyeti son yıllarda hızla artarken, geleneksel kaynaklardan elde edilen gelirler aynı hızda artmadı. Deloitte'un son yıllık finansal incelemesine göre, Avrupa futbolunun küresel gelirleri 2023/24'te rekor bir seviye olan 38 milyar avroya ulaştı, ancak büyüme yavaşladı ve ticari gelirler artık daha fazla ağırlık taşıyor. Sonuç olarak, kulüplerin çeşitlendirilmiş, güvenilir nakit akışlarına ve sezonluk gelirlerin karşılayabileceğinin ötesinde uzun vadeli yatırımları finanse etme yeteneğine ihtiyacı var.

Özel kredi ve yapılandırılmış borç, kulüplere bu esnekliği sunuyor. Mülkiyete girmeyi gerektiren öz sermaye anlaşmalarının aksine, borç finansmanı kulüplerin kontrolü elinde tutmasına ve altyapı, dijital dönüşüm veya ticari genişleme için sermaye elde etmesine olanak tanıyor. Ares Management, CVC Global Sports Group, Goldman Sachs ve diğer kurumsal oyuncular gibi firmalar, sadece kulüp satın almakla kalmayıp, stadyum projelerinden analitik platformlara ve ajans konsolidasyonuna kadar her şeyi finanse ederek ekosistem genelinde giderek daha aktif hale geliyor.

Bu değişim, kulüplerin değeri nasıl değerlendirdiği konusunda sonuçlar doğuruyor; zira kupalar, maç günü gelirleri ve yayın payları gibi geleneksel ölçütlerin yanı sıra artık stadyum gayrimenkul potansiyeli, medya hakları yenileme değeri, marka gelirleri, küresel ürün satışları ve performans veri platformları gibi ileriye dönük projeksiyonlar da dikkate alınıyor. Günümüzde kulüplerin değeri, yalnızca ara sıra elde edilen başarılarda değil, kolektif fikri mülkiyetin öngörülebilir bir şekilde paraya dönüştürülmesinde yatıyor.

Kulüpler borç yükü altındayken, nakit akışı istikrarı kritik hale gelir; bu da kulüplerin şişirilmiş transfer ücretleri veya maaşlar ödemeye daha az istekli olabileceği anlamına gelir ve bu durum transfer piyasasının dinamiklerini değiştirebilir. Sözleşme yapıları, fesih maddeleri ve imaj haklarının paraya dönüştürülmesi, daha önce gördüğümüzden daha fazla uzun vadeli kulüp mali durumunu yansıtmak zorunda kalabilir.

Stadyum yenilemeleri, antrenman sahası tadilatları ve saha dışı ticari projeleri (perakende, gayrimenkul, otelcilik) hayata geçirebilecek borç destekli sermaye ile altyapı finansmanı önemli ölçüde fayda sağlayabilir. Bu da bir kulübün değerini ve bununla birlikte oyuncularının, markasının ve pazarlık gücünün değerini artırabilir.

Ayrıca, azınlık hisseleri, alt lig kulüplerinin satın alınması ve kadın futboluna yapılan yatırımların artması nedeniyle futbolun tüm kademelerinde yapısal bir domino etkisi yaşanıyor. Bu durum, büyümenin sadece elit kulüplerle sınırlı olmadığını, piramidin her kademesinde ve tüm sektörlerde etkili olacağını gösteriyor. İyi yönetilirse, her büyüklükteki kulüp özel kredilerden yararlanarak altyapıyı geliştirebilir, koşulları iyileştirebilir ve profesyonelleşebilir.

Ancak hepimiz biliyoruz ki, kulüpler hizmet maliyetlerini, gelir dalgalanmalarını ve uzun vadeli sürdürülebilirliği yönetmeye çalışırken borç büyük riskler taşır. Ayrıca, özel sermaye, karar alma süreçlerinde kulüp mirası yerine getirilere öncelik verilmeye başlanmasıyla kulüplerin kültürel kimliğini değiştirebilir.

Bu değişim, futbolun bir spordan gayrimenkul, medya, marka ve uzun vadeli finansal mühendisliği harmanlayan karmaşık bir varlık sınıfına dönüştüğünün son işaretidir. Adapte olan ve sürdürülebilir iş modelleri geliştiren kulüpler başarılı olacaklardır.

MLS'te, dünyanın en değerli 50 futbol kulübü arasında 19 kulüp bulunuyordu; çünkü ABD'nin profesyonel sporlardaki modeli, kulüplerine her zaman bu şekilde bakmıştır. Dünyanın geri kalanı da bunu dikkate almıştır.

Kaynak: David Skilling, https://originalfootball.substack.com/p/footballs-private-credit-strategy?utm_

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş