Fenerbahçe Devler Ligi'nden Men Edildi!
x
Hata
  • JUser::_load: Unable to load user with id: 62
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Diğer Yazarlar Fenerbahçe Devler Ligi'nden Men Edildi!

Fenerbahçe Devler Ligi'nden Men Edildi!

25 Ağustos 2011- UEFA, internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, UEFA Başkanı ile İcra Komitesi'nin 4 üyesinden oluşan Acil Durum Paneli'nin, Türkiye Futbol Federasyonunun men kararını almasının ardından toplandığını ve Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde yarın belirlenecek gruplara, Süper Lig'de geçen sezonu ikinci sırada tamamlayan Trabzonspor'un dahil edilmesini kararlaştırdığını bildirdi.

Açıklamada, Trabzonspor'un Athletic Bilbao ile yapacağı Avrupa Ligi rövanş karşılaşmasının iptal edildiği de kaydedildi.

UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino, Panel'in aldığı kararla ilgili açıklamasında, "Panel, Türkiye Futbol Federasyonunun, futbolun korunması amacıyla şikeye karşı sıfır tolerans politikasına uygun olarak aldığı kararı göz önünde bulundurmuştur. Federasyon, bu kararıyla yolsuzlukla mücadelede tam bir sorumluluk üstlendiğini göstermiştir" ifadesini kullandı.

KOCAMAN İSTİFASINI SUNDU

"BİZİ HEMEN BANK ASYA 1. LİG'E DÜŞÜRÜN!

İLK KEZ ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDE
UEFA'nın, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden men edilen Fenerbahçe'nin yerine grup maçlarına Trabzonspor'un dahil edilmesi kararıyla birlikte bordo-mavililer, tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kaldı.

Bu sezon UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Portekiz'in Benfica takımına 2-0 ve 1-1'lik sonuçlarla elenerek, yoluna UEFA Avrupa Ligi'nde devam etmek zorunda kalan bordo-mavilier, Athletic Bilbao ile 0-0'ın rövanşında yarın Türk Telekom Arena Stadı'da yapacağı maçı beklerken, UEFA'nın kararıyla büyük sevinç yaşadı.

AYDINLAR'DAN İLK AÇIKLAMA GELDİ

"ŞAPKA DÜŞTÜ, KEL GÖRÜNDÜ"

2004-2005 ve 2005-2006 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi ön eleme turlarında elenerek gruplara kalma başarısı gösteremeyen Karadeniz ekibi, bu kararla birlikte ilk kez grup maçları oynama hakkı elde etti.

Trabzonspor, 2004-2005 sezonunda 2. ön eleme turunda Letonya'nın Skonta Riga takımı karşısında deplasmanda 1-1 berabere kalıp, rakibini sahasında 3-0 yenerek 3. ön eleme turuna yükselmişti. Ancak bordo-mavilier, 3. ön eleme turunda ise Ukrayna'nın Dinomo Kiev takımını deplasmanda 2-1 mağlup etmesine karşın sahasında rakibine 2-0 kaybedince gruplara kalamamıştı.

"TÜRK FUTBOLUNU ATEŞE ATTILAR"

İŞTE F.BAHÇE KARARININ PERDE ARKASI

2005-2006 sezonunda, teknik direktör Şenol Güneş döneminde Kıbrıs Rum Kesimi'nin Anarthosis Famagusta takımına 2. ön eleme turunda 3-1 yenilen bordo-mavililer, sahasında 1-0 galip gelmesine karşın bir üst tura yükselememişti.

Bu sezon da Benfica ile eşleşen ve ilk maçta rakibine 2-0 yenilen bordo-mavililer, İstanbul'da rakibi ile 1-1 berabere kalarak, yine elenen taraf olmuştu.

BAŞKAN ŞENER: "TARAFTARIMIZ SAĞDUYULU OLSUN"
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, UEFA'nın Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden men edilen Fenerbahçe'nin yerine grup maçlarına Trabzonspor'un dahil edilmesi kararına ilişkin olarak, 'Türkiye'yi en iyi şekilde Şampiyonlar Ligi'nde temsil edeceğiz" dedi.

Şener, UEFA'nın ortaya çıkan durum karşısında kendilerinin Şampiyonlar Ligi'ne katılmasına karar verdiğini ifade ederek, "Ancak hukuki durumlar karşısında konuşmak istemiyorum. Bize bu karar bildirildi. Bizim için şu an farklı duygularda bir şey. Kısmet böyleymiş. Şimdi yarınki kura çekimi var. Asbaşkanımız Nevzat Şakar, kura çekimine gidecek. Kurayı bekleyeceğiz. Türkiye'yi Şampiyonlar Ligi'nde en iyi şekilde temsil edeceğiz" dedi.

Tarihlerinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek olmalarına ilişkin olarak ise Şener, "Bu şekilde gitmek varmış. İnşallah bundan sonra uzun yılar Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edeceğiz. Bu potansiyel Trabzonspor'da var" diye konuştu.

Fenerbahçe'nin üzüntüsünün kendilerinin sevinci olamayacağını vurgulayan Şener, "Taraftarlarımız, çok abartılı sevinç yapmasınlar. Başkalarının üzüntüsü varken, taraftarlarımız daha sağduyulu sakin olsunlar" ifadelerini kullandı.

"HOCA KAMPI DAĞITTI"
Başkan Şener, Athletic Bilbao ile yapacakları maçı beklerken alınan kararın ardından, teknik direktör Şenol Güneş'in de oyunculara izin vererek kampı dağıttığını söyledi.

Şener, gelecek hafta pazartesi gününe kadar takımın izinli olacağını ve daha sonra çalışmalara başlayacağını da kaydetti.

HASAN YENER: "HAK ETTİĞİMİZ BİR ÖDÜLDÜ"
Trabzonspor Genel Sekreteri Hasan Yener, UEFA'nın Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden men edilen Fenerbahçe'nin yerine grup maçlarına Trabzonspor'u dahil etmesiyle ilgili olarak, "Hak ettiğimiz bir ödüldü" dedi.

Yener, böyle bir kararın ardından sevinmemenin elde olmadığını belirterek, "Ama başkalarının mutsuzluğu üzerine inşa edilen bir mutluluk değil. Hak ettiğimiz bir ödül bana göre" diye konuştu.

Trabzonspor olarak geçen sezon 82 puan toplayarak ligi bitirdiklerini kaydeden Yener, 'Trabzonspor olarak geçen sene verdiğimiz mücadele ile Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı hak ettiğimizi düşünüyorduk. Bundan sonra hedefimiz Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek" ifadelerini kullandı..

 

Bağış Erten:
Biz yarayı pansumanla tedavi etmeye çalışırken ameliyat geldi.
Biz bu süreci iyi yönetemiyoruz. Bu ortaya çıktı.
Erteleyerek, mümkün olduğunca ileri atarak çözmeye çalıştığımız süreci UEFA öne aldı.
UEFA, "Siz karar vermezseniz, Fenerbahçe karar vermezse" ben karar veririm dedi. Yaptırımlarının neler olduğunu ortaya koydu.
Avrupa'ya giden diğer takımların da sıkıntıyı yaşayabilme durumu var. Diğer takımlar da karar verilmeden Avrupa'ya giderse o zaman işler tamamen karışabilir.
UEFA kanaat bildirmiyor ama verirsem ağır cezalar olur diyor.
Bu kararın bu şekilde alınmasında sorumlu sadece Federasyon değil aynı zamanda gizlilik kararı alan mahkeme ve bu yargı sürecini yöneten savcılıktır.

Mehmet Demirkol:
Keşke bu işi kendimiz halledebilseydik.
Üzücü ve kırıcı bir durum. Keşke bu duruma düşmeseydik. Bu işi daha doğru halledebilirdik. Hep beraber, daha önce ve daha kolay ve daha makul şekilde yapabilirdik, bu iyi bir yöntem olmadı.
Dışarıdan birilerinin sizden bunu istemesini beklememek lazımdı. Ama bize böyle bir durum olmadığı söylendi yani şikeyle ilgili kesin karar vermemiz gereken bir durum olmadığı söylendi. Şimdi, UEFA başmüfettişinin ziyaretini hemen ardından, böyle bir karar alınıyor. Yani biz kendimiz bu işi halledemedik, bu sonuç çıkıyor.
Bu işin sadece ekonomisini düşündükçe, oyunu da batırıyoruz. Bence başlatmayalım.

Mert Aydın:
TFF, deve kuşunu oynamaktan UEFA sayesinde kurtuldu. Fenerbahçe, şu anda isyanlarda ama belki de gelecek yıllarda yaşanabilecek sıkıntılardan kurtulmuş oldular.

Uğur Vardan:
53 yıllık ligimizin en gerekeiz tartışmalarından birini geride kalan haftada play-off tartışmasıyla yaşadık. Baştan beri kriz yönetilemiyor.
Deniyor ki "UEFA, Şampiyonlar Ligi'ne çok önem veriyor." Biz Süper Lig'e önem vermiyor muyuz? UEFA buraya geldi, sanki 'sömürge valisi' gibi davrandı; "Siz bu sorunu çözemiyorsunuz" dedi.
Burnumuz çok kötü bir şekilde kırıldı. Hala 3'üncü dünya ülkesi gibiyiz yönetimde.
Yukarıdaki abilerimiz karar veriyor. Ben bu Federasyon'un istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kaosu hep erteledik. Sorun daha da büyüdü. Bir an önce lige başlayalım dedik. Fikstür çekilecek ama ne olacak?
Birbirini incitici onca tezahürat olacak, taraftarlar karşı karşıya gelecek.
Masa başı ligi sahipleri bu ortamı meydana getirdi. En iyisi biran önce La Liga başlasın. Diğer liglerle kendimizi tedavi etmeye çalışacağız.

Gürcan Bilgiç:
Bence şok yaşanıyor. Kimsenin beklemediği bir karar ve süreç. UEFA, bugüne kadar kimseye yapmadığı bir yaklaşımı Fenerbahçe için gerçekleştirdi.
Daha önce böyle bir olayda ve soruşturmada içişlerine karıştığını bilmiyorum. Dava sürecine gelinmemiş bir olay. Bu kararda, Türkiye'de yapılan açıklamaların rolü olduğuna da inanıyorum.
Daha iddianame açıklanmadan, eğer UEFA bu şekilde bir yazı yazıyorsa başka dinamiklerin de rol aldığına inanıyorum.
Onlar 1'i 5 yapmayı çok iyi bilir. Büyük ihtimalle Türkiye içerisinden gelen itirazlar da var. Kendi içimizde İrlandalılar da vardır.
UEFA, Yunanistan'ı bekledi, Portekiz'i bekledi. Türkiye'yi neden beklemedi?
Bu son karar Federasyon tarafından çekilen beyaz bayraktır. Ben Sayın Mehmet Ali Aydınlar'ın da yanlış yönlendirildiğine inanıyorum.

Mehmet Arslan:
Bu kararı alan TFF'den çok UEFA ve UEFA kararı TFF aracılığıyla uygulamaya soktu; acı tarafı bu. Biz spor endüstrisi mi yoksa spor ahlakı mı ikileminde kaldığı her ortamda ilkini seçti. Bir sistemin temelinde ahlak yoksa, o sistemin ayakta kalması çok mümkün değil. Biz uzun süredir futbolda kirlenmeyi yaşadık ve bugün temizliği başkaları yapıyor.
UEFA Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmasına izin vermiyorsa, ben o takımı Türkiye'nin en üst liginde neden seyredeyim. Men kararı alan TFF, bana bu sorunun yanıtını vermeli.

Tayfun Bayındır:
Etik kurulu raporunun açıklanmasının ardından, federasyonun iddianame ve savunma bekleyeceğini duyuran Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a, Şampiyonlar Ligi'ne katılım sorulmuş o da 'takımlar karar almalı' demişti.

 

Fenerbahçe'den Gelen Açıklamalar...

 

Türk Futbolunu Ateşe Attılar...

 

 

"Hukuk Tanımaz Yaklaşımların Sorumluluğu  Bu Kararları Alan ve Aldırtanların Omuzlarındadır"

 

Türkiye Futbol Federasyonu’nun İstinye’deki merkezinde, Kulübümüz yöneticilerinin de iştiraki ile gerçekleştirilen Süper Toto Süper Lig Başkanları toplantısı sonrasında, TFF yetkilileri tarafından saat 16:00 sularında, toplantıya katılım sağlayan yöneticilerimize bir yazı iletilmiştir.

 

UEFA’dan TFF’ye gönderildiği belirtilen, sayı numarası içermeyip konu kısmında "UEFA Bildirimi Hakkında" ibaresi bulunan yazıda, şike soruşturması çerçevesinde UEFA Şampiyonlar Ligi ile alakalı olarak, 24 Ağustos 2011 saat 12:00’a kadar, Kulübümüzün Şampiyonlar Ligi’ne katılımdan vazgeçtiğini beyan etmesi talep olunmuştur. Aynı yazıda, kulübümüzün bu yönde bir irade beyanı olmaması halinde, Türkiye Futbol Federasyonu’nun devreye girip Kulübümüzü Şampiyonlar Ligi’ne katılımdan men etmesi, bunun federasyon tarafından yapılmaması halinde ise UEFA olarak kendilerinin devreye girip TFF ile ilgili yaptırım uygulayacağı hususları belirtilmiştir.

 

Yukarıda bahsettiğimiz talebe cevaben, söz konusu yazının tarafımıza tebliğ tarihi ve saatinin 23 Ağustos 2011 saat 16:00 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, böyle önemli bir mevzuda, hemen ertesi gün saat 12:00’ye kadar tanınan şekilde kısa bir süre zarfında, ilgili kurullarımızda konunun karara bağlanması fiilen mümkün olmadığından, şu aşamada herhangi bir yanıt verilebilmesinin söz konusu olamayacağı hususu bir yazı ile TFF’ye bildirilmiştir.

 

Bu akşamüzeri ise, TFF’nin internet sitesinden yapılan basın açıklaması ile Kulübümüzün Şampiyonlar Ligi’ne katılamayacağı hususu yönündeki TFF Yönetim Kurulu kararı bildirilmiştir.

 

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak şike ile mücadele konusunda UEFA’nın yasal imkânlarının ve sınırlarının bilincindeyiz. Ne var ki, UEFA’nın sözünü ettiğimiz talebinde hukuki bakımdan muğlâk olan bir takım hususlar bulunmaktadır ve bu hususlara tüm ilgililerin dikkatini çekmek Türk futbol ailesinin önemli bir ferdi olan Kulübümüzün vazifesidir. İlk etapta aklımıza takılan bazı sorulara değinmek ve bazı durumları izah etmek gerekirse:

 

  •  UEFA’nın elinde eğer yeterli derecede kanıt ve belge varsa, neden kendisi Kulübümüz ile ilgili kararı bizzat almamaktadır da bunu ya bizden (tüm yasal haklarımızdan ileriye dönük olarak feragat anlamına gelebilecek) yazılı bir beyanla, yahut da TFF’den almasını istediği bir kararla talep etmektedir?

 

  •  Acaba UEFA, şu an soruşturma safhasında olan ancak ileride bir kısım yöneticilerimizin yargılanması muhtemel davadan beraat kararı çıkması ve Kulübümüz bakımından şikenin söz konusu olmadığının mahkemelerce kesin olarak tespiti ihtimalini değerlendirdiği için mi Şampiyonlar Ligi’ne katılım konusunda sorumluluğu üzerinden atabileceği böyle bir formül ile TFF’ye başvurmuştur?

 

  •  Yukarıda yer alan maddeden olmak üzere UEFA, ileride kendisine karşı açılması muhtemel, bedeli çok yüksek olacak maddi ve manevi tazminat taleplerinden kaçınmak adına mı olası men kararını TFF’nin vermesini ve böylece hukuki ve mali sorumluluğu Türkiye Futbol Federasyonu’nun üstlenmesini sağlamaya çalışmaktadır? Böyle bir yaklaşım ne derece hukuki sayılabilinir?

 

  •  UEFA, Avrupa’da önünü alamadığı şike ve bahis skandalları ile alakalı mücadele yönündeki noksanlığını, Türk futbolunun kulüpler bazında Avrupa’daki en üst düzey temsilcisi olan Fenerbahçe’yi bir araç olarak kullanarak mı giderme düşüncesi içerisine girmiştir? Acaba bir Türk takımına ceza vermek suretiyle dünya spor kamuoyuna "Ben şike ile en ciddi şekilde mücadele ediyorum" mesajı mı verilmek istenmektedir? Diğer bir deyişle Fenerbahçe ve bir anlamda da Türk futbolu, UEFA’nın şike ve bahis ile mücadelesindeki başarısızlığını örtmesi için günah keçisi mi kılınmıştır?

 

  •  Bunların yanı sıra, 22 Ağustos 2011 tarihinde ülkemizde temaslarda bulunan UEFA Disiplin Baş Müfettişi, soruşturma savcısı ile gerçekleştirdiği 1,5 saatlik görüşme neticesinde, Sayın TFF yetkililerinin ve TFF Etik Kurulu’nun hepsi deneyimli birer hukukçu olan üyelerinin haftalar süren yoğun mesailerine karşılık tespit edemedikleri hangi hususları tespit etmiştir ki UEFA böyle radikal bir çıkış yapabilmiştir?

 

Bu soruları çoğaltmak mümkündür, ancak hatırlanacağı üzere, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun 15 Ağustos Pazartesi gerçekleştirdiği toplantısının ardından düzenlenmiş olunan basın toplantısı ile bizzat Başkan Mehmet Ali Aydınlar tarafından açıklanan kararında "Federasyonumuz Yönetim Kurulunca bu aşamada, karar verilmesi için gerekli delillerin tamamına erişilmeden ve savunma hakkının hukuka uygun bir biçimde kullanımına imkan tanınmadan, vicdani kanaate varılmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Bu aşamada  bir hüküm verilmesinin doğru, adil ve hakkaniyete uygun olmayacağı kamuoyu takdirlerine sunulur" şeklinde bir irade beyanında bulunmuştur.

 

Federasyon’un, akla ve hakka dayanan bu kararına rağmen, UEFA tarafından yapılan söz konusu girişim nedeniyle geri adım atmış olması kabul edilemez.TFF tarafından atılmış bu adım apaçık bir hukuk ihlalidir ve TFF’nin bizzat kendi kararını hiçe sayması anlamına gelmektedir. TFF’nin iddianamenin beklenilmesi ve savunma hakkının tanınması yönündeki kararı gerek iç hukukumuza gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası metinlerde yer alan genel hukuk normlara uygunken, TFF’nin bunun çiğnenmesine yol açan bu kararına karşı Kulübümüz maddi manevi tüm yasal haklarını ulusal ve uluslar arası tüm kurumlar nezdinde takipçisi olacağız.

 

Son olarak dikkatinizi, evrensel bir yargı doktrini olan "Masumiyet Karinesi"ne çekmek isteriz. Anayasa’mıza göre "suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz" (Ay.m.38/4). Öte yandan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre de "bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır" (ÎHAS.m.6/2). Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre, suç işlediği şüphesiyle hakkında polis soruşturması başlatılmış veya gözaltına alınmış kimsede bu karineden yararlanacaktır. Dolayısıyla, Masumiyet Karinesi, hüküm giymemiş kimsenin suçlu sayılamayacağı veya suçlu olarak lanse edilemeyeceği anlamına gelmekte olup şu an tutuklu bulunan yöneticilerimiz açısından bu durum gözetilmesi ve riayet edilmesi gereken bir yasal zorunluluktur.

 

Netice itibarıyla, TFF bu kararıyla, UEFA’nın hukuksuz yaklaşımına boyun eğmiş, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve kendi yasal süreçlerini kendisinin yürütmeye muktedir konumda bulunduğunu söylemekten aciz kalmıştır. Hukuka dayanmayan bu adıma karşı gerek UEFA’ya gerekse TFF’ye karşı her türlü yasal haklarımızı kullanma yönündeki kanaatimizi Türk spor kamuoyu ile işbu vesileyle paylaşmayı bir borç biliriz.

Saygılarımızla,

  

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ

3 Temmuz sabahından bu yana futbolumuz son derece önemli bir süreçten geçmektedir. Kulübümüzün de aralarında yer aldığı birçok kulübün yönetici, idareci ve sporcuları sorgulanmakta ve ifadeleri alınmaktadır. Yürütülmekte olan şike ve teşvik primi soruşturmasında hukuk tarafında süreç ağır da olsa yürümektedir. Diğer tarafta ise konunun sportif boyutunu yürütmesi gereken Türkiye Futbol Federasyonu yer almaktadır.

 

Türkiye Futbol Federasyonu’nun alacağı kararlar ve yapacağı uygulamalar milyonlarca taraftarı ve milyar dolarlık bir sektörü ve Türk futbolunun uluslararası alanda marka değerini etkileyecektir.Sürecin başından bu yana pek çok belirsizlik ve saat başı yeni gelişmelerin yaşandığı bir ortamda söylem ve eylem olarak kamuoyuna çelişkili açıklamalar yapan ve katılımcı zihniyetten uzak kararlar alan yönetim anlayışı çerçevesinde bu noktaya gelinmiştir.

 

Yaptığı her açıklamada, bir önceki ile çelişen ve tutarlılık sergileyemeyen TFF yönetimi ülkemizi temsil etme noktasında da vahim hatalar yapmaktadır. Sürecin en başında TFF’nin alacağı kararı bekleyeceği ve saygı duyacağını belirten UEFA, bugün ülkemize bir müfettiş göndererek, savcı ile görüşerek, haksız ve hukuksuz taleplerde bulunma hakkını kendisinde görebilmektedir. Henüz daha iddianamesi dahi yazılmamış, TFF Etik Kurulu’nun 26 günlük inceleme sonucunda net kanaate ulaşamadığını belirttiği bir ortamda ülkemize gelen UEFA müfettişi TFF yetkilileri ve savcı ile bir saatlik görüşmesinin ardından şike olduğu kanaatine varmış ve takımımızın Şampiyonlar Ligi’ne katılmamasının daha uygun olacağı şeklinde görüş belirtmiştir.

 

Şu net olarak görülmelidir ki; UEFA, iddianamesi dahi yazılmamış bir dava ile ilgili sadece bir savcı ile görüşerek ve sadece basında yer alan haberlere bakarak karar verdiği bugüne dek görülmemiştir. Ne böyle bir hakkı ne de bu şekilde bir mevzuatı vardır. Ancak yasal olarak bu şekilde bir hakkı olmayan UEFA, TFF’ye bir mektup göndererek "kulüp kendisi çekilsin" şeklinde hukuksuz bir kararı dayatmaya çalışmaktadır. UEFA ve TFF de bilmektedir ki; Takımımızın Şampiyonlar Ligi’ne katılmasını engelleyecek net hiçbir karar bulunmamaktadır. Ancak UEFA, bu şekilde futbolumuzu mahkum etmeye çalışmaktadır.  Burada yapılmak istenen Türk futbolunu katletmek ve Türk takımlarını Şampiyonlar Ligi’nden uzak tutmaktır. UEFA başka ülke federasyonlarına yapamadığını Türkiye’ye yapmaya tenezzül etmiş ve bunu yapmaya da muvaffak olmuştur.

 

Bu noktada, ülkesinin takımlarının arkasında durması ve hatta bu şekilde bir incelemeye dahi gerek bırakmaması gereken Türk futbolunu idare edenler, maalesef Kulübümüze bir yazı göndererek Şampiyonlar Ligi’ne katılıp katılmama konusunda kararımızı sorma yoluna gitmişlerdir. Bunun da ötesinde Federasyon Kulübümüzün Şampiyonlar Ligine katılmaması konusunda aldığı kararı kulübümüze kendini savunma hakkı bırakmayacak bir şekil ve tarihte açıklayarak resmen duyurmuştur.

 

Fenerbahçe Spor Kulübü, hem kendi haklarını hem de Türk futbolunun haklarını savunmak adına UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılmak durumundadır. Şampiyonlar liginde de Türkiye’de elde ettiği 18. şampiyonluğunda olduğu gibi yine terinin son damlasına kadar zafer için savaşmalıdır. Sırf Fenerbahçe düşmanlığı yapmak adına Türk futbolunu adeta delik deşik edenlerin futbolumuza ve kulüplerimize ceza vermek adına adeta fırsat kollayan kurumların önüne atmaya çalışanlar, tarih önünde bu yaptıklarının hesabını mutlaka vereceklerdir.

 

Futbolu gerçekten seven ve sağduyu sahibi her taraftarın takım ve renk gözetmeksizin ülke futbolumuzun bu şekilde daha fazla değer kaybetmesine izin vermemesini bekliyoruz.

 

Gün; yurtdışına çıkış yasağı varken kendi takımının maçına dahi gidemeyen başkanların, kendisini pür-i pak gösterme çabalarını izleme; kendilerinden istenen belgeleri dahi teslim edemeyen ancak her fırsatta yurtdışına jurnalcilik yapan kulüplerin, kafa karıştıran demeçlerini dinleme zamanı değil, başımızı ellerimizin arasına alıp Türk futbolunun geleceğini düşünme günüdür. Gün; hep birlikte Türk futbolunu daha iyi bir noktaya taşıma ve uluslararası alanda haklarımızı koruma adına, adımlar atmak günüdür.

 

Bu düşüncede olmayan ve günü kurtarmaya çalışanlar, yarın batacak futbol gemisinde ilk boğulanlardan olacaklarını unutmamalıdırlar.

 

Federasyonun son kararının ardından kulübümüz yarın yapılacak Spor Toto Süper Lig fikstür çekimine temsilci yollamayacaktır.

 

Fenerbahçe Spor Kulübü

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  18065  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Salı, 18 Kasım 2025.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 910 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54140229

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1