57.Sezona Merhaba Derken, Federasyona Açık Çağrı!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Kriz Manşet 57.Sezona Merhaba Derken, Federasyona Açık Çağrı!

57.Sezona Merhaba Derken, Federasyona Açık Çağrı!

 

super ligde 10 haftanin gorunumu13835988210 h1091591

 

Tuğrul Akşar/23 Temmuz 2014 29 Ağustos'ta Süper Lig 57.kez yeniden santra vuruşuyla perdelerini açacak.

   

18 kulüp 2014-15 sezonunda Süper Ligimize yeni umutlar, yeni beklentiler ve hedeflerle giriyor

 

Tüm kulüpler için hedef, Lig’i bir önceki yıla göre daha üst sırada tamamlayarak, sportif ve mali yönden iyi bir performans sergileyebilmek, camialarını daha iyi temsil edebilmek ve futbol pastasından maksimum pay alabilmek.

 

Kulüplerimiz Süper Lig'de geçmiş sezonlarda olduğu gibi, bu sezonda da yine ne yazık ki, sadece birbirleriyle mücadele etmeyecekler. İktisadi, mali, yönetsel ve sportif sorunların yanısıra; başta şiddet olmak üzere diğer anti futbol unsurlarının da futbola sirayet etmesine ve bunun olumsuzluklarına karşı mücadele etmek zorunda kalacaklar.

 

İşte futbolumuzun bu başat sorunlarına ve içinde bulunduğu sıkıntılara karşı futbol otoritesine, yani Türkiye Futbol Federasyonu'na açık bir çağrıda bulunmak istiyorum.

 

Türk futbolunun bugün içinde bulunduğu sorunlara çözüm bulabilmek ve orta ve uzun vadeli stratejik gelişim programları oluşturabilmek için;

 

1. Türk Futbolunun Sorunlarını Çözüm Sürecini,

 

2. Bu sürecin içinde yer alacak Barış Sürecini başlatmalıyız.

 

 Türk Futbolunun Sorunlarını Çözüm Süreci

 

Türk futbolu bugün iktisadi, mali, yönetsel ve sportif anlamda çok önemli sorunlarla yüz yüze....Ne yazık ki, bu sorunlar bugün Türk futbolunun en başat sorunları olarak karşımıza çıkmaktadır. 

 

Bu sorunlar, bugün Türk futbolunun başarıya ulaşmasının önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Futbolumuzun ayağındaki bu prangalardan kurtarılması, onun potansiyelinin de harekete geçirilmesi anlamına geliyor. Futbolumuzun potansiyelini harekete geçirip Avrupa ve Dünya futbolundan iktisadi/mali ve sportif bağlamda hak ettiği payı alabilmesi için mutlaka, futbolun tüm paydaşlarının görüş, düşünce, eleştiri ve önerilerinin alınabileceği, ortak aklın ve uzlaşmanın sağlanabileceği bir arama konferansı düzenlenmeli ve bu konferansın sonunda ortaya çıkacak düşünsel önerileri hayata geçirecek bir akil adamlar topluluğu oluşturulmalıdır. Bu oluşum, Türk futbolunda köklü değişimlerinin gerçekleştirilmesine olanak sağlayacak, düşünsel önerilerin reaktörü gibi çalışmalı, Türk futbolunun bir think thanki olmalıdır.

 

Türk Futbolunda Barış Süreci Başlatılmalıdır

 

Türk futbolu son yıllarda ciddi bir şekilde nefret söylemi üzerinde yükselen şiddet eylemlerine maruz kalmaktadır. Bu olumsuzluk, futbolumuzun temel aktörlerine zarar vermekte, saygınlığına gölge düşürmekte ve futbol sevgisinin azalmasına neden olmaktadır. Bu anti futbol unsuru aynı zamanda kulüp yönetimlerinin yanısıra, taraftarlar arasında da kargaşa, kaos ve kavganın oluşumuna ve gelişimine ortam ve zemin hazırlamaktadır. Türk futbolunun bu anlamda en yakıcı sorunu şiddet ve holiganizmdir. Bu negatif durumun önüne geçilebilmesi için futbol otoritesinin öndeliğinde, akil adamlar aracılığıyla bir Barış Süreci başlatılmalıdır. 

 

Ancak, bu süreç, Futbolun Temel Sorunları Süreci'nin başarıya ulaşmasıyla, çözümlenebilecek bir süreçtir. Bu kapsamda Türk Futbolunun bugünkü başat sorunu: iktisadi/mali ve sportif anlamdaki başarısızlık ve bunun sebep olduğu olumsuzluklardır.

 

Bunlar pratikte kendilerini;

 

1) Sportif başarısızlık,

2)Teşvik, şike, rüşvet, bahis ve şiddet olarak somutluyorlar. 

 

Futbolun Sorunları Ancak, Tüm Paydaşlarının Ortak Görüş Birliğiyle Çözülebilir!

 

Hayatın içinden gelen futbol sorunlarının, yine yaşamın içinden gelecek politikalarla çözüleceğine inanıyorum. Futbolun kendi iç dinamikleri ve kendi aktörleri göz önünde bulundurulmadan, futbolun sorunlarını kulüplerin, taraftarın ve tüm ilgili paydaşların ortak görüş birliğini oluşturmadan, çözmek mümkün görünmüyor. Böylesi bir yol tercih edilse bile, hangi çözümle Türk futbolunu nereye kadar ileri taşıyabiliriz ki?

 

Futbolun Yarınları İçin Akil Adamlar Oluşumunu Sağlamalıyız

 

Bu amaçla, yıllardır Türk futbolu için emek vermiş, fikir ve kanaat önderliği yapmış insanların önderliğinde bir "akil adamlar" oluşumu sağlamak, futbolumuzun içinde bulunduğu sorunlara çözüm getirmek bakımından en makul ve mantıklı yol olacaktır.

 

Ancak, böylesi bir oluşumla, Türk futbolunda kulüpler arasında barış ve uzlaşma sağlanabilir, nefret kültürü kaldırılıp sevgi ve dostluk iklimi kurulabilir. Bu oluşumla, ortak uzlaşmalara yol alabilmek mümkün olabilir, futbolumuzun temel dinamikleri harekete geçirilebilir, yetenek havuzumuz işlenebilir.

 

Türk Futbolunda Temizlenme ve Barış Sürecini Başlatmalıyız!

 

Türk futbolunun bir yükselen değer olarak Avrupa ve Dünya'da parlamasını sağlayacak, futbolumuzun sportif, iktisadi ve mali anlamda Avrupa ve Dünya futbolundan daha fazla pay almasına imkan verecek, kulüplerimizi sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme trendine sevkedip başarılı yarınlara ulaştıracak, kısacası futbol aklımızın sağlıklı çalışmasına olanak tanıyacak, Türk futbolunun gelecek on yıllarını planlayıp bunlara uygun politikalar oluşturacak bir yapının oluşturulmasına temel olabilecek bir yapıyı kurabilmek, kurgulayabilmek için bir akil adamlar topluluğu oluşturmalıyız ve bu oluşumla Türk Futbolunda teşvik, şike, rüşvet, bahis ve şiddet gibi anti futbol unsurlarından arınmayı sağlamalıyız. Bu olumsuzlukların üzerinde yükseldiği  şiddet ve holiganizmin tetiklediği kargaşa, kaos ve kavga sürecini bitirebilmek için Barış sürecini başlatmalıyız.

 

Bunun için de, Türk futbolunda sahip oldukları özellikleri, yetkinlikleri, düşünsel önderlikleri, geçmiş birikimleri ve tarihsellikleri itibariyle herkesçe genel kabul gören futbol bilgeleri önderliğinde, böylesi bir oluşumu sağlamak, Türk futbolunun yeniden yapılanması sürecini başlatmak açısından bizim için en öncelikli görev olmalı.

 

Sağlıklı Bir Gelecek İçin, Sağlıksız Bugünü Bırakalım!

 

Belki de bu hareket, Avrupa coğrafyasında bir ilk olacaktır. Gerekirse, uzun vadeli kalkınma hamlelerimiz için kısa süreli ve sağlıksız bugünümüzü feda edebilme cesaretini gösterebilmeliyiz. Bugünün kısır tartışmalarının yerini, akıl ve sağduyunun alacağı, kalıcı başarılara ulaşmamızı sağlayacak uzun vadeli stratejik taktik ve teknik planlamalarımızı yapmalıyız. Bunları yukarıdan aşağıya politikalarla değil, tüm futbol kesimlerinin katılacağı geniş kitlelerin ortak kararlarıyla, aşağıdan yukarıya doğru oluşturacağımız politikalarla sağlamalıyız.

  

Sürekli kendisini denetleyen ve geliştiren, kaliteyi ve rekabeti artıran, haksız rekabeti ortadan kaldıran bir futbol yapılanması bizim için çok uzak olmamalı.

 

Türkiye Bir Futbol Ülkesi Olabilir, Buna İnanalım

 

Türkiye'yi bir futbol ülkesi yapabilmek için her türlü olanağımızı seferber etmeliyiz. Türkiye'nin bu potansiyeli var. Buna inanalım. Kendi yeteneklerimize güvenelim. Takımlarımıza, adil koşullar altında dengeli rekabet ortamı sağlayalım.

 

Teşvik, şike, rüşvet, bahis ve şiddet gibi anti futbol unsurlarından futbolumuzu arındıralım.

 

Nefret eylemi ve söylemiyle yoluna devam eden futbol kültürünün yerine sevgi, dostluk ve saygıya dayalı futbol iklimini kuralım. Düşmanlığa değil, dostluğa prim verelim. Yeniden tribünlerimizi eşit oranda taraftarlarımıza açalım. Bunun için gereken alt yapıyı ve üst yapıyı kuralım. Bunlar hayal değil, bir ütopya hiç değil! Tüm bunlar, bizim bundan 25-30 yıl önce sahip olduğumuz doğal futbol toplumsal yaşam değerlerimizdi. Ne oldu da, bu güzel ve masum oyunu buralara getirdik, bugünlere geldik? Mutlu bir futbol geleceğimiz, bizim kendi ellerimizde...Futbolda şiddeti kaldırmak ve tribünlerde dostluk ve sevgi iklimini kurmak için, Türk futbolunu 70'li yıllardaki fabrika ayarlarına geri döndürmek yeterli olacaktır.

 

Evet, Biz Tüm Bunları Yapabilecek Potansiyele ve Yeterliğe Sahibiz!

 

 Türk futbolunu içinde bulunduğu sportif kuraklıktan ve giderek bozulan sağlıksız mali yapıdan kurtarabiliriz.  Kulüpler arasındaki haksız rekabeti minimize ederek,  rekabeti yükseltip kalitemizi  artırabiliriz. Futbolumuzun sosyal, sportif ve iktisadi gelişimini hızlandırabilir, Avrupa futbol pastasından hak ettiğimiz payı alabilir ya da payımıza düşen dilimi kalınlaştırabiliriz.

 

Bu sayede Türk futbolunun bağışıklık sistemini çökerten teşvik, şike, rüşvet ve şiddet gibi futbolumuzu bataklığa sürükleyen anti futbol unsurlarından  futbolumuzu arındırabiliriz. 

 

Nefret kültüründen beslenen şiddet davranışını ortadan kaldırabilir, Statlarımızı  arena, futbolcularımızı  asker ve maçları savaş olmaktan çıkartabiliriz. 

 

Hep beraber, artık Türk futbolunu Avrupa'nın ve Dünya'nın parlayan yıldızı yapalım. Türkiye'yi bir futbol ülkesine dönüştürelim. 

 

 Artık,  statlar arena, futbolcular asker ve maçlar savaş olmasın!

 

 Türk futbolunu Avrupa'nın ve Dünya'nın parlayan yıldızı yapalım. Türkiye'yi bir futbol ülkesine dönüştürelim.

  

Futbolun bir oyun olduğunu hatırlayalım, onun bu güzelliğini bizden sonraki kuşaklarımıza ulaştıralım.

 

Henüz hiç bir şey için gecikmiş sayılmayız. Futbol geleceğimiz bizim kendi ellerimizde. Yeter ki, futbol geleceğimizi kurtarabilmek ve onu daha ilerilere taşımak için hızlı aksiyon alalım ve bunları hayata geçirelim.

 

Bu sorunlara çözüm önerisi getirecek Akil Adamlar Kurulu ya da Oluşumu, hiç bir baskı ve etki altında kalmadan, hiç bir siyasi ve ideolojik yaklaşıma kucak açmadan, hiç bir çıkar gözetmeksizin, özerk bir yapıda olmalıdır. Bunu becerebilirsek, çoğu zor sorun ve sıkıntının kolaylıkla aşılabileceğini düşünüyorum.

  

Tüm olası ve önerilecek çözüm önerilerinin başarıya ulaşabilmesi ise tamamen Futbol otoritesinin yaşanılan/yaşanılacak sorunların çözümüne adil, adaletli ve hukukun üstünlüğünü gözeten bir yaklaşım sergilemesiyle mümkün olabilecektir. 

 

57.sezona yine, yeniden merhaba derken, bu tarihsel sorumluluk hepimizin.{jcomments on}

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  21140  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan

Kimler Sitede

Şu anda 1182 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52918165

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1