Çözüme Giden Yol…
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Lale ORTA Çözüme Giden Yol…

Çözüme Giden Yol…

Dr. Lale Orta -  20.02.2012

Profesyonel Lig tarihimizde, 1963–1964 ve 1989–1990 futbol sezonunda oynanan iki maçla ilgili alınan kararlar, Türkiye Futbol Federasyonu ile Yargı’yı karşı karşıya getirmiş ve davalar yaklaşık 2 yıl sürerek kamuoyunu meşgul etmişti.

Bu iki maçta, Federasyon’un verdiği “şike var” kararını Yargıtay bozmuş,  Federasyon’un “şike yok” dediği maçta da, Yargıtay “şike var” demişti. Her iki olay sonrasında, Türk futbolu büyük bir karışıklık yaşamış, kulüpler ve Federasyon büyük tartışmaların içinde kalmıştı. Bunun nedeni, verilen kararların birbirlerinden tamamen farklılığı olduğu kadar, verilen kararlar arasında geçen zaman farkıydı.

 

Futbol Federasyonu ile Yargı’nın karşı karşıya geldiği maçlardan biri, Karşıyaka- Kasımpaşa arasında 1963–1964 sezonunda, diğeri ise; 1989–1990 sezonunda Adana Demirspor-Boluspor karşılaşmasında yaşanmıştı.

 

Karşıyaka-Kasımpaşa maçı

Türkiye Profesyonel Lig tarihinde resmiyet kazanan ilk şike olayı, 1963–1964 futbol sezonunda yaşandı. O dönemde, Futbol Federasyonu ile Danıştay’ı karşı karşıya getiren olay, Kasımpaşa Spor Kulübü yöneticilerinin kendi futbolcularını, “Karşıyaka maçından önce para aldılar” diyerek “ ihbar” etmesiyle başlamıştı. Kasımpaşalı futbolcular da şike yaptıklarını yazılı olarak “itiraf” edince, Futbol Federasyonu da, Karşıyaka futbol takımını ikinci lige düşürmüştü. Merkez Ceza Heyeti, şike olayına, isimleri karışan Kasımpaşalı 15 futbolcuya 31 yıl hak mahrumiyeti cezası vermişti. Türk spor tarihinde ilk kez yaşanan bu olayın resmi açıklamasında, karara itiraz etme hakkının saklı olduğu belirtilmişti.

 

Karşıyaka Spor Kulübü, bu gelişmeler üzerine, Milli Lig’in ertelenmesini isteyerek Danıştay’a başvurmuş ve İzmir Savcılığı olaya adı karışan 12 futbolcunun yeniden ifadesinin alınmasını istemişti. Danıştay’da 16 ay devam eden şike davası, Karşıyaka lehine sonuçlanmış,  Danıştay 12. Daire Başkanlığı, Futbol Federasyonu’nun, Karşıyaka’yı birinci ligden düşüren kararını iptal etmişti. Danıştay; iptal kararında gerekçe olarak, Karşıyaka-Kasımpaşa maçının gözlemci ve hakem raporlarında şikeden bahsedilmediğini ileri sürmüştü. Futbol Federasyonu’nun aldığı kararın hukukun genel prensiplerine de aykırı olduğu belirtilerek iptal sonucuna gidildiği bildirilmişti.

Böylece, Karşıyaka Danıştay kararıyla, yaklaşık iki yıl süren hukuki süreç sonunda 1966 yılında 1. Lige tekrar geri dönmüştü.

 

O günün koşullarında, Futbol Federasyonu tarafından verilen ligden düşürülme cezasının Danıştay tarafından iptal edilmesi ile ilgili olarak ortak görüş; Futbol Federasyonu ve Beden Terbiyesi’nin, Danıştay’ın denetimi altında olmasından kaynaklandığı ve Federasyonun özerk olmadığından dolayı kararların geri döndüğü şeklindeydi.

 

Profesyonel Lig tarihimizde, Futbol Federasyonu ile Yargı’nın karşı karşıya geldiği Adana Demirspor-Bolu maçıyla ilgili gelişmeler de aşağıdaki gibiydi:  

 

Adana Demirspor – Boluspor maçı

6 Mayıs 1990 tarihinde, küme düşmesi kesinleşen Adana Demirspor ile küme düşmeme mücadelesi veren Boluspor arasında Adana’da oynanan maçta Boluspor galip gelmişti. O sezonun son haftasında oynanan maçlarda; Boluspor Ankara’da Ankaragücü’nü 4-0, Malatyaspor’da evinde Beşiktaş’ı 2-1 yenmişti. Bu sonuçlara göre,  Boluspor kümede kalmış, Malatyaspor ise küme düşmüştü.

 

1989–1990 sezonunda ortaya atılan “Adana Demirspor-Boluspor maçında şike yapıldı” iddiaları futbol camiasını karıştırmış, Federasyon ve Tahkim Kurulu işin içinden çıkamamıştı. Tahkim Kurulu, iki yıllık süreçte önce, “bu maçta şike var” demiş, daha sonra üyelerin değişmesi ile bu kez de “şike yok” kararını vermişti. Tahkim Kurulu tarafından “şike” yapıldığına dair verilen bu ilk karar; Boluspor-Adana Demirspor maçı ile ilgili Malatyaspor’un mahkemeye başvurarak dava açmasına yol açmıştı. Bu gelişmeler, Futbol Federasyonu’na içinden çıkılması zor günler yaşatmış ve Tahkim Kurulu bünyesinde de büyük tartışmalara ve istifalara yol açmıştı.

 

Futbol Federasyonu ile Yargı arasındaki 1966 yılında yaşanan görüş ayrılığı, 1992 yılında da yaşanmış,  fakat bu kez “şike yok” diyen Futbol Federasyonu olmuştu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Adana Demirspor-Bolu maçında “şike yapılmadığı” yolunda, Tahkim Kurulu’nun aldığı kararı temyiz ederek “şike yapıldığını” kabul etmişti.  2 yıl süren bir davanın sonucunda, Yargıtay tarafından alınan bu kararın geriye dönük işlemesinin mümkün olmadığı, ancak, gelecekte örnek teşkil edeceği, ligin kaderini ise kesinlikle etkilemeyeceği açıklanmıştı. Buna göre; Adana Demirspor ile Boluspor’un ligden düşmesi, Malatyaspor’un ise lige çıkarılması söz konusu olmamıştı. Bu gelişmeler üzerine, Malatyaspor yöneticileri ligden çekildiklerini açıklamıştı. O günlerin gazete haberlerinde, Futbol Federasyonu tarafından, Malatyaspor’a 3 milyar lira tazminat ödendiği yazılmıştı.

 

3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, Türkiye Futbol Federasyonu’nu özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip kurumsal bir yapıya dönüştürdü. TFF bünyesinde yer alan her türlü futbol faaliyetlerinden doğan ihtilafların çözümünde “tahkim” esası getirilerek “Tahkim Kurulu” oluşturuldu. TFF bünyesinde yer alan her türlü futbol faaliyetinden doğan ihtilafların çözümü, kanunla özerk ve bağımsız çalışan Tahkim Kurulu’na bırakıldı. Tahkim Kurulu kararları “kesin ve nihai olup”, idari veya yargısal makamların onayına tabi olmadığı gibi, bu kararlara karşı idari veya yargı makamlarına başvurulamıyor. Ulusal ihtilaflarda TFF, uluslararası ihtilaflarda ise FIFA yetkili olup, yetki alanına ilişkin tüm uyuşmazlıklar FIFA, UEFA veya TFF hukuk organları tarafından karara bağlanmaktadır.

 

FIFA ve UEFA Statüleri uyarınca, kesin ve bağlayıcı bir FIFA veya UEFA kararına yönelik tüm itirazlar İsviçre Lozan'da bulunan Spor Tahkim Mahkemesi (CAS/TAS) tarafından ele alınıyor. Ancak CAS/TAS; oyun kuralları ihlalleri, FIFA ve UEFA Statülerinin ilgili hükümleri doğrultusundaki askıya almalar veya TFF’nin bağımsız ve usulüne uygun olarak oluşturduğu Tahkim Kurulu tarafından alınan kararlar aleyhindeki itirazlara bakamıyor.

 

TFF; kendisinin ve üyelerinin, futbolcuların, resmi görevlilerin ve müsabaka organizatörleri ve futbolcu temsilcilerinin FIFA veya UEFA organları ile CAS/TAS tarafından alınan ve kesinleşen tüm kararlara tam olarak uyulmasını sağlıyor.

 

Futbolda; 1963–1964 ve 1989–1990 sezonlarında şike kriziyle ilgili ortaya çıkan karışıklığın ve benzerlerinin önüne geçilebilmesi, idari ve yargı makamlarının da meşgul edilmemesi düşünülerek bu konularla ilgili uzmanlardan oluşan Tahkim Kurulu oluşturulmuştur. 31 Mart 2011 tarihinde kabul edilen 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da “şike ve teşvik primi” konusu yer alınca, idari veya yargı makamların da “futbolda şike ve teşvik primi” davası tekrar görülmeye başlandı.

 

3 Temmuz 2011 tarihinde başlatılan şike davasına; Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Kurulları Futbol Disiplin Talimatı’nın 58. maddesine, Yargı ise, 6222 Sayılı Kanun’un 11. maddesine göre karar verecekler.

 

6222 Sayılı Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 11. Madde’sinin 1. fıkrası: Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur” şeklindedir.

 

Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu tarafından 17.09.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren “Futbol Disiplin Talimatı”nın “Müsabaka Sonucunu Etkileme” başlıklı 58. Madde’si: “Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır. Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. İhlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir. İhlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir. Anılan yasağın hakemler tarafından ihlali halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir” şeklindedir.

 

Kulüplerle ilgili verilecek karar yalnızca Türkiye Futbol Federasyonu’nun yetkisindedir. Yargı, kulüplere her hangi bir yaptırım uygulayamıyor. Şike ve teşvik primi ile ilgili suçun spor kulüplerinin bir tüzel kişisi tarafından işlenmesi durumunda, hem TFF Hukuk Kurulları hem de Yargı davaya bakıyor.  Federasyon Hukuk Kurulları ile Yargı kararları arasındaki olası farklılıklar ve sürecin farklı işlemesinden doğan zaman farkı, Türk futbolunun içinde bulunduğu karışık ortamın uzun süre devam etmesine ve Türk futbolunun değer ve markalaşma kaybının daha da artmasına neden olacaktır.

 

Karmaşık bir yapıya sahip olan sportif faaliyetlerinin yerine getirilme sürecinde ortaya çıkan hukuki problemlerin çözüme kavuşturulması; disiplinler arası bir bilim dalı olan sporda, “spor hukukunun ayrı bir alan olarak ortaya çıkmasına” neden oluşturmuştur. Özel hukukun bir parçası olarak görülen spor hukukunun, sporun kendi dinamik yapısına bağlantılı olarak yapılanması ve işlemesinin bir gereksinim olduğu açıkça görülmektedir.

 

TBMM Sporda Şiddet, Şike ve Haksız Rekabet İddialarını Araştırma Komisyonu’nun 2005 yılında hazırladığı taslak raporunda, Tahkim Kurulu’nun, Spor Tahkim Mahkemesi benzeri bir yapılanma ile bağımsız bir yapı altında taraf hakemliğinin getirilmesinin en uygun çözüm olacağı belirtilmişti.

 

Günümüzde hala geçerliliğini koruyan bu önerinin ivedi bir gereksinim olduğu ortada iken, şimdiye kadar neden uygulamaya geçilemediği sorusu hala yanıtını beklemektedir.

 

Sportif konulardaki anlaşmazlıkların hızlı bir şekilde çözümlenmesi için Tahkim Kurulu’nun bağımsız “Spor Tahkim Mahkemesi” şeklinde yapılanmasının gerekliliği ve buna bağlı olarak sürecin hızlanmasının futbolun özerkliğini koruması anlamında da yarar sağlayacağı açıkça görülmektedir.{jcomments on}

 

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  24080  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Lale Orta Pazartesi, 14 Kasım 2011.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43880088

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 13 11 2  0 35 13 22 35
2 Fenerbahçe 13  10   2 1 36  12   24

32

3 Samsunspor 14 9 2  3

29

14 15

29

4 Eyüpspor 14  6   5  3 21 15 6 23
5 Beşiktaş 13 6 4  3  22  15 7 22
6 Göztepe 13 6 3 4 24  19 

  5

 21 
7

Başakşehir

13 5  4  4 21 18 3 19
8 Ç.Rizspor 13 6 1

6

15 20 -5 19
9 Sivasspor 14 5 3 6 18    22  -4 18
10 Konyaspor 14 5 3 6 16 21 -5 18
11 Antalyaspor 13 5 2 6

17

25   -8 17
12 Trabzonspor 13 3 6 4 18  16 2 15
13 G.Antep FK 13 4 3

6

19  21  -2  15
14 Kasımpaşa 13 3 6 4 16 19 -3 15
15 Alanyaspor 13 3 5 5 12 16 -4 14
16

Kayserispor

13

2

6 5 13 25 -12 12
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 13 5 7 12 20  -22 8

19

A.Demirspor 13 0 2 11 9 31 -22

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.