Türkiye'de Futbolun Geleceği
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Diğer Yazarlar Türkiye'de Futbolun Geleceği

Türkiye'de Futbolun Geleceği

futbol

Acar Baltaş- 2 Temmuz 2018 Türkiye’de futbol uzun yıllardır geniş kitleler tarafından birinci derecede ilgi konusudur. Futbol hem Türkiye’de hem de Dünya’da büyük çoğunlukla arka sokaktan gelen çocukların egemenliği alanındadır. Bu egemenlik hem oyuncu olarak sahada hem de hoca ve antrenör olarak kulübede devam etmektedir.

 

Türkiye’de futbolun bu kadar sevilmesine rağmen gerilemesinin objektif göstergelerinden birincisi Dünya sıralamasındaki sürekli gerileyen konumudur. İkincisi Türkiye birinci liginde oynayan yabancı sayısıdır. Bu yılın şampiyonu Galatasaray’ın onbir yabancı ile çıktığı maçlar vardır. Ayrıca birinci ligde Türk statüsünde oynayan oyuncuların yarısından çoğunun Avrupa’da yaşayan Türklerin üçüncü kuşak çocukları olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerekir. Türkiye adına yakın gelecek için de umutlu olmak için sebep yoktur. Çünkü özlü bir deyişle dile getirilmiş olan, “aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemenin” ne anlama geldiği herkesin malumudur.

Bu sonucu doğuran çok sayıda neden vardır. Ancak bunların hepsinin kök nedeni “bilimden uzak” durmaktır. Bu uzaklığın da iki nedeni vardır. Birincisi konuyla ilgilenenlerin bilime yabancı olmaları ve dolayısıyla yabancı olanı düşman sayma anlayışı vardır. İkincisi de buna bağlı olarak her sorunun hızlı, kolay ve ucuz çözümünün olduğu inancıdır. Oysa gerçekte bu çözüm, daha sonra ortaya çıkacak daha büyük bir sorunun kök nedenini oluşturur.

Yatırımın en yüksek geri dönüşünün olduğu alan, alt yapıdan futbolcu yetiştirmektir. Alt yapıdan futbolcu yetiştirmek için bilimsel yöntemleri anlayacak ve kullanacak hocalara imkan ve beş yıl zaman vermek gerekir. Basit gibi gözüken bu çözüm kendi içinde çok sayıda imkansızlık içerir. Bunlar arasında ilk akla gelenler bilimsel yöntemi anlayacak yönetici, uygulayacak hoca, beş yıl bekleyecek sabır ve bütün bu süre içinde gerekli finansmandır.

Türkiye’de sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kulüp dışındaki tüm kulüpler fiilen iflas etmiş durumdadır ve yoğun bakımdaki hastanın suni solunumla yaşatılması gibi hayatta tutulmaktadır. İflas etmiş kulüplerin başında büyük kulüpler gelmektedir ve bunlar arasındaki rekabet kimin daha çok batık olduğu yönündedir. Kulüplerin mali sorunlarını çözmek için devlet, belediye ve kamu kurumlarının açık veya örtük olarak bütçelerinden aktarılan kaynaklar sorunu çözmemekte, tam tersine bu kaynaklar yolsuzluğun ve hesapsız harcamaların artmasına neden olmaktadır.

Türkiye’nin futbolda yaşadığı zorlukların başında yöneticiler ve hocalar gelmektedir. (Bu konuda geniş bilgi  http://www.acarbaltas.com/turkiyede-futbol-neden-ilerleyemez/). Ayrıca yazılı ve görsel medyanın ve hakemlerin payı ayrı yazıların konusudur. Bu yazı, yaşadığım ve gözlemlerimden kalkarak nispeten gözden uzak olan menajerlerle ilgilidir.

Futboldaki Kambur

Futbol dünyasındaki yolsuzluk ve usulsüzlüklerin sıfır noktası, menajerler ve bunların kulüplerin içindeki ve dışındaki işbirlikçileridir. Oyuncuları temsil karşılığında makul bir ücret alması gereken ve gazetelerde boy gösteren birkaç tanesi hariç kimsenin tanımadığı, bu Türk ve yabancı menajerler kimdir ve nasıl insanlardır?

TFF’nun menajerlik talimatının 4. Maddesi bu işlevi yerine getirecek olan kişiyi şöyle tanımlamaktadır: “Lisans başvurusunda bulunan bir menajerin mesleki, sosyal ve ahlaki yönden iyi anılması ve ‘kusursuz bir itibara’ sahip olması gerekir.”. Atilla Türker’in 31 mayıs 2018 Habertürk’deki yazısındaki bilgilere göre kusursuz itibara sahip lisanslı menajer olmaya; defalarca cezaevine girmek, şike ve dolandırıcılıktan yargılanmak, uluslararası bahis skandalından dolayı tutuklanmak, FİFA tarafından menajerlik lisansı iptal edilmiş olmak, menajerlik sınav sorularını çalmak engel olmamaktadır (Türkiye Spor Yazarları Derneğinin 2017 yılının en iyi köşe yazısı ödülünü alan yazının bütünü için  http://www.haberturk.com/yazarlar/atilla-turker/1993009-kusursuz-itibar-sahibi-menajerler)

Gerçekler/Veriler

Bir büyük kulübün menajerlere birikmiş on yıllık borcu 18 milyon Euro’dur. Bir büyük kulüpte bir menajerin oyuncusunun beş yıllık anlaşması karşılığında aldığı ücret 1 920 000 Euro’dur. Bu ücretin yarısı peşin, kalan yarısı da izleyen dört ay içinde ödenmiştir. Bir başka büyük kulübün bir yıl içinde transfer ettiği oyuncular için menajerlere ödemesi gereken tutar10 milyon Euro’dur. Bir büyük kulüpte sıradan sayılabilecek bir oyuncunun, yıllar sürecek anlaşması için eski kulübüne ödenmesi gereken yıllık bonusların toplamı 2 milyon Euro’yu geçmektedir. Bir başka deyişle neredeyse oyuncunun sahada attığı adımların toplamı belirli bir sayıya ulaşınca eski kulübüne on iş günü içinde ödeme yükümlülüğü veya ağır gecikme bedeli tahakkuk etmektedir. Böyle bir oyuncuyu transfer edecek olan kulübün bu koşulları kabul etme zorunluluğu, oyuncuyu elinde bulunduran kulübün ondan kurtulmasını imkansız kılmaktadır.

Menajerlerin anlaşmalara koydurdukları maddeler arasında oyuncunun ülkesine gidiş-dönüş ailesiyle birlikte çok sayıda business class uçak bileti, evinin kirası, imaj hakkı, maç başı ücreti, takımın aldığı puan başına prim, takımın dereceye girmesi durumunda ayrıca prim, oynadığı her on maçı için ayrı prim, takımın topladığı her 25 puan için ayrı prim… Ayrıca bütün ödemeler yabancı para cinsindendir ve bu ödemelerden doğan yasal vergi yükünün kulüpler tarafından karşılanacağı önemle belirtilir. Bir büyük takımda Türkiye’ye gelene kadar kimsenin tanımadığı bir oyuncu yıllık 850 bin Euro imaj parası almaktadır

Trabzon’un açıkladığına göre oyuncuları Kucka’ya 5 milyon bonservis, kendisine 2 250 milyon yıllık ücret ve ayrıca her yıl 1.500 Euro imaj ücreti ödenmektedir. Sosa’ya 4.750 milyon bonservis, kendisine yıllık 3 200 milyon ve 2 milyon Euro imza parası verilmiştir.

Okuyucunun inanmakta güçlük çekeceği bu listede yer alan maddeler her oyuncunun anlaşmasında bulunmayabilir. Ayrıca bütün ödemeler yabancı para cinsindendir ve bu ödemelerden doğan yasal vergi yükünün kulüpler tarafından karşılanacağı özenle belirtilmiştir. Hiçbir aklı başında insanın kendi adına kabul etmeyeceği bu koşullar bütünüyle kulüplerin aleyhine, oyuncu, menajer ve onunla kulüp içinde işbirliği yapanların çıkarınadır. Sonuç olarak bu anlaşmalar kulüpleri iflasa sürüklemektedir ve kulüplerin mali yapılarını düzeltmek ve onları düze çıkartmak için yapılan kaynak aktarımları, yolsuzluğun ve borç yükünün büyümesi sonucunu doğurmaktadır.

İddialı bir değişim programı ile Başkanlığa aday olan Ali Koç, kulübün ekonomisini düzeltmenin altı yıl gerektirdiğini söylemiştir. Fenerbahçe’nin en son kongrede açıklanan bir yıllık geliri 148, gideri 397 milyon liradır. Borsa’ya açık üç İstanbul kulübü 1.06.2017-30.11.2017 tarihleri arasında; Beşiktaş 3.902 milyon, Galatasaray 116.632 milyon, Fenerbahçe 95.052 milyon zarar beyan etmiştir. Beşiktaş’ın finansman gideri 87.500 milyon, Galatasaray’ın 61.690 milyon, Fenerbahçe’nin 82.176 milyon liradır. Böylece üç kulübün zararının 215.586 milyon lira olduğu görülmektedir.

Bu bilançolar borcun borçla kapatıldığını göstermektedir ve sürdürülemez bir durumdur. Ancak kongre üyeleri ve taraftar başka bir dünyada yaşamakta, başkan ve yöneticilerden kulüplerinin dev transferler yapmalarını, “uçaklar indirip kaldırmalarını”, kadrolarını ‘çilekler’le süslemelerini ve sadece futbolda değil, diğer dallarda da şampiyonluğa oynayan takımlar talep etmektedir. Şampiyonlar Liginde oynayacak bir takım bu düzeyde mücadele etmek için ihtiyacı olan oyuncularla üç-beş yıllık anlaşmalar yapmaktadır. Ancak Beşiktaş’ın bu yıl yaşadığı gibi, bu hedefin dışında kaldığında oyuncuya taahhütlerini karşılamasına imkan olmayan bir yükle karşılaşmaktadır.

Öneriler

Türkiye’de futbolun gelişme sağlaması için seçeneklerden bazıları şunlardır:

  • Yöneticileri kendi dönemlerinde yaptıkları harcamalardan sorumlu tutmak.
  • Kulüpleri şirketleştirmek ve sahipleri tarafından yönetilmelerini sağlamak.
  • 1930 larda yapıldığı gibi, gençleri yurt dışındaki üst düzey spor bilimleri fakültelerine göndermek ve döndüklerinde akademisyen olarak çalışma imkanı vermek.
  • Yurt dışından birkaç yıllık anlaşmalarla getirilen akademisyenlerin, pilot seçilen bir spor bilimleri fakültesinde ders vermelerini sağlamak.
  • Altyapı hocalarının lisanslarını yenilemek için her üç yılda bir, sonunda ciddi bir sınavla biten, iki haftalık teknik ve pedagojik güncelleme eğitimi almalarını zorunlu kılmak.
  • Bu etkinliklerin bütçesinin bir bölümünün TFF bütçesinden karşılamak.
  • Belediyelerin ve yerel yönetimlerin, birinci ligde oynayacak bir takımı finanse etmek yerine, spor alanları yapmaları ve sporun bilimsel esaslara dayanarak geniş kitlelere yayılmasına yardımcı olmaları konusunda teşvik etmek.
  • Tüm kulüpleri altyapılarında tüm yetkiyi eski futbolcularına vermekten vazgeçirmek ve spor biliminin sunduklarını anlayacak ve bundan yararlanacak personelle çalışmalarını özendirmek.
  • Altyapı, gençlerin sadece teknik becerilerini geliştirmelerine imkan sağlayan bir yer olmayıp aynı zamanda gençleri zihinsel ve karakter gelişimi açısından geliştirecek bir yerdir. Bu nedenle Barselona’nın La Mesia’sını örnek alacak uygulamaları başlatmak. Altınordu benzeri uygulamaları desteklemek. (Bu konuda daha fazla bilgi için  http://www.acarbaltas.com/barselonanin-basarisindan-alinacak-dersler/).

Sonuç

Türkiye halkının ve gençlerinin futbola ilgisini Dünya sıralamasındaki rekabete yansıtması ve uluslararası turnuvalarda düzenli olarak yer alması için atılacak ilk ve önemli adım alt yapıdan oyuncu yetiştirmektir. Bu sağlandığı takdirde mali yapının düzelmesi daha kolay gerçekleşecek ve kulüpler sağlıklı mali yapıları nedeniyle devlete, belediyelere, kamu kurumlarına yük olmaktan kurtulacaktır. Bunun için en büyük ümidim kulüplerin alt yapıya yatırım yapmak ve bu konuya bilimsel perspektiften bakacak kişileri iş başına getirmekten başka çarelerinin kalmamış olmasıdır. Ali Koç’un alt yapı için atmaya niyetlendiği adımların Türkiye’de futbolun dönüm noktası olmasını dilerim.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  5704  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Futbol Ekonomi Site Yetkilisi Perşembe, 22 Eylül 2011.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

12/032025

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10.590,33

+1,46

 bjk BJKAS

4,00

-0,99

 fb FENER

51,60

-0,58

 gs GSRAY

1,91

0,00

 trabzon TSPOR

0,99

-0,33

   SPOR ENDEKSİ

3.112,75

+1,09

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 46594758

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 25 20 5  0 62 26 36 65
2 Fenerbahçe 25  19   4 2 63  23  40

61

3 Samsunspor 25 14 5  6

41

28 13

47

4 Beşiktaş 24  12  8 4 38 23 15 44
5 Eyüpspor 25 11 7  7 37  27 10 40
6 Göztepe 24 10 6 8 42  30 

 12

 36 
7

Başakşehir

24 10 8 40 31 9 36
8 Ç.Rizespor 25 8 8

8

39 29 10 32
9 Trabzonspor 24 8 8 8 39    29  10 32
10 G.Antep FK 24 9 5 10 33 34 -1 32
11 Kasımpaşa 25 7 11 7

45

50  -5 32
12 Alanyaspor 25 8 7 10 29 

36

-7 31
13 Antalyaspor 25 8 6

11

28  46  -18 30
14 Konyaspor 25 7 7 11 31 38 -7 28
15 Bodrum FK 25 6 6 13 17 29 -12 24
16

Sivasspor

25

6

6 13 28 41 -13 24
17 Kayserispor 24 5 9 10 24 44 -20 24
18 Hatayspor 24 7 15 24 43 -19 13

19

A.Demirspor 25 2 4 19 23 57 -34 -2

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.