Avrupa Kupalarında Takımlarımız Neden Fiyasko ya da Gerçeği Görmek!
Erdal Batmaz- 7 Ekim 2010
Ülkemizin en önemli takımlarının Avrupa kupalarında yaşadığı fiyasko gerçeği görmemize yardım eder mi acaba?
Yapılan yanlışları, olmayan büyüklük kavramındaki yalanı ortaya çıkarır mı acaba? Sanki sanal bir dünyadan yaşıyormuş gibi gerçekten uzaklaşıp, dünyadan kopukluğumuzu anlatır mı acaba? Her sezon bitmek tükenmek bilmeyen bir yalan rüzgârı ile başlar futbolumuzun yeni sezon hazırlıkları. Medyanın o çok bilindik şişirme haberleri ile şöhrete meraklı yöneticiler olmadık transferlere imza atarlar belki de onlarca! Hiç bıkmadan tekrarlanır bu yalan rüzgârı hem de her yıl! Beklentiler okadar üst düzeye taşınır ki olması bir yana konuşulması dahi mümkün olmayan transferler yapılmışçasına hareket edilir!
Büyük kulüplerimiz, kendilerinde araması gerekirken yanlışlarını ve hatalarını hep başkalarında ararlar! Başta Federasyon olmak üzere suçlamadığı ya da günah keçisi yapmadığı kimse kalmaz! Geçen hafta oluşan durum göstermiştir ki Türk Futboluna kulüpler düzeyinde ciddi bir “yönetim” sorunu vardır!
Son on yıl içinde 800 milyon avro/yıl büyüklüğe ulaşmış olan Türk Futbolunun ekonomik büyüklüğünün yaklaşık % 34’ünü dört büyük kulüp tarafından kullanıyor! Diğer kulüplerin ortalama payı kulüp başına %4,5 civarında. Buna rağmen dört büyük kulüp yetersiz özkaynak ve gerçekçi olmayan ekonomik kaynaklar(gelir – gider dengesi açısından ) ile yaşamaya çalışıyor. Üç büyükler futbol ekonomisinin finans sektöründen kullandığı kredilerin de %85 ini kullanıyor! Bu rakam son dönemler itibariyle 180 milyon avro civarında!
Dört büyük kulübün tamamı konsolide bilançoları esas alındığında zararda!
Peki, nasıl sürdürülecek bu düzen? Ya da düzensizlik?
Esas faaliyetten zarar edeceksiniz, yönetim zafiyeti içersinde olacaksınız, en önemli gelir kaynağı olan ve zaten sırf bunun için para harcanan Avrupa kupalarından elenip buradaki büyük ekonomik imkânları kaybedeceksiniz, sonrada çıkıp “futbol endüstrisi” veya “ligimizin marka değeri” yalanlarını söyleyeceksiniz!
Sezon takvimine ilişkin her türlü bilginiz olacak, Federasyon yardımı ile 10 yabancıya kadar transfer imkânınız olacak ama bir şey yapmayacaksınız! sezonun başlamasından üç gün önce antrenör bulacaksınız, hala yabancı futbolcu transferi arayışında olacaksınız, sonra da başarılı olmayı bekleyeceksiniz! Federasyon sırf bu nedenle “marka değerini düşürüyorsunuz “ diye bu kulüplere dava açsa, haksızlık yapıyor der misiniz?
Türk futbolunun bugün itibariyle kaynaklarını üçte birini kullanan bu kulüplerin kaynak israfında oldukları kesin olarak ortadadır. Eğer bu süreç bir şekilde kontrol altına alınmaz ise bunun önümüzdeki on yıl içersindeki yansıması, bu kaynakların yanlış kullanımı nedeni ile ortaya çıkan ekonomik yıkımı düzeltme ile geçecektir! Kendi iç dünyamızda ve liglerimizde kısır çekişmeler ve anlamı olmayan, ekonomik temeli bulunmayan kamu destekli rakamlar gerçekten uzaklaşmamıza yol açmaktadır. Futbol endüstrimizin bir yerel lig olma tehlikesi vardır! Bu nedenledir ki kulüp düzeyinde ya da ulusal takım düzeyinde olmayan başarılar, Avrupa’nın en büyük 5 liginden sonra geldiğini iddia ettiğimiz ligimizi ve onun transfer fiyatlamasını, Katar ligi ya da körfez ülkeleri ligi seviyesine indirmiştir!
Bu nedenledir ki ekonomik değeri ile uygunluk taşımayan transfer fiyatları, Türk kulüpleri söz konusu olunca ortaya çıkmaktadır! Şüpheniz olmasın ki bu durum, özellikle de Avrupa kupalarında olmayışımız da eklenince artacaktır!
Türk futbolunu yönetenlerin, her düzeyde şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken konu budur! Ve maalesef her geçen gün de aleyhimize çalışmaktadır{jcomments on}