Küresel Köyün Altını
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Hata
  • JUser::_load: Unable to load user with id: 62
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Ekonomi Diğer Yazarlar Küresel Köyün Altını

Küresel Köyün Altını

 

 

alt

Osman BULUGİL-13 Kasım 2010

Küreselleşme rüzgarının futbol dünyasındaki etkileri de tüm dünyadaki yıkıntılarından bağımsız olmasa gerek. Futbolda başarılı olma algısının sömürü-para-reklam ilişkisine indirgenmesi zaten kapitalizmin bir parçası.

Küreselleşmeyle beraber bu durum, kaçınılmaz bir rüzgar olarak karşımıza çıkarıldı. Sermayeye eklemlenmeyenlerin yaşayamayacağı yaftasıyla beraber endüstriyel futbolun çocukları (FIFA ve UEFA’nın düzenlediği turnuvalar) da payına düşeni fazlasıyla aldılar ve artık dönüşümlerini tamamlamak üzereler. 

FIFA ve UEFA’nın düzenlediği turnuvalar arasında, endüstriyel futbolun üç gözbebeğinden biri Dünya Kupası. Avrupa Şampiyonası ve Şampiyonlar Ligi’ni de unutmamak gerekiyor. Üç turnuva da, hem endüstriyel futboldaki pozisyonları hem de bu pozisyonun yeniden üretilmesindeki süreç açsından birbirine çok benziyor. Bu noktada, öncelikle kapitalist sistemde, futbolun en büyük pastası olarak öne çıkan bu organizasyonlarda yapılan değişiklere vurgu yapmamız gerekiyor. Burada da özellikle, Şampiyonlar Ligi’nin her yıl yapılıyor olması ve ileri kapitalist ülkelerin başa oynayan takımlarının mücadele (!) alanı olması nedeniyle en dikkat çeken düzenlemeler bu organizasyonda yapılıyor. Şampiyonlar Ligi’ni irdelediğimizde, -Devler Ligi olarak adlandırdıkları turnuvada-  ileri kapitalistleşmiş ülkelerin başa oynayan takımlarının turnuvası olduğu göze çarpıyor. Öncelikle gruplara torba sitemine göre yerleştirilen takımlar zaten baştan güç dengesine göre sınıflanmış oluyor. İleri kapitalistleşmiş ülkelerin kulüplerine piyonluk yapan diğer kulüplerin çırpınışını izliyoruz.  Dünya Kupası’nda da benzer bir formattan söz edebiliriz. Örneğin Dünya Kupası Avrupa elemelerinde gruplarını ilk sırada bitiren takımlar direk katılırken, ikinci sırayı alacak en iyi 8 ülke baraj maçlarına kalıyor. Baraj maçları sonunda 4 ülke daha finallere katılıyor. Buraya kadar her şey normal görünse de eşleşmeler baktığımızda başka bir durumla karşılaşıyoruz: İrlanda Cumhuriyeti-Fransa, Portekiz-Bosna Hersek, Yunanistan-Ukrayna, Rusya-Slovenya eşleşmelerinde Slovenya’nın sürprizi bir tarafa, Portekiz ve Fransa’nın birbiriyle karşılamaması dikkat çekiyor. Play-off kura çekiminde Fransa ve Portekiz’in seri başı olması ikisini de kupaya götürmek için iyi bir araç olsa gerek. Bu yönüyle de, Dünya Kupası’nın endüstriyel futboldaki yerini daha net görebiliyoruz.

Bu durumu, futbol kulüpleri, turnuvalar ve oyuncuların kapitalizmdeki dönüşümleri ve birbirini üretiyor olmasıyla açıklayabiliriz. Sermaye sınıfının futbol pastasını sürekli büyütme çabası ve büyütürken de, bu büyümenin ancak sömürüyle olabileceğine vurgu yaparak şunu belirtmemiz gerekiyor: Bu yapı içinde futbolun reklam ve pazarlama boyutunun televizyonla ilişkisini –özellikle Dünya Kupası açısından-  öne çıkarak Talimciler’den yapacağımız alıntı anlamlı olsa gerek:

 “Kapitalizm tüketim ve boş zaman arasındaki ilişkide televizyon aracılığı ile kitlelere ‘carpe diem’ (günü yakalayın) mesajını aktarır. Şimdiki zamanın yaşanması ön plana geçirildiğinde yani geçmiş ve gelecek yerini bugün yaşanmakta olan şimdiki zaman aldığında spor ve televizyon arasındaki birliktelikte güçlenmektedir. Spor olayının şimdiki zamanda yaşanmasında “spor ve oyun sahasının sınırlarının belirlenmesi, saha içi sınırlamalar, spor yapma süresinin sınırlanması, bir tecrit etme, zaman ve mekân sınırları belirli yeni bir ‘dünya’ yaratma anlamıdır... Öyleyse spor ve oyun özleri gereği hep ‘şimdi’de olan bir şeydirler.”[1]

Spor ve televizyon birlikteliğinin en son hali olsa gerek Dünya Kupası. Futbolun, iki Dünya Kupası arasındaki 4 yılda daha geniş kitlelere yoğun olarak pazarlanması bu birliktelikten geçiyor. Bu noktada Lefebvre'ye dikkat çekmek gerekiyor:

“ Gereksinim bir boşluğa, fakat iyi tanımlanmış bir boşluğa, sınırları belirlenmiş bir çukura benzer. Bu boşluk tüketim ve tüketici tarafından kapatılır, doldurulur. Doygunluk budur. Tatmin edilir edilmez,  tüketici doygunluğa yol açan aynı düzeneklerce yeniden tahrik edilir. Yeniden verimli hale gelmesi için gereksinim, öncekinin biraz farklı biçimiyle yeniden uyarılır".[2]

Dünya kupasında öne çıkan futbolcuların oynadıkları liglerin pazarlanması Lefebvre'nin vurguladığı süreç ile gerçekleşiyor. Ya da kupanın düzenlendiği ülkenin liginin pazarlanması sürece dahil oluyor. Örneğin Almanya’nın ev sahipliği yaptığı 2006 Dünya Kupasında 15 resmi sponsor yer aldı ( Adidas, Budweiser, Avaya, Coca-Cola, Continental, Deutsche Telekom, Emirates, Fujifilm, Gillette, Hyundai, MasterCard, McDonald’s, Philips, Toshiba ve Yahoo). Bu şirketler Dünya Kupası’nda 2,4 milyar dolar olan pazarlama gelirinin bir milyar dolar civarını sağladılar. Bu Dünya Kupası’ndaki durum ve sadece bununla sınırlı değil. Aynı zamanda 2010’daki kupaya kadar olan süreçteki pazarlamanın da yeniden üretilmesini sağlıyor. Bu duruma bir örnek verirsek, Avrupa’nın seyirci ortalamalarında ilk sırayı Bundes Liga’nın alması şaşırtıcı değil. Tabi bu etkinin sadece Almanya’da olmadığını belirtmemiz gerekiyor.

Bir pazarlama başarısı olarak ortaya koydukları rakamlar aslında küreselleşmeyle beraber daha da hız kazanan ve bugün artık normalmiş gibi algılatılmaya çalışılan bir duruma işaret ediyor ve tam da kapitalizmin saklamaya çalıştığı yüzü.

Dünya Kupası’nda reklam yapan ve pazarlama başarısı olarak sundukları rakamları üreten şirketler, bunu tamamen emek sömürüyle yapıyor. Kürselleşme rüzgârı en çok da sermayenin dolaşımında kolaylık getirdiği için bugün, Dünya Kupası’nda gördüğümüz şirketler, fason üretim yoluyla (özellikle güneydoğu asyada) karlarını yükseltmekte. Aynı zamanda yoğun olarak çocuk emeğinin kullanıldığını unutmamak gerekiyor. Bu noktada endüstriyel futbolun pastasının hacmi emek sömürüsüyle ilişkili olarak büyüyor. Futbolun emekle ilişkisi pek dikkate alınan bir durum değil. Bunu Dünya Kupası logosundan takip edebiliriz belki. O logoların ya da oyuncakların nerede, nasıl ve hangi koşullarda üretildiğiyle değil de Ronaldo’nun saç sitilinin nasıl olduğuyla ilgilendiğiniz sürece kapitalizm açısından sorun da yoktur. Bu yönüyle de, kapitalizmin yıkıntılarını örttüğü boyalı yüzlerinden sadece birisi Dünya Kupası.

Futbolu halkın sporu olarak öne çıkartmamız ve bugünkü koşulların kapitalizmle ilişkili olduğunu vurgulamamız gerekiyor. Futbol var olduğu süre boyunca halkın ilgisini devamlı çekmiş ve basit bir oyun olmasıyla da dünyanın her yerinde –sokak arasında konserve kutularıyla ya da kumsalda çıplak ayakla- oynanabilen insanlığın ortak kültürü haline gelmiştir.  Basitliği kadar oynayanlara kolektif bir uyum getirmesi, taraftara da toplu hareket edebilme potansiyeli sunması son derece önemli bir durumu yansıtıyor. Esas rahatsızlık yaratan noktayı da kitlelerin toplu ve politik hareket edebilme potansiyeli oluşturuyor. Bundan olsa gerek küreselleşme yaftası içinde en çok öne çıkarılan ve taraftarın ötekileştirilmeye çalışıldığı yer futbol dünyası.  {jcomments on}                                                                                                                                                                                Osman BULUGİL[3]

KAYNAKÇA

Lefebvre, Henri. 1996. Modern Dünyada Gündelik Hayat. çev: Işın Gürbüz. Metis yayınları. İstanbul.

Talimciler Ahmet. 2008. “Futbol değil iş: endüstriyel futbol”, İletişim kuram ve araştırma dergisi, Sayı 26 Kış-Bahar.



[1]Talimciler Ahmet. 2008. “Futbol değil iş: endüstriyel futbol”, İletişim kuram ve araştırma dergisi, Sayı 26 Kış-Bahar. Sf:89–114

[2] Lefebvre, Henri. 1996. Modern Dünyada Gündelik Hayat. çev: Işın Gürbüz. Metis yayınları. İstanbul. sf:83-84

Ege Üniversitesi Coğrafya Bölümü Mezunu - Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  11542  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Cuma, 22 Kasım 2024.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43373557

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.