Avrupa’ya Gidemezsek Ne Olur? (I)
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Tuğrul AKŞAR Avrupa’ya Gidemezsek Ne Olur? (I)

Avrupa’ya Gidemezsek Ne Olur? (I)

Tuğrul Akşar/ 9 Nisan 2012  Kamuoyunu günlerdir meşgul eden sorun hala çözümlenmedi. UEFA’ya takımlarımızı gönderip göndermeyeceğimize ilişkin ortada henüz bir netlik yok.

3 Temmuz 2011’de başlayan Şike Skandalı süreci üzerinden tam  dokuz ay geçti. Biz hala sorunun çözümü konusunda yol alamadık.

Bu süreç devam ederken, toz duman bulutu içinde Süper finallere geldik. Lig geçen hafta oynanan maçlarla tamamlandı. Ancak henüz Avrupa’ya Süper Final sonunda takımlarımızın gidip gitmeyeceğini bilmiyoruz. Federasyon bir yandan mahkeme kararını bekleyip buna göre hareket etmeyi düşünürken, diğer taraftan UEFA bir an önce, süre giden şike davasının sonuçlandırılmasını ve TFF’nin buna göre aksiyon almasını istiyor.

Bu hafta biz de bu konuyu irdelemek istiyoruz. İki bölümden oluşan yazımızda Avrupa’ya takım göndermeme lüksümüz olup olmadığını ve alacağımız kararların bazı olası sonuçlarını sizlerle paylaşacağız. Yine ayrıca Liverpool’un 1985’te Heysel’de Juventus ile oynadığı Şampiyon Kulüpler Kupası finalinde, İngiliz holiganların taşkınlık yapıp 39 İtalyan seyircinin ezilerek ölmesine ve 350 seyircinin yaralanmasına neden olması sonrasında UEFA’nın İngiliz kulüplerine verdiği 3 yıllık men cezasını az bulan zamanın İngiliz başbakanı Margaret Thatcher’ın, İngiliz kulüplerini beş yıl süreyle Avrupa Kupalarına göndermemesi kararının bugün ülkemize örnek karar olup olamayacağını tartışacağız.

İngilizlerin Durumu Bizimkinden Farklıydı

Öncelikle soruna doğru yönden yaklaşmamız gerekiyor. İngilizlerin beş yıl süreyle Avrupa Kupalarından men edilmesinin temelinde İngiliz futboluna  giderek egemen olan ve daha sonra tüm Avrupa’ya yayılan holiganizmin yol açtığı felaketler yatıyor.

Çok kısaca İngilizlerin futbolda sebep oldukları büyük felaketleri burada yeri gelmişken sizlerle paylaşmakta yarar görüyorum.

1.Ibrox felaketi: 5 Nisan  1902’de İskoçya’nın Glasgow kentinde, Ibrox stadında İskoç ve İngiliz milli takımları arasında milli maç oynanırken, taraftarın taşkınlığı sonucunda  tribünün çökmesi sonrası 25 kişinin ölmesi ve 500 kişinin yaralanmasına yol açan tarihin ilk felaketi.

2. Burnden Park Felaketi: 9 Mart 1946’da İngiltere’nin Manchester kentinde Burnden Park statyumunda Bolton Wanderers ve Stoke City takımları arasında oynanan maç esnasında taraftarların taşkınlığı sonucu çıkan arbede de 33 kişinin ölmesi ve 400’den fazla taraftarın yaralanmasına neden olan tarihin ikinci felaketi.

3. Bradford City felaketi: 11 Mayıs 1985’te İngiltere Bradford’da Valley Parade futbol stadında Bradford City ile Lincoln City futbol takımları arasında oynanan lig maçında taraftarların çıkarttığı yangının verdiği karışıklık sonucu 56 kişinin ölmesi ve 269 kişinin yaralanması felaketi

4. Heysel Felaketi: 29 Mayıs 1985’de Brüksel'de oynanacak olan Juventus ile Liverpool arasındaki Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası final maçının başlamasından önce Liverpool taraftarlarının İtalyanlara saldırması ve çıkan panik sonucu bir duvarın çökmesi ve taraftarların tel örgülere sıkışması sebebiyle 38 İtalyan taraftar ve 1 Belçikalının öldüğü felaket.

