"Statlar Arena, Futbolcular Asker, Maçlar Savaş Olmasın!"
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Galeri Kitap Tanıtımı "Statlar Arena, Futbolcular Asker, Maçlar Savaş Olmasın!"


  

 

 

   image0011121

  

Röportaj- Samet Altıntaş/  21 Temmuz 2013 Tuğrul Akşar, bir futbol ekonomisti. Bugün herkesin bir şekilde alaka duyduğu meşin yuvarlağı endüstriyel olarak inceliyor.

Yeni çalışması ‘Krizdeki Futbol'da Türk futbolunun açmazlarını, bu hale nasıl geldiğini anlatan Akşar, “Kulüpler, başkanların iki dudağı arasında yönetilmez. Kulüplerin gelirlerinden çok giderleri var. Finansal kayıpları da kapatamıyorlar. Türk futbolu borçlanarak büyüyor.” ifadelerini kullanıyor.

 

HABERLER Pazar

Türk futboluna ne oldu?

Türk futbolu kırmızı ışıkta geçerken yakalandı. Geçmişte yaşadığımız sıkıntılar, 3 Temmuz’la dışa vurdu. 120 km hızla giderken duvara çarptık. Aslında bu, kendimize gelmek için bir fırsattı. Ama bunu teptik.

Neden böyle peki?

Aslında her şey futbolun parasallaşması ile ilgili. Endüstriyel futbol, kalitenin yükselmesi anlamına geliyor. Parasallaşmak ise endüstriyelleşmenin getirdiği olumlu ve iyi yönlerin çıkara dönüştürülmesi. Bu, futbolun bağışıklık sistemini çökertiyor.

Nedir bunlar?

Futbolun paydaşları var. 90’ların başından itibaren dijital yayınların gelişmesi, dünyada 4,5 milyar insanın peşinden koşmasına neden olmuştur. Futbola sermaye aktarılmaya başlandı. Ve futbol amacından saptı.

Sermaye nasıl akıyor?

Anti futbol unsurları ile: teşvik, şike, rüşvet, bahis. 1970’lerde futbol zanaat, futbolcularda zanaatkârdı. Ama 90’lı yıllardan sonra parasal gelişme futbolun yapısını değiştirdi. Bahis, futbolu saran kanserdir. Para, fair playı aldı götürdü.

O yüzden mi her yol mubah görülüyor?

Siz futboldaki maddî ödülleri bu kadar yüksek tutarsanız ona ulaşmak için her amaç da meşru görülür. Türk futbolu 600 milyon Euro’luk geliri ile Avrupa’nın 7. büyük ligi. Ama sportif anlamda 2000’den beri düşüş içinde. Yaklaşık 150 milyon dolar geliri olan Türk futbolu bugün 800 milyon Euro’ya yaklaşan geliri var. O yıllarda UEFA’da 7. sıraya, FİFA’da 21. sıradayız. Bugün UEFA’da 10. FİFA’da 53. sıradayız. Maddî anlamda artış varken sportif anlamda gerileme var. Demek ki Türk futbolu iyi yönetilmiyor.

Yöneticiler ne yapıyor?

Ellerine geçirdikleri para ile günü kurtarmaya çalışıyorlar. Bunun da nedeni biz futbolsever bir ülke değiliz. Biz takım taraftarıyız. En son U20’de tribünlerin boş kalması bunun bariz göstergesi. Yabancı futbolculara çok para vererek elde edilen başarı uzun vadede işe yaramıyor. Kulüpler, başkanların iki dudağı arasında yönetilmez. Kulüplerin gelirlerinden çok giderleri var. Finansal kayıpları da kapatamıyorlar. Türk futbolu borçlanarak büyüyor. Stratejik yapılanma hatalarımız var.

Üç büyüklerin tröst olması değil mi biraz da futbolumuzu bu hale getiren?

Bu sebep değil, sonuç. Türk futbolu kendini üç büyüklerin çatısı altında konumlandırmış. Bu düzenlenebilir. Gelir dağılımı dengeli olabilir. Büyük kulüplere sağladığınız sübvansiyon olanaklarını diğer kulüplere de yaparsınız.

Ama bu hiçbir zaman olmadı.

Evet olmadı. Süper Lig’in İskoç Ligi’nden bir farkı yok. Orada Glasgow Rangers ile Celtik arasında bir rekabet var, bizde de Galatasaray ile Fenerbahçe arasında. Bu, futbolumuzun uzun vadede ölümüdür.

Ne yapmak gerek?

Altyapıya yatırım yaparak rekabeti orada güçlendireceksiniz. Kulüp yönetimleri çok ciddî şekilde gerekli düzenlemeleri yapacak. Şimdi üç takımı lig çatısının üstüne, diğer 15 takımı alta yerleştirirseniz liginizin hiçbir değeri olmaz. Oligarşik bir yapılanma var. Bu statüko değişmediği sürece Anadolu kulüplerinin tutunma şansı yok, İstanbul’un egemenliği var çünkü.

Bu egemenlik Türk futboluna başarı sağlamış mıdır?

Türkiye’de 57 senedir profesyonel lig oynanıyor. 2000 yılındaki UEFA Kupası, ardından Süper kupa, 2002 Millî Takım’ın Dünya 3.lüğü bir de 2008’deki yarı final başarımız var. Bu kadar büyük parasal gelirden pay alan kulüplerin başarı sağlayamaması Türk futbolunu güdük kalmasına neden olmuştur. Devlet de bilerek ya da bilmeyerek reytingin ve popülizmin etkisi altında Beşiktaş’a, Galatasaray’a ve Fenerbahçe’ye destek verdi. Bu destek Anadolu takımlarına verilseydi belki daha fazla futbol kalitemiz artacaktı.

Anadolu kulüpleri ne yapıyor peki?

Futbol alım satımından, mevcut finansal gelirden pay almanın derdinde. Ama Bursa gibi şampiyon olmuş bir takım ertesi sene şampiyonluğu istemedi. Çünkü hazırlığı yoktu. Ertuğrul Sağlam gibi şampiyon bir hocanın gitmesi de ayrı bir soru işareti. Trabzonspor şampiyonluk kültürüne sahipti ama o da iç kavgalardan dolayı uzaklaştı. Bizim daha çok şampiyon çıkarmamız lazım. Anadolu kulüpleri kendini gözden geçirmeli.

Genel olarak futbolun içinde bulunduğu sorunlar ve bu sorunlardan kurtulma reçetelerini 2013'te kale aldığımız Krizdeki futbol'da açık açık dile getirdim. Çözüm önerileri sundum. Bu konularda teknik ve daha detay bilgiler için Krizdeki Futbol'a bakılabilir ama şunu söylemek isterim ki, futbol kendi dinamikleri nedeniyle kriz üretiyor. Önemli olan bu krizi fırsata çevirebilecek dinamikleri hayata geçirebilmek ve krizi yönetebilmek. Doğacak krizleri önceden öngörmek önemli ancak, bunları nasıl yöneteceğiniz daha da önemli. Bu bağlamda kulüplerimizin Krize karşı her hangi bir stratejileri bulunmuyor. Ama biz yine de anlatmaya devam edelim. Krizlere karşı risk yönetim araçlarını kulüplerde tesis etmemiz gerekiyor. Olası riskleri daha baştan öngörerek, bunlara karşı bazı önlemler almak, daha baştan kulüplere önemli kazanımlar sağlar.

  

Anahtar Sözcük "Kurumsal Yönetim ve Yönetişim"

Aslında kulüpler için anahtar sözcük kurumsal yönetim olmalı. Kurumsal yönetimi kendi kulüp yapılanmasına egemen kılamayan kulüplerin ayakta kalabilmesi, futbol pastasından pay alabilmesi mümkün olamayacaktır. Özellikle, kulüplerin paydaşlarına karşı sorumluluklarını göz önüne aldıkları sürece, şeffaf bir yapılanmaya yöneldikleri müddetçe, denetlenebilir, hesap verilebilir bir yapıyı kurabildikleri ölçüde kulüpler bu sıkıntılardan kurtulmaya başlayacaklardır. Bu nedenle klasik yönetimler yerini, günün gereksinimlerini karşılayacak bir yapıya terk etmek zorundadırlar. Artık "İbra Müessesi" sadece "kol kırırılır, yen içinde kalır"mentalitesi ve sadece "indir-kaldır" basitliğiyle geçiştirilmeyecek kadar önemli hale gelmiştir. Bu kurumu iyi çalıştırsak bile., çoğu sorunu çözümlemiş oluruz. Bu konuya ilişkin sevgili hocam Doç.Dr. Kutlu Merih ile birlikte 2008 yılında yazdığımız Futbol Yönetimi kitabımız çok öenmli. Bu kitapta önemli ip uçları bulunuyor.

Ne yapmaları lazım?

Anadolu’da gittiğiniz yöre halkı yaşadığı şehrin takımını desteklemiyor, başka bir takımı tutuyorsa burada çok ciddî bir kültürel problem vardır. Mantalitelerini değiştirmeleri lazım...

Yazınızda da belirttiğiniz gibi Süper Lig’in özelleştirilmesi bu anlamda bir çözüm mü?

Ligin mevcut statükosu değişmeli. Batı futbolunun gerekleri içinde olmamız lazım. Bir kere lig, futbol kulüplerinin kendi malı olmalı. Süper Lig AŞ kurarsın, 18 hisseye bölersin. Bugün kulüplerin kendi kaderlerini tayin hakkı yok.

Futbolcular eskiden arma için oynarlardı, şimdi isimleri için oynuyorlar

  

Futbol endüstrisinde taraftar müşteri mi?

Evet. Bu, ayıplanacak bir durum da değil. Galatasaray neden Ali Sami Yen'i bırakıp da TT Arena'ya gitti? Çünkü eskiden koltuk başına 75-80 Euro alırken bugün en az 250 Euro gelir elde ediyor. Taraftar, futbol tüketicisidir. Kulüp de ürün satmak için uğraşıyor. Denklem bu kadar basit... Ben müşteri olduğum için yayıncı kuruluş HD yayın yapıyor. Futbolcular kimin sayesinde bu kadar para kazanıyor? Taraftar-müşteri sayesinde kazanıyor.

Futbolcular ‘kramponlu sanatçı' yani…

Aynen… Eskiden formanın arkasında isim yazmazdı. Öndeki arma için oynarlardı. Ama şimdi ismi için, markası için oynuyor. Futbol bugün için şov, aynı zamanda ekonomi.

Simon Kuper'ın “futbol sadece asla futbol değildir” sözünü biz nasıl anlıyoruz?

Bunun böyle olduğunu iyi biliyoruz. Ama gereklerini yerine getirmiyoruz. Avrupalı, futbolu iş kolu olarak görüyor. Bu seviyeye gelmemiz gerek.

Eduardo Galeano gibi siz de “Tanrı'ya güzel bir maç izleyebilmek için yalvarıyorum” diyor musunuz?

Kesinlikle. Çünkü parasallaşma güzel futbolu öldürdü. Savaşlar genelde ekonomi yüzünden patlak veriyor. Futbol da savaş kavramları ile dilimizde. Kafalarımız futbola göre formatlanmış. Statların arena, futbolcuların asker, maçların savaş olmasından son derece rahatsızım.{jcomments on}

  

http://www.zaman.com.tr/pazar_super-ligin-iskoc-liginden-farki-yok_2112288.html

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  28627  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43393872

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.