Futbolumuzda Bakma ve Görme Sorunu!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Diğer Yazarlar Futbolumuzda Bakma ve Görme Sorunu!

Futbolumuzda Bakma ve Görme Sorunu!

 

360c3a8Kaan Polat Cüreklibatır- 14 Mart 2021 Elin oğlu eski fakat çok geçerli bir 'sistem' tutturmuş bizi sömürüyor. Merak ettiyseniz, birazdan açıklayacağım!

 

Ama önce bellek tazeleyelim.

 

2000’li yılların başı UEFA, Avrupa Futbolu’nu ‘kalkındırmak’ peşindeydi. Bunu Doğu ülke kulüpleriyle haksız rekabeti artıran ‘adaletsiz’ bir politikayla, Avrupa’nın ‘Beş Büyük Lig’ini; İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa’yı zenginleştirerek yaptı.

 

Türkiye’nin de en çok güvendiği ‘kurtarıcı’ UEFA’ydı elbet.

 

Ne var ki, Türk futbolunu yöneten federasyonların hesapsızlığından, kısmen UEFA üzerinde kurdukları hayal düşünceler yanlış temellere oturtulmuş olmasından, kısmen de Türk kulüplerinin gelirleri, giderlerini karşılayamaz duruma gelmesinden, 2021 yılına gelirken Türk Futbolu’nda artan ekonomik ve finansal sorunlar nedeniyle, kulüplerin mali yapıları giderek bozuldu. Ekonomik durumu her geçen gün biraz daha çıkmaza giren Türk kulüplerine ‘’Finansal Fair Play’ kuralları zorunlu hale getirildi.

 

Türk kulüpleri bu süreçte ‘Finansal Fair Play’ kurallarına yanaşmak istemiyordu. Ama çeşitli yaptırım baskılarından dolayı sonunda boyun eğdiler. UEFA, sözde gelirleri adaletli paylaştırarak ‘eşit rekabet’ getirecekti ama, gidişat hiç de öyle olmadı.

 

Deloitte’nin 2021 araştırması, bu eşitsizliği çok net ortaya koyuyor. Meraklıları Deolitte'nin sayfasından detaylı incelesin çünkü bu araştırma, dünya futbolunda son yirmi yılda 'Beş Büyük Lig'li' yapılanmanın özeti gibi.

 

12Del

  

İlk 20 kulübün toplam geliri 8,2 milyar Euro.

İlk 30’un toplam geliri ise 9,8 milyar Euro.

700 milyon Euro geliri aşan iki, 500 milyonu aşan yedi, 300 milyonu aşan ise 13 kulüp mevcut. İlk 20’deki en düşük gelir 174 milyon Euro, ilk 30’daki en düşük ciroya sahip kulüp ise 148,5 milyon Euro ciroya sahip

 

Bakmak ve Görmek

 

Türkiye Süper Lig'i ile Avrupa'nın 'Beş Büyük Lig'i' arasında yaman bir lig eşitsizliği var ki, gözlerden saklanacak gibi değil.  

 

Bugün İngiltere Premiere Lig'inin parasal büyüklüğü 8.9 milyar euro. Her hafta 175 ülkeden canlı izleniyor. Premiere Lig’deki tüm kulüplerin yıllık toplam geliri 50 milyar euro. (2020-2021)

 

Türkiye Süper Ligi’ndeki tüm kulüplerin toplam yıllık geliri 4.2 milyar TL. (2020-2021)

 

Peki dört büyük takımın borçları ne kadar?

 

''Türkiye'de dört büyüklerin borcu 14 milyar TL.'ye dayandı.'' diyor haberde.

123Del 

 

Rakamlar ortada, çıkmaza girişimiz, biraz da körlüğümüzden ya da miyopluğumuzdan!

 

Futbolumuzda bir 'bakma' ve ‘’görme’’ bozukluğu var. Siz buna bir vizyon ve teşhis sorunu da diyebilirsiniz. Türk futbol yönetimi içinde yaşadığı süreci iyi okuyamadığı için (bakma-vizyon sorunu), içinde yaşadığı sorunları da tehis ve tedavi (yönetsel sorun) edemiyor. Sorunları doğru teşhis edemediğimiz için de yapısal çözümlere ulaşamıyoruz. Yani, doğru tedavi edemiyoruz.

 

Önce rakamlara bakacağız, o rakamlar bize ne diyor, ona göre akıl yürüteceğiz. Önce transfere değil, sekiz yıldır düzeltilemeyen çimin sana ne anlatıyor? Önce ona bakacağız. O, bize hangi konuya nasıl yaklaşacağımızı gösterecek.

 

Oysa, biz rakamlardan önce şampiyonluklara; çimden önce şaşalı transferlere bakıyoruz. Gerçek yapısal sorunlar yerine suni konuları tartışıyoruz.

 

Asıl sorun ve dert te burada başlıyor işte.

 

Sıkıntılarımızın arka planında, gerçekçi olamamak yaklaşımı yatıyor.

 

Futbolumuzun içinde yaşadığı sorunlara karşı sağlıklı ve tutarlı politikalar üretebilmek için, öncelikle gerçekçi bakış açısını benimsemeliyiz. Sıkıntılarımıza bu yaklaşımla yaklaşmalıyız. Bu bir refleks olmalı, hem kulüpler, hem de Federasyon için...

 

Ne yazık ki, gerçeklikten kopmuş sanal bir dünyada yaşamaya devam ediyoruz. Bu bağlamda içinde yaşadığımız gerçekliğin farkında olamadığımız için sorunları da gerçekçi bir şekilde kavrayamıyoruz.

 

Gerçeği yakalayabilmenin yolu öncelikle onu görmekten geçiyor!

 

Görebilmemiz için doğru yere sağlıklı bakabilmeliyiz.  Meseleyi gerçek boyutları içinde görmeli ve her türlü akıl ölçüleri içinde ölçmeliyiz. Ancak bir bilimsel bir yöntem tutturarak bir gelecek projeksiyonu çizebiliriz.

 

Oysa hep gerçeklerin, sahiciliğin sınırları dışında kalmayı yeğliyor, sorunları küçültmeyi, sorumluluklardan kaçmayı seçiyoruz. Sürekli gerçekleri görmek istemeyen bir yaşantıya özeniyoruz.

 

 

Uefa'nın 'Küresel Oyu'nu ve Türkiye

 

Uefa’nın 'Küresel Oyu'nuna katılmamızla ‘’şıp’’ diye gelişmemizin hızlanacağını sananlar ne derler!

 

Uefa’nın hesapları geniş ölçüde Avrupa'nın çıkarları üzerine kurulmuş. Aralarında şu ülkeye şunu, bu ülkeye bunu kazandıralım, diğer ülkelere de bunu kabul ettirelim diyorlar. Olanakları da bulunduğundan besbelli ettiriyor, böylelikle o ülkede, ülkenin olağan gelişmesinin ve çıkarlarının değil, 'Küresel Oyun'un çıkarlarının gereğini yerine getirmiş oluyorlar.

 

Yeni 'Küresel Oyun', eşitsizliği demokratikleştiriyor, pazarları sömürgeleştiriyor ve tüm dünya sathına yayılıyor. Türkiye bu 'Küresel Oyun' masalına inanmış, bir çıkmaza doğru sürükleniyor. Üstelik daha adil daha dengeli bir rekabete dayalı bir düzene dönüştüğünü zannederek.

 

 

İşin garibi, yola 'sistem'e karşı olan Türk kulüplerinden çıkıp, sonunda 'sistem'in emrindeki kulüplere dönmek ne hazin. Siyasi politikalarımızdaki düşünüş, tavır ve eylemlerimize ne kadar çok benziyor değil mi!

 

Senaryo şöyle işliyor. IMF alacaklımız, başta Amerika toplanıyor, Türkiye'ye hangi ekonomik politikayı izleyeceğini dikta ediyor. Buna karşılık bir miktar hibe ile biraz da kredi açıyor. Zamanında muhalefetken karşı düşünüş, tavır ve eylemlerde olan politik anlayış, bir anda iktidara gelince tam tersi uzlaşmacı düşünüş, tavır ve eylemlere dönüşüyor. Amerika tutumundan hoşlanmadığı iktidarı, ekomomik yönden kıskıvrak bağlıyor.

 

Senaryolar her alanda hep birbirine benziyor.

 

Bu eski fakat 'yerli' filmin sonu hep acıklı bitiyor.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3085  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Futbol Ekonomi Site Yetkilisi Perşembe, 22 Eylül 2011.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici

Kimler Sitede

Şu anda 763 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52899866

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1