Hileli Oyun ya da Kültürsüzleştirme!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Diğer Yazarlar Hileli Oyun ya da Kültürsüzleştirme!

Hileli Oyun ya da Kültürsüzleştirme!

3147

Kaan Polat Cüreklibatır- 6 Ocak 2020  Düşünüyorum da, bir çocuğun ‘bilgisayar'la o konuşmaları!..

 

"Hadi şut be! Şut, şurdan be! Ordan ben bile pas atmaya çalışmıyorum. Ortaya basmışım yanlışlıkla! Messi gole gidiyor. O da ne? İşte goool... İşte dört yıldızlıya karşı, ben beş yıldızlıyım.’’ 

Anne çocuğu seslenir. 

‘’Dersin başladı!’’ 

‘’Tamam anne ya, tamam anne ya ...’’ 

‘’Sen karışma, bir dakika…’’ 

‘Oyun’ tahribatının kültürel tarafını; diyaloğa baktığınızda nasıl sıradanlaştığını açık ve seçik fark edebilirsiniz. 

2021 yılı, ebeveynler garip bir çelişki içindedir. Bir yandan teknoloji sarhoşluğu yaşıyor; eskilerin beyaz tebeşir, kara tahta eğitim dönemi bitmiş, tablet ve bilgisayar ikilisinin hükümranlığı; Öte yandan, teknolojinin kabus gibi çöken korkutuculuğu! Çocuklar bu korkunun kurbanları; koronavirüs günlerinde evde, çocukların 'goool' haykırışlarına kulak verip, 'Futbol’un Evrimi'ni tartışıyorum. 

''...Futbol başından beri daha çok izleyici, daha çok müşteri diyerek gelişip ilerliyor: Birinci kademede, işçi sınıfının boş zaman aktivitesi, oyun oynamak/keyif almak; ikinci kademede, sportif etkinlikler, izlenme/seyretme! Futbolun tarihi, futbolun oyundan, spora, spordan, endüstriye evrilmesinin tarihidir: Önce işçi sınıfı, sonra taraftar/müşteri, en son ticaret ve sanayi burjuvazisi (Çok uluslu şirketler, yeni medya ve sponsor firmalar) bu 'oyun'u gerçekleştiriyor. Günümüzde bu oyuna, ''show business'' demiyor muyuz?'' 

Çıkardığım sonuç, aşağı yukarı buydu sanırım.  

Endüstriyel Futbol, gelir düşüncesini egemen kılarak profesyonelliği getirdi ve ‘profesyonel futbol’un, yani 'oyun'un defterini dürdü.  

Endüstrileşme, önce futbolcuların, sonra taraftarların egemenliğini kırarak, futbolun gerçek aktörlerini küçültüp yok edecek; böylece 'endüstriyel futbol', kesinlikle gerçekleşmiş olacak. 

Eduardo Galeano, Uruguaylı sosyalist yazar ve futbol tutkunu; ''Gölgede ve Güneşte futbol'' kitabında çıkardığı sonuç müthiş: 

''Futbolun öyküsü, zevkten zorunluluğa uzanan hüzünlü bir öyküdür. Spor bir sanayi dalına dönüştüğü oranda, iş olsun diye oynandığı zamanki güzelliğinden bir şeyler kaybetmiştir. 

Ve ekliyor... 

“Ben basit bir ‘iyi futbol dilencisiyim’. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum: ‘Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen." 

Yazar, kabahati ‘Profesyonel Futbol’da buluyor. Açık açık futbolu yönetenlere diyor ki, gün geçtikçe futbolu zevksizleştiriyorsunuz. 

Haksız mı? Bugün takımların maç kaybetmeme endişesiyle, futbolun estetiğini yok ettiklerini düşünürsek hak vermemek mümkün değil!  

Oyun Deyip Geçmeyin 

Peki, çocukların dünyasında durum nedir?  

Futbolcu ve taraftarların başına gelenlerle, benzerlik var; bilgisayar teknolojisi, endüstrileşme’nin içinden çıkıyor, üstüne oturuyor; endüstrileşmenin projeksiyonu olarak gelmiş, teknolojik üstünlüğünü kullanarak,sürü sepet konsol oyunlarıyla, çocukları evde tutsak etmeyi,‘’eğlence’ diye kabul ettirmek istiyor! 

Gerçek şu ki, nüanslar da olsa, çocuk ‘eğlence’ sektörü tarafından yönlendirildiği bir ‘tüketici. Bilgisayar teknolojisi topla oynanan oyunu konsol oyununa çevirdi.  

Çocuklar artık ‘playstation’ oyuncusu… 

Bir düğmeye basarak gol atıyor, son teknolojik silahlarla karşısına geleni vuruyor, adam öldürdükçe bir üst dereceye yükseliyor. Uçakları düşürüyor. Gemileri batırıyor. Bunlara mobil oyunları da eklerseniz, çocuklar birer ‘imposter’a (sahtekar) dönüştürülüyor; oyun perdesinin arkasında ki yönlendirmeler son derece üstü kapalı, ince yöntemlerle yapılılıyor. Çocuk yaşamakta olduğu hayattan soyutlanıyor. 

Oyun endüstrisinin tasarladığı gelecekte çocuklar; kambur, sağır, şişman, dostluğu ve arkadaşlığı bilmeyen bir nesil olarak büyüyecekler. O kadar ki, ebeveynler bile, çocukların saatlerce ekran başında kalmasına ses çıkaramıyor, bu ‘eğlence’yi meşru kılıyorlar.  

Hayır, oyun teknolojiyisine karşı mıyım? Değilim. Kafamın almadığı oyunlar değil, oyunların çocukların kişiliğini derinliğine hedef alan, geniş bir beyin yıkama kalkışımı olmasıdır. 

‘Oyun’ sektörünün de istediği zaten o değil mi?  

Yani, çocukları dışarda tutacak, hiçbir nedenin kalmaması.{jcomments on} 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2742  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Futbol Ekonomi Site Yetkilisi Perşembe, 22 Eylül 2011.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 969 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54141514

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1