İki resim arasındaki 7 fark
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Hata
  • JUser::_load: Unable to load user with id: 62
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Diğer Yazarlar İki resim arasındaki 7 fark

İki resim arasındaki 7 fark
terim_hiddink
Uğur Meleke- 3 Nisan 2011
Fatih Terim Türk futbolunun kaderini değiştirdi, ay-yıldıza kazanma tutkusu aşıladı; Hiddink’se şimdi o tutkuyu ehilleştirme çabasında. Elemelerdeki ilk 4 maç Hiddink’in felsefesiyle ilgili kısıtlı veriler sunmuştu ama Türkiye-Avusturya döneminde yaşananlar Hollandalı Hoca’nın mantalitesini biraz daha açık etti. Peki Hiddink’le Terim’in farkları ne? Terim’in hangi ak dediğine Hiddink kara diyor? İki uluslar arası değerin aynı yoğurdu yiyişleri arasında nasıl bir yöntem farkı söz konusu?

1) MEDYA İLİŞKİSİ

Terim, taşı gediğine koymanın üstadıydı... Basın toplantıları öncesi muhakkak bir ön çalışması olur, yarının manşetlerini o günden atmadan medyanın karşısına çıkmazdı. Oysa Stadyum röportajında Alp Özgen, Hiddink’e “Son olarak kamuoyuna vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?” dediğinde Hollandalı Hoca şaşırdı ve şu enteresan yanıtı verdi: “Ben mesajlar hazırlayıp veren biri değilim”    

2) DERS MESELESİ

Yine Terim’in tarihi aforizmalarından birinin “Ders almam, ders veririm” olduğu mâlum... Terim harika özgeçmişine de dayanarak kamuoyunun/medyanın ona öğretecek bir şeyi olmadığını o veciz sözüyle ifade etmeyi tercih etmişti.
Hiddink’in dünyaya bakışıysa daha farklı... Türkiye’de ilk basın toplantısına Mahmut Özgener’le birlikte çıktıklarında Hiddink’in (daha hiçbir soru sorulmadan) sözlerine nasıl başladığını hiç unutamıyorum: “Biliyorum beni 20 yıl önceki berbat Fenerbahçe yönetimimden hatırlıyorsunuz. Ama hiç merak etmeyin, son 20 yılda çok şey öğrendim ve kendimi geliştirdim. Çeyrek asır önce yaptığım hataları bugün tekrarlamayacak kadar olgunlaştım. Yeni şeyler başarmak için buradayım.”

3) SAHA KENARI PERFORMANSI

Ders alma/verme meselesini bir üslup tercihi içine koyarsak aslında aynı paranteze sokabileceğimiz başka bir fark da saha kenarı tavrında yaşanıyor.
Terim, saha kenarında futbolcularla beraber maçı oynayan bir hocaydı. Daha 30’uncu dakikada futbolcu, pozisyon ya da anlayış değişikliği yapabilir; maç içinde 2 ayrı müsabaka oynayabilirdi. Rakip teknik adamla ya da hakemle diyaloga girebilir, 11 adam ne yapıyorsa (hatta ne yapmıyorsa) çizginin kenarından yapabilirdi. Bu tavır bize hem ağır İsviçre travmasını, hem de muhteşem Euro 2008 zaferini getirdi. Bu tavır olmasaydı muhtemelen ne 2005’te Avrupa’nın rezil çocuğu, ne de 2008’de geri dönüşün kralı olabilirdik.
Hiddink’se stratejisinin büyük bölümünü maç öncesi kurup tamamlayan bir hoca. Hatta bu çaresizliğini de bize şöyle ifade etti: “Eskiden saha kenarında oyuncularımı uyarmak için kendimi hırpalardım. Ama sonra fark ettim ki sesim en fazla 10 metre mesafeye ulaşıyor ve futbolcular da zaten beni duyunca o 10 metrelik bölgeyi terk ediyorlar! Artık 65 yaşındayım, ne söyleyeceksem maç öncesi söylemek durumundayım. Maçtaysa tek müdahale şansım, 3 tane oyuncu değişikliğinden ibaret”   

4) SAHA İÇİ LİDER TERCİHİ

Kenarda ne kadar aktif olursa olsun, Terim, genelde saha içinde de kendisini iyi anlayan bir tecrübeli liderden faydalanırdı. 1995’te hayati İsveç maçında 31’lik Metin Tekin’i son kez liderlik yapması için 11’e koydu. 2005’te Ukrayna önünde aynı misyonu Tümer’e verdi. İbrahim Üzülmez, Hakan Şükür, Rüştü gibi birçok tecrübeliden birçok kritik müsabakada aynı metotla faydalandı.
Hiddink’se saha içinde birden fazla lider olmasını istiyor. Avusturya maçını kolay kazandığımız için belki unuttuk, ama bu müsabaka Hollandalı Hoca’nın sonu olabilecek kadar hayatiydi. Hiddink böyle kritik bir maçta dahi kadroya tecrübeli davet etmedi, 24 kişinin tamamını 30 yaş altı oyunculardan seçti. İlk 11’inde de “1985 ve üstü doğumlu” yedi oyuncuya yer verdi.

5) GENÇ YETENEK AVCILIĞI

Gerçi Terim de yetenek avcılığını çok sever, hatta 17 yaşındaki bir çocuğu bile (Ekim 2008’de Batuhan’ı) kritik Bosna maçında 11’de başlatacak kadar adrenalin yüklüdür. Hiddink’se takımı gençleştirme derdine sahiptir, ama herkesin kadroya girme/18’e dahil olma/sahaya çıkma prosesinden kusursuz geçmesini ister. 20 yaşındaki Cenk’e de çok güvenmesine rağmen bu süreci eksiksiz yaşaması için onu Avusturya önünde kulübede oturtmayı tercih etti.

6) OYUNCU-HOCA MESAFESİ

Ekim 2008’de Bosna maçı öncesi Terim Batuhan’ı kadroya davet ederken onu 11’de oynatmayı kafasına koymuştu. Ama Terim’i kamp yaptıkları otelde ziyaret ettiğimiz sırada daha Batuhan’la kişisel olarak tanışmamıştı bile! Ona “Batuhan’ın hocalarına saygıyla ilgili bir sorunu yok mu?”  diye sorduğumuzda cevabı aşağı yukarı şöyleydi: “Zannetmiyorum. İşte orada havuzun kenarında oturuyor. Birazdan tanışınca saygılı olup olmadığını göreceğiz!”
Terim, bu hoca-oyuncu mesafesini koruma adına Avrupa doğumlu oyuncularla da milli takım kamplarına gelmeden tanışmayı tercih etmedi. Sonuç olarak Mesut (kişisel olarak hiç tanışmadığı Terim’in takımı yerine) kendisine planlarını anlatan Löw’ün takımını tercih etti. Serdar Taşçı, Gökhan İnler ve Eren Derdiyok da iletişim kazası yaşayan yıldızlardan.
Hiddink’inse tercihi daha farklı... Bize “16 yaş üstü Türkiye Milli Takımı potansiyeli olan bütün oyuncularla görüşüyoruz”  dediğinde hemen şunu sordum ister istemez: “Bizzat siz mi görüşüyorsunuz? Yoksa ekibiniz mi?”...
Hiddink’in cevabı, “Bizzat görüşüyorum” oldu: “Onlara gerçek düşüncelerimi bire bir söylüyorum. Ümit ya da A2 milli takımında neden oynamaları gerektiğini, bu ekiplerin bize ne ifade ettiğini anlatıyorum. Şu ana kadar da yüzde yüze yakın olumlu yanıt aldım”

7) KONSANTRASYON AYARI

İki hoca arasındaki final (ve belki de en kritik) farksa Arda’nın gol sonrası hiç kimseye yaptığı(!) garip jestten sonra ortaya çıktı.
Terim özellikle son yıllarda bir gazetecinin en küçük aşırılığını bütün medyaya mâl edip, genelde o krizden oyuncularına ekstra motivasyon sağlamayı tercih etti.
Hiddink’in böyle bir yöntemi benimsemediği, Arda’nın hareketiyle ilgili yorumundan anlaşılıyordu: “Arda’nın sadece arkadaşlarıyla sevindiğini gördüm. O hareketi nereye yaptığını bilmiyorum, çünkü ben zaten medya tribününün yerini de bilmem, merak da etmem”
Bütün sporcuların/bütün antrenörlerin sadece işine konsantre olup, medya tribününün yerini merak etmediği bir Türkiye umuduyla. Mutlu pazarlar...{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  17769  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Cumartesi, 16 Kasım 2024.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43154599

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.