Tuğrul Akşar/ 19 Aralık 2011  

On beş gün önce Barcelona’ya yaptığım gezide ilk ziyaret ettiğim yerlerden birisi Barcelona futbol kulübünün mabedi olan Camp Nou oldu. Daha doğrusu bizdeki söylenişiyle Nou Camp futbol stadı ve müzesini gezdim.

Gezim Barcelona stora yaptığımız ziyareti de eklediğimizde tam beş saat sürdü. “Bir stada beş saat harcanır mı?” diye sorabilirsiniz. Ancak gezdiğiniz stat kupalarıyla, futbolcularının en değerli eşyalarıyla, çok eski tarihli futbolcu ve teknik adam kontratlarıyla, geçmiş muhasebe defterleriyle,  görsel videolarıyla donanmış ve adeta bir tarih müzesine dönüştürülmüşse bu beş saat bile size yetmeyebilir. Müzeyi gezdikten sonra stat içinde soyunma odalarından, basın localarına kadar tüm alanlarda geçirdiğim süre ise ayrı bir zevk verdi.

Ancak en çok etkilendiğim an ise çıkış tünelinden yeşil alana çıktığımda, karşı tribünde koltuklara tribünün bir ucundan diğer ucuna kadar yazılmış “Més que un club”   ifadesi oldu.  İngilizcesi “More than a club” olan ve Türkçeye “Bir Kulüpten Daha Fazlası” olarak çevirebileceğimiz bu ifade, stada adım attığınızda sizin sıradan bir futbol kulübünü ziyaret etmediğinizi ortaya koyuyor. Daha önce gezdiğiniz müzeyi de anımsadığınızda Barcelona’ya sadece bir hayranlık değil, aynı zamanda büyük bir saygı da duymaya başlıyorsunuz. Sportif başarılar ise bu hayranlık ve saygıyı bir potada eritip sizi sıkı bir Barcelona taraftarı olmaya itiyor.

Yılda 1.5 Milyon Kişi Nou Camp’ı Geziyor

Barcelona futbol kulübünün resmi verilerine göre 2010-11 sezonunda 1.492.867 kişi Nou Camp’ı ziyaret etti ve sadece stat ziyaretinden kulübün kasasına 25 milyon Euro girdi. 2009-10 sezonunda kulübün müzesini ziyaret eden kişi sayısı 1.172.021 idi. Barça’nın sportif performansındaki artış, kulübün müzesine gelen ziyaretçi sayısını bir önceki yıla göre 320.846 kişi daha yani yüzde 27 daha artırmış.

Buraya gelen insanların kulübün ana mağazasından yaptıkları alış veriş toplamı ise 28 milyon Euro’ya ulaşıyor. Yani müze ziyareti ve ana mağazadan yapılan logolu ürün satış toplamı 53 milyon Euro. Bu tutar, 2010-11finansal verilerine göre toplam 473 milyon Euro’ya ulaşan Barcelona gelirlerinin yaklaşık yüzde on ikisini oluşturuyor.

Bir spor kulübünün sadece müzesinden elde ettiği gelirin toplam gelir içindeki payının yüzde altıya yaklaşması, gerçekten olağanüstü bir tutar. Müze ziyaretçi sayısındaki yüzde yirmi yedilik artış, kulüp resmi verilerine göre store’un toplam cirosunda yüzde altmış altılık bir artışa yol açmış. Bunda şüphesiz son yıllarda Barcelona’nın ulaşmış olduğu olağanüstü sportif performansın büyük rolü bulunuyor.

Bu mali performansta karşımıza çıkan kritik başarı faktörleri olarak;

1. Olağanüstü sportif performans,
2. Ulusal ve uluslar arası yaygın taraftar tabanı,
3. Katalan olmanın getirdiği toplumsal benlik ve sosyal değerler,
4. Müze’nin görkemli tarihselliği,
5. Çok başarılı dış tanıtımı görüyoruz.

Kulübün 2009-10 Finansal rakamları

Sportif anlamda çok başarılı görülen Katalan kulübü ne yazık ki, mali anlamda istenilen performansı bir türlü ortaya koyamadı. Kulübün özellikle nakit gereksiniminin had safhaya ulaşması yeni başkan Sandro Rosell’in yeni arayışlara yönelmesine neden oldu. Ancak, bu sportif performansın en az üç yıl daha devam etmesi, başkan Rosell’e göre Barça’yı düzlüğe çıkartmaya yetecek.

Kulübün onaylanmış 2009-10 mali tablolarına göre toplam gelir 415,4 milyon Euro olarak gerçekleşti. (2010-11 geliri ise 473 Milyon Euro’ya yükseldi)

Kulüp bu gelire ulaşırken toplam 486.9 milyon gider yaptı. Bu giderlerin 71.5 milyon Euro’luk kısmını ise finansal giderler oluşturdu. Kulübün bu gelir ve gider sonrası 11.1 milyon Euro zararı ve 79.6 milyon Euro da nakit açığı oluştu. 

Kulübün toplam borçları ise bir önceki yıla göre %15 azalarak 430 milyon Euro’dan  364 Milyon Euro’ya geriledi. 

Forbes’ın 2010 verilerine göre Barcelona ulaştığı 752 Milyon Euro’luk piyasa değeriyle dünyanın en değerli dört kulübünden birisi.

FC Barcelona Bir Kulüpten daha Fazlası

Futbol Club Barcelona (kısaca FC Barcelona ya da Barça) İspanya'nın Katalonya özerk bölgesindeki Barcelona kentinde bulunan futbol takımı. 1899 yılında, Joan Gamper önderliğinde, İsvçreli, İngiliz ve İspanyol bir grup tarafından kuruldu. Katalan bölgesini temsil eden kulübün sloganı "Més que un club" (bir kulüpten daha fazlası) cümlesi…

Barcelona, La Liga'dan düşmeyen üç kulüpten birisi. Real Madrid ile beraber İspanyol futbolunun en başarılı temsilcilerinden.  1928'de İspanyol profesyonel futbol ligi La Liga'nın on kurucu üyesinden biri olan kulüp, 1929'da ligin ilk şampiyonu oldu. İspanya 'da yirmi bir La Liga şampiyonluğu, yirmi beş İspanya Kupası, on İspanya Süper Kupası, dört Eva Duarte Kupası ve iki Lig Kupası şampiyonluğu bulunan kulüp, aynı zamanda Avrupa’nın da  en başarılı kulüpleri arasında yer alıyor. Barça'nın 11'i Avrupa kupalarında olmak üzere, 15 uluslararası kupası bulunuyor. 4 Şampiyonlar Ligi, 4 Kupa Galipleri Kupası, 3 Fuar Şehirleri Kupası (günümüzdeki adıyla Avrupa Ligi), 4 UEFA Süper Kupa ve 1 Dünya Kulüpler Kupası 'nı müzesinde bulunduruyor.  1955 yılından beri, her sene Avrupa arenasında mücadele ediyor.

Futbol takımı 2009 yılında mücadele ettiği 6 turnuvada da şampiyon olarak bir ilki gerçekleştirdi. Takım 2009 yılında Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa, La Liga, İspanya Kral Kupası, İspanya Süper Kupası ve FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nda şampiyonluğa ulaştı.

Katalan kulübün önemli bir özelliği de tam anlamıyla bir futbolcu fabrikası olması. ‘Centera’ adı verilen altyapısı FC Barcelona’ya her dönem değerli oyuncular vermiş. Bu isimler arasında Victor Valdés, Carles Puyol, Xavi, Andres Iniesta, Bojan Krkic, Lionel Messi ilk akla gelenler… Uygulanan bu strateji bir yandan kulübün yetenekli, gençleri keşfetmesini sağlarken diğer yandan bütçesini dengeli kullanmasına imkân veriyor. Cantera’da tüm genç yetenekler neredeyse as takımla aynı şartlarda antrenman yapıyor ve en iyi teknik direktörlerle çalışıyor. Bu özen, sonunda başarıyı getiriyor. FC Barcelona eski Başkanı Joan Laporta da altyapının önemini şu sözleriyle vurguluyor: “Takımımızda oynayan oyuncuların neredeyse yüzde 50’si altyapıdan yetişmedir.”

Sonuç

Avrupa ve İspanyol futbolunun en değerli ve en başarılı kulüplerinden birisi olan Barcelona’nın tarihi bize çok değerli ip uçları veriyor. Katalan bölgesinin mili takımı olarak değerlendirilen Barcelona futbol kulübü 1999’dan, LaPorta’nın başkan olduğu 2003 yılına kadar ciddi bir kriz dönemi yaşadı.  LaPorta ile bir çıkış yakalayan Kulüp, 1991-92 sezonunda kazandığı şampiyon Kulüpler kupası sonrası ilk kez Şampiyonlar Ligi’ni 2005-06 sezonunda kazandı. Ve 2008-09 sezonundan itibaren “Dream Team” olarak hepimizin övgüsünü kazanan ve “Tiki-Taka” olarak adlandırılan futboluyla ortada kazanmadık kupa bırakmayan kulüp, parasal olarak ta durumunu düzeltmeye başladı. Ancak kulübün en taktir edilecek özelliklerinden birisi uluslararası en fazla taraftara sahip olması ve en fazla logolu ürün satışını gerçekleştirmesi. Barcelona’nın bize, verdiği en önemli mesaj ise: “İyi yönetim, doğru stratejik model ve uygulama ile hem sportif, hem de finansal başarıyı sağlayabilmesidir”

 {jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş