Premier Lig Değirmeninin Suyu Nereden Geliyor?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Tuğrul AKŞAR Premier Lig Değirmeninin Suyu Nereden Geliyor?

Premier Lig Değirmeninin Suyu Nereden Geliyor?

 

Tuğrul AKŞAR

27.04.2009

 

GİRİŞ

Geçen hafta Şampiyonlar Ligi’nin nefes kesen çeyrek final maçları oynandı ve dört İngiliz kulübünden üçü, Manchester United, Chelsea ve Arsenal rakiplerini eleyerek yarı finale yükseldiler. 

 Belli olan yarı final eşleşmelerine göre Chelsea bu hafta Salı günü deplasmanda Barcelona ile oynarken;    Manchester United ise Çarşamba günü evinde Arsenal’ı ağırlayacak. Bu maçların rövanşları ise 5 ve 6 Mayıs’ta…Buna göre en az bir İngiliz Kulübü 27 Mayıs 2009 günü Roma’daki Şampiyonlar Ligi 2008/09 sezonu finaline çıkacak. Barcelona’nın elenmesi durumunda ise final geçen yıl ki gibi yine iki İngiliz kulübünün kapışmasına sahne olacak. İşin daha da ilginç olanıysa, Chelsea Barcelona’yı; Manchester United da Arsenal’i elerse Şampiyonlar Ligi’nde bir ilke daha tanık olacağız, aynı iki İngiliz takımı ardı ardına ikinci kez Şampiyonlar Ligi’nde final oynamış olacaklar…

Şampiyonlar Ligi’nde farklı liglerden final oynayan aynı takımları görmeyi kanıksamıştık ta; aynı ligin iki takımı arasında final oynanması çok da kanıksanan bir durum değildi. Hele ki, bu final eğer ikinci kez olursa, gerçekten şampiyonlar Ligi’nin de gazı kaçmış olacak.

Yakın tarihimizden örnek vermek gerekirse;  2004/05 sezonu Şampiyonlar Ligi finali İstanbul’da Milan ve Liverpool arasında oynanırken (Liverpool kazanmıştı); 2006/07 sezonu finali de yine Liverpool ile Milan arasında oynanmış, bu kez de Milan Kupa’yı müzesine götürmüştü…

Yenİ bİr “Deja vu” daha mı yaşayacağız?

Yukarıda anlatılanlar bana bir yaşanmışlık hissi veriyor.  Psikolojide yaşanmış bir anın, tekrar yaşanıldığının sanılması veya yaşanıldığı sanılan bir anın tekrar yaşanmasına “Deja Vu” denildiğini  hepimiz biliyoruz. Garip bir beyin faaliyeti aslında deja vu…Farkında olunmayan zihin yorgunluğunun sonucunda beyinde oluşan kısa devrenin insana böyle bir his yaşattığı, yapılan psikolojik çözümlemeler ile ortaya konmuş  bilimsel bir gerçek. Bu kısa devreyi, beyinin iki lobundan birinin çok az bir saniye farkıyla algıladığı şeyi, diğer lobun o saniye farkıyla geç algılamasından kaynaklı bir durum olarak da açıklayabiliriz. Bu durumda, hiç kıyısından bucağından bile geçmediğimiz olayları sanki başımıza daha önceden gelmiş gibi algılama yanılgısına düşüyoruz.  Ancak bu kez durum “deja vu”dan da farklı bir özellik taşıyor. Eğer yukarıda sözünü ettiğimiz olasılıklar gerçekleşirse, olay “sanılmışlık”tan çıkıp, gerçekleşmeye dönüşecek. Yani, bu hafta oynanacak yarı final maçlarıyla, geçen yıl ki yaşadığımız şeyleri tekrar yaşama olasılığı matematiksel olarak da yüksek bir ihtimal olarak karşımızda duruyor.

Bu kadar uzun giriş yapmamızın nedeni, 2007/08 Şampiyonlar Ligi finaliydi. Anımsanacağı üzere, geçen seneki final Manchester United ve Chelsea arasında oynanmış ve maç 1-1 bitmişti. Atılan penaltılar sonucunda 6-5 üstünlük kuran Manchester United Kupa’yı müzesine götürmüştü.

Aslında İngilizlerin Şampiyonlar Ligi serüvenleri,  futbol severlere çok da yabancı bir tablo değil. Son beş sezondur Şampiyonlar Ligi’nde en az bir İngiliz kulübü çeyrek ve yarı final oynamış. Son üç yıldan bu yana ise deyim yerindeyse İngilizler Şampiyonlar Ligi’nde tulum çıkartıyorlar. Aralarına bir başka ülkenin takımının girmesi ne mümkün!

İngilizlerin Premier Lig’e çevirdikleri Şampiyonlar Ligi İngiliz takımlarının domine ettikleri bir lig haline geldi. İngilizleri bu kadar üstün kılan etmenleri, yine bu sütunlarda geçen ay “İngilizler Şampiyonlar Ligi’ni Premier Lig’e Çevirdiler” başlıklı yazımızla ayrıntısı ile ele almış ve İngiliz kulüplerinin rekabet üstünlüklerini analiz etmiştik. Bu yazımızda da yine bu kez Premier Lig’i bu kadar başarılı kılan temel etmenlerden birisi olan parasal olanakları irdeleyeceğiz ve “Premier Lig’in suyunun nereden ve nasıl geldiğini” sorgulamaya çalışacağız.

Önce Premier Lig ekiplerinin son beş sezondur Şampiyonlar Ligi’nde gruplar sonrası performanslarına bir bakalım.

Şampİyonlar LİGİ’nde EzİCİ İNGİLİZ  Üstünlüğü

Aşağıdaki tarihsel kronolojiye de bakıldığında görülebileceği üzere İngiliz Kulüpleri, son beş sezondur Şampiyonlar Ligi’nde mutlaka en az bir kez çeyrek final oynamışlar. Son üç sezondur da çeyrek ve yarı finallerde “tulum çıkartıyorlar”.  Ada ekiplerinin son beş yıllık performansları aşağıda bilgilerinize sunuluyor. Belirtilen performanslara göre Ada Kulüplerinin ortaya koydukları bu sıra dışı performansı tekrarlayan bir başka lige de daha henüz tanık olmadık. Son beş yılın ikisinde şampiyon olan ve üçünde de yarı final oynayan bir Lig henüz Şampiyonlar Ligi’ne, Premier Lig dışında nasip olmadı.

2003/04 ile 2008/09 Arasında İngiliz Ekiplerinin Şampiyonlar Ligi Performans Tablosu

2008/09 sezonu

Yari Finali

Manchester United, Chelsea, Arsenal

2008/09 sezonu

Çeyrek Final

Arsenal, Manchester United, Chelsea, Liverpool

2007/08 sezonu 

Çeyrek  ve yarı final

Arsenal, Manchester United, Chelsea, Liverpool

2007/08 sezonu

Final

Manchester United- Chelsea(Manchester Utd. Şampiyon)

2006/07 sezonu

Çeyrek  ve yarı final

Chelsea, Liverpool, Manchester United

2006/07 sezonu

Final

Liverpool (Milan Şampiyon)

2005/06 sezonu

Yarı final

Arsenal

2005/06 sezonu

Çeyrek final

Liverpool, Arsenal,

2005/06 sezonu

ilk 16

Arsenal, Liverpool, Chelsea

2004/05 sezonu

Final

Liverpool (şampiyon)

2004/05 sezonu

Çeyrek ve yarı Final

Chelsea ve Liverpool

2003/04 sezonu

Yarı final

Chelsea

2003/04 sezonu

Çeyrek Final

Chelsea ve Arsenal

 

 

 

İngilizlerin Bu Gücü Nereden geliyor?

Giderek Premier Ligleşen Şampiyonlar  Ligi’nde, İngilizlerin başarısı kesinlikle tesadüf değil. Öncelikle bunu bir kez saptamamız gerekiyor. İngiliz ekiplerinin sportif performanslarının arka planında parasal rekabet üstünlükleri yatıyor.  Nitekim Deloitte’un 2008 tarihli Football Finance Raporu’nda yer alan verilere göre son on yılda beş büyük ligin yaratmış olduğu gelirler aşağıdaki tabloda sizlerin dikkatine sunuluyor. Bu tabloya göre Premier Lig son on yılda toplam 20 milyar 66 milyon Euro gelir yaratırken; en yakın rakibi konumundaki İtalyan  Serie-A ile arasındaki fark 7,7 milyar Euro’ya ulaşmış durumda. Bu aradaki derin uçurum giderek daha da artıyor.  Premier lig’in yarattığı gelir bakımından diğer liglere attığı bu olağanüstü fark, ona sportif ve mali anlamda rekabet üstünlüğü sağlıyor. Beş büyük ligin son on yılda yarattığı toplam gelir 62,3 milyar Euro’ya ulaşırken; Premier Lig tek başına bu gelirin %32’sini üretmiş. Ya da diğer bir bakış açısıyla Avrupa’nın en büyük beş liginin yarattığı gelir içinde en fazla payı %32 ile Premier Lig sağlamış. Diğer Liglerden Serie-A toplam gelirin yaklaşık %20’sini alırken Alman Bundesliga’nın aldığı pay ise %18 civarında gerçekleşmiş. İspanyol La Liga %17’lik payı ile dördüncü büyük lig olurken; son sıradaki Fransız 1.Lig ise toplam pastanın ancak %13’ünü alabilmiş.

 

                                                   Beş Büyük Lig'de son on yılda  Toplam Gelirlerin Gelişimi (Milyon Euro)

LİGLER

1998/99

99/2000

2001/02

2002/03

2003/04

2004/05

2005/06

2006/07

2007/08

2008/09(*)

Toplam

Premier Lig

          1.147   

      1.392   

        1.682   

        1.851   

        1.970   

        1.982   

         2.049   

          2.273   

        2.820   

       2.900   

     20.066   

La Liga

               676   

           776   

             847   

            910   

             953   

        1.029   

         1.158   

          1.326   

        1.370   

       1.440   

     10.485   

Bundesliga

               681   

           880   

        1.043   

        1.108   

        1.058   

        1.236   

         1.195   

          1.379   

        1.420   

       1.470   

     11.470   

Fransız 1.Lig

               607   

           644   

             643   

            689   

             655   

             696   

             910   

               972   

             990   

       1.050   

        7.856   

Serie-A

          1.059   

      1.151   

        1.127   

        1.162   

        1.153   

        1.336   

         1.399   

          1.163   

        1.400   

       1.460   

     12.410    

Toplam

          4.170   

      4.843   

        5.342   

        5.720   

        5.789   

        6.279   

         6.711   

          7.113   

        8.000   

       8.320   

     62.287   

(*): Tahmini

17,5 milyar dolar büyüklüğündeki Avrupa futbol pastasından beş büyük ligin aldığı pay ortalama %50’ye yaklaşırken;  yarı finale kalan üç İngiliz takımının gelirleri toplamı ise 1 milyar 114 mio dolara ulaşıyor. Yarı finalde oynayacak dört kulübün gelirleri toplamı ise 1,5 milyar dolar civarında.

Beş büyük ligin gelirlerini yukarıda verdik. Bu liglerin Şampiyonlar Ligi’nde ulaşmış oldukları sportif performans ise aşağıdaki tabloda sizlerin dikkatlerine sunuluyor. Tabloya göre, son on yılda sportif performans bakımından en başarılı lig olarak karşımıza İngiliz Premier Lig ve İspanyol La Liga çıkıyor. Her iki lig de son on yılda üçer kez ŞL Kupası’nı müzelerine götürme başarısı göstermişler. Yine toplam sportif performans açısından da bakıldığında da yine, en başarılı lig olarak Premier Lig’i gözlemliyoruz. Bu süreçte Premier Lig ekiplerinden 12 kulüp çeyrek finalist olurken; bunlardan 10’u da yarı finale çıkma ve üç kez de bu Kupa’yı kazanma başarısı sergilemişler.

Lig

UEFA ŞL

UEFA ŞL

UEFA ŞL

 

Çeyrek Finalistleri

Yarı Finalistleri

Şampiyonu Sayısı

 

2003-04/2007-08

2003-04/2007-08

(Son On yılda)

Bundesliga

3

0

1

Premier Lig

12

10

3

La Liga

6

4

3

Serie-A

10

3

2

Ligue 1

4

1

0

Değirmenin Suyu nereden geliyor?

Futbolda ve özellikle de Şampiyonlar Ligi’ndeki ezici İngiliz egemenliğinin nereden geldiğini iyi analiz edebilmek amacıyla Deloitte’un verilerinden yararlanarak  oluşturmuş olduğum aşağıdaki tablo bize çarpıcı bilgiler veriyor. Aşağıdaki tabloyu yakından incelediğimizde görüyoruz ki, İngiliz egemenliğinin en önemli gelir ve finansman kaynağını 1992-2010 arasında yaklaşık 11 milyar dolara ulaşan naklen yayın ve medya yayın haklarının satışından sağlanan fonlar oluşturuyor. İngiliz ligi Premier Lig bugün haftalık 170 ülkede yaklaşık 470 milyon insan tarafından canlı izleniyor. İngilizlerin medya haklarının satışından elde ettikleri bu para, Premier lig’de oluşna gelirin yüzde kırkını oluşturuyor. Bu oran Fransız 1. Lig’inde %58; Bundesliga’da 35; Serie-A’da %63 ve La Liga’da %42 civarında. Her ne kadar Premier Lig diğer liglerin altında bir yayın geliri ortalamasına sahip görünse de mutlak değer olarak diğer ligler ile kıyaslandığında, önemli bir farklar ortaya çıkıyor.

2006/07 itibariyle Deloitte’un verilerine göre; Premier Lig 880 milyon Euro bir yayın geliri elde ederken; bu tutar Fransız 1.Lig’inde 565 milyon; Bundesliga’da 480 milyon; Serie-A’da 732 milyon ve La Liga’da ise 557 milyon Euro civarında.

Premier Lig’e yabancı Sermaye Akını

Premier Lig’in diğer ve en önemli finansman kaynaklarından birisi de,  Kulüp satın almalarından gelen yaklaşık 3,4 milyar dolarlık yabancı fon.  Başta Manchester United olmak üzere, Premier Lig’in 12 ekibinin hisseleri  el değiştirmiş durumda

Deloitte’un raporlarına göre yıllık yaklaşık 3.5 milyar dolar civarında bir gelir yaratan Premier Lig, diğer liglerle kıyaslandığında gerçekten yabancı sermaye akınına uğramış durumda… Bu denli büyük para yaratan bu lig’de tüm profesyonel kulüpler şirket şeklinde örgütlenmek zorunda oldukları için, bu şirketlerin hisseleri de alınıp satılabilmekte; kulüpler Londra borsasına kote olabilmektedirler. Gerek bu durum, gerekse Premier Lig maçlarının özellikle hafta sonları 170 ülkede canlı yayınlanıyor olması ve yaklaşık 470 milyon insanın bu ligi ilgiyle izlemesi, Premier Lig kulüplerinin yabancı yatırımcı için önemli bir cazibe merkezi olmasına neden oluyor.

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere Premier Lig’deki yabancı yatırım tutarı 3,389 milyon Dolar’a ulaşmış durumda.  Bu tutar, kulüp yatırımı için gelen sermaye olmakla birlikte, Roman Abramovich- Chelsea örneğinde olduğu gibi bir de kulüp sahiplerinin, faaliyetlerin finansmanına yönelik olarak kulüplere işletme sermayesi olarak koydukları tutarları da dikkate aldığımızda bu tutar 5 milyar Dolar’a  ulaşıyor. 

Premier Lig PLC. Yönetim Kurulu Başkanı  Lord Triesman Ekim 2008’te yaptığı bir basın toplantısında  PL ekiplerinde borçlanmanın giderek arttığını ve bu tutarın 5.5 milyar dolara ulaştığını ifade etmişti.  Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, PL ekiplerine plase edilen toplam yabancı yatırım tutarı  3 milyar 389 milyon dolara ulaşmış durumda…

Premier Lig'de yabancı Sermaye Toplamı (Milyon Dolar)

Takım

Kulüp Sahibi

Ülke

Satın Alma Tutarı

Payı (%)

Alındığı Tarih

Fulham

Muhammed El fayed

Mısır

48

100

1997

Chelsea

Roman Abramovich

Rusya

225

100

2003

Manchester United

Malcolm Glazer

ABD

1.275

100

2005

West Ham

Eggert Magnussan

İzlanda

138

100

2006

Aston Villa

Randy Lerner

ABD

252

100

2006

Portsmouth

Alexander Gaydamak

Rusya

17

100

2006

Blackpool

Valery Belokon

Litvanya

7

20

2006

Liverpool

G.Gilett&T.Hicks

ABD

762

100

2007

Arsenal

Alisher Usmanov

Rusya

113

14,6

2007

Leicester City

Milan mandaric

Sırbistan

38

100

2007

Queens Park Rangers

Laksmi Mittal

Hindistan

300

20

2007

Manchester City

Suleyman El Fahim

B.A.E

216

100

2008

Toplam Tutar

 

 

3.389

   

 

Her ne kadar  yabancı sermaye İngiliz futboluna önemli bir fon sağlıyorsa da, genel olarak Premiership ekiplerinin yüksek borçluluk oranları başta Football Association (FA) olmak üzere, UEFA ve diğer ligler tarafından da haksız rekabete konu olması nedeniyle ciddi bir şekilde eleştiriliyor…

İngiliz futbol kulüplerinin toplam borçlanmalarının 5,5 milyar dolara ulaşması UEFA’yı ve diğer ligleri de alarma geçirdi. Özellikle diğer liglerdeki kulüpler, Premier Lig’deki aşırı borçlanmanın  PL ekiplerine hızla haksız rekabet üstünlüğü sağladığından şikayetçiler…

Geçen haftalarda UEFA başkanı Michel Platini de bazı İngiliz kulüplerinin Şampiyonlar Ligi’ni sürekli domine ettiklerini; ancak bu başarının arka planında bu kulüplerin sürdürülemez bir borç yapısına sahip olduklarını ve bunun da yarışmacı futbolda dengeleri bozduğunu ifade etti. UEFA Kupası finalinin Türkiye’de oynanacak olması nedeniyle İstanbul’a yaptığı ziyarette de “Krizin futbolu vurduğunu ve bazı kulüplerin bu nedenle komaya girdiklerini; bu amaçla gerekli önlemleri almaya çalıştıklarını; astronomik transfer harcamalarına karşı neler yapabileceklerini belirlemek üzere kulüplerle temas halinde çalıştıklarını; şeffaflaşmak için bir kontrol komisyonu oluşturduklarını; bu bağlamda bütün kulüplerin hesaplarına bakılacağını; olmayan paranın harcanamayacağını;  olanı harcamanın ise çok kolay olduğunu; kulüplerin borç sorununu çözebilmek için çok katı kurallar getireceklerini" ifade etti.

Her ne kadar PL diğer liglerin eleştirilerine muhatap kalıyorsa da, Ada ekipleri kendi yollarında emin adımlarla yürümeye devam ediyorlar. Futbolun gerçekten endüstriyel bir sektör olduğunun açık ve net bir şekilde ortada olduğu İngiliz futbolu, önemli rekabet üstünlüklerine sahip ve bu üstünlüklerini hiç te bırakma isteklisi değiller.

Ancak İngiliz futbolunda giderek artan aşırı  borçlanma, kulüpleri sürekli pedalı çevirmek zorunda bırakıyor. Bu borçlanmanın sportif performansa dönüşmemesi durumu ise İngiliz kulüplerini tehdit eden en önemli unsur.

Sonuçta;

İngiliz kulüpleri sahip oldukları ekonomik ve mali üstünlüklerini sportif performansa çevirmesini biliyor. Bu nedenle İngilizler özellikle Şampiyonlar Ligi gibi para dağıtan bir organizasyonda üstün başarılara ulaşmanın dinamiklerini oluşturmuş durumdalar. Kulüp organizasyonlarında bir numara olan Ada’nın, ulusal yarışmalarda geride kalması ise bu tezimizi doğrular nitelikte. Kısacası, “nerede para varsa, İngilizler orada” bu doğru bir strateji mi onu tartışmak lazım. Ancak görünen o ki, bugün Premier Lig ekiplerini sportif performansa taşıyan iki temel faktör var:

1)    Premier Lig marka olmasının avantajlarını iyi kullanarak, kendisine yeni ve güçlü finansal olanaklar yaratabiliyor. 

2)    Yarattığı bu finansal olanakları sportif başarıya dönüştürebilecek  şekilde etkin  kullanmasını iyi biliyor. Hal böyle olunca da Ada ekiplerinin rekabet üstünlükleri ortaya çıkıyor. 

Burada en büyük tehlike, İngilizlerin sahip oldukları parasal kaynakları sportif performansa çevirememe riskleridir ki, bunun en trajedik örneği ise Leeds United vakasında yatıyor. Bilindiği üzere Leeds United 2000’li yılların başında yüksek borçlanmayla çok iyi bir takım kurmuş; ancak sportif başarıya ulaşamayınca 2002 yılında 220 milyon dolar borçla iflas etmek durumunda kalmıştı. 

İngiliz kulüplerinin finansal kaynaklarının güçlü ve sürekli olması, onları finansman probleminden uzaklaştırdığı  için sportif performansa odaklanmayı çok daha kolaylaştırıyor. Sportif performansı paraya çevirmesini bilen İngiliz Premier Lig’i, sportif performansàparasal performans-àsportif performans döngüsünü iyi çevirdiği için, Premier Lig’in de sürekli marka değeri yükseliyor. Marka değeri artan Premier Lig ise bunu tekrar sportif ve parasal başarıya dönüştürüyor.  İşte bu başarı döngüsü ve performans üreteçi çalıştığı sürece, Premier Lig’in Şampiyonlar Ligi’ndeki egemenliğini sona erdirmek çok ta mümkün görünmüyor.

Buradan bize çıkacak dersler mutlaka vardır diye düşünüyorum.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  17091  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43182324

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.