Hüseyin Kutay- 23 Şubat 2018 Türk futbolunda HAKEMLER Futbolun paydaşları arasında işin en zor kısmını üstlenir…

Öyle görünüyor gibi. Belki de işini kendisi zorlaştırıyor.  

19. Yüzyılın ortalarında futbol oynanmaya başlandığında bugünki kurallar yoktu. Hakem de yoktu… Her iki takımın kaptanları karar verirdi. 

Futbol oynanmaya başladıktan 10 yıl sonra maçları hakemler yönetmeye başladı. ‘‘Futbolun oynanmaya başlaması ve kurallar‘‘ derken İngiltere’den bahsediyorum. Yoksa, Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed El Kaşgari, kitabı ‘‘Divânu Lügati't-Türk‘‘ de Türk Boylarının Orta Asya’da daha 11. Yüzyılda futbol oynadıklarını yazıyor. 

Elbette adı Futbol değil, ‘‘TEPÜK‘‘ Ama bugün Türkiye’de oynanan futbola benziyor… Tepiyorlar. Tabii o zamanlar orada da Hakem yok. Ama kavga gürültü de yok. Aynı İngiltere’de hakemsiz oynandığı yıllar gibi. Çünkü pahalı transfer yok, menajer yok, transfer yolsuzluğu için yönetici olmak yok, RANT yok. 

Kısaca futbolda PARA yok.  

Transferle ilgili konulan ilk kural 1899 yılında gerçekleşiyor. ‘‘Transfer bedeli en fazla 10 Paund olabilir‘‘ diyor. Ocak 2018 de Liverpool den Barca ya giden Coutinho’nun bedeli 143 Milyon Paund idi. Yani bir futbolcunun değerinin 10 (On) Liradan 143 Milyon Liraya, (politikacılarımızın tabiriyle (2005 de 6 sıfırın, yine politikacılar tarafından silinmesine rağmen) 143.000.000.000.000 Trilyon Lira) 

Bir ÜRÜN ün değeri 119 yılda 14 Milyon 300 bin KAT artar mı? Demek ki, artıyor. Futbolcunun bu kadar artarsa, onu mesleğinin icrası sırasında yöneten kişinin (HAKEM) değeri ne olmalı? 

Ayda 16.000 Euro kazanan bir hakem, ayda 3.069.520 Euro. kazanan bir futbolcunun maçını yönetirken nasıl bir psikoloji içindedir; çekinir mi? kıskanır mı? ezilir mi? burda patron benim havasına mı gireri? hakaretleri duymazdan mı gelir?   

Maç öncesi;

Antrenörlerin, yöneticilerin demeçleri, medyada kulüp yazarlarının yazıları. Örnek; ‘‘Hakemin maçı yorumlaması sanki maçın önüne geçecek gibi duruyor.‘‘ (Henüz maç başlamamış)

Maç sırası;

Taraftarın tempolu olarak hakemin cinsel tercihi konulu yorumları, sahaya nişan alarak atılan maddeler, Futbolcuların saha içinde hakemlere küfürleri.

Maç sonrası;

‘‘Bu hakemlerle sezon bitmez. "  Hakaretleri ve küfürleri yazmak istemem. İnternet en baba futbolcuların, en baba teknik direktörlerin, en baba yöneticilerin, en baba yorumcuların hakemlere ettikleri küfürlerle dolu. Saygı, terbiye, ahlaki değerler sınırları sınırsızca aşılıyor ve bunları normal sınırlarına çekme konusunda hiç bir kurum kendisini sorumlu, yetkili hissetmiyor.   

Hakemin değeri demiştik. Rakamlar ise şöyle;

İlaveten sözleşmeli profesyonel hakemlerin aylık maaşları 2016-17 sezonunda en az 20.000 TL. Idi. Yeni sezonda biraz arttı. Ne kadar arttı öğrenemedim…Daha dün sordum. MHK devlet sırrı gibi saklıyor. Almanya’da da hakemlere ödenen ücret ve maaşlar üç aşağı 5 yukarı aynı. 

Ancak, 80 Milyonluk Almanya’da 75.000 in hakemin yılda 1,5 Milyon maç yönettiğini söylesem, 80 Milyonluk Türkiye’de 20-30 yıldır Türk Futbolunun kaderini elinde tutan birileri utanır mı, vicdan azabı çeker mi bilmem. Ama bu birileri bahane üretmede, boş konuşmada bazen de ‘‘ZAMAN HERŞEYİN İLACIDIR‘‘ diye hiç konuşmamakta dünya şampiyonudur ve hemen hepsi. 

‘‘Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz Şahsın görünür rütbe-i aklı ESERİNDE‘‘ (Genç okuyucular için: Kişinin akıl seviyesi-zekası- söyledikleriyle değil yaptıklarıyla belli olur gibi…) sözünü duymazdan gelir. 

Sırası gelmişken söylemeden geçemeyeceğim. Futbolumuzu yönetenlerin hemen hepsi iş adamı, sanayici vs. Türk Futbolu 5-10 Milyonluk ülkelerin 15-20 sıra gerisinde topallarken siz hiç bu yöneticilerin kendi şirketlerinin zarar ettiğini iflas ettiğini duydunuz mu? 

Günlük işlerin arasında FUTBOLUMUZUN bırakın ERTESİ GÜNÜNÜ yarınını bile düşünemiyorlar… HAKEM işleri dahil.

Futbolda hakem, oyun sırasında sahada muhtemelen dikkatleri en az üzerine çeken ama aynı zamanda kararlarıyla çok büyük bir GÜCE ve İMKANLARA sahip olan, maçtan sonra sahadaki 22 oyuncunun, diğer takımların, Taraftarların, Medyanın, Federasyon ve ilgili diğer kurumların ilgisini en çok ÜZERİNE ÇEKEN kişidir.

Peki, anlamı ‘‘kurallar çerçevesinde oyunu yöneten ve tarafsız karar veren‘‘ olan HAKEMLER gerçekten ne kadar tarafsız? 

Araştırmalar, hakemlerin tarafsız karar vermelerini sistematik bir şekilde etkileyen baskılara tabi olduklarını göstermektedir. 

Yine hakemlerin gösterdikleri/göstermedikleri sarı ve kırmızı kartlarla, oynanmayan sürenin uzunluğuyla ya da verilen /verilmeyen penaltılarla ilgili araştırmalar, hakemlerin bu etkilenme ile verdiği kararların daima ev sahibi takımın lehine olduğunu göstermekte. 

Bu baskıların birisi yukarıdaki gibi… Aslında kendilerini güvende hissetseler 2 -3 kırmızı kartla halledilecek bir konu. Hakem bunu halleder de arkasından gelecek diğer baskılar yüzünden bir daha ne zaman maç verileceğini bilemiyor.

Yönetici ‘‘…bir daha bizim maçımızı yönetmeyecek” der de, o hakem gerçekten bir daha o takımın maçını yönetemezse. 

Değerli Atilla Türker örnekleriyle anlatmış, şaşırırsınız…  http://www.haberturk.com/yazarlar/atilla-turker/1838502-dudukler-nasil-susuyor 

Hakemler isteyerek ve çok emek vererek mi hakem oluyor? EVET. MHK hakemleri eğitiyor mu? EVET. 

MHK nin üstelik yabancı DANIŞMANI bile VAR mı? EVET. Her soruyu 2 defa, cevapları 3 defa okudum…Sorular çok net.

MHK hakemlere iyi ücret veriyor mu? EVET (En azından üst kategoriye). Tüm bunlara rağmen Türk futbolunda Hakem konusu yıllardır sıkıntılı.  Kabahat, saniyenin 1/10 i kadar bir sürede bir sürü faktörü analiz edip karar vermek zorunda olan HAKEMLERDE mi yoksa? 

Pozisyonu 7 kere oynattıktan sonra bir de, "sar geriye bakalım, sar… sar… sar… duur" deyip, yine de kararsız kalan yorumcularda, yöneticilerde mi?   

TÜRK FUTBOLU için, KULÜPLER için, TARAFTARLAR için ve FUTBOLUN TÜM DİĞER PAYDAŞLARI için bir çok şeyi değiştirebilecek pozisyonda olan HAKEMLER Futbolun ‘‘GÜNAH KEÇİSİ‘‘ mi? 

Gerçekten BECERİKSİZ ve YETENEKSİZler mi?  ARTNİYETLİ, DÜRÜST OLMAYAN karar vericiler mi?  Yoksa, FUTBOLUN GELİŞMESİNİ İSTEMİYORLAR mı?{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş