TMOK ve İstanbul 2020
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Erdal BATMAZ TMOK ve İstanbul 2020

TMOK ve İstanbul 2020

2020istanbul

Erdal Batmaz- 5 Nisan 2013- Geçtiğimiz hafta sonu yapılan TMOK Genel Kurulunda hem 2020 Olimpiyatları adaylık sürecini sonuçlandıracak yönetim kurulu seçimleri yapıldı.

Geçmiş yıl hesapları tartışılıp ibra edilirken yeni bütçe onaylandı. Uluslararası spor kamuoyu ve IOC nezdinde saygınlığı yüksek olan Prof.Dr. Uğur Erdener yeniden TMOK başkanı seçildi. Hem akademisyen, hem de sporcu kimliği açısından Erdener, adaylık sürecinde ülkemizin şansıdır. Yeni Yönetim Kurulu’nun niteliği ve Hazırlık Komitesi başında da başarılı bir işadamı olan Hasan Arat’ın bulunması da takımı tamamlayan önemli bir yöndür.

İstanbul 2020 için önümüzde bize rakip iki aday var. Bizce halen bir adım önde olan Tokyo ve şansı bulunmayan Madrid.

Ancak bu genel kurul ve sonuçlarına, tek başına kimlerin seçildiği açısından değil, Olimpiyat komitesinin önündeki zorlu süreç, komitenin Türk sporu içindeki konumu ve sahip olduğu ekonomik koşullar ile İstanbul 2020 için neler yapılması açısından da bakılması gerektiği düşüncesindeyim. TMOK ülkemizde 19. Yüzyılın sonunda 1908 de kuruldu. Koca bir yüz yılı, yani 20.yüz yılı geride bıraktı! Şimdi ise 21.Yüzyılı sürüyor! Artık TMOK 21.Yüz yılda ne eski anlayışlar ile ne de eski yapılanma ile hayatını devam ettiremez. Hem üye niteliği açısından hem de anlayış açısından değişmelidir. Nitekim TMOK Başkanı Erdener uzun süredir çalışılan ve son noktaya gelen Tüzük değişikliği ile ilgili bir genel kurul toplanacağını da söyledi.

Kendisine tavsiyemiz Tüzük genel kurulunun Arjantin’de yapılacak aday şehir belirleme toplantısı tarihi olan 7 Eylül 2013 tarihinden önce yapılmasıdır. Bu tarihten sonra yapılacak bir tüzük genel kurulu 7 Eylül de alınacak sonuçtan çok etkilenecektir! Umalım ki TMOK ‘u 21.Yüzyılda taşıyacak bir “Tüzük “ değişikliği yapılabilinir. Diğer taraftan ekonomik olarak bir değerlendirme yapmak gerekirse TMOK mali verileri bu ülkenin ekonomik gerçeklerine tamamen zıt bir görüntü sergilemektedir.

İstanbul 2020 için önümüzde bize rakip iki aday var. Bizce halen bir adım önde olan Tokyo ve şansı bulunmayan Madrid.

TMOK sadece üç tane destekleyici firmaya sahipken 2020 için yarıştığımız Tokyo ve Madrid yani Japon ve İspanyol Milli Olimpiyat Komitelerinin destekçileri ise neredeyse ülkedeki bütün büyük şirketleri kapsamaktadır.

Japon Olimpiyat komitesinin 2013 Bütçesi 75 Milyon dolar, İspanya Olimpiyat komitesinin 2013 bütçesi ise 35,2 Milyon dolar.

TMOK’un ise Faaliyet raporlarına baktığımızda tamamlanmış olan yıla göre 31 – 12 – 2012 bilançosu aktif büyüklüğü tamı tamına 5,2 milyon dolar,2013 bütçesi ise tahmini 6,2 milyon TL yani yaklaşık 3,4 milyon dolardır.

Faaliyet raporunda 2012 yılı bütçesi için 2020 olimpiyatları için 130 milyon TL lik bir gelir öngörülmüş iken bunun ancak 5,5 milyon TL lik kısmı gerçekleşmiştir. Genel Kurulda üyelerden kimse de bu niye böyle oldu diye bir soru sormadı. Aslında niye olmadığını hemen herkes üç aşağı beş yukarı biliyordu. Zira bu gelirlerin tahsisi ve harcanması ilişkin her husus tekçi ve devletçi bir yaklaşım ile yapılıyordu da o yüzden! Hemen birçok kişinin “Ama bu harcamalar ve bütçe büyüklüğü HAZIRLIK KOMİTESİ VE DEVLET tarafından temin edilecek! “ dediğini duyar gibiyim.

Kabul. Ama söyler misiniz; mili geliri 850 milyar dolara, kişi başı milli geliri 11 bin dolara ve dış ticaret hacmi 550 milyar dolara yaklaşmış, nüfusu 75 milyon olan bir ülkenin MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ’nin bilançosunun aktif büyüklüğü 5,2 milyon dolar olur mu?

İstanbul 2020 Hazırlık Komitesine ülkemizin 7 büyük şirketinin yaklaşık 20 Milyon dolarlık desteği şüphesiz ki maddi öneminin yanı sıra “olimpiyat projesine “ sahip çıkmak adına önemlidir.

Ama İstanbul’un rakibi olan kentlerin özellikle Tokyo’nun – ki en önemli rakibimizdir- sahip olduğu olanaklar çok daha fazladır. Bir kez daha söylemek gerekir. Bu süreçte ülkelerin, hükümetlerin ya da aday kent belediyesinin yapacağı harcamalar başka bir şeydir, Olimpiyat Komitelerinin bütçeleri başka şeydir. Olimpiyat yasası olmakla övündüğümüz İstanbul’un zaman içersinde bu yasadan kaynaklanan gelirlerinin nasıl budandığı da malumdur. Geçen yazımızda bahsettiğimiz ve Olimpiyat Komitesinin ülkemize yakışmayan ekonomik büyüklüğünün böyle olmasının nedeni nedir?

Tek bir neden saymak elbette ki yetmez!

Ama en önemlisi Türk Sporunun yapılanması “demokratik” değildir! Devletin ve siyasetin spor üzerinde bu kadar çok kontrolünün olduğu bir başka ülke herhalde Kuzey Kore ve Küba’dır. Federasyonlarının delege yapısında, genel kurullarında %15 e varan devlet oyu dünyanın hangi ülkesinde vardır? Futbol Federasyonu dediğinizi duyar gibiyim. O uzun süre önce kaybedildi! Şimdilerde adı özerk kendi siyasete vergi, arsa ve kaynak avantajları ile göbekten bağlıdır. Federasyonun 2007 de değişen mevcut yasası ile daha bugüne kadar 2 adayla seçim bile yapamamıştır! Yapılanı da seçim diye kamuoyuna sunmaktadırlar!

Türk Sporu’nun mali ve idari yönden yapılanması yanlıştır!

Türk Sporu’nun mali kaynaklarına savurganlık egemendir!

Türk sporunun en çok gelir yaratan, ilk üç dalı Futbol, Basketbol ve Voleybol ekonomik açıdan “cari açık “ vermektedir. Özellikle Futbol da son 10 yılda üç büyük kulübümüzün dış transfer zararı 420 Milyon Dolardır. Yani Türk Sporunun ekonomik kaynakları heba edilirken, son 10 yılda bu kadar kaynağa, devlet desteğine, belediye katkısına rağmen ne Olimpik düzeyde ne Dünya ve Avrupa şampiyonaları düzeyinde kayda değer bir başarısı yoktur! Var olduğunu sandığımız şeyin ise bir büyük hayal kırıklığı olduğu çok çabuk ortaya çıktı! Atletlerimiz yüzünden en son yaşadığımız rezalet Türk Sporunu Halterden sonra Atletizm de de sabıkalı hale sokacaktır!

Oysa Türk Sporuna azımsanmayacak miktarda kaynak aktarılmaktadır!

Futbolumuz yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklükte. TFF’nin 2012- 2013 bütçesi 170 milyon dolar! Basketbolumuz 250 milyon dolarlık bir ekonomik büyüklükte ve 2012- 2013 bütçesi yaklaşık 75 milyon dolar. Voleybolumuz 50 milyon dolarlık bir ekonomik büyüklükte ve 2012- 2013 bütçesi 12 milyon dolar. Diğer federasyonları saymıyorum bile. Zira Türk sporu içinde bu üç federasyon dışındakilerin ekonomik büyüklükleri toplam içersinde %10 u bile bulmaz. O da devlet destekli olarak. Belki tenis, belki golf?

Peki TMOK? Onun da bütçesi 2013 için 3.4 milyon dolar!!!!

Dünya’nın birçok yerinde ama özellikle Avrupa’da Sporun yapılanmasında çatı örgüt Olimpiyat Komiteleridir. Onlar da “özerk spor konseyleri” yolu ile Hükümet ve devlet ile ilişkilendirilmiştir. Bugün sporunu “Spor Bakanlığı “ adı altında tekçi bir yaklaşımla organize eden Fransa, Hollanda ve Lüksemburg dışında Avrupa’da ülke yoktur! Buna rağmen bu ülkelerde ek olarak bağımsız spor konseyleri vardır ve kamu kaynağı kullanır.

Başında bütün dünyaca benimsenmiş bir çatı örgütü modeli olan Olimpiyat Komitesi olmayan Türk Sporunun kısa vadeli başarıları dışında köklü bir başarısı olamaz! Peki, ne yapalım? İstanbul 2020 ‘nin şansı nedir?

TMOK, 1996 Olimpiyat oyunları için başlayan ve bıkmadan devam eden İstanbul’un olimpiyatlara ev sahipliği yapması çabasından hiç geri durmamıştır, zaman zaman tökezlense bile. Artık geldiğimiz nokta geçen 20 yıllık çabanın ödülü olarak ev sahipliği hakkını almak olmalıdır. Böylesi bir durumda sadece Olimpiyatlara ev sahipliği yapmakla kalmayacaktır. Olimpik sporların yaygınlaşması, olimpik seyirci ve sporsever sayısını artması da sağlanacaktır. Ve umarız ki bu süreç Türk Sporunun başta olimpiyat komitesi ile birlikte çağımıza uygun yeniden yapılmasına da olanak tanıyacaktır.

Bir olimpiyata ev sahipliği yapmak için iki kıta üzerine kurulmuş İstanbul kadar güzel ve tarihi özelliklere sahip, dünya da çok az şehir vardır.

“Kıtaların buluştuğu yerde buluşalım!”

İstanbul’un 1996 da ilk adaylık serüvenindeki güzel sloganı bu idi.

Şimdi ise İstanbul 2020 için ;“Birlikte Köprüler Kuralım “ seçildi.

TMOK, Lozan da İstanbul 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığı için teslim edilen dosyada Türkiye tarihin en görkemli açılış ve kapanış seremonisini vaad etti.

İlk kez aynı anda bir milyon kişiyle 2 kıtada birden tarihin en büyük açılış töreni yapılacak.
Ülkemiz başta Sn. Cumhurbaşkanı olmak üzere Devlet ve Hükümet nezdinde bugüne kadar bir aday şehre verilebilecek en büyük desteği İstanbul 2020 için verdi.
Ancak bu kadar olumlu hazırlık ve isteğe rağmen son yapılan araştırmalara göre İstanbul’luların %38′inin İstanbul’un olimpiyat adayı olduğundan haberi dahi olmadığı belirlenmiş. Bu aynı zamanda zorluklarımızı da ortaya koyuyor.

IOC Değerlendirme Komitesin incelemelerinin sonundayız. İstanbul şehrinin çehresini de değiştirecek milyarlarca dolarlık yatırımlar ile bir Olimpiyat Oyunları adaylığı için mevcutlar arasında öne çıkan tek şehir İstanbul olsun istiyoruz. Ancak bu süreç burada bitmiyor. İstanbul ve TMOK Arjantin de 7 Eylül de yapılacak son toplantıya kadar aynı çaba ile devam etmelidir.

Adaylık sürecinde, sahip olduğumuz olumlu ve olumsuz yönlerin bilincinde olarak hareket ederken kullanacağımız en son şeyin “din” kavramı olduğunu unutmamak gerekir. Aksine bunun diğer ülkeler nezdinde sıkıntı yaratacağını da göz ardı etmemeliyiz. Unutmamalıyız ki Olimpizm Ruhunu oluşturan en önemli şey; din, dil, ırk ayrımı yapmadan, politikanın etkisinde uzaklaştırılmış biçimde bütün insanlığın spor’un altında birleştirilmesidir. Olimpik hareketin amacı dünya barışına ve daha iyi bir dünyanın yaratılmasına katkıda bulunmak üzere gençliği hiçbir ayırım gözetmeden ve birbirini anlamaya dostluk dayanışma ve Fair-Play anlayışına gerektiren olimpiyat ruhu içinde spor ile eğitmektir.

İç içe geçmiş 5 halka ile simgelenen olimpik hareketin etkinliği evrensel ve kalıcıdır. 5 kıtayı kucaklar bütün dünyadan sporcuları büyük spor şöleni olan olimpik oyunlarda bir araya getirerek doruk noktasına ulaştırır.
İstanbul’un ve Ülkemizin sahip olduğu nitelikler yeterlidir. Başka bir kanıta ihtiyacı yoktur. Yeter ki bunu kullanmasını bilelim.

Son olarak milyarlarca dolar yatırmayı göze aldığımız İstanbul 2020 için seçilen logo, amblem ve tasarım, Tokyo ve Madrid ile karşılaştırıldığında, bana göre Olimpik ruh ve İstanbul’u anlatmakta biraz yetersiz kalmıştır. Kullanılan “lale” figürü içersine İstanbul silueti koymak hele de renk seçiminde turuncu ile birlikte Hollanda’yı anımsatmaktadır.

Dünya çapında bir anket yapılsa ve sorulsa; Lale kimin simgesidir? Diye. Sizce kaç kişi İstanbul derdi?{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  5794  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Erdal Batmaz Pazartesi, 11 Ekim 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43386690

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.