Türk Futbolunun Altmış Yılda Geldiği Nokta: “Devletimiz İnşallah Bize Yardımcı Olacak!”
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa

Türk Futbolunun Altmış Yılda Geldiği Nokta: “Devletimiz İnşallah Bize Yardımcı Olacak!”

ali

Tuğrul Akşar- 6 Haziran 2019  Türkiye Futbol Federasyonu'nun Haziran başındaki Genel Kurulu'nda Fenerbahçe başkanı Ali Koç çok ilginç bir konuşma yaptı.

 

 Fenerbahçe başkanı Ali Koç Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında, “...devletimiz inşallah bize yardımcı olacak. İnşallah yeniden yapılandırma en kısa zamanda olur. Yani haziran ayının sonundan sonra bizim için, Trabzonspor için pek kıymeti harbiyesi de kalmıyor. UEFA, 31 Mart dedik, olmadı, şimdi haziran sonuna kadar süre verdi. İnşallah o süreye kadar tamamlayabiliriz. En az genç oyunculara süre veren ligiz, en az genç oyuncu yetiştiren ligiz, en az alt yapılara yatırım yapan ligiz. Buna mukabil en yeni statlara sahibiz, Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi. Buna mukabil Avrupa’da hem bütçesel olarak hem de fiziki anlamda hiçbir federasyona nasip olmayan imkanlara sahibiz. Böyle baktığımız zaman ciddi sorun var. Hepimiz sorumluyuz, tüm paydaşlar sorumluyuz ama bana sorarsanız bunun bir numaralı sorumlusu Türkiye Futbol Federasyonlarıdır...Fenerbahçe Kulübü olarak üzerimize düşen ne görev varsa samimiyetle yanınızdayız. Hatta bir adım öteye gideyim, emrinizdeyiz”  dedi.

Altmış yılda geldiğimiz nokta budur!

Profesyonel Türk futbolunun 60 yılda geldiği noktayı Ali Koç yukarıdaki konuşmasıyla özetlemiş durumda.

Bu konuşmadan çıkarttığım bir kaç sonucu sizlerle de paylaşırsam:

1) Türk futbolu devletin parasal desteğine ihtiyaç duyuyor,

2) Devlet bu desteği sağlayamazsa, kulüpler zor durumda,

3) Genç oyunculara en az süre veren bir ligimiz var,

4) En az alt yapıya yatırım yapan bir futbol yönetimimiz bulunuyor,

5) En az genç oyuncu yetiştiren bir ligiz, 

6)Tüm bunlara karşın tesis ve bütçe olarak Avrupa’da çoğu ligin sahip olmadığı bir futbol yapılanmamız var.

7) Futbolun içinde bulunduğu tüm sorunlardan yöneticiler ve futbolun tüm paydaşları sorumlu,

8) Ama tüm bu sorunların esas sorumlusu ise Türkiye Futbol Federasyonu, 9) Fenerbahçe Futbol Kulübü bu bağlamda Federasyonun emrinde...

Ali Koç’ta strateji değişikliği!

Yirmi yıldır kulübü yöneten Aziz Yıldırım’a karşı, Ali Koç’u başkanlığa taşıyan şey, onun genel seçim politikasının yanı sıra, yönetsel duruşu ve özgürlükçü söylemiydi. Bu felsefe ve politik duruş, futbol dünyasında artık yeni bir anlayışın  filizleneceği beklentisi yaratmıştı.  Çünkü, bugüne kadar rakipleri diğer kulüp yönetimlerinin, siyasetle yakın ilişkileri, her ne kadar o kulüpleri bazı sıkıntılardan kurtarmış gibi görünse de, “siyasete yakın olmak“ yaygın taraftar tabanında “su yüzüne“ çıkmamış bir rahatsızlığı da beraberinde taşımaktaydı. Bu olumsuzlukları iyi bilen Ali Koç, bunun bilincinde bir seçim politikası izlemişti. Ne var ki,  “zor, oyunu bozar” anlayışının bu kulüpte de çalışması sonucu, Fenerbahçe’nin izlediği genel politika, Ali Koç‘u daha pragmatik olmaya zorlamış durumda. Bu nedenle, Ali Koç, devletten Haziran'a kadar destek istiyor.

Muhakkak, Ali Koç’un böylesi bir makas (strateji) değişikliğinin, kendi içinde haklı nedenleri vardır ama  kulüp yönetsel politikası ve taraftar bunu ne kadar benimseyecek, bunu zamanla  göreceğiz. Ancak, şunu söyleyebilirim: Süper Lig’de üç büyük kulüp  başta olmak üzere, finansal dengesini yitirmiş tüm kulüpler “başarıya mahkum” bir politika izlemek zorundalar. Bu politika, kulüp yönetimlerini de, amaca ulaşmada daha pragmatik ve makyavelist olmaya itiyor. Maalesef, Fenerbahçe de bu kervana katılmak zorunda kaldı.

Uzun vadeli planlar yerine, devletten medet uman anlayışla nereye?

Yukarıda da dile getirdiğim üzere, Fenerbahçe “başarıya mahkum” hale getirilen kulüplerden birisi.

Fenerbahçe ve diğer kulüpler “sürekli pedal çevirmek“ zorundalar. Zira, kulüp yöneticileri içinde bulundukları finansal bataklıktan kulübü kurtarabilmenin başka bir yolunun olmadığı düşünmektedirler.  Fenerbahçe’nin bu nedenle, geleceği kurtarmak için, ne bugünü feda etmeye zamanı var, ne de sabrı...İşte, Ali Koç bu sebepten devletten medet umuyor. Ama hepimiz biliyoruz ki, devlet el uzattı mı, futbolun yönetimine de müdahil olur. Bunun tersini düşünmek, “eşyanın tabiatına“ aykırıdır...Parasal destek alıp da, devlete bir şekilde biat etmemek mümkün değildir. Çok bilinen sözü tekrarlamak isterim. “Parayı veren, düdüğü çalar!”

Devlet de bunu istiyor zaten. Bugün devlet Spor Toto Süper Lig, Spor Toto 1.Lig, Zirarat Bankası Federasyon Kupası ve İddaa aracılığıyla, Türk futboluna fon aktarmaya devam ettiği için futbol ve siyaset ülkemizde el ele...

Kulüplerimiz “Devlete el açmaya“  alıştırıldı!

Futbol yapılanmamız, (siz bunu futbol federasyonu olarak da okuyabilirsiniz) özellikle son yirmi yılda kulüplerimizin borç batağına sürüklenmesine seyirci kaldı. Gerekli denetimi ve yönetimi gerçekleştiremedi, alınması gereken aksiyonları alıp hayata geçiremedi. Kulübüne göre işlem yapma uygulamasını kalıcılaştırdı. Hep tercihini İstanbul takımları lehine kullandı. Kulüplerimize doğrudan ve dolayılı sübvansiyonlarla onları kolaycılığa alıştırdı. Kulüplerimiz kendi dinamikleriyle gelir yaratma çabası yerine, devletten destek almaya, devlete el açmaya alıştırıldı. Sıkıştıklarında vergi borçlarını affetti. Onlara stat ve tesis yerleri verdi. Kısacası, haksız rekabetin ligimizde yerleşmesine, kalıcılaştırılmasına uygun ortam ve olanak hazırladı. Futbolumuzun gelişimine imkan sağlayacak, rekabetçi yeteneğini yükseltecek, özkaynak yapısını güçlendirecek, genç yetenekleri bulup çıkartacak, futbolumuzu Avrupalı devlerle yarışır hale getirecek uzun vadeli stratejik planlamalar yerine, hep siyasi kaygılarla, günü kurtarmaya yönelik, içe kapalı bir lig yapılanması oluşturuldu.

Sonuçta, yetersiz rekabet ve düşük futbol kalitesine mahkum bir Süper Lig yaratıldı.

Sadece Federasyon mu sorumlu?

Peki, bunda sadece Türkiye Futbol Federasyonu’nun mu sorumluluğu var?

Kesinlikle hayır...

Devletten kaynak sağlama kolaycılığını kendilerine yol haritası edinen, futbolun gelişimi ve küreselleşmesine kendisini uyarlayamayan,  mevcut kaynaklarını etkin ve verimli kullanmayan, “küçük olsun, benim olsun” dar vizyonerliğiyle kulüpleri yöneten, kendi iş yönetimlerinde gösterdikleri basireti, kulüplerinde gösterme yeteneği sergileyemeyen  sorumsuz yöneticiler de, futbolumuzun bugünkü Halinden sorumludur. Ama, en çok da bu ortam ve gidişe seyirci kalan, onları denetlemeyen, Türk futbolunu yarışmacı seviyeye taşıyamayan futbol otoritesinin sorumluluğu bulunuyor.

Türk futbolunun ana sorunu, yetersiz ve yeteneksiz yönetici/yönetim  sorunudur!

Bugün her yönüyle "dibe vurmuş" Türk futbolunun temel sorunu, bir üst yapı sorunudur.

Ali Koç’un konuşmasında da görüleceği üzere, “zorda kalırsam, devlet bana gereken desteği verir” konvansiyonel anlayışı ile bugüne kadar geldik. Bu strateji bizi futbolda istediğimiz yere taşımadı. Bu zihniyet değişmediği,  bu anlayışı değiştirecek yönetsel anlayışı geliştiremediğimiz sürece, futbolda yol alma şansımız bulunmuyor.

Bu hastalıklı anlayışın tedavi edilememesi sonucu, Türk futbolu son yirmi yılda parasal gelirlerini yaklaşık % 650 arttırarak, 3.5 Milyar TL’na ulaştırmasına karşın, yönetsel alanda/üst yapıda gelişim sağlayamadığı için kulüplerimiz borç batağına saplandı. Bunun kaçınılmaz sonucu ise futbolumuzun toplam borcunun (Süper Lig Kulüplerinin borçları) 15 Milyar TL’na ulaşması oldu. Her biri neredeyse, birer ekonomik örgüte dönüşen, yıllık yüz milyon liralara ulaşan bütçeleri yöneten kulüpler, klasik yöntemlerle kulüp ekonomisini idare etmeye çalıştılar. Parasal genişlemenin ihtiyacı olan finansal değişim ve gelişim, bu süreçte sağlıklı yaşanamadı. Bu nedenle de, kulüp başkanları sürekli devletten destek bekler duruma geldi. 

Son söz

Bugünkü geldiğimiz noktada, kulüplerimizin içinde bulundukları finansal darboğazdan kendi olanaklarıyla kurtulma şansı ne yazık ki bulunmuyor. Bu açıdan bakıldığında, yeni Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminin önündeki en acil görev: Futbolumuzun sorunlarını günü kurtarmaya yönelik palyatif önlemler almaktan değil, futbolumuzu ileriye taşıyacak, yapısal dönüşümleri sağlayacak bir değişimden geçiyor.  Buna ilişkin stratejik radikal kararlar almak ve bunları kulüp ayrımı gözetmeksizin hayata geçirmek TFF’nin tarihsel bir zorunluluğudur. 

Şunu da belirterek, yazımı noktalamak isterim. Siyasetin çok istemesine karşın, bugün Avrupa’nın üst düzey liglerinde devletin futbola etkisi en alt düzeyde. Belki de sıfıra yakın. Bizim gibi çevre liglerde (gelişen liglerde) ise devlet, futbolun kitlesel sosyo-politik etkisinden  yararlanmak istediği için hep futbola nüfuz etmek istemiştir. Bunu da genel olarak, maddi katkılarla gerçekleştirmeye çalışmıştır. Ancak, futbolun endüstriyel olarak önemli bir ekonomik büyüklüğe ulaştığı liglerde ise, futbolun bünyesi bu ilişkiye izin vermemektedir. Kaldı ki, gelişmiş toplumsal bilincin oluşturduğu kamuoyu baskısı da, kamusal fonların profesyonel çıkar merkezli, ticari niteliğe bürünmüş futbol kulüplerine aktarılmasının önünü kesiyor.

Peki, ne yapmalıyız? Bu sorunun yanıtını yine bu sütunlarda kaleme aldığımız makale ve kitaplarımızda bulabilirsiniz.*


* Türk Futboluna Reçete, Tuğrul Akşar, http://www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/122-tugrul-aksar/4494-futbol-ve-finansman-yapilandirma-futbol.html 

{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  7699  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43429134

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.