Yağız Kutay Işık- 20 Şubat 2021 Süper Lig’in borcu 2017 yılında 7 milyar TL'yken, 2020 yılında 20 milyar Lira'ya dayandı. 

Hükümet, kulüplerin finansal yapılarını kontrol altına almaya yönelik, onları dernek statüsünden çıkartıp yöneticilerini bulundukları dönemden sorumlu tutmayı planlıyor. 

 Yapısal hamleler şüphesiz gerekli ama kulüplerin de vizyonsal anlamda değişim ve projelere açık olması gerekiyor. 

 Önce bir örnek sunalım: Cristiano Ronaldo 2018 yazında 112 Milyon Euro bedelle Juventus’a imza attığında; - Kulübün değeri 1 yıl içinde %12 arttı.  - Ronaldo öncesi Instagram takipçisi 8.1 milyondu. Sadece 13 ay içinde bu sayı 30.1 milyon seviyesine geldi ve bu da Juventus’u en çok takipçisi olan 4. Futbol kulübü yaptı. 

- Ronaldo geldikten sonraki bir haftada kulübün toplam beğenileri 24 milyon arttı. 

- YouTube takipçi sayısı çok kısa bir süre sonra 3 katına çıktı. 

- Transferin ilk 24 saati 520 bin forma satıldı ve bu da yaklaşık 62 Milyon Dolar’a tekabül ediyor.  Juventus, Ronaldo öncesi sezona oranla;

- Ürün satışını %58,3 artırdı.

- Sponsorluk ve bilet satışını yaklaşık %25 arttırdı. (Ki buna iki katına çıkarak 357 Milyon Euro’ya ulaşan forma sponsorluğu dahil değil.) 

- Toplam gelirini %23.1 artırdı.

Kendi çapına göre spektaküler transfer hamlesi yapmış ve bundan yarar sağlamış birçok kulüp gibi Mesut Özil - Fenerbahçe birlikteliğinde de benzer gelişmeler umut ettik. Şu ana dek gördüklerimiz hiç iyi değil. Sosyal medyadaki birkaç kişinin anlık çaba ve vizyonuna hapsolunmuş durumu var. Mesut Özil’in transfer videosunda aldığı maçın adamı ödülleri kupa olarak lanse edilmezdi yoksa. İmza törenine 10’u yabancı 64 kuruluşun katıldığı bu futbolcuyu bütün dünya tanıyor ve ilgi gösteriyor.  Zonguldak’a ve Londra’ya gidip video çekmek, YouTube'un Katıl uygulaması için içerik üretmek önemli olsa da geliri sadece yerelden elde etmeye çalışmak doğru değildir.  Örneğin MESUTOL kampanyasında İngilizce hesaptan yardımın nasıl yapılacağını tarif eden bir tane tweet yoktu.  Dünyaya daha açık, iletişimin içine doğmuş biz gençlerin sırf dönemi içinden kavramak avantajı nedeniyle öngörülü olabileceğini unutmayın. 

Öğrenim ve yurtdışı tecrübesi ile kendini donatan birçok yaşıtım var. İlgi alanlarımıza yönelik fikir ve projeler üretebiliyoruz.  2018’de yurtdışı taraftar kazanımı, gelir yaratımı üzerine ben de bir arkadaşımla proje hazırladım örneğin.  Dolayısıyla bugün en basit adımların atılamadığını, fırsatların kaçtığını görmek bizi iki kat üzüyor.          

Mesut transferine bu kadar çeşitli ülkeden ilgi varken, kulübün lisanslı ürünlerinden hangileri başka ülkelerde satışa çıkıyor?  Kaç tane Özil forması Suudi Arabistan’da, Katar’da satılıyor?  Peki Almanya’da kaç tane satılıyor? 

Yukarıda sıraladıklarım bir yana, Fenerium’un internet sitesinde Mesut Özil’in forması, hızlı al seçeneğiyle kolay ulaşılabilir bir yere konumlandırılıyor mu?

Mesut Özil, Uygur Türkleri için yazdıkları yüzünden Çin’in boykotu ile karşılaştı ama Güney Kore, Arabistan ve Endonezya başta olmak üzere birçok ülkeden vatandaş Mesut Özil hayranı.  Buralarda yapılacak sezon öncesi kampları ve hazırlık maçları ile ilk adım atılmalıdır.  Tabii bu süreçte kulüp lisanslı ürünlerine bu ülkelerde erişim olmalı.            

Teknoloji çağında olduğumuz bu dönemde artık fiziksel temas her zaman şart değil.  Sosyal medya ile birçok kişiye ulaşım çok basit.  Belirlenen hedef ülkelere özel o ülkelerin resmi dilinde Twitter adresleri, YouTube içerikleri ile Fenerbahçe aidiyeti her alana taşınmalı. 

Günümüzde e-spor önemini arttırmakta. Hem Fenerbahçe hem de Mesut Özil e-spor takımı sahibi.  Bu ülkelerde turnuvalar yapılmalı.  Yapılan her yayın bu ülkelerde gösterilmeli, erişim kolaylaştırılmalı.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş