Topu Ağlarla, Takımı Kupayla Buluşturmak İçin Strateji Gerekiyor
x

Topu Ağlarla, Takımı Kupayla Buluşturmak İçin Strateji Gerekiyor

 

  

  

 

Tuğrul Akşar/3 Kasım 2013 Günümüzde artık top tesadüfen ağlarla buluşmuyor…Topun gol çizgisini geçebilmesi tamamen, o kulübün izleyeceği stratejilere bağlı.

  

Yani, sahada kazanmak için gerekli teknik, taktik beceri o kulübün izleyeceği stratejiye göre kendisini şekillendiriyor. Teknik adamın kafasındaki oyun sistemini hayata geçirebilmek, tamamen kulübün izleyeceği stratejiyle ilgili. Çünkü, artık futbolun endüstriyelleşip ticarileşmesi, futbol kulüplerinin izleyecekleri stratejileri de belirlemeye başladı. Gelişen ve değişen koşullar kulüplerin misyon ve vizyonlarını da biçimlendiriyor, kulüplere yön veriyor.

  

Nasıl ki, teknik adam kafasındaki oyun anlayışına göre takımını kurguluyor, takımını saha içi hangi bölgede oynatmak istiyor ve buna göre oyuncu transfer ediyor, takımının karakterini belirliyorsa, bu oluşumu belirleyen, buna uygun koşulları hazırlayan da tamamen kulübün örgütsel yapılanması yani, kulübün dünya görüşü, vizyonu ve misyonu oluyor.

  

Artık Futbolun Kurallarını Para Belirliyor

  

Çünkü, futbolda bugün topun gol çizgisini geçip ağlarla buluşması demek, milyon dolarların da kulübün kasasına akması anlamına geliyor. Bugün UEFA’nın organizasyonları, lokal ligimiz kulüplere inanılmaz parasal gelir kazanma olanakları sunuyor. Süper Lig’de şampiyon olmanın karşılığı 70- 80 milyon TL’den geçerken, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon olmanın anlamı 150-160 Milyon TL’ye ulaşan parasal kazanç oluyor. Sadece geçen yılı baz alarak konuşacak olursak, Süper Ligi şampiyon bitiren Galatasaray oynadığı 34 maçın sonunda havuzdan yaklaşık 73 milyon TL gelir elde ederken, Şampiyonlar Ligi’ni kazanan Alman Bayern Münih takımı kasasına tam 56 Milyon Euro, yaklaşık 150 Milyon TL para koydu. 2012-13 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynayan Galatasaray’ın kasasına ise Şampiyonlar Ligi’nden 24,7 Milyon Euro (yaklaşık 65 Milyon TL) girdi.

  

Bu Sene Şampiyonlar Ligi’nde Dağıtılan Toplam Tutar Milyar Euro’ya Yaklaştı

  

UEFA 2012-13 itibariyle kulüplere 409 milyon Eurosu TV Yayın ve Pazarlama Havuz gelirlerinden olmak üzere toplam 904.6 Milyon Euro parasal ödül verdi. Bu tutar, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde yirmilik bir artışa karşılık geliyor. 2011-12 sezonunda kulüplere UEFA’nın dağıtmış olduğu tutar 754.1 milyon Euro civarındaydı.

  

Kısacası, futbolun nasıl parasallaştığını aşağıdaki tablo bize net olarak ifade ediyor. Geçen 20 yılda Avrupa futbolunun patronu UEFA kesenin ağzını nasıl açmış, aşağıda görülüyor.

1992 yılında ilk kurulduğunda sadece 38 milyon Euro’yu kulüplere dağıtan UEFA geçen yirmi yılık süreçte bu parayı tam yüzde 2368 oranında artırarak, 905 milyon Euro’ya yükseltmiş..

 

UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’nde Yıllar İtibariyle  Kulüplere Dağıttığı Parasal Ödüller (1992-2013)

 

Kulüplere Dağıtılan (Milyon Euro)

 

Sezonlar

Toplam

Kulüp başına ortalama

Artış Yüzdesi

1992-93

38

1,19

-

1993-94

55

1,72

44

1994-95

130

4,06

136

1995-96

142

4,44

9

1996-97

142

4,44

0

1997-98

209

6,53

47

1998-99

313

9,78

0

1999-00

315

9,84

0

2000-01

315

9,84

0

2001-02

339

10,59

8

2002-03

410

12,81

21

2003-04

414

12,94

1

2004-05

420

13,13

1

2005-06

437

13,66

4

2006-07

550

17,19

26

2007-08

585

18,28

6

2008-09

585

18,28

0

2009-10

751

23,47

28

2010/11

750

23,44

0

2011/12

754

23,56

5

2012/13

905

28,32

20

Toplam

8.559

267,51

2.382

Kaynak: www.futbolekonomi.com

  

Artık futbolun kurallarını ve sınırlarını para belirlemeye başladı. İşte, kulüpler bu parasal gelişimden daha fazla pay alabilmek için, kendi izleyecekleri stratejileri de belirlemeye başladılar. Lokal ligler de buna göre kendi stratejilerini geliştiriyorlar. Aşağıdaki tablo bize Liglerin Yılık parasal gelirlerini gösteriyor. Avrupa’da en fazla geliri 2.5 Milyar Euro ile Premier Lig elde ederken, Süper Lig ise yılık 585 milyon Euro’luk bir gelire ulaşmış durumda.

  

 

2011/12 Avrupa Futbol Gelirleri (Milyon Euro)

 

Lig

Takım

Takım Başına

Ligler

Topl. Geliri

Sayısı

Ortalama gelir

Premier Lig

2.500

20

125

Bundesliga

1.746

18

97

La Liga

1.718

20

86

Serie-A

1.553

20

78

Lig 1

1.040

20

52

Süper Lig

585

18

33

Diğer 47 Lig

7.758

481

16

Toplam Gelir

16.900

597

 

Kaynak: www.futbolekonomi.com

  

Kulüpler Hangi Stratejileri İzliyorlar?

  

Hal böyle olunca, parasal büyüme futbolun gelişimini ve değişimini de şekillendiriyor. Endüstriyel futbol kulüpleri yönetsel, ekonomik, mali olarak biçimlendirirken, aynı zamanda onların örgütsel ve sportif yapılanmalarını da etkiliyor. Bu kulüpler genel olarak aşağıdaki stratejileri uygulayarak, kendi rotalarını da belirlemiş oluyorlar.

  1.  
  2. 1.Küresel Markalaşarak, Elit Kulüp Olmak,
  3. 2.Kendi Liglerinde Mali ve Sportif Kazanarak, Lider Takım Olmak,
  4. 3.Sadece Lokal Ligde Kalmayı ve Para Kazanmayı Hedefleyen Takım Olmak.
  5.  

Şimdi bu stratejilere biraz yakından bakarak, bazı analizler yapmaya çalışalım.

    

  1. 1.Küresel Markalaşarak, Elit Kulüp Olmak
  2.  

Bu stratejiyi benimseyen takımlara Dünya takımı da deniliyor. Bu kulüpler sadece kendi liglerinde değil, aynı zamanda uluslararası liglerde de şampiyonluğa oynayan takımlar olarak karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar bu kategoride yer alan hangi takımlar diye bakacak olursak; bu takımların genel olarak Beş Büyük Lig'den çıkan kulüpler olduğunu görüyoruz. Bu kulüpleri gerek lokal ligde, gerekse küresel liglerde iktisadi, mali ve sportif anlamda son derece başarılı takımlar olarak gözlemliyoruz. Bu kulüpler kendilerini, uluslararası rekabetçi takımlar olarak konumlandırıyorlar ve yıllık gelirleri ortalama 250 milyon Euro ve üzerinde bulunuyor. Çoğu zaman Avrupa Para Ligi zirvesinde yer alırlar. Küresel taraftar ağına ve gelir yapısına sahip oldukları için en fazla ticari gelirde bu takımlarda bulunuyor. Bu takımlar küresel marka olmayı da başarabilmiş takımlar... Bu takımlar sadece kendi liglerini değil, aynı zamanda Şampiyonlar Ligi’ni de kazanmayı amaçlıyorlar.

  

Bu kategoride yer alan kulüplere örnek olarak Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Bayern Munih, Milan, Inter, Chelsea ve Arsenal'i gösterebiliriz. İtalya’da Juventus, İngiltere’de Manchester City, Almanya’da B.Dordmund, Fransa’da O.Lyon, gibi takımlar da bu kategoriyi zorlamaktadırlar.

  

 

  1. 2.Kendi Liglerinde Mali ve Sportif Kazanarak, Lider Takım Olmak,
  2.  

Bizim de dahil olmaya çalıştığımız bu kategori, aslında Avrupa futbolunun ikinci halkasını oluşturuyor. Beş büyük Lig takımlarının dışında, elit kulüpler arasına girmek için mücadele eden Liglerin başında, Hollanda, Portekiz, Rus Ligi geliyor. Fransa her ne kadar beş büyük lig içinde yer alsa da, Avrupa’nın birinci kategorisinde yer alan bir takıma sahip değil.

Bu ligler kendi sınırlı bütçeleriyle, Avrupa’lı devlerle baş etmeye çalışırken, sürekli kazanarak ilk kategoriye de takım sokmaya çalışıyorlar. Takım olarak bakıldığında ise, bu kategorideki takımlar sahip oldukları iktisadi, mali ve örgütsel yapıları itibariyle kendi Liglerinde şampiyonluğa oynayan ama Avrupa için yeterli olmayan takımlardır. Bu kategorideki takımlar sürekli kazanmak ve kazandıklarını mali performansa çevirerek, başarı döngüsünü devam ettirmek isteyen takımlardır. Bu takımlar Şampiyonlar Ligi’nde sürpriz yapabilirler, ama gerçek performans yerleri UEFA Avrupa Ligi’dir.

  

Bu takımların gelirleri 90 ile 180 Milyon Euro arasında değişmekle birlikte, bu kategoride Porto, Benfica, Ajax, PSV, Atletico Madrid, Schalke 04, Roma, Lyon gibi Avrupa’da bir çok kulüp örnek gösterilebilir. Ülkemizde de, üç büyük kulüp yine bu kategoride yer almaya çalışan takımlar olarak gösterilebilir.

  

3.Sadece Lokal Ligde Kalmayı ve Para Kazanmayı Hedefleyen Takım Olmak

  

Bu kategoriye birçok takımı örnek olarak gösterebiliriz. Bu takımların lokal ligde şampiyonluk hedefleri bulunmaz ama genellikle baş altı takımları olarak, zirve yarışını zaman zaman zorlarlar. Parasal kazançları ortalamanın üzerindedir. Yılık bütçeleri 30 milyon Euro civarındadır. Parasal fazla sıkıntıları olmaz. Ancak, bir üst kategoriye geçmek için önlerine bir misyon koyarlarsa, para harcamaya ve finansal sıkıntıya girmeye başlarlar. Buna karşın, bu stratejiyi iyi uygulayarak Avrupa’da başarılı olmuş takımlar fazla olmasa da Fulham, Valencia, Real Sociedad, Leeds United gibi takımlar örnek verilebilir.

  

 

Ülkemizde, Gençlerbirliği, Gaziantep gibi takımlarımızı örnek olarak gösterebiliriz.

  

 

Sonuçta, takımların sahip oldukları vizyon ve misyonları, onları izlemeleri gereken stratejiye götürüyor. Bu stratejilerin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için kulüplerin kendi örgütsel yapılanmalarını ve kurumsal yönetimlerini de buna göre dizayn etmeleri gerekiyor. Başarılı olan kulüplerin aynı zamanda mükemmel yönetilen kulüpler olduğunu görüyoruz. Stratejik yaklaşım takımların rekabet güçlerinde niteliksel değişime yol açıyor. Takımlar, önlerine koydukları vizyonları gereği, buna uygun stratejileri benimserlerken, bir bütün olarak iktisadi, mali ve yönetsel yönden de kendi yapılarını gözden geçirmek durumunda kalıyorlar. Bunu iyi yapabilen takımlar, önemli sportif başarılara ulaşırken, sağlıklı ve sürdürülebilir bir sportif ve ekonomik organizasyonu da yaratmış oluyorlar. Bunun yolu kulübün doğasına, vizyon ve misyonuna uygun bir yapılanmayı kurumsal bazda hayata uygulayabilmekten geçiyor.

  

Günün koşullarını iyi analiz edip buna uygun aksiyonlar alan ve yaşama geçiren kulüpler, rekabet ettikleri takımlara fark atıyorlar. Ancak, bu stratejilerin sağlıklı olarak hayata geçirilebilmesi ise diğer taraftan da, lokal ve Avrupa’daki rekabetçi denge yapısıyla da yakından ilgilidir. Özelikle lokal liglerde dengesiz rekabet üçüncü kategorideki takımların aleyhine çalışırken, Avrupa seviyesinde ise 2. Kategorideki takımlar 1.kategorideki takımlarla rekabet edebilecek seviyeden uzaktır. Aslında burada gerek Avrupa’da UEFA’nın, gerekse lokal liglerde Federasyonların bu rekabetçi dengeyi yeniden düzenlemeleri gerekiyor ki, futbol gerçekten de “fair play” olsun. Her zaman dengede rekabet kaliteyi ve reytingi getirir. Bunu unutmayalım.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  25875  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan

Kimler Sitede

Şu anda 1093 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52912131

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1