Hüseyin Özkök- 8 Nisan 2012 Zürih’deki FIFA genel merkezi dikkat çekici bir binadır. Camdan bir yapı ve her taraf pırıl, pırıl tertemizdir, aynen FIFA’nın yıllardan beri kendini göstermek istediği gibi.

Aynı binanın içinde FIFA Başkanı Sepp Blatter, genel kurul toplantısında konuşuyor açıklık ve şeffaflık sözü veriyor. Yıllardır yaptığı gibi. Ancak seçilmesinden bu yana ayyuka çıkan belgeli yolsuzluklar ve soruşturmalardan yine tek kelime yok. Blatter’e göre her şey güllük gülistanlık. Dünya futbolu tertemiz şekilde yönetiliyor. Kısaca her şey futbol için.

Ancak işin iç yüzü bambaşka. FIFA’da yolsuzluk suçlamalarına ve belgelerine karşı takınılan tavır, Blatter göreve geldiğinden bu yana sürekli tartışılıyor. İsviçreli başkan 2011’e kadar kendisi ve yakın çevresinde bulunan Trinidad & Tobago’lu FIFA Başkan yarımıcısı ve aynı zamanda hem CONCACAF hem de Karayipler Futbol Birliği Başkanı olan Jack Warner ile CAF Başkanı ve FIFA Başkan Yadımcısı, aynı zamanda FIFA Dünya Kupası Organizasyon Komitesi üyesi olan Issa Hayatou ve Katar Futbol Federasyonu Başkanı ve FIFA İcra Kurulu üyesi Mohamed Bin Hammam hakkında ortaya çıkan yolsuzluk iddialarını elindeki güç ile savuşturmayı başardı. Hepsinin ortak noktası ise FIFA başkanlık seçiminde Blatter için oy satın almak.

Yine, Brezilya Futbol Federasyonu Başkanı ve FIFA İcra Kurulu üyesi Ricardo Teixeira ile ilgili yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmışken Teixeira, hakkında soruşturma açılmak yerine yoluna adeta kırmızı halı serilen kişilerden. Brezilyalı futbol adamının milyonlarca dolarlık rüşvet aldığı İsviçre mahkemelerince belgelerle kanıtlanmış durumda olmasına karşın, Blatter, her zamanki gibi 3 maymunu oynamayı sürdürüyor.

FIFA Başkanı Sepp Blatter, son yıllarda futbol dünyasındaki Avrupa kaynaklı muhalefet sonrası ancak bir daha aday olmayacağını ve dönemi bitmeden çok geniş değişiklikler yapacağını taahhüt ederek son dönemde yeniden başkan seçilebildi. Ama tüm bu taahhütlerine rağmen her şey yüzeysel bir takım aksiyonlarla sınırlı kaldı.

FIFA’nın bu karanlık işlerine karşı ülkesinde mücadele başlatan FIFA’nın eski menajeri şimdiki politikacı İsviçreli Roland Büchel bu belgeleri gören kişilerden. Büchel, yıllarca FIFA’da TV yayın hakları dağıtımını yapan komitede bulunmuş kişilerden biri ve gerçekleri tüm çıplaklığıyla bildiği için, FIFA’nın dolayısyla Blatter’in tüm yolsuzluk belgelerini hasır altı iddiasında.

Gerçekten de FIFA’nın karşı çıkamayacağı kanıtlanmış yolsuzluklar gün ışığına çıkmış durumda. Örneğin Sepp Blatter’in yakın arkadaşı ve gizli iş ortağı Jack Warner, FIFA’ya ve onun başkanına göre tertemiz bir insan. Ancak bazı ortaya çıkan kayıtlarda Warner’ın sesi Karayip delegelerinin oylarını seçimler için satın almaya çalışırken açıkça duyuluyor. Ülkesinde ‘Teflon Jack’ olarak adlandırılan Warner’a bu lakap bir çok kirli iş çevirip üzerine hiç pislik yapışmamasından dolayı verilmiş. Warner Karayipler’in 30 oyunu getirme sözü ile Dünya Kupası Karayip haklarını yalnızca temsili bir rakama, 1 dolara, FIFA’dan almak üzere oy karşılığı Blatter’le gizli anlaşma yapmış kişi. 2002 ve 2006 Dünya Kupası yayınları için 1 dolara aldığı hakları 30 Karayip ülkesine milyonlarca dolara satarak ülkesinin en zenginleri arasına katılma mertebesine erişmiş. Bu rakamın ise 80 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.

Ancak pişkinlikte sınır tanımayan Blatter’in son basın toplantısında bir Alman TV muhabiri FIFA başkanına Karayip haklarını Warner neden yalnızca 1 dolara satın aldı diye soruyor. Blatter’in cevabı ise çok net ve aslında her şeyi açıklıyor. ‘Bu olay çok geride kaldı. Dolayısıyla konu kapanmıştır’. Başka soruya da izin verilmiyor.

İşte bu FIFA’nın başkanının gerçeklerle yüzleşme modeli.

Warner’ın hikayeleri yine devam ediyor. Haiti’de büyük bir deprem yaşanıyor. Futbol Federasyonu binası yıkılıyor. Bir çok çalışan hayatını kaybediyor. FIFA Haiti Futbol Federasyonu’na yardım için Jack Warner’a belgeleri mevcut 750 bin dolar veriyor. Ancak Warner yalnızca su yardımı götürüyor. Federasyon başkanı ise Warner’dan yalnızca 60 bin dolar aldıklarını söylüyor. Kimse deprem yardım paralarının nerede olduğunu bilmiyor. Dünya Kupası TV paraları da anlaşılan Warner’a yetmiyor.

Jack Warner, bu suçlamalar karşısında hiçbir soruya cevap vermiyor. Basının kendisine soru sorması yasak. Hatta bir toplantıda ülkeme yabancı gazeteci giremez özellikle de beyaz gazeteciler. Onlar beni özellikle rahatsız etmek istiyorlar, şeklinde açıklamalarda bulunuyor.

Blatter’e soru soran Alman TV muhabiri Warner’ı bu defa ülkesinde bir bina girişinde yakalıyor. Sorularını soruyor. Haiti paraları ne oldu diyor. Ancak Teflon Jack Warner kızgın bir şekilde sana cevap vermiyorum diyor.

Ancak artık deniz bitiyor. Jack Warner bu sorulara cevap vermek zorunda kalacak. Çünkü ülkesi Trinidad & Tobago Futbol Federasyonu ve 13 eski milli futbolcu kendisi hakkında suç duyurusunda bulunup haklarını mahkemede aramaya başladılar. 2006 Dünya Kupası’na katılan Trinidad & Tobagolu oyuncular kendilerine gelirlerden elde edilecek paraların %50’sini vereceğinin sözünü yazılı olarak veren eski başkanı mahkemeye verdiler. Neden ise bu paraları asla görememeleri. Aldıkları küçük primler ise Warner’ın kazandığı paralardan değil futbol federasyonu kasasından. Hepsinin resmi belgeleri de mevcut. Aç gözlü Warner’in yaptığı ise futbolcuları aç gözlü olmakla suçlamak.

Bugüne kadar yaptığı tüm işleri saklayan Warner, bu defa yargıç emri ile ifade vermek ve tüm hesaplarını mahkemeye sunmak zorunda. Gerçeğin su yüzüne çıkma ihtimalin belirmesi Sepp Blatter ve FIFA’nın şu anki en büyük korkusu.

Zaten Blatter’in de hareket alanı artık son derece daralmış durumda. Eğer 13 kişilik reform komitesinin önerilerini dikkate almazsa, merkezleri ülkelerinde bulunan FIFA ve IOC hakkındaki usulsüzlüklerin yarattığı olumsuz görünüşten son derece rahatsız olan İsviçre parlamentosunun devreye girerek gerekli değişiklikleri kanun bazında yapması kaçınılmaz görünüyor.

Diğer yandan Blatter’in kapalı kapılar ardında, kendisinden sonra FIFA başkanı olması neredeyse kesin olan Platini ile yaptığı bir anlaşmanın bulunduğu biliniyor. Buna uymadığı takdirde Platini’nin 2015’de seçilmesi sonrasında kendisi hakkında geniş soruşturma başlatılması da büyük bir olasılık olarak görülüyor. Platini, Blatter’den gerekli reformları yapması karşılığı, futbolun en büyük kurumunun ve dolayısıyla futbolun kendisinin zarar görmemesi açısından Blatter’e son bir şans tanıyarak, bir anlamda  sahneden ‘şerefiyle’ çekilme imkanı verdi. Ancak, artık yaptıkları değil yapmadıkları ile iyice köşeye sıkışan dünya futbolun bu büyük ama en ‘utanmaz’ aktörü bu gidişle sahneyi basamakları inerek değil yuvarlanarak inecek.   {jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş