Süper Lig’de Havuz Yıkılırsa Ne Olur?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x

Süper Lig’de Havuz Yıkılırsa Ne Olur?

Tuğrul Akşar/12 Ağustos 2012 İspanyol La Liga dışında başta İngiliz Premier Lig olmak üzere, Alman Bundesliga, Fransız Lig1 ve İtalyan Serie-A’da naklen yayın gelirlerinin kulüplere dağıtımında havuz modeli uygulanıyor. Bu liglerden İtalyan Serie-A ise 2009-10 sezonunda havuz sistemine geçti.

"Avrupa'da Naklen Yayın Gelirleri Nasıl Dağıtılıyor?" (http://www.futbolekonomi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2352başlıklı yazımızda Avrupa'da havuz gelirlerinin nasıl dağıtıldığını detaylıca anlatmıştık. Bu yazımızda da ülkemizde havuz sisteminden kısaca bahsettikten sonra havuz sisteminin sağladığı katkı ve varsa dezavantajları üzerinde durmaya çalışacağız.

İsterseniz kısaca ülkemizde havuz gelirleri nasıl dağıtılıyor ve bu dağıtım sisteminden kulüplerimiz ne kadar pay alıyor, ona bir bakalım.

 

Spor Toto Süper Lig’de Havuz Gelirleri Nasıl Dağıtılıyor?

 

Süper Lig’de naklen yayın gelirleri bir havuzda toplanarak kulüplere dağıtılıyor.

Süper Lig havuz gelirlerinin %35’i tüm kulüplere eşit olarak dağıtılırken, %54’ü sportif performansa göre, kalan %11’i de popülerlik (şampiyonluk) primi olarak Süper Lig’de şampiyon olmuş kulüplere dağıtılıyor.

 

Süper Lig’de naklen yayın gelirlerinin;

 

  • - Yüzde 11`i Sportoto Süper Lig`de şampiyon olan takımlara, Popülerlik Primi olarak şampiyonluk sayılarına göre,

- Yüzde 35`i, 18 Sportoto Süper Lig kulübüne eşit Katılım ve Dayanışma Primi olarak,

- Yüzde 45`i puan performansına bağlı Başarı Primi olarak,

  • - Yüzde 9`u ise Sportoto Süper Lig`i ilk altı sırada bitirecek takımlara Sezon Sonu Başarı Primi ödülü olarak dağıtılıyor.

2011-12 Sezonunda Kulüpler Havuzdan Ne Kadar Para Kazandı?

Yukarıda ifade ettiğimiz üzere, 2011-12 sezonunda Süper Lig havuzunda toplanan 574.384.873 TL’lık gelir, aşağıdaki tablodan da görülebildiği gibi Süper Lig kulüplerine parasal ödül olarak dağıtıldı. Tabloya göre, şampiyon olan Galatasaray, havuzdan toplam gelirin %12,4’üne karşılık gelen 71.471.714 TL’nı  alırken, ligi ikinci sırada bitiren Fenerbahçe 67.684.169 TL, ligi üçüncü tamamlayan Trabzonspor 45.760.650 TL ve Ligi dördüncü sırada tamamlayan Beşiktaş ise 50.066.414.-TL parasal ödüle ulaştı.

 

 

2011-12 Sezonu Parasal Ödül Dağıtımı                      

  Kulüpler                                                  Tutar (TL)     Payı(%)

1

Galatasaray

71.471.714

12,4

2

Fenerbahçe

67.684.169

11,8

3

Beşiktaş

50.066.414

8,7

4

Trabzonspor

45.760.650

8,0

5

Bursaspor

31.834.993

5,5

6

Eskişehirspor

30.686.265

5,3

7

İstanbul BB

27.817.814

4,8

8

Sivasspor

26.861.664

4,7

9

Gençlerbirliği

25.260.407

4,4

10

G.Antepspor

24.860.093

4,3

11

Orduspor

23.659.150

4,1

12

Karabükspor

23.258.836

 4,0

13

Kayserispor

23.285.836

4,0

14

M.İdmanYurdu

22.852.522

4,0

15

Antalyaspor

22.458.208

3,9

16

Samsunspor

21.657.579

3,8

17

Manisaspor

20.456.636

3,6

18

Ankaragücü

14.451.923

2,5

 

Toplam

574.384.873

100,0

 

 

Havuz Gelirleri Anadolu Takımları İçin yaşamsal Öneme Sahip

 

Rekabetçi denge açısından bakıldığında, Süper Lig havuz gelirlerinin %54’ünün sportif performansa, %35’inin de eşit olarak tüm kulüplere dağıtılıyor olması, temel olarak ligde dengede rekabeti sağlamaya yönelik değerlendirilebilirse de; aslında rekabet açısından ilk beşin dışındaki takımların havuz gelirlerinin, (yani naklen yayın gelirlerinin) toplam gelirleri içindeki payının çok yüksek olması, havuz gelirlerinin bu kulüpler için yaşamsal bir öneme sahip olduğunu ortaya koyuyor.

 

Yukarıdaki tabloya göre ilk üç takım, yani İstanbul takımları toplam gelirin %32,9’una karşılık gelen 189.222.297.-TL’nı kendi aralarında paylaşıyor. Buna göre Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın ortalama gelirleri kulüp başına toplam gelirin %11’ine karşılık geliyor.

 

İlk beş takımın aldığı toplam tutar olan 266.817.940.- TL ise, toplam havuz gelirlerinin %46,6’sını oluşturuyor. Bu gelir dağılımına göre ilk beş kulübün ortalama havuz gelirleri, yani kulüp başına düşen havuz geliri tutarı, toplam dağıtılan havuz gelirinin yaklaşık %9.3’üne ulaşıyor.

 

Ligde’ki diğer 13 takıma dağıtılan 307.566.933 TL’lık tutar da,  toplam gelirin %53.4’üne karşılık geliyor. Bu dağılıma göre kulüp başına düşen ortalama gelir, toplam gelirin %4.2’si civarında.

 

Yani ilk beşte yer alan kulüplerin ortalama havuz gelirleri, diğer 13 kulübün ortalama gelirinin iki katı büyüklüğünde.

 

Havuz Gelirlerimizi Artıran Ne?

 

Süper Lig yarattığı yılık 515 milyon Euro parasal gelir ile bugün Avrupa’nın en fazla gelir üreten yedinci ligi konumunda. Bu gelirlerin içinde en önemli gelir kalemini ise 574 Milyon TL (yaklaşık 260 Milyon Euro) ve  %51’lik payı ile naklen yayın gelirleri (havuz gelirleri) oluşturuyor.

 

Süper Ligimizde bugün oluşan naklen yayın bedeli ile futbolumuzun kalitesi, rekabet düzeyinin yüksekliği,  izlenilirliği ve yurtdışı satış potansiyeli arasında çok da bir korelasyon bulunmuyor. Yani, öz ifadeyle, Süper lig kendi dinamikleriyle bugünkü parasal gücü yaratacak rekabet ve kalite düzeyinden uzak görünüyor.

 

Süper Lig’de 2009/10 sezonunda dağıtılan toplam havuz geliri (naklen yayın gelirleri) 309.691.690.-TL iken, 2010 yılına yapılan yayın ihalesi sonrası naklen yayın bedelleri 2010/11 sezonunda %65 artarak 510.500.000 TL’na ulaştı.

 

Bir önceki sezona göre naklen yayın gelirlerinde 2010/11 sezonunda yaşanan bu olağanüstü artışın arka planında, Süper lig kulüplerinin ulusal ya da uluslar arası sportif performansından daha çok, 2010 Ocak ayında yenilenen naklen yayın ihalesinde futbol otoritesinin izlediği ihale ve satış politikasının rolü olduğu görünüyor.

 

Yani, burada öz olarak vurgulamak istediğimiz konu şu:  Süper lig kulüplerinin gelirleri, ülke futbolunun kalitesi ve rekabet düzeyinin yükselmesine bağlı olarak artmadı. Kısacası, futbolumuz kendi dinamikleriyle bu geliri yaratmadı. Bu süreçte ne kulüplerimiz uluslar arası arenada kupa kazandılar, ne de UEFA veya FIFA sıralamamız yükseldi.

 

İstanbul Kulüplerinin Etkisi Büyük

 

Süper Lig havuz gelirlerinde İstanbul kulüplerinin motor görevi bulunuyor. Şüphesiz ki, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın sahip oldukları toplumsal tabanın yaygınlığı, tarihleri, bugüne kadar Süper ligi domine ediyor olmaları, sportif rekabetin de genel olarak düzeyini belirlemiş durumda.

Bununla birlikte, endüstriyel dönüşüm dinamiklerini sahip oldukları olanaklar bakımından diğer kulüplere göre daha etkin kullanan bu kulüpler, süreç içinde ekonomik olarak ta Süper Lig’i yönlendirir duruma geldiler. Bu evrimsel gelişim süreci zamanla bu kulüplerin parasal gelirden daha fazla pay almalarına da olanak sağladı.

 

Havuz Bozulabilir mi?

 

Yukarıda dile getirdiğimiz üzere havuz gelirlerine İstanbul takımlarından daha çok Anadolu kulüplerinin gereksinimi bulunuyor. Çünkü, İstanbul takımlarının sahip olduğu olanakların yarattığı potansiyel, her hal ve karda paraya tedavül olabiliyor. Merkezi idarenin sağladığı dolaylı rantlar, havuz gelirlerinin sağladığı ekstra avantajlarla birleşince İstanbul kulüplerinin rekabet üstünlükleri her geçen gün daha da artıyor.

 

Bununla beraber, bu kulüplerin yıllık yarattıkları gelirler ve buna bağlı olarak oluşturdukları bütçe büyüklükleri içinde havuz gelirlerinin payı, diğer gelir kalemlerine görece her geçen gün biraz daha azalıyor.

 

Bu bağlamda; bu kulüplerin naklen yayın gelirleri dışındaki sponsorluk, reklam ve medya gelirleri, ticari gelirler ve maç günü gelir kalemlerinden daha fazla pay alabilme potansiyelleri havuz gelirlerinin daha arka planda kalmasına neden oluyor. Aslında bu durum rekabetçi bir futbol kulübü için ideal bir gelir yapısını ifade ediyor. Kulübün hareket esnekliğini artırıyor. Bu durumun Anadolu takımları için de geçerli olduğu bir aşamaya ulaşabilirsek, biliniz ki o zaman Türk futbolu gerçekten rekabetçi ve yüksek kaliteli bir lig haline gelmiş demektir.

Dört Büyük Kulübün Havuz Gelirlerinin Toplam Gelirleri İçindeki Payı

 

Yukarıda anlattıklarımız kapsamında Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’un borsaya gönderdikleri 2011 yılı ilk dokuz aylık finansal verilerine göre;

  • - Fenerbahçe’nin 181.237.683 TL.’na ulaşan toplam gelirleri içinde 67.684.169TL’lık havuz gelirlerinin payı %37,2;

- Galatasaray’ın 130.534.754 TL’na ulaşan toplam gelirleri içinde 71.471.714 TL’lık havuz gelirlerinin payı % 54, (Galatasaray’ın kombine kart satış bedellerini Sportif A.Ş.’ne devir etmemesi nedeniyle geçen yıl ki  gelirlerine yaklaşık 35-40 milyon TL daha eklenmesi gerekiyor. Bu durumda 165 Milyon TL’na ulaşan toplam gelir içinde havuz gelirlerinin, payı %43’e geriliyor.)

- Beşiktaş’ın  119.092.348 TL’na ulaşan toplam gelirleri içinde 50.066.414 TL’lık havuz gelirlerinin payı % 42,

- Trabzonspor’un 105.377.379 TL’na ulaşan toplam gelirleri içinde 45.760.650 TL’lık havuz gelirlerinin payı % 43

 

 

Havuz Gelirleri Dengeli Dağıtılırsa, Rekabet Gücü Yükselir

 

Havuz sistemi futbolun endüstriyelleşmesiyle oluşan bir doğal denge sağlama aracı. Çünkü, parasal gelirin artışı, büyük kulüpleri daha güçlü hale getirirken, küçük kulüpler de her geçen gün daha zayıfladılar. İşte bu bağlamda, lig ekonomisinin sağlıklı geleceği açısından rekabetin sağlanabilmesini teminen, havuz sisteminin futbol ekonomisindeki temel fonksiyonu, havuzda biriken gelirlerin, ligdeki kulüplerin rekabet ve futbol kalitelerini artıracak şekilde dengeli dağıtımını sağlamaktır. Bu sayede rekabet ve kalite artacağı için izlenilirlik artacak, bu da toplam gelirlerin artmasına yol açacaktır. Bu durum, kulüplerin refah düzeyini artıracaktır. Refah düzeyi artışı ise beraberinde kaliteyi ve daha çok izlenmeyi getirecektir.

 

Diğer taraftan da, büyük kulüplerin futbola yaptıkları büyük yatırımlar nedeniyle, her zaman daha fazla gelir kazanma güdüleri ve beklentileri vardır

 

 

Fenerbahçe Havuzdan Çıksa, Daha Çok Para Kazanır!

 

İzlenilirlik, stat kapasitesi, ticari ürün satışları ve sahip olduğu potansiyel gelir kaynakları dikkate alındığında, Fenerbahçe bugün havuzdan ayrılsa, çok daha fazla para kazanma olanağına sahip olabilir.

 

Fenerbahçe açısından bakıldığında; Fenerbahçe’nin toplam futbol yatırımları içinde naklen yayın gelirleri görece en düşük kulüp olarak karşımıza çıkıyor. Türk futbol kulüpleri içinde en fazla gelire sahip olan Fenerbahçe’nin toplam gelirleri içinde naklen yayın gelirlerinin payının %37 civarında olduğunu yukarıda ifade etmiştik.

 

Nitekim,  2011-12 sezonunda kulübün 67.6 milyon TL’lık naklen yayın geliri (yaklaşık 38 milyon Dolar), mevcut talebe göre kolaylıkla  67.6 milyon dolara, hatta Euro’ya yükseltebilir. Bu durum Fenerbahçe için çok da karlı ve yararlı bir gelişme de olabilir.

 

Fenerbahçe’nin dışında toplam gelirleri içinde havuz gelirlerinin payı görece giderek azalan bir başka kulüp te Galatasaray. Galatasaray’ın havuz gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı 2011-12 sezonunda %43 civarında olsa da, 2012-13 sezonunda Türk Telekom Arena’nın satış rekoru kıran kombine bilet satışlarıyla oluşacak maç günü gelirleri, naklen yayın gelirlerini geçebilecek potansiyele sahip görünüyor. Galatasaray’ın havuz gelirleri, toplam gelirler içinde 2012-13 sezonunda %40’ın altına gelebilir.

 

Havuzun bozulmaması durumunda bundan en çok etkilenecek kulüplerin başında Beşiktaş, Trabzonspor ve diğer 15 Süper lig ekibi geliyor.

 

Özellikle, Anadolu takımlarında %95’e kadar çıkan havuz gelirlerinin payını, ikame edecek başka gelir kalemi ne yazık ki, bulunmuyor. Böylesi bir durumda bu kulüplerin varlıklarını devam ettirebilmeleri tamamen Türkiye Futbol Federasyonu’nun sağlayacağı katkıya bağlı.

 

Lig Ekonomisi Dayanışmacı Bir Ekonomidir!

 

Lig ekonomisi dayanışma  içinde rekabeti öngörür. Rakipler ancak rakipleriyle birbirleriyle vardır. Bu bağlamda, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın rekabet güçleri ve oynayacakları futbolun kalitesi ancak rakiplerinin gücü ve kalitesiyle orantılıdır. Bu nedenle bu kulüplerin Lig ekonomisini ortaklaşa yaratmaları kaçınılmaz bir sonuçtur.

 

Her ne kadar Fenerbahçe, bugün havuzdan ayrılsa, daha fazla gelire sahip olabilme olanağına sahipken, bu durum orta ve uzun vadede Türk futbolunun rekabet gücünü besleyen ekonomik gelir yaratma kaynağını sıkıntıya sokabilir. Bu durumdan Fenerbahçe de olumsuz etkilenebilir. Çünkü, böylesi bir sürece Galatasaray’ın da otomatikman eklenmesi büyük bir olasılıktır. Bu da zaman içinde bizi bugünkü iki takımlı La Liga benzeri bir konuma sürükler.

 

Havuz Olmadan Rekabet Olmuyor!

 

Geçen haftaki yazımda da belirttiğim üzere, Barcelona başkanı Sandro Rossel bile, bugün Barcelona’nın  ve Real Madrid’in İspanya’da bu kadar baskın bir yapıda olmalarından kendi gelecekleri açısından kaygılı…

 

Kısaca Rossel’in  7 Kasım 2011’de Zürih’te “Uluslararası Futbolun Finansal Sorunları Üzerine” düzenlenen bir sempozyumda yaptığı konuşmasından aldığım bir pasajla yazımı tamamlamak istiyorum.

 

“…Bugün İspanya’da küçük kulüpler büyük sıkıntı içindeler. Onların bu finansal ve ekonomik sıkıntıları varken, Real Madrid ve Barcelona gibi devlere karşı mücadele etmeleri mümkün değil…Real Madrid ve Barcelona gelecek birkaç yıl içinde televizyon gelirlerinin ve naklen yayın haklarının ortak satışına yönelmeliler. Naklen yayın haklarının satışı ve dağıtımında belki şimdi değil ama gelecek üç, dört belki beş yıl içinde, tıpkı İtalya’da, Premier Lig’de olduğu gibi havuz sistemine geçmek gerekir. Bunu yaparken de Lig’de 20 olan kulüp sayısını 16’ya indirmek gerekir…” (The Guardian, 7 November 2011)

 

İspanyolların bile havuza geçmeyi düşündükleri bir ortamda, havuzun bozulması Türk futbolunun felaketi olabilir… {jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  30564  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43568655

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.