5. Hillsborough Felaketi: 15 Nisan 1989'da Sheffield şehrinin takımı olan Sheffield Wednesday'in sahasıHillsborough Stadyumu'nda gerçekleşen felakette tamamı Liverpool taraftarı olan 96 kişinin ezilerek ölmesi ve 766 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan İngiltere ve dünya futbolunun en ölümcül ve en kötü felaketi.

İfade ettiklerimizden de anlaşılacağı üzere İngiliz futbol holiganlarının neden olduğu olayların sonucunda onlarca insanın ölümü ve yüzlerce insanın yaralanmasına yol açan bu felaketler, Thatcher’ın böyle bir karar almasına sebep olmuştur. Thatcher, Heysel faciası sonrasında UEFA’nın İngiliz kulüplerine verdiği üç yıllık men cezasını az bularak, bu vahşet geleneğine son vermek için “Bizim hayvanlara bu ceza yetmez” diyerek, İngiliz kulüplerini Avrupa kupalarına göndermemiştir.

Bizim futbol kültürümüzde ve bugün yaşanılan olayların temelinde ise şiddet faktörü İngiltere’deki gibi bir gelişim göstermemiştir. Her ne kadar, 17 Eylül 1967'de Kayseri’de  oynanan Kayserispor- Sivasspor maçında çıkan olaylar sonucunda 43 kişi ölmüş ve yüzlerce kişi de yaralanmış olmasına karşın, Türk spor ve futbol tarihinde benzer olayların daha sonradan tekrar etmemesi,  sorunun özünü analizde bizi farklı bir noktaya götürüyor. Bizim bugün içinde bulunduğumuz sorunun  şike eksenli olması, alınacak kararlarda Thatcher kararının benchmark olamayacağını bize gösteriyor.

 

Thatcher Bugün Olsa Aynı Kararı Verebilir miydi?

Thatcher’ın bugün böyle bir karar verip veremeyeceğine birlikte bakalım.

Margaret Thatcher

 

1980’li Yıllarda Premier Lig

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, 1980’li yıllar İngiltere’de henüz daha Premier Lig’in olmadığını, parasal genişleme ve iktisadi büyümenin İngiliz kulüplerini henüz Avrupa’nın en zengin kulüpleri arasına sokmadığını, İngiliz kulüplerinin  yıllık ortalama 150 bin ile 2 Milyon sterlin arasında gelire sahip olduğunu, yıllık naklen yayın gelirinin 2.3 milyon Sterlin civarında gerçekleştiğini, Avrupa futbol büyüklüğünün yaklaşık 3.5-4 milyar dolar civarında bir büyüklüğe ulaştığını, UEFA’nın Şampiyon Kulüpler Kupası organizasyonunda yıllık bütçesinin 50 milyon dolar düzeyinde olduğunu ve bu kupayı kazanan kulübün sembolik bir parasal ödül aldığını, sadece itibar için mücadele edilen bir kupanın havaya kaldırıldığını, esas gelirin maç günü gelirlerinden ibaret olduğunu, İngiliz kulüplerinin 1985’te yıllık 9.5 Milyon Sterlin transfer harcaması yaptıklarını, Londra borsasında sadece bir İngiliz kulübünün Tottenham Hotspour’un (1983’te) bulunduğunu ve halka arzdan 3.8 Milyon Sterlin gelir elde ettiğini, Manchester United’ın yıllık sponsorluk gelirlerinin 500 bin Sterlin olduğunu, kulübün hisselerinin çoğunluğunun 20 milyon Sterlin’e Michael Knighton’a 1989’da satıldığını, Manchester United’ın 1991’de Londra borsasına girerken 6.7 milyon Sterlin halka arz geliri elde ettiğini, kulübün 1985’teki toplam gelirlerinin ise yaklaşık 6 milyon Sterlin’e ulaştığını, İngiliz kulüplerinin 1985’te yıllık toplam gelirlerinin 49.2 milyon, toplam borçlarının ise 32 milyon Sterlin düzeyinde bulunduğunu, 1983'te İngiliz kulüplerinin toplam naklen yayın gelirlerinin 2.3 milyon Sterlin civarında olduğunu, Premier lig’de ortalama seyirci sayısının 1985’te 18.500 kişi olarak gerçekleştiğini belirtelim.

1979-1996 Arası İngiliz Futbol Ligi'nde Naklen Yayın Gelirleri Gelişimi

Yıl

Yayıncı kuruluş

Tutar (Sterlin)

1979

ITV

120.000

1980

ITV+BBC

2.200.000

1983

ITV

2.300.000

1985

BBC

4.000.000

1989

ITV

11.000.000

1992-1996

BSkyB

304.000.000

 

2000’li Yıllarda Premier Lig

1980’li yıllarda Premier Lig’in iktisadi ve mali yönünü sizlerle kısaca paylaştık. Bugünkü Premier Lig rakamlarını da vererek, yukarıdaki sorumuza yanıt aramaya çalışalım. Thatcher bugün olsa nasıl karar verirdi? Ona bakalım.

Premier Lig kulüplerinin 2010 itibariyle yıllık yarattığı gelir 2.739 Milyon Euro’ya ulaşıyor. Bu gelirlerin 933 milyon Euro’luk kısmı yayın gelirlerinden 665 milyon Euro’luk kısmı Sponsorluk gelirlerinden, 527 milyon Euro’luk bölümü maç günü gelirlerinden ve kalan 614 milyon Euro’luk kısmı da logolu ürün satımı başta olmak üzere diğer ticari gelirlerden oluşuyor.

Premier Lig’in bugün bonservis bedelleri üzerinden Lig değeri 3.355 milyon Euro’ya ulaşmış durumda. Dünya’nın en zengin kulüplerinden birisi olarak gösterilen Manchester United’ın piyasa değeri ise 1.2 milyar dolar civarında.

Premier Lig’de oyunculara ödenen toplam ücret, maaş ve prim tutarı ise 2010 yılında yıllık 1.559 milyon Euro olarak gerçekleşmiş durumda. Premier Lig’in yıllık yarattığı faaliyet karı ise 93 milyon Euro düzeyinde.

Premier Lig’de ortalama seyirci sayısı ise 42.500 kişiye yükselmiş durumda.

Premier Lig’de top koşturan kulüplerden Manchester United’ın toplam gelirleri 2010-11 sezonunda 367 milyon, Arsenal’ın  251,  Chelsea’nin 249, Liverpool’un da 203 milyon Euro’ya ulaşmış durumda.

Manchester United’ın 367 Milyonluk gelirlerinin 120 Milyonluk kısmı ticari gelirlerden oluşurken, 132 milyon euroluk bölümü yayın gelirlerinden ve 117 milyonluk kısmı da ticari gelirlerden oluşuyor.

İngiliz kulüplerinin gelirleri 1992 yılında Premier Lig’in kurulmasıyla astronomik olarak artış kaydederken, giderleri ve buna bağlı olarak borçları da inanılmaz boyutlara ulaştı. Şu anda yaklaşık 5.5 milyar Euro’luk borcuyla dünyanın en borçlu liglerinin başında gelen Premier Lig’de kulüpler mali anlamda son derece sıkıntılı günler yaşıyorlar.

Nitekim, Deloitte’un en zengin 20 kulüp sıralamasında üçüncü sırada bulunan Manchester United ödemekte zorlandığı borçlarını karşılayabilmek amacıyla 2010 yılında 600  milyon Sterlinlik tahvil ihraç etmek durumunda kaldı.

 

İngiliz Kulüpleri Avrupa Kupalarından İyi Para Kazanıyor

Her sene Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’ni domine eden İngiliz kulüpleri Avrupa kupalarından iyi para kazanıyorlar.

2010-11 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden İngiliz ekiplerinden Manchester United UEFA havuz gelirlerinden 31.1 Milyon Euro, Chelsea 53.2 Milyon euro, Arsenal 44.5 Milyon ve Tottenham Hotspur 30 milyon Euro gelir elde etti.

UEFA Avrupa Ligi’nde oynayan Liverpool ve Manchester City 6.1’er milyon Euro gelir elde ettiler.

Yukarıda belirtilen tutarlar UEFA’nın havuz gelirlerinden kulüplere dağıtılan tutarlar olup bu gelirlerin içinde Şampiyonlar ligi maç günü gelirleri ve diğer gelirler bulunmuyor.

 

Sonuç

İngiliz kulüplerinin içinde bulundukları iktisadi ve mali koşullar ile içinden geçtikleri uzun süreci kısaca yukarıda değerlendirdik. Bu değerlendirmelerimizden de görülüyor ki, bugünkü koşullarda İngiliz Kulüplerinin Avrupa'ya gönderilmemesi, sadece kulüpler için değil, aynı zamanda Premier Lig için de yıkım anlamına geliyor.

Ne İngiliz futbol federasyonu FA’in bu kulüplerin olası gelirlerini tazmin edebilecek bir finansal gücü var, ne de gırtlağına kadar borçlu İngiliz kulüplerinin Avrupa’ya gidememekten doğabilecek zararları karşılayabilecek ek gelir yaratma potansiyeli var. Çünkü, Avrupa kupaları, özellikle de Şampiyonlar Ligi vitrininde kalmanın kulüplere sağladığı katma değer, Premier Lig’de kendi yarattıkları gelirlerden daha fazla öneme sahip görünüyor.

Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi bugün İngiliz ve Avrupa futbolunun iktisadi, mali ve sportif anlamda hayat suyunu oluşturuyor. Kulüplere reyting, saygınlık ve rekabet olanağı yarattığı için başta naklen yayın gelirleri olmak üzere, sponsorluk, reklam ve medya gelirleri tamamen bu liglerde olabilmeye bağlı. Bu liglerden uzaklaşmak, izlenmemek anlamına geliyor. İçe kapanık, dünyadan ve Avrupa’dan kopuk bir Ligi ve bu ligde mücadele eden takımları kim neden ve nasıl izleyecek? Olaya sadece iktisadi ve mali anlamda değil, sportif olarak ta bakıldığında bu liglerde olabilmek, kulüplerin orta ve uzun vadede sportif rekabet yeteneğini ve gücünü artırıyor.

Önümüzdeki hafta yazımızın bizi ilgilendiren kısmını sizlerle paylaşacağım. Kulüplerimizin Avrupa’ya gidememesinin Türk futboluna yapacağı iktisadi-mali ve sportif tahribatın ne olabileceğini somut rakamsal veriler üzerinden değerlendirceğiz. Özellikle, İngilizlerin Avrupa kupalarından men edildikten sonra futbollarını nasıl yapılandırdıklarını sizlere anlatacağım.

UEFA’nın yaşanılan olaylar nedeniyle bir tehdit olarak gördüğü İngiliz futbolu, bunu nasıl bir fırsata çevirdi? Bir yandan futbol pastasını büyütürken, diğer taraftan sportif performansta Avrupa’yı tekrar nasıl domine eder hale geldiler? Bugün hafta sonu 180 ülkede 470 milyon insanın izlediği lig haline gelebilmeyi nasıl başardılar? Gelecek hafta bu konuların ve Türk Futbolunun içinde bulunduğu krizi nasıl fırsata çevirebileceği üzerinde duracağız.{jcomments on}

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  25650  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 44035381

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 13 11 2  0 35 13 22 35
2 Fenerbahçe 13  10   2 1 36  12   24

32

3 Samsunspor 14 9 2  3

29

14 15

29

4 Eyüpspor 14  6   5  3 21 15 6 23
5 Beşiktaş 13 6 4  3  22  15 7 22
6 Göztepe 13 6 3 4 24  19 

  5

 21 
7

Başakşehir

13 5  4  4 21 18 3 19
8 Ç.Rizspor 13 6 1

6

15 20 -5 19
9 Sivasspor 14 5 3 6 18    22  -4 18
10 Konyaspor 14 5 3 6 16 21 -5 18
11 Antalyaspor 13 5 2 6

17

25   -8 17
12 Trabzonspor 13 3 6 4 18  16 2 15
13 G.Antep FK 13 4 3

6

19  21  -2  15
14 Kasımpaşa 13 3 6 4 16 19 -3 15
15 Alanyaspor 13 3 5 5 12 16 -4 14
16

Kayserispor

13

2

6 5 13 25 -12 12
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 13 5 7 12 20  -22 8

19

A.Demirspor 13 0 2 11 9 31 -22

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.