İş dünyasında faaliyet gösteren kişi yada kuruluşlar faaliyet sektörlerinde tanınabilmek, yer edinebilmek, pazar payı oluşturabilmek ve sürekliliği sağlayabilmek amacı ile marka olabilme yolunda çaba sarf etmektedirler. Zaman içerisinde edinilen tecrübeler göstermiştir ki, markalaşmayı başarabilen kişi yada kuruluşlar sektörlerinde sağlam bir yere ve geleceğe sahip olmuş ve de en önemlisi süreklilik yanında kalıcılık sağlayabilmişlerdir. 

Marka olma yolunda yapılan çalışmaların başında sürekli gündemde kalmak ve tüketici beyninde kalıcı olmak amacıyla kesintisiz ve gündemi yakalayan reklamlar ve etkinlikler yapılması büyük önem taşımaktadır. Marka oluşturmak, oluşturulan marka ile tanınmak ve tercih edilmek hatta bulunulan sektörde kalıcı olabilmek uzun süreli, meşakkatli, sabır ve özveri isteyen bir çalışma gerektirir. Firmalar için süreklilik, gelişme, yüksek kar marjı ne kadar önemli ise tüketici için de yüksek kaliteli ürüne sahip olma ve hizmet edinebilme tercih sebebidir. Üretim yada hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmalar tüketiciye öncelikle kaliteli hizmet ve ürün sunmayı ilk gaye edinmelidirler. Bunu başaran kuruşular zaman içinde ve emin adımlarla marka olma yolunda mesafe almaktadırlar.

Marka olmak Artık birçok ünlü sima bile markalaşma yolunda bir takım çalışmalara imza atıyor. İsimlerinin herhangi bir ürünün üzerinde yazıyor olması yeterli. Bir parfüm, bir tişört ya da bir ayakkabı modeli. Aslında bunlar gibi örnekler “marka” olmanın ne olduğunu kafamızda canlandırabilmek için küçük birer referans. Marka ürünün işlevinden çok o ürünün insanlar için temsil ettiği duyguları ifade eden bir kavram. Ürünün kimliğinden çok karakteri... Karakteristik özellikler de ürünlerin bulunduğu ülkeden ülkeye, pazardan pazara veya hitap ettiği tüketici kesimine göre şekil alabiliyor. Markaların insan hatta toplum hayatında bu kadar belirleyici ve büyük bir rolü varsa, bir üretici olarak ürününüzü bir “Marka” haline getirmeyi istemek de doğal bir istek halini alıyor. Hizmet veriyor olabilirsiniz, sanatçı olabilirsiniz, çok lezzetli dondurmalarınız olabilir,  taşımacılık yapıyor olabilirsiniz, spor kulübü faaliyeti gösterebilirsiniz..... Ama sonuçta marka olmalısınız.

            Türk futbolu son 10 yılda Avrupa'da hatırı sayılır bir futbol ülkesi haline gelmeye başladığından bu güne kadar bu spora bağlı olan pek çok dinamiklerde aynı değişim ve gelişime paralel ilerlemeler kaydetmesi gerektiğini anlamış bulunmaktadır. Futbolun ve ona bağlı pek çok unsurun  ülkemizde nasıl algılandığını daha iyi anlamak ve yorumlamak için Strateji Morı'nin 2000 yılından beri Futbol üzerine düzenli olarak yapmış olduğu araştırma sonuçlarına göre ; Futbol ile ilgilenenler: %34.4 Herhangi bir kulübün taraftarı olduğunu belirtenler : %79.6 Taraftarı olduğu kulübe bağışta bulunanlar : %6.3 Taraftarı olduğu kulübün forma veya şortuna sahip olanlar : %25.3 Taraftarı olduğu kulübün forma veya şortunu sokak satıcılarından satın alanlar: %38.3 Taraftarı olduğu kulübün forma veya şortunu kulüpten veya kulübün satış mağazasından satın alanlar: %12.9 Taraftarı olduğu kulübünün hisse senetleri borsada satışa sunulsa satın almayı düşünenler: %29.8   olarak tespit edilmiştir.

Futbol ile yatıp futbol ile kalkan bu kadar büyük bir kitleyi doğru yönlendirmek, uygun pazarlama ve iletişim stratejileri ile etkin olarak kullanabilmek gerekmektedir. Bir işletmenin ürününü kullanan müşterilerini tanımamak ve onun istek ve tercihleri konusunda ürün üretmemesi konusunda ne kadar yanlış yapılıyorsa kulüplerinde kendi taraftarlarını anlamak tanımak için hiç bir çaba sarf etmemeleri aynı anlam taşımaktadır. Bu hedef kitle satın alıyor tüketiyor yiyor geziyor ama aynı zamanda kendini bir takım ile özdeşleştiriyor. Bu taraftar olma duygusunun altında yatan ve onu besleyen ve de ortak davranışlar sergilenmesine yol açan tüm veriler elde edilerek işe başlanmalıdır.  Bu da pratikte daha çok forma satışı, daha çok bilet satışı, daha çok sponsor ve reklam geliri ve daha iyi futbolcu daha iyi futbol ve daha büyük başarı demektir. Bu başarının ne demek olduğunu dünya çapında bir marka haline gelmiş Manchester United gibi bir çok Avrupa  kulübünün sponsorluk, reklam ve forma satışlarından bir yılda elde ettiği  gelirlerden anlamak mümkündür.

Futbol yönetiminde başarılı olmak aynı zamanda kulüplerin kendilerine özgü sembollerin markalaştırılması ile ilgili olduğu anlamını da taşımaktadır.

KAYNAKLAR

1- http://www.patentportal.com.tr/html/sayi1/hgedik.html

2-http://www.dergil.com/busayi.html

3-http://www.sporline.com/sporoskop.php?sid=19

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş