Ahmet Güvener- 19 Şubat 2015 Bir futbolcunun gelişiminde temel futbol yeteneklerinin geliştirilmesinin yanında ve de hatta öncesinde insani değerlerinin geliştirilmesi hedeflenmelidir.

Türkiye gibi gelişen ülkelerde genellikle futbola yönelen gençler toplumun alt kesimlerinden gelmektedir. Bu kesim için evlatlarının ünlü bir futbolcu olması, o aile için sınıf atlamak için tek ümittir. Dolayısı ile evlatlarının bu düzeye gelmesi için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar. Bu “her şey” olumlu ve olumsuz insani değerlerin gençlere öğretilmesini de kapsamaktadır.

Olumlu değerler arasında “çalışkanlık” olmasına karşılık olumsuz değerler arasında “kazanmak için her şey mubahtır” anlayışını sayabiliriz. Bu anlayış “emeğe saygısızlık”, “aldatma” gibi değerleri kapsamaktadır. Geçen ay ABD’de katıldığım bir konferansta İngiliz araştırmacı Ceri Bowley İngiltere’de alt yapılardaki futbolcular ve ebeveynleri ile yaptığı araştırmada, deneklerin alt yapılara gitmelerinin veya çocuklarını yollamalarının birinci nedeninin “sosyalleşmek” olduğu ortaya çıkmış. Hâlbuki aynı araştırma Türkiye’de yapılsa birinci neden uzak ara “ünlü futbolcu” olmak çıkardı.

TFF Futbol Gelişim Merkezi Direktörlüğü görevini yaparken Akademi Ligleri için arkadaşlarımla  “İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu” sloganını geliştirmiştik. Sevgili Mehmet Özkan bu sloganı Altınordu için bugün de kullanmaktadır.  Sloganın amacı ülkemizde iyi futbolcu yetiştirirken onların aileleri ve yakın çevresi için iyi birey ve toplum için iyi vatandaş olmasını sağlamaktı. Bu amaçla Akademi Ligleri teknik direktörleri için geliştirdiğimiz sertifikasyon programında pedagojik formasyon kadar bu sloganın içselleştirilmesi eğitimi yapılmaktaydı, umarım hala yapılmaktadır.

Altyapılar genç futbolculara futbol eğitimi verirken onların okul eğitimini ihmal etmemelidir. Okul – aile – kulüp üçgeni içinde genç futbolcuların okul eğitimi göstermelik değil gerçek bir şekilde alınması özendirilmeli hatta zorlanmalıdır. Unutmayalım ki, yetenekli gözüken genç futbolcuların çok az bir oranı – yüzde birden az- profesyonel futboldan para kazanacaktır. Geri kalanı çok büyük çoğunluğu okul eğitimini iyi almazsa, mesleği olmayan ve liseyi zorlukla bitirmiş genç insanlar ordusuna katılacaklardır. İyi bir okul eğitimi onların iyi vatandaş olmalarına yardımcı olacaktır.

İyi birey olmaları için ise futbol eğitimi alırken gerek antrenörlerden, gerekse yarışma sisteminden doğru değerleri almalarını gerektirecektir. Antrenörler için doğru insani değerleri öğretmelerinin birinci koşulu doğru değerler ile teçhizatlı rol modelleri olmalarıdır. Ufak yaşlarda şampiyon olmayı kutsayan bir yarışma sistemi doğru değerler ile donanımlı futbolcu yetiştirmeyi sağlayamaz. Belirli bir yaş grubunu altında lig sıralaması olmamalı, lig sonunda tüm takımlar başarılı sayılmalıdır.

Daha önce bahsettiğim ABD’deki antrenör konferansının en önemli konularından birisi, “alt yapılarda çocuklara / gençlere insani değerleri vermekti.” Gelişmiş ülkeler bile bu konuya bu kadar önem verirken ülkemizde altyapıların çoğunda insani değerleri aktarmak konusunda hiçbir çaba gösterilmemektedir. Ülke insanı için onur kaynağı olan Arda Turan’ın geçen hafta yaptığı hareketin ülke insanı için utanç kaynağı olmasının nedenini alt yapılarda verilen yanlış değerlere bağlamak gerekir. Bu ülkede oyundan doğru bir kararla atılan bir oyuncunun kendi taraftarı tarafından alkışlandığı bir ortamı göze alırsak, alt yapıda insani değerleri öğretmenin önemi daha da çok ortaya çıkar. İyi birey, iyi vatandaş yetiştirmeden iyi futbolcu yetiştirmenin ülke için uzun vadede hiçbir bir faydası yoktur.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş