Attila Gökçe- 13 Haziran 2018 Kutlu Merih, geçen yıl Beykent Üniversitesi’nde finans mühendisliği ve risk yönetimi dersi verirken fenalaştı. Öğrencilerine kendisini acilen hastaneye yetiştirmelerini söyledi.
Ambulans çok çabuk geldi. Gelen ekip de hastane personeli de son derece becerikliydiler. Krizi güç de olsa atlatmıştı... Dostlarına “Kefeni yırttık” diye espri yapıyordu. Ancak akciğerlerde enfeksiyon oluşmuştu. Ardı arkası kesilmeyen öksürüklerle aramızdan ayrıldı.
Advertisement:Replay Ad
Ads by ZINC
/* */
Tuğrul Akşar dostumuz, Doç.Dr. Kutlu Merih’i büyük bir minnetle anıyor. Onun kendisine ve spor dünyasına endüstriyel futbolun kapılarını açtığını ekliyor. Bunlar Kutlu Hoca’nın çoktan hak ettiği sözler. Kutlu Merih ve Tuğrul Akşar, endüstriyel futbol, futbolun yönetimi ve futbol ekonomisi üzerine 3 kitap yayınladılar. Son kitap ise “ Sıradışı bir bilim insanı KUTLU MERİH “ adıyla yayınlandı. En başta Tuğrul Akşar olmak üzere öğrencileri, asistanları Fatma Çınar, C.Coşkun Küçüközmen, Şebnem Özdemir, Erdal Balaban kitapta hem Kutlu Hoca’yı anmışlar, hem de onun tezlerinden yola çıkarak ekonomik sorunlara ışık tutmuşlar.
O kitapta kulüplerimizin borç kıskacındaki halleri anlatılıyor yeniden. Futbolun röntgeni çekiliyor.
Ekonomist dostum Tuğrul Akşar, kitap nedeniyle yaptığımız sohbette bu yıl “bombasız” bir transfer süreci yaşanacağını, kulüplerin hesap -kitap defteri açmadan hiçbir futbolcuyu getiremeyeceğini, eski yılların heyecanlı manşetlerini de göremeyeceğimizi söylüyor. Akşar’ın çizdiği tablo tümüyle gerçekleri özetliyor.
Üç Büyükler’in toplam borç miktarı 8,5 milyar TL. Bunun 4,5-5 milyarı banka borcu. 3 milyar lirası birikmiş zararlar, 2 milyarı da kaynak açığı olarak özetleniyor.
Kur sıçramalarından dolayı gelirleri aşınmış, giderleri katlanmış kulüplerde artık büyük iddiaları dile getirerek “bomba” transfer uygulamalarına girişmek o kadar kolay değil. Bu bağlamda Ali Koç’un şampiyonluk vaat etmeden -taraftarları ikna ederek- 14 binden fazla oy alıp başkanlığa seçilmesi çok önemli. Galatasaray’da Mustafa Cengiz’in, Beşiktaş’ta Fikret Orman’ın başkanlık serüvenlerinde de ekonomi öncelikli sorun olarak yerini koruyor. Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, 18 deliğe top sokmanın amaçlandığı golfte federasyon başkanı. Orada hiç sıkıntı yok. Ama kulüp bütçesine baktığınız zaman torbada kocaman sayısız delik var. Bu borçla baş etmek de kulübü yönetmek de vizyon ve enerji ister. Neyse ki artık vizyon sıkıntısı yok! Kulüplerimiz UEFA’nın Finansal Fair Play ilkeleri doğrultusunda - güç de olsa - ayak ve yorgan hesabı yapıyor artık.
Bu arada... Kulüplerimize hibe yoluyla kaynak sağlanması da dikkat isteyen bir uygulama. Yakın geçmişte UEFA ,Paris Saint Germain ve Manchester City’de Arap sermayesiyle takviye edilen gelirlere karşı tavır almış ve yıllık maaş ödemelerinin üstünde hibe yapılmasına karşı çıkmıştı. Şimdi bu örnek, bizim kulüplerin muhasebe programlarına da kaydedilmeli.
Finansal Fair Play ilkelerinin ve transfer kısıtlamalarının ortaya çıkardığı gerçek şu : Borç, futbolun kamçısıdır. Alıştığımız deyişi bir de tersten okuyalım. Bocun varsa, uzun ve orta vadede alt yapıya önem verip üreteceksin. Borcun varsa, pahalı kadrolardan kaçınıp sattığın kadarıyla transfer yaparak yepyeni çalışma anlayışı, stratejik ve taktik planlarla yepyeni bir futbol sunacaksın. Klasmanda aldığın yer kadar futbol oyununa kattığın değeri de alkışlatacaksın.
İşte yönetimlerin de antrenörlerin de el kitabı...