Burak Çelik- 4 Temmuz 2017 3 Temmuz 2011 sabahında tüm Türkiye’de büyük bir şaşkınlık yaratan bir operasyon başlatıldı. Bu operasyonun yıldönümünü olan bir günde “kim ne demişti, neler olmuştu” hatırlamakta fayda olduğu kadar unutmamak da Fenerbahçeliler için oldukça önemlidir.

Başbakan Erdoğan “Değerlendirme yapmam doğru olmaz. Bu süreçte Fenerbahçelilik yapamam” dedi.

O zamanlar AKP Milletvekili olan Hakan Şükür “İddialar ciddi” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Önemli bir yargı operasyonu olarak görülüyor. Kapsamlı inceleme yapıldığını gösteriyor. Bu, Türkiye’nin gerçek hukuk devleti olmaya doğru hızla yol aldığını gösteriyor” dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik 3 Temmuz operasyonuna destek çıkarak “Bütün memlekette herkes temiz iş yapmalı. Temiz siyaset, temiz spor, temiz gazetecilik…” dedi.

Hüseyin Gülerce yazısında “Artık futboldaki Ergenekon’a da neşter vuruluyor” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha “Yargının vermiş olduğu bir karar. Bu karar üzerinde herhangi bir yoruma girmem doğru olmaz” dedi.

Trabzon’da bir açılışa katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Trabzonspor’un hakkı olan şampiyonluk kupasını almak için çok ince ayarlı bir çalışma yaptıklarını söyledi.

Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal “Mehmet Ali Aydınlar istifa ederse kurgu bozulur” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan Kasım 2013’te yapılan Fenerbahçe seçimli olağanüstü genel kurul toplantısında Aziz Yıldırım’a karşı aday olan Mehmet Ali Aydınlar’ı destekledi.

“İşte şikenin fotoğrafları” haberleri ile birlikte Aziz Yıldırım’ın eşkâl tespit fotoğrafı yayınlandı. Hapisteki gazeteciler sayısıyla birinci olan ülkemizde o fotoğraf Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden ödül aldı. Buna karşılık Fenerbahçe’nin yayın yasağı talebi reddedildi.

Tüm olanlara karşın Fenerbahçe tarafı ilk günden itibaren operasyonun esas amacının ne olduğunun farkındaydı. Onlarca davada yaşanan hukuksuzluğa ilk tepkiyi veren Fenerbahçe idi. Gezi Parkı direnişinden çok önce, Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda, stad dışında, Boğaz Köprüsü girişinde, Çağlayan’da ilk gazı, ilk copu, ilk tazyikli suyu yiyen Fenerbahçe taraftarıydı.

Fenerbahçe camiası “Futbol, Fenerbahçe’ye karşı oynanan bir oyundur” diyerek bu davadaki yalnızlığına vurgu yaparken, Aykut Kocaman davanın samimiyetine atıfta bulunarak “futbol bir bataklık ve kurutulmak isteniyorsa 1958 yılına kadar gidilmelidir” dedi.

Aziz Yıldırım HSYK, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve TBMM’ye yargı mensuplarını şikayet etti.

Fenerbahçe taraftarı önce Topuk Yaylası’nda futbol takımına destek verdi. Ardından 100 bini aşkın kişi Bağdat Caddesi’nden Kadıköy’e yürüdü. Yürüyüş sonunda köprüye yönelen taraftara polis biber gazıyla karşılık verdi. Polis müdürü “gerekirse mermi kullanabilirsiniz” dedi.

14 Şubat 2012’de, davanın ilk duruşmasında çok sayıda Fenerbahçe taraftarı “Cemaat Fener’le başa çıkamaz”, “Tapeyi tıpa yapmaya geldik” pankartlarıyla Silivri’deydi.

Aziz Yıldırım “Ne şikesi? Memleket elden gidiyor” dedi. Fenerbahçeliler dışında herkes Aziz Yıldırım’ın gündemi değiştirmek için bu sözleri söylediğini iddia etti. Hukuki süreç tamamlandı. Aziz Yıldırım 6 yıl 3 ay ceza aldı. Yargıtay’ın temyiz kararı beklenmeye başlandı.

17/25 Aralık ile başlayan yeni süreçte…

Başbakan Erdoğan “Muhalefet destek vermese de yeniden yargılama için gayret edeceğiz” dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik “Yeniden yargılamaya evet” dedi.

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş yeniden yargılama için yasal düzenleme yapılabileceğini söyledi.

3 Temmuz sürecinde “Üç maçta şike var” diyen AKP destekçisi Rasim Ozan Kütahyalı “Şike davası yeniden görülmeli” dedi.

Aziz Yıldırım’ın avukatları yeniden yargılama talebiyle Yargıtay’a başvuruda bulunup temyiz kararının açıklanmadan önce bu talebin değerlendirilmesini istedi. Bu başvurunun hemen ardından Yargıtay, Aziz Yıldırım’a verilen cezayı onadı.

Şike davasında verilen her karara sessiz kalan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 21 Ocak 2014’te Brüksel ziyareti öncesi havaalanında yaptığı açıklamada, Yargıtay'ın şike kararının zamanlamasının manidar olduğunu ifade etti.

Fenerbahçe tarafı ise operasyonun ilk gününden itibaren söylediklerini aynen savunmaya devam etti.

Yargıtay’ın onama kararından sonra Fransa’daki tatilini yarıda kesip Türkiye’ye dönen Aziz Yıldırım’ı havaalanında fotoşopsuz binlerce taraftar karşıladı. Bir o kadar taraftar da Bağdat Caddesi’nde bekledi. 3 Temmuz sürecinden farklı olarak biber gazı, cop ve Toma yoktu.

Aziz Yıldırım havaalanında ve Bağdat Caddesi’nde “Hakkımızda ferman buyrulmuş, kalem kırılmış. Geldik... Fenerbahçe son kaledir, teslim olmaz” dedi.

Havaalanındaki pankartlardan birisi ise tüm Fenerbahçelilerin düşüncelerini gayet net anlatıyordu: “Paralel falan anlamayız, hepiniz yamuk yaptınız.”

Yine şike tartışmalarının en hararetli olduğu günlerde Fenerbahçe taraftarının söylediği bir söz daha vardı: “Sandık başına sırtımızda çubukluyla gideceğiz. Kime oy verdiğimizi asla bilemeyeceksiniz ama kime oy vermediğimizi çok iyi bileceksiniz.”{jcomments on}

Yrd. Doç. Dr. Onur Burak Çelik 

Yaşar Üniversitesi

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş