Olimpiyatları Alamadık Diye Üzülelim mi?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Galeri Dökümanlar Olimpiyatları Alamadık Diye Üzülelim mi?

Olimpiyatları Alamadık Diye Üzülelim mi?

Tuğrul Akşar/8 Eylül 2013

Cumartesi akşamı televizyon karşısında nefeslerimizi tutarak izlediğimiz 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na ev sahipliği yapma hakkı seçimini Tokyo kazandı.

 

İlk turda adaylardan Madrid elendi, İstanbul ve Tokyo finale kaldı. Yapılan final oylaması sonucunda da İstanbul'a 60-36 üstünlük sağlayan Tokyo, 2020 Olimpiyat Oyunlarını kazanan şehir oldu.

 

Ne yapmalıyız? Olimpiyatları alamadık diye üzülmeli miyiz? Yoksa, “her işte bir hayır vardır” diye, olumsuzluğun olumlu yanlarını mı düşünmeliyiz?

 

Olimpiyat Düzenlemek te, Olimpiyat Ev Sahipliği Kararı da Siyasi Bir Karardır

En son oylamada da görüldü ki, Olimpiyat kararı verip buna talip olmak tek başına yeterli değil.  Tüm IOC üyelerine Olimpiyat talebinizi etkin bir şekilde anlatmak, sunmak, onları ikna etmek te, bu organizasyonları almaya tek başına yetmiyor. Bu kararların arkasında herkesin çok farklı siyasi amaçları var. Her ülke kendi çıkarlarını, ilişkilerini ve gelecekteki hesaplarını düşünerek oy kullanıyor. Kendinize çok yakın sandığınız ülkelerden bile oy alamama olasılığı hep var.

 

Yine görüldü ki, Olimpiyat düzenleme kararı o ülke için siyasi bir karar. Yoksa, bu işten parasal gelir elde edebilme mantığıyla bu etkinliklere talip olmak çok mantıklı değil. Ortaya konulan başarılı örneklere bakıldığında ise, çok başarılı gösterilen Barcelona’nın bile makro ekonomik dengesizlikler nedeniyle bugün başı fena dertte. Madrid’te ise insanlar işsiz güçsüz ve parasız iken, hükümetin bu işe milyar dolarlar yatırmak istemesini protesto ettiler. Başarılı sunulan Londra örneği ise iki ülke arasındaki kültürel, ekonomik, sosyal ve finansal farklılıklar yüzünden bize örnek oluşturmuyor. Yanı başımızdaki Atina ise olimpiyat nedeniyle katlanmış olduğu ağır maliyetlerin bedelini, Yunanistan’ın içinde bulunduğu sosyo-ekonomik olumsuzluklar nedeniyle çarpan etkisiyle daha ağır yaşıyor.

 

Alsaydık Ne Olacaktı?

Hükümetin ve bazı kimselerin görüşüne göre: Olimpiyatlar ülkemize sınıf atlatacak, olimpiyat düzenlemiş bir ülke olarak bu etkinliğin orta ve uzun vadede  ülkemize katkılarını pozitife çevirecektik. Bu olumlu etkiyle, başta İstanbul olmak üzere ülke ekonomisine, görselliğine, tanıtımına, turizmine çok önemli katkılar sağlayacak ve yükselen Türk ekonomisinin gerek bölgede, gerekse dünyada önemli bir ekonomi olma yolundaki adımlarını pekiştirecektik. Yaşadığımız bölgedeki güç dengesinde daha etkin bir ülke konumuna gelecek, sıkıntılı bölgeye bu sayede barışı getirecektik. (Bunun nasıl yapılacağına ilişkin IOC üyelerinden birisi sayın başbakana soru da yöneltti) İstanbul çok önemli sportif tesislere kavuşacak, çok büyük alt yapı yatırımlarına girişilecekti. İstanbul adeta yeniden yaratılacaktı. Tabi bu arada olimpiyatların mirasını da iyi değerlendirerek, bir spor ülkesi konumuna da gelecektik.

 

Olimpiyatları almış olsaydık 2013 ile 2020 arası planlanmış 19.4 milyar dolarlık alt ve üst yapı yatırımları için harcama yapacaktık. Ancak bu yapacağımız alt yapı yatırımlarında İstanbul’un en önemli sorunu olan ulaşım altyapısına, (mevcut yeterli görüldüğünden) ilave bir yatırım gelmeyecek, yani  İstanbul’da metro ağımız daha uzayamayacak, sadece Olimpiyat tesislerine ulaşıma yönelik 9,4 milyar dolarlık bir yatırım yapılacak,  fakat Haydar Paşa Limanı yakınlarında denize nazır devasa bir olimpik  stadımız, İstanbul’un değişik yerlerinde 36 değişik spor tesisimiz ve olimpiyatlar bittikten sonra TOKİ’nin satışa çıkartacağı bir Olimpiyat Köyümüz olacaktı(!)

 

Ekonomik Fatura Ne Olacaktı?

Olimpiyatı alabilseydik, aslında şundan kesinlikle eminim ki, her ne kadar 19,2 milyar dolar gibi bir maliyetten bahsedilse de,  bütçe 2020’de gerçekleştiğinde bu tutar planlanın çok üzerinde bir tutara 25-30 milyar dolara kadar çıkabilecekti. Geçen sene gerçekleşen doğrudan yabancı yatırımın (FDI) 8 milyar dolar civarında olduğunu düşünürsek, İstanbul’daki Olimpiyatların gerçekleşmesinin Türkiye bütçesinde yaratacağı açık çok daha büyük olacaktı. Ülkemizde bütçe açığının 15 Milyar dolar civarında olduğu dikkate alındığında, gerçekleşecek yatırım harcamalarının öngörülen olimpiyat yatırımlarının da 2020’ye kadar yedi yıllık süreçte yıl başına ortalama 4 ila 4,5 milyar dolarlık bütçeye ilave yük gelecekti. Bunun anlamı bugünkü kurlardan ortalama her yıl 8-9 milyar TL ilave bütçe açığı demekti.

 

Artan bütçe açığının ekonomiye etkilerinin ne olacağını ve bu açığı karşılamak için ne gibi önlemlere başvurulacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Özelikle giderek bozulan konjonktürde daralacak gelirler nedeniyle, gelir ve gider dengesizliğinin ne noktaya geleceğini düşünmek bile insanı rahatsız ediyor.

Londra Olimpiyatları %3 Bütçe açığına Neden Oldu

Londra Olimpiyatlarının 17 Milyar Dolara ulaşan harcamaları, İngiliz ekonomisinde geçen sene %3 gibi bir bütçe açığına neden oldu. İstanbul Olimpiyatları’nda ileri sürülen toplam maliyeti Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranlanacak olursak, İstanbul Olimpiyatları’nın Türkiye ekonomisi üzerinde yaratacağı maliyet ya da finansal açığın  Londra’nınkinden 3-4 kat daha fazla olacağını hesaplamak zor değil.

 

Yani hep vurgulandığı gibi Olimpiyatların maliyeti çok yüksek ve bu maliyetlerin kendi finansal gelirleriyle karşılanması da çok mümkün görünmüyor. Burada bilemediğimiz, tahmin edemediğimiz bir başka önemli konu da, bu organizasyonun mirasının, yani olimpik ruhun toplum içindeki genel yaygınlığının ne ölçüye ulaşacağı ve ülkemizi spor ülkesi konumuna çıkartıp çıkartmaya yetip yetmeyeceğinin yanı sıra, oyunlar sonrası  kullanılmayan, atıl ve çürümeye terk edilmiş, milyar dolarlara mal olan tesislerin ne olacağı sorunuydu.

 

Olimpiyat Düzenlemek İçin Yılmamak Lazım

Günümüzde bir spor ülkesi olmaktan uzak bulunan Türkiye’de, bugüne kadar olimpiyatlar bizim için aslında televizyon karşısında geçirdiğimiz üç haftalık bir etkinlikten başka bir şey olmadı. Olaya bu yönden bakıldığında, mevcut spor politikamız,  sahip olduğumuz spor kültürümüz, parasal gelirimiz ve olmayan olimpik ruhumuz,  bize  Türkiye’nin bu olimpiyatlarla kabuk değiştirip bir spor ülkesi olması için daha uzun yıllara ihtiyacının olduğunu gösteriyor .

 

Olimpiyat Düzenlemek Sportif Refahı Geliştirmeye Yönelik Olmalı

Bu olumsuzluklara karşın, Olimpiyat düzenlemek, o ülkenin gelecekte spor ülkesi olabilmesi ve spor mantalitesinin dağdaki çobana kadar ulaşıp gelişmesi açısından çok büyük bir işleve ve öneme sahip. Olimpiyat mirasının, olimpiyat sonrası iyi değerlendirilmesi, o ülkeyi sportif anlamda çok ilerilere taşıyor. Kaldı ki, bizim gibi ekonomisi ve nüfusu çok hızlı gelişen, potansiyeli yüksek ülkelerde Olimpiyatların gelecekteki sportif ve ekonomik etkisi beklenenden daha yüksek olabiliyor. Ama bunun için de çok ciddi stratejik gelişim ve değerlendirme planlarına, politikalarına gereksinimimiz var. Bu bağlamda başbakanın Buenos Aires’teki konuşmasında da vurguladığı, “Bu olimpiyatları alamasak bile, biz bu yatırımlara devam edeceğiz” cümlesinin, o anki ruh haliyle söylenmemiş olmasını ümit ediyorum. Gerçekten de, “Az zamanda, çok iş yapabilme” potansiyeline, her yönüyle yüksek değişim ve gelişim esnekliğine sahip bir ülke olarak Olimpiyatlara adaylığımızı, olimpizm felsefesini toplum içinde yaygınlaştırıp bir yaşam biçimine dönüştürerek,  bıkmadan ve usanmadan daha ileriki yıllara taşımaya çalışmalıyız. Bunu sadece IOC için değil, kendi vatandaşımızın sportif refah düzeyini daha yukarılara çekmek, Türkiye’yi bir spor ülkesi yapabilmek için önümüze koymalıyız.  {jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  22821  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

13/12/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10125,46

+0,66

 bjk BJKAS

4,33

-0,92

 fb FENER

103,30

-0.58

 gs GSRAY

6,54

-0,91

 trabzon TSPOR

0,90

-1,10

   SPOR ENDEKSİ

3.021,26

-0,87

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 44289487

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 14 12 2  0 38 15 23 38
2 Fenerbahçe 14  10   2 2 36  13   23

32

3 Samsunspor 15 9 2  4

29

17 12

29

4 Eyüpspor 15  7   5  3 24 15 9 26
5 Beşiktaş 14 7 4  3  23  15 8 25
6 Göztepe 14 7 3 4 27  20 

  7

 24 
7

Başakşehir

14 6  4  4 24 18 6 22
8 Konyaspor 15 5 4

6

17 22 -5 19
9 Rizespor 14 6 1 7 15    21  -6 19
10 Gaziantep  14 5 3 6 20 21 -1 18
11 Sivasspor 15 5 2 7

20

25   -5 17
12 Antalyaspor 14 5 3 6 18  26 -8 18
13 Trabzonspor 14 3 7

4

20  18  2  16
14 Kasımpaşa 14 3 7 4 18 21 -3 16
15 Kayserispor 14 3 6 5 15 25 -10 15
16

Alanyaspor

14

3

5 6 12 18 -6 14
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 14 5 8 12 23  -22 8

19

A.Demirspor 14 0 2 12 10 34 -24

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.