Av.H.Alpay Köse- 21 Haziran 2013 Galatasaray kulübünün TFF’ye yapmış olduğu başvuru ile AB vatandaşı oyuncuların yabancı değil yerli statüsünde oynaması gerektiği konusu yeniden gündeme gelmiş oldu.

Bilindiği gibi Türkiye'nin Avrupa Birliğiüyeliği süreci,1963yılında Türkiye'ninAvrupa Ekonomik Topluluğuile ortaklık anlaşması imzalamasıyla başlamış ve1987 yılında tam üyeliğe başvurmasıyla ivme kazanmıştı.1999yılında AB üyeleri tarafından aday olarak kabul edilen Türkiye, 2005yılında tam üyelik müzakerelerine başlamış durumda.

Daha önce Rus Futbolcu Simutenkov ve Slovak Hentbolcu Lehtonen gibi sporcuların başvuruları sonucu Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) tarafından verilen kararlar ile ortaklık anlaşması yapmış ülke vatandaşlarının AB üyesi ülkeler içinde yabancı sınırlamasına takılmadan oynayabilecekleri kararı verilmişti. Bunun sonucu olarak Türk futbolcu Nihat Kahveci de Simutenkov gibi ispanya da oynamaya başlaması ile önce İspanya Futbol Federasyonuna, başvurunun reddedilmesinin ardından Madrid Yüksek Mahkemesine başvurulması sonucu, Mahkeme Simutenkov konusunda ABAD’ın verdiği karar doğrultusunda, Avrupa Birliği ve Türkiye arasında ki ortaklık anlaşması gerekçe gösterilerek Nihat’ın Avrupa Birliği dışı oyuncu statüsünde oynatılamayacağı hususunda karar vermişti. Bu kararla Türk oyuncular Avrupa Birliği üye ülkelerinde yabancı sınırlamasına maruz kalmadan oynama imkanına kavuştular.

Burada akla bunun tersi durumun ne sonuç doğuracağı sorusu gelmektedir. Yani Türk oyuncular AB üyesi ülkelerde yabancı kısıtlamalarına takılmadan oynama hakkına sahip iken AB vatandaşı oyuncuların Türkiye'de ki konumları nedir? Şu an ki uygulama düşünüldüğünde Türkiye de yabancı uyruklu oyuncuların tamamına bir ayırım gözetmeden aynı statü uygulanmakta ve takımlarda kısıtlamalara maruz kalmaktalar. Ülkemizde şu an 6+0+4 sınırlaması uygulanmakta.

Aslına bakılırsa şu an Galatasaray kulübü bu isteği seslendiriyor ise de, ilk somut adım Beşiktaş SK tarafından gerçekleştirilmiştir. Beşiktaş transfer etmiş olduğu İtalyan vatandaşı Giunti Türkiye de yabancı statüsünde lisansla oynamaktaydı. 2004 yılında Beşiktaş kulübü TFF’ye başvuruda bulunarak oyuncusu Giunti’nin AB vatandaşı olması sebebi ile yabancı statüsünde değil yerli statüsünde oynaması gerektiği yolunda başvuruda bulundu. Bu başvuruda gerekçe olarak Giunti’nin AB vatandaşı olduğunu ve Türkiye ile AB arasında ortaklık antlaşmasının bulunduğu ileri sürülmüş ve 23 Kasım 1970 tarihli “Karma Protokol”e dayanıldı. Başvuruda İtalya da yerli statüsü ile oynama imkanı bulan Hakan Şükür, Okan Buruk ve Emre Belezoğlu örnek olarak gösterildi.

Bu başvuru TFF yönetim kurulu tarafından hukuk kuruluna gönderilmiş ve son olarak TFF Tahkim Kurulunun önüne gelmişti. Başkanlığını Av. Türker Arslan tarafından yürütülen TFF Tahkim Kurulu başvuruyu oy birliği ile reddetti. Tahkim Kurulu kararları kanun hükmü gereği kesin olduğu için AB vatandaşı ülke oyuncularının yerli statüsünde oynamasının önü bu kararla tıkanmış oldu. Nitekim daha sonra Fenerbahçe SK sözleşmeli oyuncusu olan Nicolas Sebastian Anelka ile ilgili TFF yönetim kuruluna aynı gerekçe ile başvuruda bulunmuş fakat bu sefer TFF yönetim kurulu 21.07.2005 tarihli toplantısında direk olarak bu başvuruyu bizzat görüşmüş ve Tahkim Kuruluna sevk etmeden reddetmiştir.

Aslına bakılırsa benim Yüksek Lisans Tezimi teşkil eden bu konu daha önce hukuki yönden ziyade TFF tarafından görüş ve bakış açısı olarak değerlendirilmiştir. Hukuki yönden irdelendiğinde bu talebin yersiz olmadığı görülecektir. Türkiye’nin yararlandığı konularda AB imkanlarını kullanırken tabiri diğer ile işine gelmediği noktalarda bunu görmezden gelmesi doğru değildir. Her ne kadar normal yabancı işçilerin de serbest dolaşıma tabi olmadığı ileri sürülse de bu işçilerin izin konusunda hiç bir sıkıntı yaşamadığı bir gerçek.

Dolayısı ile AB vatandaşı futbolcuların ülkemizde yabancı statüsünde oynatılması hukuken geçerli bir uygulama olarak görünmemektedir. Ancak bu konunun aşılması için gereken hukuki sürecin tamamlanmasının bugünden yarına olmayacağı uzun bir zaman alacağı aşikar. Bu nedenle planlar bu sezona göre değil belki bir kaç sezon sonrasına göre yapılmalı.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş