Sebahattin Devecioğlu- 5 Şubat 2011

Küreselleşme, dünyanın tek bir mekan olarak algılanabilecek ölçüde sıkışıp küçülmesi anlamına gelen bir süreci ifade etmektedir.

Bir başka ifadeyle dünyanın “tek bir yer” olarak algılanması yönündeki bilinç artışı olarak anlatılabilmektedir. Küreselleşme bir yandan devletleri dönüştürürken, bireyleri de dönüştürmektedir. Devletler birbirine benzer daha doğrusu evrensel kabul edilen değerleri benimsemeye teşvik edilirken, bireyler de yaşam biçimleri, tüketim alışkanlıkları ve beklentileri ile belli bir kültüre olan aidiyetlerinden kopartılarak, küreselleşmenin tek bir mekan haline getirdiği dünya köyünün bireyleri haline getirilmektedir.

OECD (Ekonomik İşbirliği ve Gelişme Örgütü)’ye göre küreselleşme, değişik ülkelerdeki piyasaların ve üretimin, ürün ve hizmet sunumlarıyla ve sermaye ve teknolojinin hareketliliği yoluyla sürekli birbirine bağımlı hale geldiği bir süreci anlatmaktadır. Ayrıca küreselleşme, bugüne kadar geçerli olan mekan ve zaman sınırlarının ekonomik anlamda kalkmasıyla dünyamızın küçülmesini de anlatan bir kavram olmuştur ve bu sürecin kapsamlı ve oldukça önemli etkileri olduğu belirtilmektedir (1).

Küreselleşme sürecini düşünürler siyasi, ekonomik ve kültürel olarak üç sınıfta toplayarak değerlendirmektedirler. Günümüz dünyasında teknolojik gelişmelere paralel olarak siyasal ve ekonomik ve kültürel sistemler yeniden tanımlanmaktadır. Medeniyetler içerisinde var olan bu kavramlar geçmişe yönelik olarak yeniden sorgulanmakta ve yeniden tanımlanmaktadır. İnsanoğlu büyük çabalarla oluşturduğu kendi dünyasını, farklı kültürlerin keşfedilmesiyle birlikte büyük bir sorgulamanın içerisine girmiştir. Artık hiçbir şey önceden tanımlandığı gibi kabul görmemektedir.

Siyasal, ekonomik ve kültürel sistemlerin kendine özgü oluşturmuş olduğu kavramlar, kurumlar ve aktörler önceleri sadece birilerine aitken bu gün artık herkesin olmuştur. Yeni dünya düzeninin oluşturduğu sistemler her nerede olursa olsun bir merkezden üretilerek tüm insanlığa ulaşacak şekilde planlanarak servis edilmektedir.

Farklı kültürlerin farklı kişilerin ve kurumların oluşturmuş olduğu sistemler insanlığın ortak malı olarak algılanmak da ve herkes kendine düşen payı almak için kıyasıya çabalamaktadır. Bu değişim ve dönüşüm kültürel paylaşımların ortak pazarı olarak değerlendirilmekte ortak sistemlerin, standartların oluşmasına neden olmaktadır. Eğitimde Kültürde, ekonomide, sağlıkta hatda hayatın tüm alanlarında küresel pazarın ürünleri sanki kendimizce üretilmiş gibi hiç fark gözetmeksizin tüketilmektedir. Artık hiçbir ürün ve teknoloji insanlara toplumlara yabancı gelmemektedir.

Küreselleşme ile birlikte yeni üretim teknikleri tüm dünyadaki kültürlerin benimseyeceği ürünleri üretmeye yönelik örgütlenmektedir. Daha önceleri var olan ve birilerine ait olan değerler ve teknolojiler yeniden şekillenerek tüm dünya insanının rahatlıkla kullanabileceği formata dönüşmektedir.

Çağımızdaki gelişmeleri en önce kavramış ve bu gelişmeyi günlük yaşama en iyi biçimde aksettirmiş en muhteşem örneğin futbol olduğu, küreselleşme denen şeyin ne olduğunu futboldan daha iyi anlatabilecek bir örnek bulmanın zor olduğunu (2) söyleyenlerin ne kadar haklı olduğunu futbol örneğinde ortaya koymak küreselleşmeyi anlamamıza yardımcı olacaktır.

Günümüz dünyasının, ortak kullanılan değerlerinden biri olan futbol, tüm siyasal, ekonomik ve kültürel sistemlerde kabul görmesi ile birlikte, farklı medeniyetlerin, farklı olarak kabul ettiği bir ürün olarak şekillenmesine rağmen, bir dizi kurallar ile de tek sisteme dönüştürülerek, ortak pazarın bir ürünü olarak, tüm insanlığın hizmetine sunulan şekli ile küreselleşmenin siyasal, ekonomik ve kültürel sorumluluğunu üstlenmiş bir aktör gibi karşımızda durmaktadır.

Futbolu tüm dünyanın ortak ürünü haline getiren gelişmeleri yakından incelediğimizde yenidünya düzenin gelmiş olduğu ortak noktanın ne olduğunu artık anlayabilmekteyiz. Futbol bu gün tek merkezden yönetilerek tüm insanların ortak paylaşımı ile kolaylıkla ulaşılabilecek bir şekil almıştır.   Tüm boyutları ile küresel sistemin ortak ürünü olan futbolun kim tarafından icat edildiği günümüzde hiçbir anlam ifade etmemektedir. Milyonlarca insan futbolu sanki kendisi icat etmiş gibi sahiplenmekte, futbola çok kolayca ulaşabilmekte ve oldukça rahat tükete bilmektedir.

Küreselleşmenin futbola katkısı ile futbolun küreselleşmeye katkısı düşüncesi çerçevesinde değerlendirilebilinecek tüm yaklaşımlar, günümüz dünyasının küreselleşme boyutlarını anlamamıza yardımcı olacaktır.{jcomments on}

Kaynaklar

1-http://www.makaleler.com/universite-makaleleri/kuresellesmenin-tanimi.htm

2-Ahmet Altan, Futbol ve hayat,Taraf Gazetesi ,27.06.2010

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş