Kulüpler Borç Yapılandırmanın Altından Kalkabilecekler mi?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x

Kulüpler Borç Yapılandırmanın Altından Kalkabilecekler mi?

1KulupBorcYapi 

Tuğrul AKŞAR- 26 Mart 2021 Geçen hafta Süper Lig'in dört büyük kulübünün finansal borçları Bankalar Birliği liderliğinde Ziraat Bankası, Halkbank, Denizbank ve Yapı Kredi'den oluşan konsorsiyum tarafından yeniden yapılandırıldı. Bu anlaşmayla Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’un finansal borçları ikinci kez yeniden yapılandırılmış oldu. Bilindiği üzere Fenerbahçe, koşulların kulübe uymadığı gerekçesiyle daha önceki borç yapılandırmaya katılmamıştı.

Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’un 2019 son çeyreğinde 5+2 yıl olarak yapılandırılan finansal borçları, Fenerbahçe’nin de katılımıyla yeni anlaşmayla 2+7 yıl olarak güncellendi. Bu anlaşma hükümleri gereğince, iki yılı ödemesiz olmak üzere kulüplerin toplam finansal borçları dokuz yıl olarak güncellendi. Bu süreçte, kulüpler ilk iki yıl anapara ödemesi yapmayacaklar, sadece faiz yükümlülüklerini yerine getirecekler.

 

Kulüpler ve Federasyon Memnun

 

Borç yapılandırmadan kulüpler ve federasyon memnun görünüyor.

 

Nasıl memnun olmasınlar ki?

 

Vadesi gelen yükümlülüklerini yerine getiremeyen kulüpler bu yapılandırmayla iki yıl daha zaman kazanmış oldular.

 

İki yılın sonunda ne olacak diye kulüplere soracak olursanız, büyük bir olasılıkla alacağınız yanıt: “Daha bugünden iki yıl sonrasını düşünmeye gerek olmadığı”dır. Doğal olarak genel tavır bu olunca, ikinci yılın sonunda yeni bir yapılandırmanın kulüpleri beklediğini görmek çok da zor olmasa gerek.

 

Bu yapılandırma federasyon başkanı Nihat Özdemir’in de dile getirdiği gibi “…kulüpleri rahatlatacak”, onların “nefes almalarına ve önlerini görebilmelerine”[1] olanak sağlayacak…

 

Kulüplerin bu yapılandırma ile nefesleneceklerinde hemfikirim. Ancak, önlerini görebilecekleri konusunda aynı düşüncede değilim. Zira bu yapılandırma stratejik bir politika değişikliği anlamına gelmiyor ki, kulüpler önlerini görebilsinler. Bu süreçte kulüplerin finansal olumsuzluklarını gidermeye yönelik radikal çözümler içeren bir yapılanmaya gidilmeksizin bu sorunların üstesinden gelebilmek mümkün değildir. Bu haliyle yapılandırma, kulüplerin içinde bulundukları likidite krizini aşmalarına yardımcı olabilecek nefes açıcı bir işleve sahiptir. Onların finansal soluklanmalarına imkan veren takviye bir ilaç niteliğindedir. Bu eylem günü kurtarmaya yarayan, kronik sorunu çözmeyen, akut sorunlara palyatif çözüm getiren taktiksel bir müdahaledir. Oysa, kulüplerimizin önlerini görebilmeleri, onları bu sorunlara iten temel politikalarda yapılacak stratejik değişikliklere bağlıdır. Sürekli yetersizlik ve kriz üreten patolojik bünyeye yapısal müdahalede bulunmadan sorunu çözmek mümkün değildir.

 

Bu konuda Beşiktaş kulübü başkanı Ahmet Nur Çebi, “Popülist yaklaşımlarımız nedeniyle pandemide daha da zorlandık. Bundan sonra mali disiplin içerisinde olmak zorundayız. Bu anlaşma ile bugünü kurtarmış olabiliriz ama geleceği kurtarmak için tüm kulüplerin mali disipline sahip çıkması, popülist hareketlerden vazgeçmesi gerekmektedir”[2] diyerek, yakıcı sorundan nasıl çıkılabileceğinin ip uçlarını veriyor.

 

Şüphesiz ki, bu hayati sorundan kurtulabilmenin yolu “mali disiplin içerisine girmek”ten geçiyor. Peki bu konu nasıl yaşama geçirilecektir? Hangi stratejik politika ve planlarla bu amaca ulaşılacaktır? Görülüyor ki, yaşamsal öneme sahip bu konuda kulüplerimiz bir türlü yol alamıyor, eylemleri söylemlerinin tersine gerçekleşiyor.

 

Anlaşma Teknik Olarak Ne Kadar Uygun?

 

Öncelikle bu dört kulübün Kamuyu Aydınlatma Platformu’na gönderdikleri finansal tablolarında yer alan bazı temel mali verileri değerlendirerek, anlaşmanın teknik olarak kulüplere ne kadar uygun olduğuna bakalım.

 

Dört kulübün toplam borçları 2020 yıl sonu finansallarına göre 14 Milyar TL’na[3], mali kesime olan finansal borçları ise 8,45 Milyar TL’na ulaşmış durumda.[4] Kulüplerin pandemi öncesi toplam gelirleri ise 2,1 Milyar TL olarak gerçekleşti.[5]Dört kulübün birikimli zararları 3,9 Milyar TL iken, özkaynak açıklarıysa 2,3 Milyar TL’na yükseldi.[6] Kulüplerin 30.11.2019-30.11.2020 dönemine ait yıllık zararları toplamıysa 535,9 Milyon TL olarak gerçekleşti.[7]

   

Şimdi yukarıdaki veriler ışığında bazı teknik değerlendirmeler yapalım:

 

1.Rayiç piyasa faiz oranları üzerinden 8,5 Milyar TL banka kredisi bulunan dört kulüp 2 yılda yaklaşık 3 ila 3.4 Milyar TL arasında bir faiz yükü altına girecekler. (Kamuoyu ile paylaşılmadığından tahmini iki farklı faiz oranına göre (% 17 ve % 20) üzerinden kredi faiz hesaplaması yapılmıştır)

 

2.Yıllık faiz yükü anapara ödemesiz dönem olan ilk 2 yıl için 1.7 ila 1.45 Milyar TL civarında olacağı; izleyen yıllarda anapara ödemesine bağlı olarak faiz yükünün giderek azalıp son yıl (dokuzuncu yıl sonu) itibariyle 180-210 Milyon TL civarında olacağı hesaplanmıştır.

 

3.Dört kulübün bu faizi bankalara hangi dönemlerde ödeyecekleri kamuoyuna açıklanmadığı için, teamüle uygun olarak altı ayda bir faiz ödemesi yapılacağını varsayarsak, kulüpler ilk iki yıl için her altı ayda bir ortalama 750 ila 840 Milyon TL arası bir tutarı bankalara ödemek zorundalar. Eğer yıllık faiz ödemesi yapılacaksa, dört kulübün ilk iki yıllık bankalara ödeyecekleri faiz tutarı toplamı yaklaşık 1.5 ila 1.7 Milyar TL civarında olacaktır.

 

4.Dört kulübün dokuz yıllık vade içinde bankalara ödeyecekleri toplam faiz tutarı % 20 faiz üzerinden 9.35 Milyar TL; % 17 faiz oranı üzerinden de 7.95 Milyar TL civarında gerçekleşmesi beklenmektedir.

 

5.Ödemesiz iki yıllık dönemin sonunda, yani kulüplerin 2023’ün Mart’ında bankalara ödeyecekleri anapara toplamı 1,062 Milyon TL civarında olacaktır.

 

6.İki yıllık anapara ödemesiz dönemin sonunda ilk anapara taksiti ve faiz tutarı olmak üzere kulüplerin bankalara ödemesi gereken toplam tutar en az 2,3 ila 2,7 Milyar TL civarında olacaktır.

 

7.Dokuzuncu yılın sonunda dört kulübün bankalara ödeyecekleri toplam faiz tutarı tahmini %20 faiz oranı üzerinden 9.350 Milyon TL; tahmini % 17 faiz oranı üzerinden de 7.948 Milyon TL olacaktır.

 

8.Buna göre kulüpler mevcut gelirlerinin 4,5 katı kadar faiz ödemek yükü altına girmiş olacaklardır ya da bir başka ifadeyle dört buçuk yıllık gelirlerini faiz olarak ödeyeceklerdir.

 

9.Dört kulüp kredi vadesi boyunca bankalara 8.5 Milyar TL anapara ve yaklaşık 8-9 Milyar TL de faiz ödemesi olmak üzere toplam 16-17,5 Milyar TL para ödemesi gerçekleştireceklerdir. Buna göre, yıllık ortalama kulüp ödemeleri toplamı 1,7 ila 1.8 Milyar TL olması beklenir.

 

10.Kulüplerin bu süre içinde gelirlerinin her yıl ortalama faiz oranı kadar, yani % 20 artması durumunda, kulüplerin ödediği faiz ve anapara toplamı ancak beşinci yılda onların gelirlerinin % 50’sinin altına düşmektedir. Somutlarsak: Kulüplerin gelirleri her yıl ortalama % 20 artarsa, beşinci yılda kulüplerin toplam gelirleri 4.3 Milyar TL’na yükselirken, kredi geri ödemeleri toplamı da bu tutarın % 48’i olan 2,1 Milyar TL civarında olmaktadır. Yani, kulüplere kredi geri ödemeleri sonrası 2,2 Milyar TL serbest para kalmaktadır. İkinci senaryoya göreyse, yıllık gelir artışı her yıl %10 olursa, kulüplerin bankalara ödeyecekleri kredi geri ödemeleri toplamı ancak yedinci yılda gelirin % 50’sinin altına düşmektedir. Somutlarsak: Kulüplerin gelirleri her yıl ortalama % 10 artarsa, yedinci yılda kulüplerin geliri 3,7 Milyar TL’na ulaşırken, kredi geri ödemeleri toplamı bu tutarın %46’sı olan 1.7 Milyar TL olmaktadır. Yani, kulüplere kredi geri ödemeleri sonrası 2 Milyar TL serbest para kalmaktadır.

 

11.Yapılandırılan kredi nedeniyle tahakkuk edecek faiz üzerinden yaklaşık 500 Milyon TL civarında bir BSMV yükümlülüğünün doğacağını da unutmamak gerekir. Dolayısıyla, faizin dışında görünmeyen ekstra bir maliyet kalemi olarak bu vergi de, kulüplerin finansal yüklerini daha da artıracaktır. 

 

Sonuç: 

 

Bu anlaşma ile finansal yükümlülüklerini yerine getiremeyen kulüplere finansal soluklanma olanağı yaratıldı. Ancak yapısal problemler bulunduğu için şu anda kulüplerin borçlarının yeniden yapılandırılması, sorunun iki yıl daha ötelenmesi anlamına geliyor. Zira, bundan önceki borç yapılandırmada da aynı konuları gündeme getirmiş ve bu kulüplerin faiz kaynaklı borçlarının daha da artacağını ifade etmiştim,  aynen de öyle oldu. Kulüplerin finansal yükümlülükleri daha da arttı. Kulüplerin mali yapılarında çözüm bekleyen önemli sorunlar var. Özkaynak açıkları gelirlerinin bir buçuk katına, birikimli zararlarıysa iki katına ulaşmış durumda. Faaliyetlerinden kar elde edemedikleri için sürekli borçlanmak durumunda kalan, sürekli bütçe açığı veren, gelirleri pandemik etkiyle birlikte % 35 daha gerileyen kulüplerin finansal dengeleri yitmiş durumda. 

 

Sağlıklı ve dengeli bir mali yapıya sahip olmayan kulüplerde, tekrar finansal dengeyi sağlamak mümkün değildir.  Bu anlaşma ile finansal borçlar daha da artacak. Artan faiz yükü nedeniyle borçlar döndürülemez, günü gelen taksit ve ana para ödemeleri yapılamaz noktaya gelecektir. Kaldı ki, 2+7 yıl kulüpler için finansal anlamda makul bir süre değildir. Çünkü kulüplerin 2 yılın sonunda ödeyecekleri yaklaşık faiz yükü 2,9 ila 3.4 Milyar TL arasında olabilecektir. Bu tutar dört kulübün 2019 sonu toplam gelirleri olan yaklaşık 2.1 milyar TL'nin 1.6 katına karşılık geliyor. 

 

Diğer faaliyet giderlerini de eklediğinizde, bu dört kulübün toplam gelirleri faaliyet ve finansman giderlerini karşılayabilecek yetenekte değildir. Doğal olarak şunu şimdiden söyleyebilirim ki: 2 yılın sonunda bu kulüpler bu yapılandırmadan gelen 2 yıl anapara ödemesiz dönemin faiz yükünü bile ödeyemeyeceklerdir. 

 

Finansal anlamda kredibiliteleri erozyona uğramış, ticari ve ekonomik anlamda gelirleri erimiş, finansal yükümlülüklerini yerine getiremeyen bu kulüplerin başkaca bir finansal hamleleri de kalmamıştır. Sıcak para arayışı içinde olan bir mali yapının yangınını ancak bu şekilde söndürmeye çalışıyorlar. Ama bu müdahale ile yangın sönmüyor, sönmüş gibi görünüyor. 

 

Kulüpler kısa vadede finansal olanaklarını ve ekonomik olarak gelirlerini artırma olanağına sahip olamadıkları için her türlü tavizi vermek durumundalar. Olayın finansör yönüne bakıldığında ise, bu mali yapıları kredilendirmek normal koşullarda çok mümkün olamazdı. Çünkü, krediyi geri ödeyebilecek bir mali yapı ve bu mali yapıyı ayakta tutacak bir nakit akışı bulunmuyor. Kredinin geri ödemesini sağlayacak temel unsur kulübün nakit akışıdır. Oysa, bugünkü koşullarda kulüplerin nakit akışları ciddi bozulmuş durumda. Kendi faaliyet giderlerini, yani oyuncusunun maaş ve ücretini bile ödemekte zorlanan kulüplerin özkaynakları negatife dönmüş, çalışma sermayeleri erimiş durumdadır. faaliyetlerinden dönemsel olarak bile karlılık yaratamayan, geçmiş yıllardan gelen birikimli zararların altında ezilmiş bir mali yapıdan bahsediyoruz. 

 

Bu koşullar altında bir mali yapının kredilendirilmesi teknik olarak çok uygun olmamakla birlikte, siyasetin de yönlendirmesiyle bu yapılandırma gerçekleştirilmiştir. Çünkü, bu dört kulübün mali yapısı teknik anlamda TTK 376.ya göre teknik iflas durumundadır. Özkaynakların üçte ikisini yitirmiş durumdalar ve bu özkaynak açığını giderememektedirler. Ne var ki, söz konusu mali yapıların spor sektöründe olması, sahip oldukları popülarite ve yaygın taraftar tabanı,  Türk Ticaret Kanunu'nun 376.maddesinin  çalıştırılmamasına neden oluyor. 

 

Diğer taraftan Beşiktaş başkanı Ahmet Nur Çebi'nin " Bankalar borcu yapılandırmazsa, o borcu unutmalılar!"[8] ifadesi de, bankaların çaresizliğini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda bankalar da biraz da mecburiyetten (kredilerini tahsil etme olankalrının kısa vadede çok mümkün olmaması nedeniyle) yetersiz ve batak durumdaki bu mali yapıları kredilendirilmek durumunda kalmışlardır. 

 

Özetle, Kulüpler Bu Mali Yapılarla UEFA’dan Vize Alamaz! başlıklı yazımda da (http://www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/ekonomi/35-tugrulaksar/4874-bu-mali-yap-uefadan-vize-alamaz.html) analiz ettiğim ve Finansal Futbol isimli kitabımda da net olarak ortaya koyduğum üzere bu kulüpler TTK 376.maddesi kapsamında "Teknik İflas"a sürüklenmişlerdir. Bu saptamayı aşağıdaki tespitlerimle de desteklemek istiyorum. 

 

Nitekim dört kulübün finansal verilerinden ortaya çıkan genel sonuçları aşağıda sizlerle paylaşıyorum.  

    

     

1. Dört kulüpten üçünün toplam varlıkları, toplam borçlarını (yükümlülüklerini) karşılamaya (geri ödemeye) yetmediğinden, kulüplerin net borçlu bir mali yapıya sahip olduğu görülüyor.

 

2.Dört kulübün birikimli zararları nedeniyle Özkaynaklarının aşırı derecede eriyerek, pasif açığına neden olduğu anlaşılıyor. (Özkaynak Açığı)

 

3.Hepsi şirket olan bu kulüplerin net işletme sermayelerinin kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayamadığı (Net işletme Sermayesi açığı) gözlemleniyor. 

 

4. Toplam gelirlerinin, borçlarını karşılamaya yetmediği; bu nedenle yoğun olarak borçlanmaya yöneldikleri  (yetersiz nakit akışı) 

 

5. Faaliyetlerinden kar yaratmakta zorlanan bu kulüplerin, sürdürülebilir bir mali yapıyı olanaklı kılacak bilanço karı oluşturamadıkları, (Zarar) 

 

6. Dört kulüp özkaynaklarının önemli bir kısmını -TTK. md.376'ya göre bu oran üçte ikidir- yitirmiş olmaları nedeniyle, acil sermaye artırımı yapmak zorundadırlar. Aksi halde, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre söz konusu şirketler (kulüpler) teknik iflas durumuna gelmişlerdir. 

 

Sonuç itibariyle, yapısal sorunlara yönelik stratejik bir yaklaşıma yönelmeksizin, günü kurtaran çözümlerle kulüplerin borç sorunları çözülemez. 

 

Bunun iki temel nedeni bulunuyor.

 

Bunlardan ilki, Kulüplerin mali yapıları bozulmuş ve borç ödeme yeteneklerini kaybetmişlerdir. Bu kapsamda genel finansal görünüm şudur: Mevcut finansal yapı, kulüplerin yeniden yapılandırılan finansal borçlarını ödeyebilecek yetenekte değildir. Kulüplerin mevcut nakit akışları, finansal borçları ödeyebilecek gerekli nakiti yaratamamaktadır. Faaliyetden elde olunan nakit akışı ile yaratılan para, kulüplerin sadece acil ve zorunlu giderlerinin bir kısmını karşılamaya yetmektedir. Kulüplerin  dönemsel ve birikimli zararları giderek artmaktadır. Bu olumsuz durum ise kulüplerin özkaynaklarını eritmekte ve onları teknik iflasa süreüklemektedir. Bu söylediklerimiz ışığında ifade edebiliriz ki, kulüplerin var olan mali yapıları sağlıklarını yitirmiştir. Sürdürülebilir bir finansal yapıdan uzaktırlar: Finansal dengeleri kaybolmuş, kredibiliteleri erozyona uğramıştır.

 

İkinci önemli faktör: Kulüplerin pandemik olumsuzluklardan ve genel olumsuz ekonomik konjonktür nedeniyle gelirlerinde yüzde otubeşe yakın bir gelir kaybı oluşmuştur. Buna bağlı olarak 2019 sonu itibariyle 2.1 Milyar TL geliri olan dört kulübün gelirleri toplamı 1.4 Milyar TL'na kadar gerilemiştir. En yakıcı sorunlardan birisi, kulüplerin gelirleri azalırken, maliyet ve giderleri önemli ölçüde artış kaydetmiştir. Bu da, kulüplerin ekonomik olarak küçülmesine ve finansal anlamda bütçe açıklarının daha da artmasına neden olmaktadır.  

 

Özetle, genel makro ekonomik ve finansal dengeyi sağlamadan, bunu oluşturabilecek mali ve ekonomik bir ortam yaratmadan, uzun vadeli ve yapısal çözüm önerileri getirmeden kulüpleri içinden bulundukları ekonomik ve finansal darboğazdan kurtarabilmenin olanağı bulunmamaktadır. Aksine, daralan ekonomik gelirler, bozulan mali yapı kulüplerin sportif rekabet yeteneklerini de olumsuz etkilediği için Avrupa'da rekabette geride kalmalarına, sportif başarısızlığa yol açacaktır. Bu ise, kulüplerin finansal krizlerini daha da artıracak ve şiddetlendirecektir. Bu kısır döngünün sonu kulüpler bazında UEFA'da ve Milli takımlar nezdinde de FIFA sıralamasında gerilememiz devam edecektir.

 

Sonsöz

 

Dokuzuncu yılı beklemeden, daha ikinci yılın sonunda göreceğiz ki, kulüpler yapılandırılan borçlarının ne anaparalarını, ne de faizleri ödeyemeyeceklerdir.  Çünkü, kulüplerin mevcut finansal verileri, kulüplerin bu yapılandırılan borcun anapara ve faiz ödemelerini günü geldiğinde gerçekleştiremeyeceklerini ortaya koyuyor. Mart 2023'e gelindiğinde, kulüplerin borçlarının daha da artacağını, finansal yükümlülüklerini yerine getiremedikleri için yeni bir yapılandırmayı talep eder durumda olacakları öngörüyorum. Bunu yukarıda ifade ettiğim verilerden ve genel olası olumsuzlukların artarak devam edeceğini düşündüğüm için dile getiriyorum. Bu borçların ödenebilmesi öncelikle sağlıklı bir mali yapıya, sonra da belirsizliğin ve olumsuzlukların en az düzeyde bulunduğu bir makroekonomik yapıya sahip olmakla ancak mümkün olabilir. Genel ekonomik konjonktürdeki olumsuzluklar, kulüplerin zayıf mali yapılarındaki  yetersizlikleri artırıcı bir etkiye sahiptir. Ülke ekonomisi ve genel küresel konjonktürdeki ekonomik, finansal olumsuzluklar  finansal dengesini yitirmiş kulüplerin mali yapılarını daha da kırılganlaştırmakta, içinde bulundukları finansal krizi derinleştirmektedir.

 

Kulüplerin mali ve ekonomik yetersizlikleri, sportif başarısızlıklarının da temel nedeni olacaktır.  {jcomments on}

 

  



[4]Tuğrul Akşar, Kulüpler Bu Mali Yapılarla UEFA’dan Vize Alamaz! 9 Haziran 2020, http://www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/ekonomi/35-tugrulaksar/4874-bu-mali-yap-uefadan-vize-alamaz.html 

[5]Tuğrul Akşar, Kulüpler Bu Mali Yapılarla UEFA’dan Vize Alamaz! 9 Haziran 2020, http://www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/ekonomi/35-tugrulaksar/4874-bu-mali-yap-uefadan-vize-alamaz.html 

[6]Tuğrul Akşar, Kulüpler Bu Mali Yapılarla UEFA’dan Vize Alamaz! 9 Haziran 2020, http://www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/ekonomi/35-tugrulaksar/4874-bu-mali-yap-uefadan-vize-alamaz.html 

[7]Dört kulübün https://www.kap.org.tr/tr/ sitesinde yer alan finansal verileri üzerinden hesaplanmıştır.

[8] https://www.bloomberght.com/ahmet-nur-cebi-2258159

 
 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  5488  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43610699

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.